İznik'te oğlumla selfie turu

İstanbul’dan kaçıp İznik’e gelişimizin temel sebebi, kendimize, oğlumuza vakit ayırmaktı ki, bu kararları aldığımızda henüz çocuğumuz dahi yoktu. İşte İznik’te her fırsatta dileğimiz kadar doğa ile baş başa olduğumuz günlerden birini daha yaşadık. Dağlarda ciddi miktarda kar olduğu için, göle doğru esen günlerde İznik’te soğuk etkili olur. Bugün de böyle bir gündü. Evde durduk mu peki? Elbette hayır, ne derler bilirsiniz “Evde oturan erken ölür”

10 fotoğraf çekelim diye çıktık yola ama daha fazlası oldu. Şehir içi bu turumuzda weehoo kullandık.

Weehoo muzu takıyor ve evden çıkıyoruz;
Hedef 10 ayrı mekanda durarak hakkında sohbet etmek ve bilgi sahibi olmak.





Sahilden ilerlediğimizde rüzgarı ciddi olarak hissediyoruz, kuzey güney doğrultusunda uzanan sokaklara girene kadar bu durum devam edecek. İlk durağımız İznik’in minik limanı. Yol boyunca bol miktarda martı ve kara bataklar gördük.


Göl kapıda durup sohbet ediyoruz oğlum ile. İznik’i gezmek isteyenlerin ihmal ettiği bir yer aslında burası. Tarihi değişim ve dönüşüm en çok burada hissediliyor. Artık ortada olmayan bu kapıyı gözünde canlandırmak için ona betimlemek gerekti. Sonuçta Hayal gücü bilgiden kıymetli değil mi?


İznik gölü kıyısında dolaşabileceğiniz sahil yolu kuzey ucunda karayolları tesisleri tarafından kesilmeden önce ilerleyebileceğimiz son noktaya çok yakın olan İzzet Peşte Su Sporları merkezinin iskelesi her zaman sevdiğimiz bir mekan. Burada güzel fotoğraflar çekebilirsiniz geldiğinizde.


İstanbul kapıdayız, rüzgar buradaki iki kapı arasında hiç esmiyordu, gülümsememizi çıkartma vaktiydi bizim için. Burada görülebilecek arka arkaya bir kaç sur dizisi ve kapı şehrin eski yapısı hakkında bilgi almak için ziyaret edilebilir.


İşte Tibet Çınar’ın ismini aldığı Türkiye’nin en yaşlı Çınar ağacı. 1300 yaşına yakın bu ağaç inanılmaz hissettiriyor bize kendimizi. Neler neler gördü, neler yaşadı ve hala ayakta.


İşte oğlum Tibet Çınar’ın ismini almasının sebebi; yukarıda resmi olan Çınar’ın karşı kıyısında ev, Tibet Çınar’ın annesinin büyüdüğü ev. Kanımıza karışmış doğa aşkının bir ayağı işte bu ahşap, kagir evden, eski İznik’ten, hemen bu evin karşısında içinde oyunlar oynayacak kadar büyük çınarla birlikte büyümekten geliyor.


Çini sanatının eşsiz örneklerinin minaresini süslediği İznik Yeşil cami İznik rotanızda muhakkak olmalı. Tam karşısında Nilüfer Hatun imareti müze olarak hizmet veriyor. Yakın zamanda gelecek olanlar için not; müze bakımda ve onarım çalışmaları sebebi ile şu anda kapalı.


İznik ressamı Yılmaz Gurbetçi’nin atölyesi. Kendisi de bir bisiklet dostudur. Şehir içi ulaşımını yürüyerek veya bisiklet ile yapar. Lefke kapının tam karşısındaki atölyeye ne zaman uğrasanız hoşbeş edebilir, çayını içebilirsiniz.


Bakım ve onarım çalışmaları devam eden Lefke Kapı, onarım bittiğinde yine eski heybeti ile karşımızda olacak.


