Mesut Girgiç
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 28 Mart 2006
- Mesaj
- 4.518
- Tepki
- 11.737
- Şehir
- Konya
Hani; "yemek" yemek için çatala bıçağa ihtiyaç duyar ya çoğu zaman insan, ben de bisikletsiz gezemiyorum galiba...
Geçen hafta Alanya-Gazipaşa arasını yedim, pardon gezdim bisikletle. Hepimiz için gezdim, hepimiz için gördüm. Rota kısa olduğu için bisikletle burayı 3 kez geçtim. (gidiş dönüş toplam 6 oluyor)
Zaten fotoların ne kadar ayrıntılı börtü böcek resimlerini de içerdiğini görünce, bu bölgeyi nasıl ezberlediğimi anlayacaksınız. (Makro görüntüler ve hayvan fotoları konuda bahsedilen yerlere aittir. )
Fotoların arasına kattığım çeşitli makrolar, bisikletle gezmenin motorlu araçlarla gezme tarzına göre hayatımıza ne denli farklı boyutlar kattığını göstermek içindir. Dünyanın ve hayatın dokusunu daha derinlemesine algılıyor insan bisikletle gezerken.
Gördüklerimi paylaşmaya geldi sıra.
Tarih, manzara ve bisiklet iç içe...
Buyrun afiyet olsun..
Fotoların tamamı tarafıma aittir. Yani demem o ki; orijinal fotolardır ve telif hakları yoktur. Beğenen dilediği yerde kullanır, ücreti tarafıma gönderilecek olan gönülden kopmuş bir "Allah razı olsun" kelamıdır.
Önce mönü:
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/alanyab.jpg
Alanya Kalesi, denizden 250 metreye kadar yükselen yarımada üzerinde bulunur. Surlarının uzunluğu 6.5 kilometreyi bulur.
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala15.jpg
Kandeleri adıyla da bilinen Alanya yarımadasındaki yerleşim, Helenistik döneme kadar inmekle birlikte günümüze kalan tarihi dokusu 13. yüzyıl Selçuklu eseridir. Kale, 1221 yılında kenti alıp yeniden inşa ettiren Selçuklu Sultanı I. Alaeddin Keykubad tarafından yaptırılmıştır.
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala17.jpg
Kalenin 83 kulesi ve 140 burcu vardır. Ortaçağda surların içine yerleşmiş kentin su gereksinimi sağlamak üzere 400'e yakın sarnıç yapılmıştır. Sarnıçların bir kısmı günümüzde de kullanılmaktadır. Surlar, planlı bir şekilde Ehmedek, İçkale, Adam Atacağı, Cilvarda burnu üstü, Arap Evliyası Burcu ve Esat Burcu'nu inerek Tophane ve Tersane'yi geçip Kızılkule'de son bulacak şekilde inşa edilmiştir.
Yarımadanın zirvesinde açık alan müzesi olarak değerlendirilen İçkale bulunmaktadır. Sultan Alaeddin Keykubad sarayını burada yaptırmıştır. Kalede yerleşim günümüzde de sürmektedir. Taşıt trafiğine açıktır. Yürüyerek ise yaklaşık 1 saatte çıkılabilir.
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala39.jpg
Alanya yarımadası ovalarla Toroslardan ayrılmıştır.Denizden kuzey yönüne geçit vermeyen Toroslardan İç Anadolu'ya Koçdovat Gediği,Yelköprü,Kuşyuvası,Dim ve Alara Çaylarından adlarını alan Dim ve Alara Vadilerinden geçmek mümkündür.
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala70.jpg
İç Anadolu ile bağlantısının güç olması ve kıyıdan çok dik bir profille yükselen Alanya Yarımadasının doğusunda tabii bir limana sahip olması zaman içinde bölgede deniz ulaşımının gelişmesine neden olmuştur.
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala69.jpg
Alanya Dimçayı Bölgesi, Resmi Gazete’de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararı uyarınca Türkiye’de 57 merkez ile birlikte yaban hayatı geliştirme sahası olarak belirlendi.
