Herkese merhabalar,
Bu foruma ilk mesajım ve ilk gezi değerlendirmem; umarım daha nicelerini yazarım diyerek başlayım. İlk mesajım olması dolayısıyla ufaktan da kendimi tanıtayım. Ben Arif, İTÜ'de lisans öğrencisiyim ve yaklaşık bir kaç haftadır da bisikletle düzenli olarak turlamaya başladım. Bunun öncesinde bu yıl katıldığım bir doğa kampında tanışma fırsatı bulduğum ve ilgili bir kaç kişiden ilham aldığım bisiklet olayına kamp dönüşü hemen başlamaya karar verdim ve ilk işim konuyla ilgili bir forum bulmak oldu. Aranızda olmaktan mutluyum
Yaklaşık 3 haftadır takip ediyorum forumu, herkesin güzel güzel bisikletleri var gibi görünüyor, benim ise şimdilik mütevazi bir Bianchim var. Bu olayı yavaş yavaş keşfediyorum, herşey planladığım gibi giderse sonbaharda eli yüzü düzgün bir bisiklet alacağım. Bir haftadır da bisikletimin (ve kendimin) performansını deniyorum.
İlk günlerde ufak şehiriçi Kumbağ(Tekirdağ) turlarıyla başladık ilk denemelerimize arkadaşımla. Yol gayet düzgün ve rampasız olduğundan bizim için güzel bir başlangıçtı. Ardından pedala basıp Naip köyü taraflarına doğru keşfe çıkmaya başladık. Bugün de tempomuzu biraz daha arttırarak çevre köylerden biri olan Yazır Köyü'ne ve ve barajına bisikletlerimizi sürdük. Bununla ilgili deneyimlerimi ve fotoğraflarımı sizinle paylaşmak istedim..
Bunun öncesinde Kumbağ-Naip yolunu bir kaç kez turladığımızdan yolu biliyorduk. Yol gayet düzgün bir asfalt ve Naip girişine kadar bir rampa olmadan rahatlıkla geçiliyor. Şimdilik bu konuda en büyük korkum olan köpekler yol üzerindeki tuğla fabrikalarının bahçelerinden uzaktan uzağa havlıyorlar sadece. Bisikletlerimizde km sayaçlarımız olmadığından mesafeyi pek kestiremiyoruz. Naip girişine geldiğimizde ufak bir fotoğraf alıyoruz:
http://img169.imageshack.us/img169/1815/dsc01793hn0.jpg
Naip girişinde düz devam ederseniz köy içine gidiyorsunuz, sağdaki yolu seçerseniz köye uğramadan yolunuza devam ediyorsunuz:
http://img169.imageshack.us/img169/2403/dsc01797nh2.jpg
Etraftan bir kaç fotoğraf :
http://img169.imageshack.us/img169/7668/dsc01798xj9.jpg
http://img169.imageshack.us/img169/4087/dsc01799gb1.jpg
Naip girişindeki ufak rampayı geçip köy içine giriyoruz. Kahvelerin olduğu alandaki çeşmeden sularımızı doldurup sağ taraftaki yoldan devam ediyoruz. Karşımıza bir yol ayrımı çıkıyor. Aslında hedefimiz en başta Uçmakdere yolu üzerindeki Yeniköy civarına gitmekti. Fakat karşımıza bir tabela çıkmayınca içgüdüsel olarak karşımızda devam eden yolu seçtik fakat yanlış yolu seçmişiz, ziyanı yok
http://img169.imageshack.us/img169/4906/dsc01819mt5.jpg
Girdiğimiz yolun bizi nereye götürdüğünü bilmeden pedallara bastık. Yol ufak bir köprünün ardından hemen bozulmaya başladı. Çakıllarla dolu bozuk bir asfaltta yol alıyorduk. Yol bir süre düzledikten hemen sonra bozuluyordu. Bu da bizim "mütavazi bisikletlerimizi" birazcık zorladı diyebiliriz.
