canayaz0734
Daimi Üye
- Kayıt
- 3 Nisan 2015
- Mesaj
- 300
- Tepki
- 641
- Şehir
- istanbul
- İsim
- Can AYAZ
- Bisiklet
- Diğer
Merhaba arkadaşlar ,
Tek olarak çıkış yaptığım turum ile ilgili hatıra ve tecrübe yazımı sizlerle paylaşmak isterim.Elim döndüğünce sizlere aktarmaya çalışacağım;
Turum geçen hafta itibari ile sonlandı.Geride harika bir tecrübe ve kurulan samimi dostluklar kaldı.
İstanbul Beylikdüzü'nden başlayan yolculuğum rotası Tekirdağ-Çanakkale Şehitlik olarak belirlemiştim.Sonrası içinse kondisyonum ve hava durumuna göre karar vermeyi planlayarak yola çıktım.
İlk gün anam ile helalleşip yola koyuldum.Yola 08:15 gibi çıktım.Daha turun ilk gününde geç kalmıştım.Evin tek evladı olunca özel kahvaltılar hazırlanmıştı.
Evden Çıkış
Kahvaltı sonrası gelen enerji ile pedala bastım.Elzem bir durum olmadıkça 30. km de kısa 60. km de uzun bir mola veriyordum.Günlük 120 Km yol yapmayı planladım.İlk günün hızı ve gazı neticesinde 139 km yol yaptım Tekirdağ'dan sonra ilk gün ana yoldan ziyade Uçmakdere yolundan gitmeyi planlamıştım.
Çık çık bitmedi o yokuşlar ama değdi efendim. Yeşil ve mavinin uyumunu görmeniz gerek(tepeden) ,asfalt yolda inişler çok zevkli ve bir o kadarda tehlikeliydi.Adı üstünde sonuçta "Uçmakdere" köy yollarında giderken ciğerlerim oksijen banyosu yaptı. Molalarım da da kocaman doğal böğürtlenleri toplayarak yedim .
Uçmakdere Zirveden Foto
Demir atım.
Zirveden bir fotoğraf daha,
Uçmakdere'ye vardığımda saat 18:00 idi ve artık kamp yapmanın vakti gelmişti.Yamaç Paraşütlerinin iniş yaptığı yerde kamp yapmaya karar verdim.Paraşüt kulüplerinin bulunduğu yerde adını hatırlayamadığım bir abimize kamp yeri sordum ; Normalde etrafı çitlerle çevrili bir kamp alanı vardı.Fakat elektrik,banyo vs. gibi hizmetler olmamasına rağmen 15 TL yer bedeli alıyordu.Orayı söyledi.Yine aynı abimizle biraz konuştuktan sonra onların bulunduğu kulübenin yanına kamp atabileceğimi banyo ve tuvaletinde kapısını açık bırakacağını söyledi.Paraşütçüler toparlandı ve eşyalarını toplayıp gittiler.Sadece iki kamp yapan kaldık sahilde...Bayrampaşa'dan yola çıkan bir aile ve ben ...
Çadırın içinden ilk gün kamp
Kamp alnında birlikte vakit geçirdiğim aile ve vedamız ...
Kamp yapan ailenin benden daha büyük iki oğulları vardı ,adı Erhan.Benim yola bisikletle çıkmam onları bir hayli etkilemişti ki oradan muhabbete girdik.Akşam yemek ve çay ikram ettiler.Sabahta kahvaltımı yine aile ile birlikte yaptım.Malum araba ile geldikleri için erzak durumları benden daha zengindi.Boğaza olan düşkünlüğüm nedeniyle 2.günde yola geç çıktım.
2.Gün rotam Şarköy-Geliboluy du. Şarköy'ü geçtikten sonra bir petrol ofisinde iki genç ile tanıştım.Adları Ömer ve Özay olan arkadaşlar ile biraz sohbet ettik onlarda Bozcaada'ya gidiyorlarmış. Eceabat'a kadar birlikte yol almaya karar verdik.Ömer Tekirdağ bisiklet kulübünde sporcu ve aynı zamanda matematik öğretmenliği okumaktaydı. Özay da makine mühendisliği okuyordu. İkisi de efendi gençlerdi.2.günde 137 km yol yapmıştım.Bacaklarımda bir ağrı yoktu.Dinlenme ve tükettiğim gıdalara dikkat ediyordum.Uzun turda ayağınıza kramp girmesini istemezsiniz.