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala73.jpg
Devamı aşağıda.
Bundan böyle anılan sahaların yönetimi, planlaması ve bu bölgedeki çalışmalar Yaban Hayatı Koruma ve Yaban Hayatı Geliştirme sahası ile ilgili yönetmelik hükümlerine göre yürütelecek. Dim çayının Alanya ile buluştuğu yerden bir gece fotoğrafı.
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala4.jpg
Toroslardan gelerek Alanyanın doğusundan Akdenize dökülen Dim Çayının kıyıdan 15 kilometre kadar uzaktaki kıyılarında piknik yerleri vardır.
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala62.jpg
Ulu çınarların altındaki kır lokantalarında masalar yaz aylarında çayın içine kurulur.
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala53.jpg
Konuklar çıplak ayakları ile suların içinde oturur.
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala58.jpg
Ayrıca su kıyısına yakın yamaçlarda ve su kıyısında da ahşap teraslarda minderlerle otantik yer sofraları kurulur.
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala60.jpg
Bazı lokantalarda masalar salların üzerindedir. Ormanlarla kaplı vadi, yaz günlerinde bile serindir.
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala61.jpg
Bu bölgede tercih edilen yemek alabalıktır. Alabalıklar, lokanta bahçelerindeki havuzlarda bulundurulur.
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala57.jpg
Tava, ızgara ya da fırında güveç olarak pişirilir. Bölgede dağ bisikleti ve trekking için uygun güzergahlar vardır.
Ayrıca dileyen için deve safari imkanı söz konusudur.
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala59.jpg
DİM MAĞARASI
Alanya’nın 12 kilometre doğusunda, 1.649 metre yüksekliğindeki Cebel-i Reis dağının yamacındadır.
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala68.jpg
Mağaranın denizden yüksekliği 232 metredir.
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala66.jpg
1998 yılında ziyarete açılmıştır, Türkiye’nin ziyarete açılan ikinci büyük mağarasıdır. 1 milyon yıl yaşında olduğu tahmin edilmektedir.
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala64.jpg
İki ayrı koldan dağın içinde ilerleyen mağaranın kollarından biri 50 diğeri 360 metredir.
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala67.jpg
Sarkıt ve dikitlerden oluşan mağaranın dip kısmında küçük bir göl vardır.
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala63.jpg
Merdivenlerle inilip çıkılan mağaranın içindeki ortam fantastik film dekorlarını andırmaktadır.
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala65.jpg
Mağara gezisinden sonra yamaçtan yürüyerek aşağıdaki Dim Çayı vadisine gidilebilir. Aynı şekilde Dim Çayı kenarındaki piknik yerlerinden de mağaraya tırmanma yürüyüşü yapılabilir.
Artık sıra geldi yönümüzü Gazipaşa ya doğru çevirmeye..
( Yüzlerce otel ve sayfiye evi görüntülerini atlayarak direk doğa fotolarına geçiyorum, ancak yine de bir otelin fotosunu vermeden geçemeyeceğim)
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala3.jpg
Alanya Gazipaşa arası deniz ve doğa manzaraları şöyle başlıyordu...
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala5.jpg
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala23.jpg
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala1.jpg
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala21.jpg
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala13.jpg
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala30.jpg
Bugün dünyada yaşayan sekiz tür deniz kaplumbağası (Dermochelys coriacea, Eretmochelys imbricata, Lepidochelys kempii, Lepidochelys olivacea, Chelonia mydas, Chelonia agassizi, Natator depressus, Caretta caretta) vardır. Bu türlerden beşi (Caretta caretta, Chelonia mydas, Dermochelys coriacea, Eretmochelys imbricata ve Lepidochelys kempii) Akdeniz'de bulunmaktadır. Ancak Akdeniz'de düzenli olarak yuvalayan türler, Caretta caretta ve Chelonia mydas'tır
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala2.jpg
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala7.jpg
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala8.jpg
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala11.jpg
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala10.jpg
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala9.jpg
Alanya-Gazipaşa karayolunun yaklaşık 20.km.sinde Seki Köyü sınırları içerisindedir Syedra Antik kenti. Kente, batıda halen ayakta olan anıtsal kapı ile girilir.