İznik çinisini şehrin her yerinde görmeniz mümkün. Atölyeler, satış yerleri, İznik’in rengarenk yüzünü muhakkak görmelisiniz.


Sizin gezi rotanızda muhtemelen yanında geçip gideceğiniz bu yer, oğlumun çok sevdiği Zeynel dedesinin iş yeri. Turuncu traktör her zaman merhaba dediğimiz sanki canlıymışcasına bize sevimli gelen bir renk bizim için İznik’te.


Şehrin tam merkezinde yer alan İznik Ayasofya Camisini görmeden geçmek zaten mümkün değil. Şehrin ne kadar yükseldiğini anlatmak ve anlamak için uygun bir nokta. Tarihi, zamanı anlamak için etrafında bir tur atıp biraz düşünmek yeterli.


Eve geldiğimizde hava kararmak üzereydi. Tibet Çınar günün kapanışını kendi bisikleti ile yaptı. İznik’te sizde bisikletle güzel bir gün geçirebilir, hiçbir eseri atlamadan tam bir şehir turu atabilirsiniz.
Belki biz de sürüyor oluruz, bisikletlerimiz bizi buluşturur. Bekleriz efendim.

Çok güzel bir tur olmuş Umarım sık sık tekrarlarsınız bunu..

@lealtad

Güzel sözlerin için teşekkürler @lealtad
Amin.
Aslında neredeyse istisnasız her hafta sonu şehir içinde, İznik çevre köylere doğru uzanıyoruz.
Tibet Çınar'ın bisiklete binmediği gün sayısı ise ne mutlu bize ki çok çok az. Weehoo değilse, bisiklet, bisiklet değilse scoter / roller
eğer tekerlekli bir araçla değilsek de göl kıyısında veya bahçemizde muhakkak vakit geçirmeye çalışıyoruz.
Zaten okulumuzda çam ağaçları altında gün boyu teneffüslerde beraberiz.
Başta da yazdığım gibi, büyük şehirden kaçmamızın sebebi buydu.
Yazın zaten 2 ay evde yokuz. Bu yıl Almanya - İtalya inşallah.

minik gezgin kocaman olmuş çok değişmiş ailenize nazar değmesin mutluluğunuz daim olsun, nice güzel turlara

@Ekrem Yılmaztürk

Yollarda büyüdü @Ekrem Yılmaztürk abisi. Teşekkür ederiz.
Amin. Darısı bütün doğa ve bisiklet sever baba oğulların, ailelerin başına.

hocam sizi canı gönülden tebrik ediyorum bu şekilde çocuğuna değer veren ona spor ve bisiklet sevgisini aşılamanız gerçekten takdire şayan..

2 senedir Almanya'da yaşıyorum. Türkiye'ye dönebilecek miyim, bilemiyorum. Dönsem bile, bundan sonra İstanbul'da yaşamam çok zor. Ara sıra batı anadoluda, kendime ve aileme uygun küçük şehirlere, kasabalara ve köylere bakıyorum. Bu bağlamda,bizle paylaştığınız İznik turunuz için çok teşekkür ederim.
Ailenize ve size sağlıklı günler dilerim.
Allah mutluluğunuzu daim etsin.

@sevban tarım

@sevban tarım teşekkür ederiz. Daha fazlasını dilerim herkes için.
Doğru tercihleri yapınca doğaya, spora, evlatlarımıza vakit ayırmak için zaman,
imkan bulmak mümkün diye düşünüyorum.