Fakat dönüş yok, yola devam. Tarlaların arasında, hoplaya zıplaya yolumuza devam ettik. Ara sıra dinlenip etraftaki görüntülerin tadını çıkardık. Pek fazla ağaç yoktu ama bu resimdeki kavak ağaçları güzel görünüyordu.
http://img169.imageshack.us/img169/1959/dsc01800tz1.jpg
Biraz daha ilerlediğimizde yol düzelcek gibi durmuyordu. Hafiften isyan bayrakları çekilmeye başlamıştı fakat yine de işe yaramadı. Yolda gördüğümüz tarlada çalışan teyzelere yolun Yazır köyüne çıktığını öğrendik ve gitmişken baraja da uğrarız diyerekten yola devam ettik. Bir süre sonra köy göründü. Köye yaklaştıkça yol düzelmişti ve nihayet köyün girişi :
http://img169.imageshack.us/img169/6269/dsc01812rs5.jpg
Epey yorulmuştuk. Bunda gezimize biraz geç çıkmamızın ve güneş'i her pedalda tepemizde hissetmemizin büyük etkisi olsa gerek. Hemen kendimizi köy meydanındaki kahveye attık ve kolalarımızı söyedik. Gölgenin tadı da bambaşka oluyor.. Kahve ahalisine baraja nasıl gidebileceğimizi sorduk ve bizim de tahmin ettiğimiz üzere girişteki tali yolu takip etmemizi önerdiler. Yanlız toprak yol olduğunu da eklediler. Biz de geliş yolumuzdan daha kötü olamayacağını düşünüp yola devam etmeye karar verdik. Onca yorgunluğun üstüne Yazır Köyünün kolasının tadının da bambaşka olduğunu düşünmeden de edemedik
Bisikletlerimiz gölgede serinlerken :
http://img169.imageshack.us/img169/7137/dsc01807wl6.jpg
Geldiğimiz yoldan geri dönüp köy girişene geldik ve gelirken görmediğimiz baraj tabelasını görüp sağdaki toprak yola girdik. Yolun köy kahvesindeki amcanın dediği gibi 1km olmasını dileyerek pedallalra bastık. Hafif inişlerin olduğu gayet düz bir yoldu. Bir rampa geri dönüşte bizi uğraştıracak gibi görünüyordu.1 km'den biraz daha sürüp son rampayı tırmandığımızda birden baraj gölü önümüzde belirdi. Kıyısında ufak bir mola verip dinlendik. Etrafta balık tutan bir kaç amca vardı, onlarla laflayıp geri dönüşe başladık.
http://img169.imageshack.us/img169/458/dsc01815nf6.jpg
http://img169.imageshack.us/img169/3579/dsc01813jf9.jpg
Geldiğimiz yoldan dönüp anayola çıktık. Bahsettiğim rampa bizi biraz yordu ama ilerde kavuşacağımız çeşme bize güç kattı. Yolda bir bisikletliyle karşılaştık. İşaret etti ve durduk. Kendisi de Barbaros'tan geliyormuş ve Yazır köyü'nden yukarı Tekirdağ-Malkara yoluna çıkmaya niyetli. Yol hakkında sordu. Biz de yolun olduğunu fakat yukarı tırmanışın kendisini yorabileceğini söyledik. Bizi dinlemedi, yoluna gitti Ne çantası, ne suluğu ne de kaskı vardı, ama Scott bisikleti dikkatimi çekti
Dönüş nispeten daha kolaydı. Yolu bilmenin verdiği güven hızımızı da arttırmamızı sağladı. Önce Naip ardından da Kumbağ'a sağ salim vardık. Toplam gittiğimiz yol ,elimizde detaylı bir harita olmadığından ancak tahmin ettik , toplam 30km olmuştur diye düşünüyorum. Bu da başlangıç için fena olmasa gerek.. Bundan sonraki Uçmakdere ve Şarköy maceralarımız için planlar kurmaya başladık bile..