Ömer ve Özay ve Yolda bize selam verip petrol ofisinde karşılatığımız Endurocu abimiz.
Eceabat'a geldiğimizde Ömer ve Özay Çanakkale feribotuna kadar eşlik ettim sonrasında Ecebat da konaklayabileceğim yer aramaya başladım.Evet 2. günün sonunda kamp yapamadım.Bir pansiyon ile anlaşıp (oda+kahvaltı) geceliği 45 TL den konakladım odaları hiç kalmamıştı.Mobilya ve dekorasyon bakımından eksik bir oda gösterdi pansiyonun sahibi, Tv'si ve kliması olmayan odada beni iki şey çok cezp etti yorgun vücudumu dinlendirebileceğim yatak ve kıyafetlerimi yıkayıp temizlenebileceğim banyo !
3.Gün sabahı askere gitmeden önce muhakkak gidip görmek istediğim Şehitlik anıtına doğru yola koyuldum.Tabi anıta varmadan birçok şehitlik var insan o dönemde yaşanan savaşın büyüklüğünü anlıyor...Her yerde şehitlik her yerde mezar var...Toprağın altında vatan için canlarını feda etmiş kahraman askerler var...Duygulanmamak elde değil.Bisiklet ile giderken rüzgar hep karşıdan esiyordu ve dik eğimler vardı.Çetin bir arazi Çanakkale boğazı....Savaşması zor, ölmesi kolay......
Sonunda şehitliğe vardım.Kesinlikle her vatan evladının görmesi gereken bir yer....
Şehitlik
Şehitlik turu sonrası pansiyona geri dönmeye başladım.Şehitliği gördüğümden andan beridir derin bir hiçlik duygusu kapladı etrafımı ... O an o duyguyu atlatmama yardımcı olan bir mesaj gelmişti telefonuma;"Abi yarın biz Bozcaada'ya gideceğiz istersen senide bekleyelim" demişti, Yolda tanıştığım Ömer ve Özay ikilisi ,"Tamamdır" deyip buluşma saatlerimizi belirledik.
4.Günün Şafağı , sabah feribotu ile Eceabat'dan karşıya Çanakkale'ye geçiş yaptım.İkili ile buluşup Bozcadaya doğru yola çıktık.Onlarda gaz ocağı olduğundan alışverişimizi pişirilebilir gıdalar üzerine yoğunlaştırdık.(Menemen) Öğrenci olduklarından harcamalarını minimum tutmaya özen gösteriyorlardı.Turumun ilk 3 günü yeme ve içmeye çok para harcadığımdan içimden "demek ki böylede yapılabilirmiş" dediğim çok an geçti.Gençler her şeyi hesaplamışlardı takdir ettim.Öğle sıcağı bastırdığında Geyikli limanına varmadan ağaç altında öğle yemeği molası verdik.Adaya varmadan evvel Bim ve A101 den yaptığımız gıda yatırımı Bozcada da çok ama çok işe yaradı.Yola çıkmadan evvel telefonla Ada Camping de yer ve fiyat durumunu teyit edip yola koyulduk.
Eceabat'dan Çanakkaleye Saat 06:00 ilk defa erken çıktım.
Çanakkale de buluşma saat 07:20
Eğimli bir çıkış sonrası manzara selfisi Geyikli'ye giderken
Geyiklideyiz.
Özay'ın tekeri patlamışdı Geyiklide onardık.
Bozcaada Feribotundayız.
Öğle molasından sonra Geyikli limanına doğru yola çıktık.Ve sonunda Bozcaada'ya varmıştık.Harika bir deniz güzel ve nezih bir kamp alanı bizi karşıladı.3 gün burada ikili ile konakladık.Kamp alanında tanıştığımız Motorcu bir diğer Tekirdağlı Hasan abi ile dostluğumuzda burada başladı.Kendisi bize ilk gün resmen rehberlik etti. Sağolsun....
Tertemiz bir deniz
Amele yanıklarım
Çok temiz...
Kampın Kara başı...Biz gidene kadar her sabah bizimle sahile geliyordu.Sanki biz olmasak gidemeyecek gibi.
Özay (arkada) Ömer ve motorcu abimiz Hasan Yüksel
Bozcaada da gün batımını görmek için pedalladık.
Harika bir kare ...Bulut olmasaydı daha güzel olacaktı.
6.Günün sonunda sabah bisiklet ile Çanakkale'ye dönüp oradan K.Koç otobüsü ile istanbul'a oturarak keyifsiz bir yolculuk yaptım....Her şeyi ile güzeldi.Bir daha deseler yine giderim daha çok sürerdim.
