Kanal İstanbul

Merhaba,

Kanal İstanbul projesinin aslında ne tür bir DELİLİK olduğunu tane tane, herkesin anlayabileceği akıcı bir dille anlatan, çok güzel bir video buldum ve paylaşmak istedim. Kesinlikle izlemenizi öneriyorum.

Bir avuç insanı zengin etmek için milyonlarca insanın hayatını olumsuz ve geri döndürülemez biçimde etkileyecek, binlerce yıllık kadim şehrimizi adım adım felakete sürükleyecek bu proje derhal durdurulmalı.

Videoyu izledikçe ruhum karardı.

Anladığım kadarıyla bu videonun devam bölümleri de olacak.

Kanal istanbul gibi batiyi kiskandiracak projelere karsi olmak fetoculuktur, vatan hainligafdadsfadsfdssf..

Cok yakinda artik nefes alamayacak hale gelecegiz. Isindaha da kotusu memleketin icine ettikten sonra defolup kacacak olmalari.

Bizde durum aynen bu şekilde gelişiyor ne yazık ki.

Türkiye nin ulusal projeleri malesef sadece batıyı değil içimizdeki bazı zümreleride rahatsız ediyor malesef , köprü yapımını durduracağım diyen muhalefet önderliğinde, ülkenin yetiştirdiği en büyük bilim tarih insanlarının bile (celal sengor , ilber ortaylı ) yapılmalı dediği projeye ne idüğü belirsiz insanların baltalama girşimleri anlaşılır gibi değil, yok rant kapısıymış bilmem ne , kardesim o projenin sen Türkiye ye kazandıracaklarını bir araştır , başladınız yine.. yani şu forumda bile siyaset yapma ihtiyacı güdüyorsunuz üzülüyorum.

İlber Ortaylí tarihçi değil miydi?Onun görüşüne de saygımızı var elbette.
Şehir planlamacılarından,çevre mühendislerinden,STKlardan ,Üniversitelerden de görüş bekleriz.Tabi izin verilirse.Bunun muhaliflikle yandaşlıkla ilgisi yok.Bu vatanı hepimiz seviyoruz kimse tekeline almasın,herkesin de görüşüne saygı duyulsun.Ben yaptım oldu demekle gúzele doğruya ulaşılmıyor

@ygt bike Mesele siyaset meselesi değil, mesele cinayet meselesi. Kesilen ormanların meselesi. Ömürleri boyunca bir ağaç dikmemiş insanların keselim ya ne olacak meselesi. Ekolojik dengenin içine edilmesi meselesi.

@trainspotting35 ö bolgede ekolojik dengeyi bozacak çok büyük bir ağaç populasyonu yok , ayrıca guzergah uzerindeki belli yaşa gelmiş ağaçların başka yerlere nakilleri ve ekilmeleri söz konusu olucak .

07/03/2018 ve istanbula ve civar illere kar düşmeden kışı çıkarttık.sebebini düşünmek için çok çabaya gerek yok bence.sadece yaşadığınız ülkeyi değil dünyanında dengesini bozuyorsunuz.bunu yapanın adı şu bu önemli değil.küresel ısınma sonucunda felaketler sadece bizi değil tüm dünyayı berbat ediyor ve biz hala batı ile bilek güreşini bu alan üzerinden yapmaya devam ediyoruz.merak etmeyin çevre savaşını galibi doğayı katledenler olursa hep beraber felaketin ne olduğunu göreceğiz.kısaca aynı gemide yolcuyuz .yani ben şu partidenim bana birşey olmaz demeyelim arkadaşlar.

@ygt bike rica ederim 3. köprünün geçtiği güzergahı "özellikle Sarıyer bölgesini" bir inceleyin.