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala75.jpg
Kentte, Antik Çağdan günümüze değin kullanılan, içleri sıvalı doğal kaynaktan beslenen sarnıçlar vardır. Kentin su gereksinimi çok sayıdaki diğer sarnıçlarla da karşılanmaktadır. Yolu, sıcaklar dolayısıyla bisiklet için biraz zorlayıcıydı.
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala51.jpg
Kent içindeki bir mağarada, doğal kayaya oyulmuş nişin çevresi freskolarla süslenmiştir. Mağara dinsel amaçlı kullanılmıştır ve vaftiz mağarası olarak bilinmektedir.
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala54.jpg
Kentin doğusunda, çok görkemli bir yapı kalıntısı olan hamam ile karşılaşıyoruz. Zemininde yer yer mozaik kalıntıları görülmektedir. Hamamın hemen batısında kuzey-güney doğrultusunda kentin sütunlu caddesi uzanmaktadır. Caddenin kuzeyindeki duvarda nişler yapılmıştır.
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala55.jpg
1994 yılından bu yana Alanya Müze Müdürlüğü’nce yapılan kazılar sonucunda, sütunlu caddenin, 250 x 10 metre boyutlarında ve kuzeyi sütunların taşıdığı ahşap çatı ile kapalı, güneyi taş döşemeli açık yol şeklinde olduğu ortaya çıkmıştır. Oyun ve yarışlarla ilgili bilgiler içeren birçok yazıtın varlığı kente önem kazandırmıştır.
Syedranın şimdiki sakinlerinin portrelerine bir göz atalım.
Süslü bir keçi. Saç şekline bakılırsa muhtemelen bayan olsa gerektir.
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala50.jpg
Bunun da sakalına bakılırsa muhtemelen bir bay.
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala49.jpg
Farklı bir saç modeli kullanan bir bayan daha..
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala52.jpg
Kentdeki diğer önemli yapılar tapınak, tiyatro, dükkanlar, evler ve kent surlardır. Kazılar sonucunda kentin İ.Ö.VII.yüzyıldan İ.S.XIII.yüzyıla kadar ki tarihine ilişkin kalıntılar ortaya çıkarılmıştır. Bölgede bulunan yazıttan Syedralıların korsanlardan rahatsız oldukları ve bu nedenle tanrıların yardımlarına, öğütlerine ve ileriye yönelik kehanetle ilgili istekleri olduğu anlaşılmaktadır. Kente girişi sağlayan anıtsal görünümdeki kapının lentosu günümüzde de sağlam bir şekilde ihtişamını sürdürmektedir. Giriş kapısının sağında doğal yapıya uygun olarak teraslama şeklinde alt alta üçlü bir sulama sistemi mevcuttur. Sulama sistemini oluşturan havuzların günümüzde de kullanılması teknolojinin aslında yüzyıllar öncesindeki bir kanıtıdır. Suyu yakınındaki bir mağaranın içinden çıkan kaynaktan sağlamakta ve içinde uzun dehlizlerin bulunduğu mağaranın girişi taşlarla tonoz şeklinde örtülmüştür.
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala56.jpg
Kentin doğusunda iki katlı çok görkemli ve zemininde yer yer mozaik kalıntıları bulunan yapı ise kentin hamamıdır. Hamamın hemen karşısında kuzey-güney doğrultusunda uzanan sütunlu cadde bulunmaktadır.
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala47.jpg
Caddenin diğer yönündeki sütunlar, Korint başlıklı siyah granitten yapılmıştır. Kentte bulunan bir onur yazıtından burada bir halk meclisi ve Senatonun olduğu Syedra’daki yapıların çoğunun tabanının mozaiklerle süslülüğü dikkate çekicidir. Mozaikte mitolojideki 3 güzelleri temsil eden 3 kız resmi, ve Paris’i simgelediği sanılan bir erkek resmi kentte mozaik sanatının ayrı bir yeri olduğunu göstermektedir.