Okuduğunuz için teşekkürler...
Tek olarak çıkış yaptığım turum ile ilgili hatıra ve tecrübe yazımı sizlerle paylaşmak isterim.Elim döndüğünce sizlere aktarmaya çalışacağım;
Turum geçen hafta itibari ile sonlandı.Geride harika bir tecrübe ve kurulan samimi dostluklar kaldı.
İstanbul Beylikdüzü'nden başlayan yolculuğum rotası Tekirdağ-Çanakkale Şehitlik olarak belirlemiştim.Sonrası içinse kondisyonum ve hava durumuna göre karar vermeyi planlayarak yola çıktım.
İlk gün anam ile helalleşip yola koyuldum.Yola 08:15 gibi çıktım.Daha turun ilk gününde geç kalmıştım.Evin tek evladı olunca özel kahvaltılar hazırlanmıştı.
Evden Çıkış
Kahvaltı sonrası gelen enerji ile pedala bastım.Elzem bir durum olmadıkça 30. km de kısa 60. km de uzun bir mola veriyordum.Günlük 120 Km yol yapmayı planladım.İlk günün hızı ve gazı neticesinde 139 km yol yaptım Tekirdağ'dan sonra ilk gün ana yoldan ziyade Uçmakdere yolundan gitmeyi planlamıştım.
Çık çık bitmedi o yokuşlar ama değdi efendim. Yeşil ve mavinin uyumunu görmeniz gerek(tepeden) ,asfalt yolda inişler çok zevkli ve bir o kadarda tehlikeliydi.Adı üstünde sonuçta "Uçmakdere" köy yollarında giderken ciğerlerim oksijen banyosu yaptı. Molalarım da da kocaman doğal böğürtlenleri toplayarak yedim .
Uçmakdere Zirveden Foto
Demir atım.
Zirveden bir fotoğraf daha,
Uçmakdere'ye vardığımda saat 18:00 idi ve artık kamp yapmanın vakti gelmişti.Yamaç Paraşütlerinin iniş yaptığı yerde kamp yapmaya karar verdim.Paraşüt kulüplerinin bulunduğu yerde adını hatırlayamadığım bir abimize kamp yeri sordum ; Normalde etrafı çitlerle çevrili bir kamp alanı vardı.Fakat elektrik,banyo vs. gibi hizmetler olmamasına rağmen 15 TL yer bedeli alıyordu.Orayı söyledi.Yine aynı abimizle biraz konuştuktan sonra onların bulunduğu kulübenin yanına kamp atabileceğimi banyo ve tuvaletinde kapısını açık bırakacağını söyledi.Paraşütçüler toparlandı ve eşyalarını toplayıp gittiler.Sadece iki kamp yapan kaldık sahilde...Bayrampaşa'dan yola çıkan bir aile ve ben ...
Çadırın içinden ilk gün kamp
Kamp alnında birlikte vakit geçirdiğim aile ve vedamız ...
Kamp yapan ailenin benden daha büyük iki oğulları vardı ,adı Erhan.Benim yola bisikletle çıkmam onları bir hayli etkilemişti ki oradan muhabbete girdik.Akşam yemek ve çay ikram ettiler.Sabahta kahvaltımı yine aile ile birlikte yaptım.Malum araba ile geldikleri için erzak durumları benden daha zengindi.Boğaza olan düşkünlüğüm nedeniyle 2.günde yola geç çıktım.
2.Gün rotam Şarköy-Geliboluy du. Şarköy'ü geçtikten sonra bir petrol ofisinde iki genç ile tanıştım.Adları Ömer ve Özay olan arkadaşlar ile biraz sohbet ettik onlarda Bozcaada'ya gidiyorlarmış. Eceabat'a kadar birlikte yol almaya karar verdik.Ömer Tekirdağ bisiklet kulübünde sporcu ve aynı zamanda matematik öğretmenliği okumaktaydı. Özay da makine mühendisliği okuyordu. İkisi de efendi gençlerdi.2.günde 137 km yol yapmıştım.Bacaklarımda bir ağrı yoktu.Dinlenme ve tükettiğim gıdalara dikkat ediyordum.Uzun turda ayağınıza kramp girmesini istemezsiniz.
Ömer ve Özay ve Yolda bize selam verip petrol ofisinde karşılatığımız Endurocu abimiz.