Hatta işinizi kolaylaştırayım;

(link)

@Birhan K. her chp ağzına yanıt verecek akp ağzı bulunacaktır. Adamın yaptığı sonuçta konuşma onu susturacak şey yine aynı şekilde konuşmadır... Sizdeki sorun ne yazık ki kalpleriniz olumsuzlukla dolmuş. 3.köprü için bile laf edilmedi mi? (link)

Arkadaşlar yazım uzun oldu kusura bakmayın. Genelde bu tip konulara yazmıyorum gereksiz ve kırıcı tartışmalar sevmediğimden anlayışınıza sığınarak bir kaç kelam edeyim istedim

Videoyu indiriyorum sonra rahatça izleyeceğim. Kanal İstanbul maalesef ki evime yakın bir bölgede. Bazı uzmanların dediğine göre Marmara ve hatta Karadeniz'e büyük zararları dokunacak bir proje. özellikle denizdeki hayat tamamen bitecek. Denizdeki balıkların ve canlıların yaşamları tehlikeye girecek.Marmara bölgesinde yanılmıyorsam yumurtamsı iğrenç bir koku oluşacak. Unutmalayım; yanlış yapılaşma nedeni ile gökdelenler ve büyük binalar yüzünden kuzey rüzgarları yine maalesef İstanbul'daki hava koridorlarını engellediği için şehrin havası da çok kötü etkilendi.

Burada neden yapıldığı ayrı bir muamma; amaç sadece tanker geçişlerini kaydırmak mıdır yoksa başka bir neden mi var kim biliyor?

Bu hükümet geldiğinden beri bilimadamları işsiz kaldı, çevrecilerin seslerini duyan yok. Kim neden karşı çıkıyor dinleyen yok. "Yaptım oldu" kafası ülkeyi felakete sürüklüyor. En son örnek şeker fabrikalarının kapatılarak ülkeyi suni şekere mahkum edilmesi. Sayısız örnek var bununla ilgili. Örneğin termik santraller; termik santrelleri savunanlar bu santrallerin yurtdışından gelen kömürlerle işletildiğinin bile farkında değil. Bizim kömürümüz verimli değil bu santrallerde. Kurulması planlanan nükleer santrallere bir bakın mesela; Sinop gibi güzel yerlere kuruluyor. Neden? Yanılmıyorsam
nükleer enerji santrallerini de çalıştırmak için uranyum ihtiyacı var ve bunu da ancak ABD gibi ülkelerden temin edeceğiz. Avrupa'da nükleer atıkların trenlerle 3.dünya ülkelerine yollandığını ve greenpeace gibi STK ların gösterilerini hepimiz hatırlıyoruz. ABD bu atıklar insansız bölgelere gömülüyor ve 100 yıl kadar insan ayak basmıyor bu bölgelere. Dünya nükleeri terk ederken biz "alternatif enerji kaynakları"na yönelmek yerine termik santral ve nükleerle uğraşıyoruz.Bizim çevrecilik anlayışımız elektrikli otomobilden ileri gidemiyor

Çevreye vereceği zararlar haricinde bir diğer nokta ise yapay bir boğazın uluslararası antlaşmalar açısından durumunun ne olacağı. Bunu sanırım hiçbirimiz bilmiyoruz. Möntro Boğazlar antlaşması var ama yeni yapılması planlanan boğaz soru işareti. Akıbeti belli değil.

Evet bence de sadece rant; birilerinin cebinin doldurulması ve İstanbul'un kuzeyine yeni bir İstanbul yapılması için oluşturulmuş bir proje. Kanal açılırken çıkan hafriyatla da yapay adalar yapılacakmış. Oldu olacak palmiye adaları yapalım da zengin araplar rahat etsin.