Geçen hafta Alanya-Gazipaşa arasını yedim, pardon gezdim bisikletle. Hepimiz için gezdim, hepimiz için gördüm. Rota kısa olduğu için bisikletle burayı 3 kez geçtim. (gidiş dönüş toplam 6 oluyor)
Zaten fotoların ne kadar ayrıntılı börtü böcek resimlerini de içerdiğini görünce, bu bölgeyi nasıl ezberlediğimi anlayacaksınız. (Makro görüntüler ve hayvan fotoları konuda bahsedilen yerlere aittir. )
Fotoların arasına kattığım çeşitli makrolar, bisikletle gezmenin motorlu araçlarla gezme tarzına göre hayatımıza ne denli farklı boyutlar kattığını göstermek içindir. Dünyanın ve hayatın dokusunu daha derinlemesine algılıyor insan bisikletle gezerken.
Gördüklerimi paylaşmaya geldi sıra.
Tarih, manzara ve bisiklet iç içe...
Buyrun afiyet olsun..
Fotoların tamamı tarafıma aittir. Yani demem o ki; orijinal fotolardır ve telif hakları yoktur. Beğenen dilediği yerde kullanır, ücreti tarafıma gönderilecek olan gönülden kopmuş bir "Allah razı olsun" kelamıdır.
Önce mönü:
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/alanyab.jpg
Alanya Kalesi, denizden 250 metreye kadar yükselen yarımada üzerinde bulunur. Surlarının uzunluğu 6.5 kilometreyi bulur.
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala15.jpg
Kandeleri adıyla da bilinen Alanya yarımadasındaki yerleşim, Helenistik döneme kadar inmekle birlikte günümüze kalan tarihi dokusu 13. yüzyıl Selçuklu eseridir. Kale, 1221 yılında kenti alıp yeniden inşa ettiren Selçuklu Sultanı I. Alaeddin Keykubad tarafından yaptırılmıştır.
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala17.jpg
Kalenin 83 kulesi ve 140 burcu vardır. Ortaçağda surların içine yerleşmiş kentin su gereksinimi sağlamak üzere 400'e yakın sarnıç yapılmıştır. Sarnıçların bir kısmı günümüzde de kullanılmaktadır. Surlar, planlı bir şekilde Ehmedek, İçkale, Adam Atacağı, Cilvarda burnu üstü, Arap Evliyası Burcu ve Esat Burcu'nu inerek Tophane ve Tersane'yi geçip Kızılkule'de son bulacak şekilde inşa edilmiştir.
Yarımadanın zirvesinde açık alan müzesi olarak değerlendirilen İçkale bulunmaktadır. Sultan Alaeddin Keykubad sarayını burada yaptırmıştır. Kalede yerleşim günümüzde de sürmektedir. Taşıt trafiğine açıktır. Yürüyerek ise yaklaşık 1 saatte çıkılabilir.
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala39.jpg
Alanya yarımadası ovalarla Toroslardan ayrılmıştır.Denizden kuzey yönüne geçit vermeyen Toroslardan İç Anadolu'ya Koçdovat Gediği,Yelköprü,Kuşyuvası,Dim ve Alara Çaylarından adlarını alan Dim ve Alara Vadilerinden geçmek mümkündür.
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala70.jpg
İç Anadolu ile bağlantısının güç olması ve kıyıdan çok dik bir profille yükselen Alanya Yarımadasının doğusunda tabii bir limana sahip olması zaman içinde bölgede deniz ulaşımının gelişmesine neden olmuştur.
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala69.jpg
Alanya Dimçayı Bölgesi, Resmi Gazete’de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararı uyarınca Türkiye’de 57 merkez ile birlikte yaban hayatı geliştirme sahası olarak belirlendi.
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala73.jpg
Devamı aşağıda.