Sabır edip okuyanlara teşekkürler
Bu foruma ilk mesajım ve ilk gezi değerlendirmem; umarım daha nicelerini yazarım diyerek başlayım. İlk mesajım olması dolayısıyla ufaktan da kendimi tanıtayım. Ben Arif, İTÜ'de lisans öğrencisiyim ve yaklaşık bir kaç haftadır da bisikletle düzenli olarak turlamaya başladım. Bunun öncesinde bu yıl katıldığım bir doğa kampında tanışma fırsatı bulduğum ve ilgili bir kaç kişiden ilham aldığım bisiklet olayına kamp dönüşü hemen başlamaya karar verdim ve ilk işim konuyla ilgili bir forum bulmak oldu. Aranızda olmaktan mutluyum
Yaklaşık 3 haftadır takip ediyorum forumu, herkesin güzel güzel bisikletleri var gibi görünüyor, benim ise şimdilik mütevazi bir Bianchim var. Bu olayı yavaş yavaş keşfediyorum, herşey planladığım gibi giderse sonbaharda eli yüzü düzgün bir bisiklet alacağım. Bir haftadır da bisikletimin (ve kendimin) performansını deniyorum.
İlk günlerde ufak şehiriçi Kumbağ(Tekirdağ) turlarıyla başladık ilk denemelerimize arkadaşımla. Yol gayet düzgün ve rampasız olduğundan bizim için güzel bir başlangıçtı. Ardından pedala basıp Naip köyü taraflarına doğru keşfe çıkmaya başladık. Bugün de tempomuzu biraz daha arttırarak çevre köylerden biri olan Yazır Köyü'ne ve ve barajına bisikletlerimizi sürdük. Bununla ilgili deneyimlerimi ve fotoğraflarımı sizinle paylaşmak istedim..
Bunun öncesinde Kumbağ-Naip yolunu bir kaç kez turladığımızdan yolu biliyorduk. Yol gayet düzgün bir asfalt ve Naip girişine kadar bir rampa olmadan rahatlıkla geçiliyor. Şimdilik bu konuda en büyük korkum olan köpekler yol üzerindeki tuğla fabrikalarının bahçelerinden uzaktan uzağa havlıyorlar sadece. Bisikletlerimizde km sayaçlarımız olmadığından mesafeyi pek kestiremiyoruz. Naip girişine geldiğimizde ufak bir fotoğraf alıyoruz:
http://img169.imageshack.us/img169/1815/dsc01793hn0.jpg
Naip girişinde düz devam ederseniz köy içine gidiyorsunuz, sağdaki yolu seçerseniz köye uğramadan yolunuza devam ediyorsunuz:
http://img169.imageshack.us/img169/2403/dsc01797nh2.jpg
Etraftan bir kaç fotoğraf :
http://img169.imageshack.us/img169/7668/dsc01798xj9.jpg
http://img169.imageshack.us/img169/4087/dsc01799gb1.jpg
Naip girişindeki ufak rampayı geçip köy içine giriyoruz. Kahvelerin olduğu alandaki çeşmeden sularımızı doldurup sağ taraftaki yoldan devam ediyoruz. Karşımıza bir yol ayrımı çıkıyor. Aslında hedefimiz en başta Uçmakdere yolu üzerindeki Yeniköy civarına gitmekti. Fakat karşımıza bir tabela çıkmayınca içgüdüsel olarak karşımızda devam eden yolu seçtik fakat yanlış yolu seçmişiz, ziyanı yok
http://img169.imageshack.us/img169/4906/dsc01819mt5.jpg
Girdiğimiz yolun bizi nereye götürdüğünü bilmeden pedallara bastık. Yol ufak bir köprünün ardından hemen bozulmaya başladı. Çakıllarla dolu bozuk bir asfaltta yol alıyorduk. Yol bir süre düzledikten hemen sonra bozuluyordu. Bu da bizim "mütavazi bisikletlerimizi" birazcık zorladı diyebiliriz.