Eceabat'a geldiğimizde Ömer ve Özay Çanakkale feribotuna kadar eşlik ettim sonrasında Ecebat da konaklayabileceğim yer aramaya başladım.Evet 2. günün sonunda kamp yapamadım.Bir pansiyon ile anlaşıp (oda+kahvaltı) geceliği 45 TL den konakladım odaları hiç kalmamıştı.Mobilya ve dekorasyon bakımından eksik bir oda gösterdi pansiyonun sahibi, Tv'si ve kliması olmayan odada beni iki şey çok cezp etti yorgun vücudumu dinlendirebileceğim yatak ve kıyafetlerimi yıkayıp temizlenebileceğim banyo !
3.Gün sabahı askere gitmeden önce muhakkak gidip görmek istediğim Şehitlik anıtına doğru yola koyuldum.Tabi anıta varmadan birçok şehitlik var insan o dönemde yaşanan savaşın büyüklüğünü anlıyor...Her yerde şehitlik her yerde mezar var...Toprağın altında vatan için canlarını feda etmiş kahraman askerler var...Duygulanmamak elde değil.Bisiklet ile giderken rüzgar hep karşıdan esiyordu ve dik eğimler vardı.Çetin bir arazi Çanakkale boğazı....Savaşması zor, ölmesi kolay......
Sonunda şehitliğe vardım.Kesinlikle her vatan evladının görmesi gereken bir yer....
Şehitlik
Şehitlik turu sonrası pansiyona geri dönmeye başladım.Şehitliği gördüğümden andan beridir derin bir hiçlik duygusu kapladı etrafımı ... O an o duyguyu atlatmama yardımcı olan bir mesaj gelmişti telefonuma;"Abi yarın biz Bozcaada'ya gideceğiz istersen senide bekleyelim" demişti, Yolda tanıştığım Ömer ve Özay ikilisi ,"Tamamdır" deyip buluşma saatlerimizi belirledik.
4.Günün Şafağı , sabah feribotu ile Eceabat'dan karşıya Çanakkale'ye geçiş yaptım.İkili ile buluşup Bozcadaya doğru yola çıktık.Onlarda gaz ocağı olduğundan alışverişimizi pişirilebilir gıdalar üzerine yoğunlaştırdık.(Menemen) Öğrenci olduklarından harcamalarını minimum tutmaya özen gösteriyorlardı.Turumun ilk 3 günü yeme ve içmeye çok para harcadığımdan içimden "demek ki böylede yapılabilirmiş" dediğim çok an geçti.Gençler her şeyi hesaplamışlardı takdir ettim.Öğle sıcağı bastırdığında Geyikli limanına varmadan ağaç altında öğle yemeği molası verdik.Adaya varmadan evvel Bim ve A101 den yaptığımız gıda yatırımı Bozcada da çok ama çok işe yaradı.Yola çıkmadan evvel telefonla Ada Camping de yer ve fiyat durumunu teyit edip yola koyulduk.
Eceabat'dan Çanakkaleye Saat 06:00 ilk defa erken çıktım.
Çanakkale de buluşma saat 07:20
Eğimli bir çıkış sonrası manzara selfisi Geyikli'ye giderken
Geyiklideyiz.
Özay'ın tekeri patlamışdı Geyiklide onardık.
Bozcaada Feribotundayız.
Öğle molasından sonra Geyikli limanına doğru yola çıktık.Ve sonunda Bozcaada'ya varmıştık.Harika bir deniz güzel ve nezih bir kamp alanı bizi karşıladı.3 gün burada ikili ile konakladık.Kamp alanında tanıştığımız Motorcu bir diğer Tekirdağlı Hasan abi ile dostluğumuzda burada başladı.Kendisi bize ilk gün resmen rehberlik etti. Sağolsun....
Tertemiz bir deniz
Amele yanıklarım
Çok temiz...
Kampın Kara başı...Biz gidene kadar her sabah bizimle sahile geliyordu.Sanki biz olmasak gidemeyecek gibi.
Özay (arkada) Ömer ve motorcu abimiz Hasan Yüksel
Bozcaada da gün batımını görmek için pedalladık.
Harika bir kare ...Bulut olmasaydı daha güzel olacaktı.
6.Günün sonunda sabah bisiklet ile Çanakkale'ye dönüp oradan K.Koç otobüsü ile istanbul'a oturarak keyifsiz bir yolculuk yaptım....Her şeyi ile güzeldi.Bir daha deseler yine giderim daha çok sürerdim.
Okuduğunuz için teşekkürler...