@Soner Közen

Merhaba @Soner Közen
Almanya'da hangi şehir? Bu yıl kuzeyden güneye bütün Almanya'yı bisikletle geçeceğiz.
Almanya'daki bisiklet kültürüne hayran olmamak mümkün değil. Umarım bir gün öyle olacak Türkiye'de.
Aklın yolu bir. Enseyi karartmayalım.
Güzel dileklerin için teşekkürler. Türkiye'ye dönersen İznik güzel bir alternatif olabilir yerleşmek için.
O zamana kadar İznik'te biz elimizden geleni yapacağız, yapıyoruz bisiklet kültürünün yayılması için.
Bekleriz.

maşallah maşallah Soner bey güzel bir ikili olmuşsunuz baba oğul. kendisi de çok keyif almış ki gözlerinin içi parlıyor. o ışık hiç sönmesin gözlerinde.

ve daha nice keyifli zamanlar geçirmenizi canı gönülden diliyorum ayrıca.

onlar bizim en değerli varlıklarımız ve geleceğimiz.

bende 10,5 aylık kızımla güneş yüzünü gösterdiği zamanlarda hollanda dan aldığım (link) çocuk koltuğuyla kısa gezilere çıkmaya başladık yavaştan. havaların düzelmesini sabırsızlıkla bekliyoruz. kaliteli bireyler olsun diye tüm çabamız. umarım yanılmayız.

yalnız fotoğraflara bakılırsa şehir terk edilmiş bir yer gibi. fazla sakin geldi bana. belki ben izmir in rengine/atmosferine alıştım ondan da olabilir. bu gibi sessiz/sakin yerlerde pek kalamıyorum, boğulacak gibi oluyorum. ha belki şehir canlıdır bilemem. misal bende küçük yerlerde detaylara yüklediğim anlamlar da beni fazla idare edemiyor kaçmak istiyorum hemen oradan. aslında bu gibi aktiviteler için daha uygun küçük şehirler ancak yaşamak için iş gibi kuvvetli bir bahanem olması gerek. yoksa büyük şehirlerde çocuk için çok daha fazla imkan var sanki. aslında ağız tadımız olduktan sonra yerin de pek önemi yok. onların bir gülüşü durdurmaya yetiyor zamanı.

ha birde şu var. işin içine çocuk girince bu ülkede yaşadığımız gerçeği yüzümüze tokat gibi çarpıyor. güvenlik en büyük sorunumuz hele bisiklete çocukla binmek beni çok korkutuyor. bu sabah işe geldiğimde yan ofise bisiklete binen arkadaşa hafta sonu araba bilerek çarpıp kaçmış arkadan gelen başka bir araç hastaneye kaldırmış yoksa kan kaybından gidiyormuş başı felan dönmüş yere çarpınca. daha geçmiş olsun diyemedim. ama bir kez daha anladım ki bu memlekette şans eseri yaşıyoruz.

buradan hareketle arkaya bağlanan çocuk römorklarını bisiklet yolu harici yollarda, şehirler arası veya şehir içi gibi. kullanmak veya kullanacak olmak beni endişelere gark ediyor. mermiye kafa atacak potansiyelde insanların yaşadığı bir coğrafyada vücut bütünlüğümüzü hele ki yavrumu korumak çok zor.bu bakımdan çocuğuyla bisiklete binenler örgütlenip stk olsak yeridir. toplumda olmayan farkındalık ile tehlikeli işler yapıyoruz aslında diyor ve eyyorlamamı bitiriyorum biraz işe döneyim de yevmiyem den kesilmesin.

iznik'e eylük ayı gibi gitmiştim izmitten dağ yolu üzerinden gelmiştim özellikle köftecinin tadı hala damağımda kaldı ve boyalıca yokuşlarının acısı çok tarihi yerler var çok beğendim ama yolları oldukça bozuk ve trafik oldukça sıkışık

Paylaştığınız için teşekkürler Soner Abi, Kızım büyüsün aynısını biz de yapacağız

Weehoo'yu nereden aldiniz?

@Soner Sarihan


Weehoo'yu nereden aldiniz?

2 yıldır triatlon yarışları için iznik'e geliyorum. bu sene yine geleceğim bir aksilik olmazsa. gerçekten çok güzel bir şehir. bu sene de vaktim olduğunca gezeceğim.

Helal olsun size, süper süper süper!