Bundan böyle anılan sahaların yönetimi, planlaması ve bu bölgedeki çalışmalar Yaban Hayatı Koruma ve Yaban Hayatı Geliştirme sahası ile ilgili yönetmelik hükümlerine göre yürütelecek. Dim çayının Alanya ile buluştuğu yerden bir gece fotoğrafı.
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala4.jpg
Toroslardan gelerek Alanyanın doğusundan Akdenize dökülen Dim Çayının kıyıdan 15 kilometre kadar uzaktaki kıyılarında piknik yerleri vardır.
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala62.jpg
Ulu çınarların altındaki kır lokantalarında masalar yaz aylarında çayın içine kurulur.
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala53.jpg
Konuklar çıplak ayakları ile suların içinde oturur.
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala58.jpg
Ayrıca su kıyısına yakın yamaçlarda ve su kıyısında da ahşap teraslarda minderlerle otantik yer sofraları kurulur.
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala60.jpg
Bazı lokantalarda masalar salların üzerindedir. Ormanlarla kaplı vadi, yaz günlerinde bile serindir.
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala61.jpg
Bu bölgede tercih edilen yemek alabalıktır. Alabalıklar, lokanta bahçelerindeki havuzlarda bulundurulur.
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala57.jpg
Tava, ızgara ya da fırında güveç olarak pişirilir. Bölgede dağ bisikleti ve trekking için uygun güzergahlar vardır.
Ayrıca dileyen için deve safari imkanı söz konusudur.
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala59.jpg
DİM MAĞARASI
Alanya’nın 12 kilometre doğusunda, 1.649 metre yüksekliğindeki Cebel-i Reis dağının yamacındadır.
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala68.jpg
Mağaranın denizden yüksekliği 232 metredir.
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala66.jpg
1998 yılında ziyarete açılmıştır, Türkiye’nin ziyarete açılan ikinci büyük mağarasıdır. 1 milyon yıl yaşında olduğu tahmin edilmektedir.
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala64.jpg
İki ayrı koldan dağın içinde ilerleyen mağaranın kollarından biri 50 diğeri 360 metredir.
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala67.jpg
Sarkıt ve dikitlerden oluşan mağaranın dip kısmında küçük bir göl vardır.
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala63.jpg
Merdivenlerle inilip çıkılan mağaranın içindeki ortam fantastik film dekorlarını andırmaktadır.
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala65.jpg
Mağara gezisinden sonra yamaçtan yürüyerek aşağıdaki Dim Çayı vadisine gidilebilir. Aynı şekilde Dim Çayı kenarındaki piknik yerlerinden de mağaraya tırmanma yürüyüşü yapılabilir.
Artık sıra geldi yönümüzü Gazipaşa ya doğru çevirmeye..
( Yüzlerce otel ve sayfiye evi görüntülerini atlayarak direk doğa fotolarına geçiyorum, ancak yine de bir otelin fotosunu vermeden geçemeyeceğim)
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala3.jpg
Alanya Gazipaşa arası deniz ve doğa manzaraları şöyle başlıyordu...
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala5.jpg
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala23.jpg
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala1.jpg
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala21.jpg
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala13.jpg
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala30.jpg
Bugün dünyada yaşayan sekiz tür deniz kaplumbağası (Dermochelys coriacea, Eretmochelys imbricata, Lepidochelys kempii, Lepidochelys olivacea, Chelonia mydas, Chelonia agassizi, Natator depressus, Caretta caretta) vardır. Bu türlerden beşi (Caretta caretta, Chelonia mydas, Dermochelys coriacea, Eretmochelys imbricata ve Lepidochelys kempii) Akdeniz'de bulunmaktadır. Ancak Akdeniz'de düzenli olarak yuvalayan türler, Caretta caretta ve Chelonia mydas'tır
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala2.jpg
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala7.jpg
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala8.jpg
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala11.jpg
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala10.jpg
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala9.jpg
Alanya-Gazipaşa karayolunun yaklaşık 20.km.sinde Seki Köyü sınırları içerisindedir Syedra Antik kenti. Kente, batıda halen ayakta olan anıtsal kapı ile girilir.
