Süleyman Şatır
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 22 Mart 2005
- Mesaj
- 1.151
- Tepki
- 2.733
- Şehir
- Fatih / İstanbul
18 Ağustos 2004, Çarşamba
Aşağıdaki tur yazısı, benim ilk uzun turumdu. O zaman 18 vitesli bir bisikletim vardı. Bu bisikletle İnebolu'dan Küre'ye gitmiştim. Yol 32 km ama, yolun 22 km'si tırmanış, sonra 6 km iniş ve tekrar 4 km tırmanış... Eğimi de hayli fazla, kamyonlar bile zor çıkıyor, iniyor... Ama 6 km'lik inişi yaptıktan sonra, son 4 km'lik çıkış bana gerçekten zor gelmişti... Bu yolculuktan sonra, artık büyük cesaret kazanmıştım...
İşte 2004 yazında yapılan İnebolu - Küre bisiklet yolculuğu...
İnebolu, Karadeniz kıyısında Kastamonu'nun şirin bir ilçesi… Burada geçtiğimiz yaz kaldığım 2 ay kadar süre içinde Küre, Doğanyurt, Abana, Çatalzeytin, Türkeli gibi çevre ilçelere bisikletle günübirlik yolculuklar yaptım… Ama bu gezilerin içinde benim için en önemlisi İnebolu - Küre yolculuğu oldu…
İnebolu - Küre arası 32 km. Geçtiğimiz günlerde meydana gelen bir maden kazasıyla gündeme gelen Küre, Küre Dağları'nın zirvesinde küçük bir yer. Buradaki madenden prit çıkarılıyor. Çıkarılan prit madenini İnebolu Limanı'na ulaştırmak için kilometrelerce teleferik hattı yaptırılmış. Ancak şimdi kullanılmıyor, prit kamyonlarla taşınıyor…
Yolculuk başlıyor...
2004 Ağustos ayının 18'inde bulutlu serin bir havada, 11.30 gibi, evdekilerle vedalaştıktan sonra İnebolu'dan Küre'ye doğru yola çıktım. Şehir içinden hafif bir rampayla başlayan yol, İkiçay Köprüsü'nden sonra dikleşti… Yol geniş, tek tük geçen arabalardan başka yolda kimsecikler yok... Yolun kenarındaki tabeladan çıkışın 17 km olduğunu okudum.
4 km'lik bir çıkıştan sonra Yenigün Tüneli'ne ulaştım. 160 metrelik tünelden sonra birkaç evin yer aldığı Aşağıçaylı'dan geçtim. Daha sonra Yukarıçaylı geldi… Rampayı yavaş yavaş tırmanırken şaşkın şaşkın bana bakan bir köylüye gülerek 'Küre'ye daha çok var mı?' diye soruyorum. Aldığım cevap, oraya kadar gidemezsin der gibi 'Çook be abi'...
Bir süre sonra su mataram boşaldı. Yollarda pekçok çeşme olacağını umuyordum ama 10 km çıktım, hala bir çeşmeye rastlamadım. Tırmanma da sürüyor. İlk rastladığım tabelaya göre 7 km sonra rampaların bitmesi gerekiyordu. Ancak 13. km'de yeni bir çıkış bildiren tabela ile karşılaştım. Tabela 10 km daha çıkış gösteriyor…
Bu sırada yağmur başlıyor… Neyse ki ahmak ıslatan türden yağmur kısa sürüyor… Yanımdan geçen bir motosikletin arkasında oturan adam, 'niye motosiklet almıyorsun' der gibi gözden kayboluncaya kadar bana el sallıyor… Tepeleme dolu karşıdan gelen kamyonlar da, bağıra bağıra yürüyüş hızında yokuşu inmeye çalışıyor…
Artık su içmem gerekiyor. Tek tük karşılaştığım evlerden birinden su istemeyi düşünürken bir çeşme görüyorum. Sanki çölde bir vahaya rastlamıştım. Mataramı doldurdum ve bol bol su içtim. Çevre çok güzel ve yüksek. İnsana özgürlük hissi veriyor. Her taraf çam ağacı. Çok uzaktan ayrıldığım İnebolu'yu, hayal meyal görebiliyorum.
Çuha Doruğu...
22 km sürekli tırmandıktan sonra zirveye, Çuha Doruğu'na ulaştım. Bu benim için büyük moral oldu. Çünkü çok yorulmuştum ve üstümdeki ti-shirt terden sırılsıklamdı. Üstümü değiştirdim, montumu giydim. Yolun kenarındaki tabelada 'Yavaş Tehlikeli Eğim 8 km' yazıyor. Hızlı bir iniş yapmayı düşünüyorum. Ancak, yolun virajlı olması buna engel oldu.
Zaten bir süre sonra da 'yol inşaatı' ile karşılaştım. Dozerlerin arasından hafif çamurlu toprak yolda 3-4 km. yol aldım. Küçük bir yerleşme yeri olan 'Ersizlerderesi'ni geçtikten sonra 22 km emek vererek tırmandığım yokuş 6 km'lik bir inişle sona erdi. Yukarıdaki tabelada bu inişin 8 km olduğu yazıyordu. Tabelaların yanlış olduğunu düşünüyorum. Küre Çayı'nı geçtikten sonra 8 km çıkış yazan yeni bir tabelayla karşılaştım.