Neyse uzatmayayım yazacak çok şey var ama eski bir laf var; "konuşsam faydası yok, sussam gönül razı değil"

Bu videonun ileriki bölümlerinde, Kanal İstanbul'un yaratacağı ekolojik yıkımdan bahsedilecek. Bu yıkımı sadece "ağaç katliamı" açısından değerlendirmeyin. Bölgedeki su havzalarının (Küçükçekmece ve Terkos yani Durusu gölü), su yollarının, tarım arazilerinin, hayvan ekosisteminin ve hatta daha da ötesi, bütün bunlarda yaşanacak değişim neticesinde Bulgaristan'a, Yunanistan'a varana dek uzun vadede tüm coğrafyayı etkileyecek uluslararası bir sorunun da hesaba katılması gerek. Ekoloji ülke sınırlarını tanımaz. Bu videoda, biraz da bu anlatılıyor zaten. İzlemeniz için paylaştım, izlemeden A Haber bilgi düzeyiyle yorum yapılsın diye değil. Bu tarz programlar ana akım medyada yer almıyor. İnternet yayıncılığına ve yıllarını bu işe vermiş hocalarımızın fikirlerine sahip çıkmalı, yaymalıyız. Bu adamlar boşuna konuşmuyor.

Kimseyle şahsi polemiğe girmemeye özen gösteriyorum. O yüzden genel bir cevap yazdım. Konuya olan ilginiz için teşekkür ederim.

@Birhan K. Dediğiniz gibi buna sadece "ağaç sayısı" bağlamında bakmamak lazım. Örneğin, Sarıyer'de yaşayan biri olarak, son 1,5 senedir daha önce şehir içinde görmediğim yaban domuzlarını görmeye başladım. Dengeleri bozuyoruz. Çok da keyif alıyoruz bunu yaparken.

1- Kanal İstanbul bu projelerden bir tanesi ve İstanbul için yıkıcı sonuçları olacak en büyük projedir. Bu proje ve bağlı olarak çevresinde oluşacak yapılaşmalar bittiğinde İstanbul bitmiş, yaşanamaz bir kent olacak; temiz hava, su altyapı trafik açısından çözülemez sorunlarla başbaşa kalacaktır.
2- Oluşacak sorunlar sadece İstanbul’la sınırlı kalmayacak, “Kanal İstanbul özellikle Marmara Denizi’ni ve bölgeyi etkisi altına alacak olumsuz etkiler yapacağı bilim insanları tarafından belirtilmektedir. Öncelikle 45 km. uzunluğunda ve ortalama 150 m. genişliğinde çok verimli tarım ve orman alanı ortadan kaldırılmış olacaktır. Aynı zamanda İstanbul yarımadası Trakya’dan ayrılacağı için yeni bağlantı köprülerine ihtiyaç duyulacak, yanısıra yaban hayvanlarının geçiş güzergahları da kesilmiş olacaktır.
3- Kanal inşaatı ile birlikte devasa hafriyat oluşacak, bunların döküleceği alanlar olmadığı için Karadeniz ve Marmara denizlerinde bu hafriyatla oluşturulması planlanan yapay adalar özellikle deniz canlılarının yaşam alanları açısından sorunlar oluşturacaktır.
4- Kanal dolayısıyla Karadeniz’den Marmara’ya oluşacak tek yanlı akıntı dolayısıyla Marmara Denizi aşırı kirlenecek; bu durum Marmara’daki canlı yaşamını tehlikeye attığı gibi balıkçılığı ve bu işle geçinen insanları da zor duruma sokacaktır. Tabii Marmara denizinden avlanan balık ve deniz ürünlerini tüketen insanlarımızın da sağlığı özellikle ağır metaller yüzünden tehlikeye girecektir.
5- Kanal aynı zamanda iklim değişikliklerine de yol açacak, yok edilen arazi ile birlikte oradaki yaban hayatı da yok edilmiş olacaktır.

@Edip Dinçer Lütfen siz olayı tamamen yanlış yorumluyorsunuz. Sarıyer bölgesindeki gelişmelerden memnun kalan domuzlar bölgeyi gezmek ve görmek için şehir içine iniyorlar.