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala75.jpg
Kentte, Antik Çağdan günümüze değin kullanılan, içleri sıvalı doğal kaynaktan beslenen sarnıçlar vardır. Kentin su gereksinimi çok sayıdaki diğer sarnıçlarla da karşılanmaktadır. Yolu, sıcaklar dolayısıyla bisiklet için biraz zorlayıcıydı.
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala51.jpg
Kent içindeki bir mağarada, doğal kayaya oyulmuş nişin çevresi freskolarla süslenmiştir. Mağara dinsel amaçlı kullanılmıştır ve vaftiz mağarası olarak bilinmektedir.
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala54.jpg
Kentin doğusunda, çok görkemli bir yapı kalıntısı olan hamam ile karşılaşıyoruz. Zemininde yer yer mozaik kalıntıları görülmektedir. Hamamın hemen batısında kuzey-güney doğrultusunda kentin sütunlu caddesi uzanmaktadır. Caddenin kuzeyindeki duvarda nişler yapılmıştır.
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala55.jpg
1994 yılından bu yana Alanya Müze Müdürlüğü’nce yapılan kazılar sonucunda, sütunlu caddenin, 250 x 10 metre boyutlarında ve kuzeyi sütunların taşıdığı ahşap çatı ile kapalı, güneyi taş döşemeli açık yol şeklinde olduğu ortaya çıkmıştır. Oyun ve yarışlarla ilgili bilgiler içeren birçok yazıtın varlığı kente önem kazandırmıştır.
Syedranın şimdiki sakinlerinin portrelerine bir göz atalım.
Süslü bir keçi. Saç şekline bakılırsa muhtemelen bayan olsa gerektir.
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala50.jpg
Bunun da sakalına bakılırsa muhtemelen bir bay.
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala49.jpg
Farklı bir saç modeli kullanan bir bayan daha..
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala52.jpg
Kentdeki diğer önemli yapılar tapınak, tiyatro, dükkanlar, evler ve kent surlardır. Kazılar sonucunda kentin İ.Ö.VII.yüzyıldan İ.S.XIII.yüzyıla kadar ki tarihine ilişkin kalıntılar ortaya çıkarılmıştır. Bölgede bulunan yazıttan Syedralıların korsanlardan rahatsız oldukları ve bu nedenle tanrıların yardımlarına, öğütlerine ve ileriye yönelik kehanetle ilgili istekleri olduğu anlaşılmaktadır. Kente girişi sağlayan anıtsal görünümdeki kapının lentosu günümüzde de sağlam bir şekilde ihtişamını sürdürmektedir. Giriş kapısının sağında doğal yapıya uygun olarak teraslama şeklinde alt alta üçlü bir sulama sistemi mevcuttur. Sulama sistemini oluşturan havuzların günümüzde de kullanılması teknolojinin aslında yüzyıllar öncesindeki bir kanıtıdır. Suyu yakınındaki bir mağaranın içinden çıkan kaynaktan sağlamakta ve içinde uzun dehlizlerin bulunduğu mağaranın girişi taşlarla tonoz şeklinde örtülmüştür.
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala56.jpg
Kentin doğusunda iki katlı çok görkemli ve zemininde yer yer mozaik kalıntıları bulunan yapı ise kentin hamamıdır. Hamamın hemen karşısında kuzey-güney doğrultusunda uzanan sütunlu cadde bulunmaktadır.
http://i106.photobucket.com/albums/m265/ymgirgic/ala47.jpg
Caddenin diğer yönündeki sütunlar, Korint başlıklı siyah granitten yapılmıştır. Kentte bulunan bir onur yazıtından burada bir halk meclisi ve Senatonun olduğu Syedra’daki yapıların çoğunun tabanının mozaiklerle süslülüğü dikkate çekicidir. Mozaikte mitolojideki 3 güzelleri temsil eden 3 kız resmi, ve Paris’i simgelediği sanılan bir erkek resmi kentte mozaik sanatının ayrı bir yeri olduğunu göstermektedir.