Fakat dönüş yok, yola devam. Tarlaların arasında, hoplaya zıplaya yolumuza devam ettik. Ara sıra dinlenip etraftaki görüntülerin tadını çıkardık. Pek fazla ağaç yoktu ama bu resimdeki kavak ağaçları güzel görünüyordu.
http://img169.imageshack.us/img169/1959/dsc01800tz1.jpg
Biraz daha ilerlediğimizde yol düzelcek gibi durmuyordu. Hafiften isyan bayrakları çekilmeye başlamıştı fakat yine de işe yaramadı. Yolda gördüğümüz tarlada çalışan teyzelere yolun Yazır köyüne çıktığını öğrendik ve gitmişken baraja da uğrarız diyerekten yola devam ettik. Bir süre sonra köy göründü. Köye yaklaştıkça yol düzelmişti ve nihayet köyün girişi :
http://img169.imageshack.us/img169/6269/dsc01812rs5.jpg
Epey yorulmuştuk. Bunda gezimize biraz geç çıkmamızın ve güneş'i her pedalda tepemizde hissetmemizin büyük etkisi olsa gerek. Hemen kendimizi köy meydanındaki kahveye attık ve kolalarımızı söyedik. Gölgenin tadı da bambaşka oluyor.. Kahve ahalisine baraja nasıl gidebileceğimizi sorduk ve bizim de tahmin ettiğimiz üzere girişteki tali yolu takip etmemizi önerdiler. Yanlız toprak yol olduğunu da eklediler. Biz de geliş yolumuzdan daha kötü olamayacağını düşünüp yola devam etmeye karar verdik. Onca yorgunluğun üstüne Yazır Köyünün kolasının tadının da bambaşka olduğunu düşünmeden de edemedik
Bisikletlerimiz gölgede serinlerken :
http://img169.imageshack.us/img169/7137/dsc01807wl6.jpg
Geldiğimiz yoldan geri dönüp köy girişene geldik ve gelirken görmediğimiz baraj tabelasını görüp sağdaki toprak yola girdik. Yolun köy kahvesindeki amcanın dediği gibi 1km olmasını dileyerek pedallalra bastık. Hafif inişlerin olduğu gayet düz bir yoldu. Bir rampa geri dönüşte bizi uğraştıracak gibi görünüyordu.1 km'den biraz daha sürüp son rampayı tırmandığımızda birden baraj gölü önümüzde belirdi. Kıyısında ufak bir mola verip dinlendik. Etrafta balık tutan bir kaç amca vardı, onlarla laflayıp geri dönüşe başladık.
http://img169.imageshack.us/img169/458/dsc01815nf6.jpg
http://img169.imageshack.us/img169/3579/dsc01813jf9.jpg
Geldiğimiz yoldan dönüp anayola çıktık. Bahsettiğim rampa bizi biraz yordu ama ilerde kavuşacağımız çeşme bize güç kattı. Yolda bir bisikletliyle karşılaştık. İşaret etti ve durduk. Kendisi de Barbaros'tan geliyormuş ve Yazır köyü'nden yukarı Tekirdağ-Malkara yoluna çıkmaya niyetli. Yol hakkında sordu. Biz de yolun olduğunu fakat yukarı tırmanışın kendisini yorabileceğini söyledik. Bizi dinlemedi, yoluna gitti Ne çantası, ne suluğu ne de kaskı vardı, ama Scott bisikleti dikkatimi çekti
Dönüş nispeten daha kolaydı. Yolu bilmenin verdiği güven hızımızı da arttırmamızı sağladı. Önce Naip ardından da Kumbağ'a sağ salim vardık. Toplam gittiğimiz yol ,elimizde detaylı bir harita olmadığından ancak tahmin ettik , toplam 30km olmuştur diye düşünüyorum. Bu da başlangıç için fena olmasa gerek.. Bundan sonraki Uçmakdere ve Şarköy maceralarımız için planlar kurmaya başladık bile..
Sabır edip okuyanlara teşekkürler