@Birhan K. Bu tip konularda en iyisi benim düşünceme göre de paylaşımı yapmak ve takdirini konuyu okuyanlara bırakmaktır. En doğrusunu yapıyorsunuz

@haldun31 İstanbul'a kar yağmamasının sebeplerinden birisi de (belki en başlıcası) yüksek binaların yapılması ve şehrin ısınması olduğu söylendi uzmanlar tarafından

@Edip Dinçer efendim köprü projesi istanbul içi trafigin akışını bozan otobüs ve kamyonet tırlar için yapılan zorunlu bir proje , köprüyü kaça yaptılar kim rant sagladı orasını zaten peşkeş çektilerse ki çekmişlerdir mutlaka birilerine , Bu dünyada soran olmasa dahil Allah öbür tarafta sorar o ayrı bir konu nihayetinde devleti yönetmeyi talep edenler aldıkları veballerin ve sorumlulukların farkındadır inşallah . Ama ulaşım sıkınıtısını biliyorsunuz , Atatürk havalimanına şuan girişler bile rezalet insanlar uçaklarını kaçırıyor sürekli olarak. Yavuz Sultan Koprüsü için mecburi olarak kesilen ağaçların yerine yaklaşık olarak 4 milyona yakın fidan dikildi, İstanbul gibi sürekli büyüyen metropol için bir takım projeleri hayata geçirmek zorundasınız aksi taktirde şehir ulaşımı trafigi ve insanların memnuniyetsizliği ile baş edemezsiniz.

Şu alıntıladığım konu bile, bu projeye karşı çıkmak başlı başına için yeterli bir sebep:

Hava kirlenecek
Kanal İstanbul Projesi ÇED Başvuru Dosyası’na göre tahmini hafriyat miktarı 1.5 milyar m3. Bu miktarda hafriyat saatte 600 kg toz emisyonu oluşturabilecek. Bu, Sanayi Kaynaklı Hava Kirliliği Yönetmeliği’ndeki limit değerin 600 katı. Yani proje havayı kirletecek, halkın sağlığını tehdit edecek.

Kanal İstanbul ile ilgili Politeknik'in yazı dizisinden aldım bunu. Tamamını okumanızı öneririm:

(link)
(link)

@ygt bike Araç sayımlarını incelediyseniz eğer (Şehir Plancıları Odasının yaptığı çalışma) "transit geçiş" denilen ulaşım türü ancak %2-3'lük bir dilim. (bkz. (link))
Zira günümüze kadar gelen gelişmeler incelendiğinde (hatta bize okulda öğretilen de budur), hiçbir yolun trafiği çözmediği görülmektedir. Her yol kendi trafiğini yaratır. Yol yaparak, trafiğin önüne geçemezsiniz ki şu anda da görünen odur. Kamyonlar vs şu anda 3. köprüyü kullanıyor ama Şişli'den Kavacık'a saat 16:30-17:00'de karayolu ile ulaşmak istediğimde eskiden de 1 saat sürüyordu, yine 1 saat sürüyor.

@ErHan72 hocam istanbul için ısı adaları mümkün ama ben çevre illerden birindeyim.hatta 25000 nüfuslu küçük bir ilçedeyim.sonuç artık kaçınılmaz olarak buradada aynı.zonguldak yeniçaga arasında yol yapıyoruz diye kesintisiz 100km X 30 metre boyunca agaçlar kesildi.yani söylediğiniz ısı adaları mevzusundan çok daha vahimi yaşanıyor heryerde.istanbul özelinde kalmayacak bu yapılanlar.çevre konusu her partiden insanın üzerinde durması gereken hassa bir konu ama nafile .biz takım tutar gibi parti tutarız ve haklı haksız önemli değildir.ama bu konuda herkes yaşayacak sıkıntıyı .tarftarı olanda dahil.yazın susuz kalınca,tarım arazileri ekilemyince,hastalıklar çoğalınca doğanın ayırım yapıp yapmadığını anlarız.