pedalterapi
Daimi Üye
- Kayıt
- 24 Ekim 2017
- Mesaj
- 252
- Tepki
- 1.149
- Yaş
- 38
- Şehir
- ankara
- İsim
- erhan erdem
- Bisiklet
- Carraro
Sabah uyandım otelin kahvaltısını iyice bir sömürdükten sonra düştüm yola. Bugün karayolunu takip etmeden köy içlerinden Bodrum'u es geçerek Ören'e inip Gökova körfezini sağıma almayı düşünüyorum. Turu planlarken forumdaki pek çok bisikletçi dostumuz bu yolu tavsiye etmişti ben de notlarıma almıştım. Bu nedenle Milas Ören yolunu takip etmeye başladım.
Görece diğer günlere göre bugünkü yolum daha kısaydı. Sürüşteki 4. günümde turun en rampalı en zorlayıcı günüydü. gidenler bilir yolun manzarası efsane ama rampaları kendi çapında düz duvar niteliğindedir. Özellikle de Ören - Akbük arası. Neyse henüz örene inmedim
Yol boyu harika ağaç kokuları virajlı yem yeşil yollarda kendimi kaybederken yağmur yağmaya başladı. Yağmurluklarımı giydim ve ıslanan tek şey gözlük camlarımdı. Bu şekilde sürmek de pek keyifli. Bir süre sonra da sis çöktü manzarayı yaşarken iyi ki bu yolu tercih etmişim dedim kendi kendime.
Sonra bir bakkal gördüm sağda dinlenme zamanı gelmişti. Ufak bir mola verdim. Bakkalda tost yapılır yazıyordu ama çay yoktu. sen tostu yap çaylar da benden dedim ve kurdum ocağı demledim iki dakikada çayımı. Bakkal abiye de ikram ettim bir bardak. Sonra tası tarağı tolayıp devam. Güzel çıkış ve inişlerden sonra Ören' e ulaştım.
Ören'in içinde alış verişimi yapıp Akbük koyuna doğru düştüm yollara. Altepe ve Kultak köyleri üzerinden giderken en acımasız rampaların diyarı diyebileceğim Alatepe'ye tırmandım. Turcular bilir zaman zaman inip yürüdüğümüz olur dik rampalarda hem bacaklara da iyi gelir. Bazı ramparlarda yürümekte bisikleti itmekte bile zorlandım. fotoğraf çekeceğim zaman arka tekere takoz koymam gerekiyordu. Artık gücüm tükenmişti ki bir kamyonete otostop çektim ve son 2 km yi kamyonetle çıktım. Tepede indim ve km'lerce inişin tadını çıkarttım. İlk ve tek köpek kovalamasını da bu inişte yaşadım. Hızlı olduğum için zaten hemen köpeğin özel alanından uzaklaştığım için sorun olmadı.
Cennetten bir köşe olan Akbük koyuna ulaştım. Sezon olmadığı için her yer benimdi. Nihayet çadırımda kalacaktım bugün. Güzel manzaralı bir yere kurdum çadırımı, Ören'de aldıklarımla yemeğimi yaptım. Karavanlı bir grup vardı onlarla biraz karavan ve bisiklet hayatı üzerine sohbet edip dalga sesleri eşliğinde uykuya daldım.
(link)
(link)
(link)
Görece diğer günlere göre bugünkü yolum daha kısaydı. Sürüşteki 4. günümde turun en rampalı en zorlayıcı günüydü. gidenler bilir yolun manzarası efsane ama rampaları kendi çapında düz duvar niteliğindedir. Özellikle de Ören - Akbük arası. Neyse henüz örene inmedim
Yol boyu harika ağaç kokuları virajlı yem yeşil yollarda kendimi kaybederken yağmur yağmaya başladı. Yağmurluklarımı giydim ve ıslanan tek şey gözlük camlarımdı. Bu şekilde sürmek de pek keyifli. Bir süre sonra da sis çöktü manzarayı yaşarken iyi ki bu yolu tercih etmişim dedim kendi kendime.Sonra bir bakkal gördüm sağda dinlenme zamanı gelmişti. Ufak bir mola verdim. Bakkalda tost yapılır yazıyordu ama çay yoktu. sen tostu yap çaylar da benden dedim ve kurdum ocağı demledim iki dakikada çayımı. Bakkal abiye de ikram ettim bir bardak. Sonra tası tarağı tolayıp devam. Güzel çıkış ve inişlerden sonra Ören' e ulaştım.
Ören'in içinde alış verişimi yapıp Akbük koyuna doğru düştüm yollara. Altepe ve Kultak köyleri üzerinden giderken en acımasız rampaların diyarı diyebileceğim Alatepe'ye tırmandım. Turcular bilir zaman zaman inip yürüdüğümüz olur dik rampalarda hem bacaklara da iyi gelir. Bazı ramparlarda yürümekte bisikleti itmekte bile zorlandım. fotoğraf çekeceğim zaman arka tekere takoz koymam gerekiyordu. Artık gücüm tükenmişti ki bir kamyonete otostop çektim ve son 2 km yi kamyonetle çıktım. Tepede indim ve km'lerce inişin tadını çıkarttım. İlk ve tek köpek kovalamasını da bu inişte yaşadım. Hızlı olduğum için zaten hemen köpeğin özel alanından uzaklaştığım için sorun olmadı.
Cennetten bir köşe olan Akbük koyuna ulaştım. Sezon olmadığı için her yer benimdi. Nihayet çadırımda kalacaktım bugün. Güzel manzaralı bir yere kurdum çadırımı, Ören'de aldıklarımla yemeğimi yaptım. Karavanlı bir grup vardı onlarla biraz karavan ve bisiklet hayatı üzerine sohbet edip dalga sesleri eşliğinde uykuya daldım.
(link)
(link)
(link)
