Soner Sarihan
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 17 Temmuz 2005
- Mesaj
- 3.888
- Tepki
- 8.299
- Şehir
- İznik
- Bisiklet
- Cannondale
İstanbul’dan kaçıp İznik’e gelişimizin temel sebebi, kendimize, oğlumuza vakit ayırmaktı ki, bu kararları aldığımızda henüz çocuğumuz dahi yoktu. İşte İznik’te her fırsatta dileğimiz kadar doğa ile baş başa olduğumuz günlerden birini daha yaşadık. Dağlarda ciddi miktarda kar olduğu için, göle doğru esen günlerde İznik’te soğuk etkili olur. Bugün de böyle bir gündü. Evde durduk mu peki? Elbette hayır, ne derler bilirsiniz “Evde oturan erken ölür”
10 fotoğraf çekelim diye çıktık yola ama daha fazlası oldu. Şehir içi bu turumuzda weehoo kullandık.
Weehoo muzu takıyor ve evden çıkıyoruz;
Hedef 10 ayrı mekanda durarak hakkında sohbet etmek ve bilgi sahibi olmak.
Sahilden ilerlediğimizde rüzgarı ciddi olarak hissediyoruz, kuzey güney doğrultusunda uzanan sokaklara girene kadar bu durum devam edecek. İlk durağımız İznik’in minik limanı. Yol boyunca bol miktarda martı ve kara bataklar gördük.
Göl kapıda durup sohbet ediyoruz oğlum ile. İznik’i gezmek isteyenlerin ihmal ettiği bir yer aslında burası. Tarihi değişim ve dönüşüm en çok burada hissediliyor. Artık ortada olmayan bu kapıyı gözünde canlandırmak için ona betimlemek gerekti. Sonuçta Hayal gücü bilgiden kıymetli değil mi?
İznik gölü kıyısında dolaşabileceğiniz sahil yolu kuzey ucunda karayolları tesisleri tarafından kesilmeden önce ilerleyebileceğimiz son noktaya çok yakın olan İzzet Peşte Su Sporları merkezinin iskelesi her zaman sevdiğimiz bir mekan. Burada güzel fotoğraflar çekebilirsiniz geldiğinizde.
İstanbul kapıdayız, rüzgar buradaki iki kapı arasında hiç esmiyordu, gülümsememizi çıkartma vaktiydi bizim için. Burada görülebilecek arka arkaya bir kaç sur dizisi ve kapı şehrin eski yapısı hakkında bilgi almak için ziyaret edilebilir.
İşte Tibet Çınar’ın ismini aldığı Türkiye’nin en yaşlı Çınar ağacı. 1300 yaşına yakın bu ağaç inanılmaz hissettiriyor bize kendimizi. Neler neler gördü, neler yaşadı ve hala ayakta.
İşte oğlum Tibet Çınar’ın ismini almasının sebebi; yukarıda resmi olan Çınar’ın karşı kıyısında ev, Tibet Çınar’ın annesinin büyüdüğü ev. Kanımıza karışmış doğa aşkının bir ayağı işte bu ahşap, kagir evden, eski İznik’ten, hemen bu evin karşısında içinde oyunlar oynayacak kadar büyük çınarla birlikte büyümekten geliyor.
Çini sanatının eşsiz örneklerinin minaresini süslediği İznik Yeşil cami İznik rotanızda muhakkak olmalı. Tam karşısında Nilüfer Hatun imareti müze olarak hizmet veriyor. Yakın zamanda gelecek olanlar için not; müze bakımda ve onarım çalışmaları sebebi ile şu anda kapalı.
İznik ressamı Yılmaz Gurbetçi’nin atölyesi. Kendisi de bir bisiklet dostudur. Şehir içi ulaşımını yürüyerek veya bisiklet ile yapar. Lefke kapının tam karşısındaki atölyeye ne zaman uğrasanız hoşbeş edebilir, çayını içebilirsiniz.
Bakım ve onarım çalışmaları devam eden Lefke Kapı, onarım bittiğinde yine eski heybeti ile karşımızda olacak.
İznik çinisini şehrin her yerinde görmeniz mümkün. Atölyeler, satış yerleri, İznik’in rengarenk yüzünü muhakkak görmelisiniz.
Sizin gezi rotanızda muhtemelen yanında geçip gideceğiniz bu yer, oğlumun çok sevdiği Zeynel dedesinin iş yeri. Turuncu traktör her zaman merhaba dediğimiz sanki canlıymışcasına bize sevimli gelen bir renk bizim için İznik’te.
Şehrin tam merkezinde yer alan İznik Ayasofya Camisini görmeden geçmek zaten mümkün değil. Şehrin ne kadar yükseldiğini anlatmak ve anlamak için uygun bir nokta. Tarihi, zamanı anlamak için etrafında bir tur atıp biraz düşünmek yeterli.
Eve geldiğimizde hava kararmak üzereydi. Tibet Çınar günün kapanışını kendi bisikleti ile yaptı. İznik’te sizde bisikletle güzel bir gün geçirebilir, hiçbir eseri atlamadan tam bir şehir turu atabilirsiniz.
Belki biz de sürüyor oluruz, bisikletlerimiz bizi buluşturur. Bekleriz efendim.

