İzmir - Söke - Milas - Akyaka - Marmaris Turu 1.Gün (Nisan 2019)

yapılan turun yazısını 3 ay sonra yazmak biraz can sıkıcı gelse de hiç yazmamaktan daha iyidir dedim ve bir fırsat yaratıp iş başına koyuldum hadi toplanın

Mart ayının sonuna doğru ufak ufak haritaları ve rotaları incelemeye başlamıştım. Türkiye sahilleri turu yaptığımdan dolayı hangi rotayı hangi mevsimde yapayım derken ilk baharda İzmir - Marmaris turu yapmaya karar verdim. Yavaş yavaş malzemeleri temizleyip bakımını yapıp eksikleri giderip hazırlandım ve 5 gün senelik izin alıp hafta sonuyla birlikte 9 günlük bir zaman yaratabildim kendime. Planım cuma günü gece Ankara'dan ayrılıp İzmir'e varmak, cumartesi ve pazar günlerini İzmir'deki can dostum Ali' de geçirip Pazartesi günü sabah olunca da Ali mesaiye ben yola... şeklindeydi.











Malzemelerimi toparladım, biletimi yükledim, can yoldaşım canım eşimle vedalaştım (destekleri için sonsuz teşekkür kendisine) ve metroyla AŞTİ'ye gittim. 29 Mart Cuma günü gece 00:00 otobüsü perona yaklaştı ve bisikleti yerleştirme süreci başladı. Şu bir gerçek ki 400 km bisiklet sürmek fikri bisikleti otobüs bagajına yerleştirmek fikrinden daha şirin Muavinden yana bir sorun yaşamadım çok kolay oldu Kamil Koç sağ olsun ama yine de strese giriyorum bu aşamada.



Sabah İzmir'e indim otogarda bisikleti toparladım ama o da ne!! Dakika bir gol bir dedikleri bu olsa gerek. Koltuk sıkma kelepçem diş yemiş ve tutmuyor. Yüklü bisikletle tutmayan sele. Minicik bir vidanın önemini o an kavrıyorsunuz. Elimdeki imkanlar yetmeyince biraz düşündüm ve aklıma AŞTİ'deki otobüslerin bakım yaptırdığı sanayi geldi. Dedim ki Ankara'da varsa İzmir'de de vardır. Sordum güvenlik görevlisine hemen arkada olduğunu tarif etti ve bir yedek parçacıdan demir hortum kelepçesi aldım. Taktım kelepçeyi baktım idare ediyor sağlam oldu hemen atladım Cesur'uma bastım pedala . Hedefim Üçyol metro istasyonu. Çok uzak değil 15 km kadar bir mesafedeydi. Yolun yarısına geldim ki kelepçe attı ve tekrar tutmadı. Keşke iki üç tane alsaydım dedim ama yolu yarılamıştım. İnik sele ve yüklü bisikletle son 6-7 km'yi dinlene dinlene gitmek zorunda kaldım. Uygun bisiklet ölçülerinin önemini de o an kavramış oldum

Neyse ki eve ulaştım yorgunluktan ölmüş durumda eve çıktık malzemeleri yerleştirdik. Akşama doğru Konak'taki bir Shimano bayisinden yeni bir koltuk kelepçesi aldım ve canavar gibi oldu. O gün akşam deniz kenarında çay çekirdek sohbet ettik eve çıktık.








İkinci gün de arkadaş ortamında ve Güzelbahçe'de harika bir barbekü partisinde geçti. Güzelbahçe'ye gidiş geliş tur öncesi biraz açılmamı sağladı. Dönüş yolunda sıkı rüzgar vardı. rüzgara karşı sürerken "hazır ol turda daha çok olabilir" dedim kendime ve asıldım pedala Aynı zamanda yerel seçim günü olduğundan akşam heyecanlı bir şekilde seçim sonuçlarını izledik ve vakitlice uyudum.


Gelelim tur sabahına... yani 1.gün

Pazar günü barbekü partisini Batı Ankara Bisiklet Topluluğunun kurucusu ve başkanlığını yapmış olan Güzin ARICI ablam ve arkadaşları ile yapmıştık. Güzin ablam ve bisikletçi arkadaşları bana tur sabahı eşlik etmeyi teklif ettiler ve tabiki bayıla bayıla kabul ettim. Güzin ablamız Ankara'dan İzmir'e taşınmıştı ve kendisini çok özlemiştim. Sabah erken saatlerde vapur iskelesinde buluştuk ve kendimi makam aracındaki siyasi gibi hissettim. Öncü, yancı ve artçıların içinde yüklü bir kamyon gibi ilerliyordum hepsi muhteşem deneyimli bisikletçiler. Ultramaratoncu IRONLADY mi ararsın, karı koca birlikte Avrupa turu yapmış mı ararsın. Buluştuk ve düştük yollara... Harika kestirme yollardan geçerek, kekik paketleme fabrikasının yanından geçerek (muhteşem kekik kokusunu içime çekerek ) yelki köyüne dek pedalladık. Burada yemek ve çay molası verdik. Yemek molasından sonra koruma ekibim muhteşem insanlarla tek tek vedalaştık kucaklaştık ve onlar İzmir yönüne geri döndüler bende tek başıma bastım pedala. Seferihisar üzerinden Gümüldür'e ulaşmayı planlıyorum.















































Güzin abla geniş çevresi ile Gümüldür'de bir bisikletçi arkadaşı ile irtibata geçti ve İsmail Uyar abi ile iletişime geçti. Evinin bahçesinde çadır kurabileceğimi sordu İsmail abi de evimde ağırlarım ne çadırı dedi Çok tatlı bir insan gerçekten. "Ürkmez'e geldiğinde haber ver bende bisikletle çıkayım ters yönden geleyim yolda karşılaşırız bana da antrenman olur" demişti. Bende Ürkmez'de haber verdim ve yolda karşılaştık. Muhteşem bahçesi olan evine gittik. Evde bana gösterdiği odaya yerleştim duşa girdim ve sonra Birlikte yemek hazırladık yedik ve seçim haberlerini izlemeye başladık. Sonra da uyku bastırdı ve ben odama çekildim.