10 fotoğraf çekelim diye çıktık yola ama daha fazlası oldu. Şehir içi bu turumuzda weehoo kullandık.
Weehoo muzu takıyor ve evden çıkıyoruz;
Hedef 10 ayrı mekanda durarak hakkında sohbet etmek ve bilgi sahibi olmak.


Sahilden ilerlediğimizde rüzgarı ciddi olarak hissediyoruz, kuzey güney doğrultusunda uzanan sokaklara girene kadar bu durum devam edecek. İlk durağımız İznik’in minik limanı. Yol boyunca bol miktarda martı ve kara bataklar gördük.

Göl kapıda durup sohbet ediyoruz oğlum ile. İznik’i gezmek isteyenlerin ihmal ettiği bir yer aslında burası. Tarihi değişim ve dönüşüm en çok burada hissediliyor. Artık ortada olmayan bu kapıyı gözünde canlandırmak için ona betimlemek gerekti. Sonuçta Hayal gücü bilgiden kıymetli değil mi?

İznik gölü kıyısında dolaşabileceğiniz sahil yolu kuzey ucunda karayolları tesisleri tarafından kesilmeden önce ilerleyebileceğimiz son noktaya çok yakın olan İzzet Peşte Su Sporları merkezinin iskelesi her zaman sevdiğimiz bir mekan. Burada güzel fotoğraflar çekebilirsiniz geldiğinizde.

İstanbul kapıdayız, rüzgar buradaki iki kapı arasında hiç esmiyordu, gülümsememizi çıkartma vaktiydi bizim için. Burada görülebilecek arka arkaya bir kaç sur dizisi ve kapı şehrin eski yapısı hakkında bilgi almak için ziyaret edilebilir.

İşte Tibet Çınar’ın ismini aldığı Türkiye’nin en yaşlı Çınar ağacı. 1300 yaşına yakın bu ağaç inanılmaz hissettiriyor bize kendimizi. Neler neler gördü, neler yaşadı ve hala ayakta.

İşte oğlum Tibet Çınar’ın ismini almasının sebebi; yukarıda resmi olan Çınar’ın karşı kıyısında ev, Tibet Çınar’ın annesinin büyüdüğü ev. Kanımıza karışmış doğa aşkının bir ayağı işte bu ahşap, kagir evden, eski İznik’ten, hemen bu evin karşısında içinde oyunlar oynayacak kadar büyük çınarla birlikte büyümekten geliyor.

Çini sanatının eşsiz örneklerinin minaresini süslediği İznik Yeşil cami İznik rotanızda muhakkak olmalı. Tam karşısında Nilüfer Hatun imareti müze olarak hizmet veriyor. Yakın zamanda gelecek olanlar için not; müze bakımda ve onarım çalışmaları sebebi ile şu anda kapalı.

İznik ressamı Yılmaz Gurbetçi’nin atölyesi. Kendisi de bir bisiklet dostudur. Şehir içi ulaşımını yürüyerek veya bisiklet ile yapar. Lefke kapının tam karşısındaki atölyeye ne zaman uğrasanız hoşbeş edebilir, çayını içebilirsiniz.

Bakım ve onarım çalışmaları devam eden Lefke Kapı, onarım bittiğinde yine eski heybeti ile karşımızda olacak.

İznik çinisini şehrin her yerinde görmeniz mümkün. Atölyeler, satış yerleri, İznik’in rengarenk yüzünü muhakkak görmelisiniz.

Sizin gezi rotanızda muhtemelen yanında geçip gideceğiniz bu yer, oğlumun çok sevdiği Zeynel dedesinin iş yeri. Turuncu traktör her zaman merhaba dediğimiz sanki canlıymışcasına bize sevimli gelen bir renk bizim için İznik’te.

Şehrin tam merkezinde yer alan İznik Ayasofya Camisini görmeden geçmek zaten mümkün değil. Şehrin ne kadar yükseldiğini anlatmak ve anlamak için uygun bir nokta. Tarihi, zamanı anlamak için etrafında bir tur atıp biraz düşünmek yeterli.

Eve geldiğimizde hava kararmak üzereydi. Tibet Çınar günün kapanışını kendi bisikleti ile yaptı. İznik’te sizde bisikletle güzel bir gün geçirebilir, hiçbir eseri atlamadan tam bir şehir turu atabilirsiniz.
Belki biz de sürüyor oluruz, bisikletlerimiz bizi buluşturur. Bekleriz efendim.