Doğayla başbaşa...
Yavaş yavaş tekrar tırmanmaya başladım. 1-2 km gittikten sonra Küre - Kastamonu yol ayırımına geldim. Küre'ye saptım ve tırmanmaya devam ettim. Sanki Bolu Dağı'na tırmanıyorum… Her yer çam ormanı… Bu da insana gayret veriyor... Rastladığım her çeşmede durarak, dinlene dinlene çıkışımı sürdürdüm. O kadar yükseğe çıktım ki, Küre sapağında ayrıldığım yol, yukarıdan kuş bakışı görünüyordu.
Beni sollayan araçların arkasından bakarak yolun beni daha nerelere kadar çıkaracağını kestirmeye çalışıyorum. Karşıdan gelen Kastamonu-Küre minibüsleri de korna çalarak beni selamlıyor… Bu arada yağmur tekrar başladı neyse ki, kısa sürdü. Küre'ye çok yaklaştığımı biliyorum ama, herhangi bir yerleşim yeri de görünmüyor… Her yer orman…
Küre'ye varış...
Ve nihayet Küre tabelasını gördüm. 200 metre daha gittikten sonra yol sağ tarafa içeriye döndü ve Küre'nin evleri göründü. Şehir merkezine doğru ilerlerken hala tırmanıyordum… Şehir merkezindeki parkta oturdum. Km saatim, yapılan yolu 32,51 km, seyahat süresini 4:00:00, ortalama hızı 7,8 km olarak gösteriyor. Saat 16:10 olduğuna göre demek ki yollarda 40 dk. dinlenmişim.
Parkın hemen yanıbaşındaki kahveden getirilen çayı içerken bu yolu Küre'den İnebolu'ya yapmanın çok daha kolay olduğunu düşünüyorum. Dönüşte, sadece 6 km'lik bir çıkıştan sonra devamlı iniş var. Bir de daha kaliteli bir bisiklet bu rampaları çok daha kolay aşacaktır. Kondüsyon da çok önemli… 52 yaşındaydım ve 14-16 yaşlarından yıllar sonra, bisikletle tekrar birkaç ay önce tanışmıştım.
Herhalde internette yazılarını okuduğum Sn. Haluk Okur, Sn. Fatih Buzgan gibi bisiklet sürücülerinin, bu rampaları kolayca aşacağını, hız ve varış süresinin benim yaptığım derecelerden çok daha iyi olacağını düşünüyorum…
İstanbul'a gidince, İnebolu'da takdırdığım Km saatimi de hemen değiştirmem gerekecek. Çünkü en düşük ve en yüksek hızı göstermediği gibi ekranda yalnızca bir fonksiyonu görebiliyorsun. İstanbul'da bir bisiklet tamircisi, patlayan ön lastiği tamir ederken bu konuda bana oldukça yardımcı oldu (!)... Lastiği çıkarırken km saatinin kablosunu tamir edilemiyecek şekilde kopardı.
İnebolu'ya 17:00'de gidecek minibüsün bagajına bisikletimi yerleştirdim ve benim 4 saatte tırmandığım yolları çabucak 45 dakikada aşarak İnebolu'ya kayınpederimin evine döndüm… Evdeki herkes benim sağ salim döndüğümü görünce 'derin bir oh çekti'…
İnebolu-Küre Bisiklet Yolculuğu...
18 Ağustos 2004, Çarşamba
İnebolu'dan çıkış : 11:30
Küre'ye varış : 16:10
Yapılan km : 32,51 km
Seyahat süresi : 4:40:00
Bisiklet üzerinde geçen süre : 4:00:00
Ortalama hız : 7,8 km
Aşağıdaki tur yazısı, benim ilk uzun turumdu. O zaman 18 vitesli bir bisikletim vardı. Bu bisikletle İnebolu'dan Küre'ye gitmiştim. Yol 32 km ama, yolun 22 km'si tırmanış, sonra 6 km iniş ve tekrar 4 km tırmanış... Eğimi de hayli fazla, kamyonlar bile zor çıkıyor, iniyor... Ama 6 km'lik inişi yaptıktan sonra, son 4 km'lik çıkış bana gerçekten zor gelmişti... Bu yolculuktan sonra, artık büyük cesaret kazanmıştım...
İşte 2004 yazında yapılan İnebolu - Küre bisiklet yolculuğu...
İnebolu, Karadeniz kıyısında Kastamonu'nun şirin bir ilçesi… Burada geçtiğimiz yaz kaldığım 2 ay kadar süre içinde Küre, Doğanyurt, Abana, Çatalzeytin, Türkeli gibi çevre ilçelere bisikletle günübirlik yolculuklar yaptım… Ama bu gezilerin içinde benim için en önemlisi İnebolu - Küre yolculuğu oldu…
İnebolu - Küre arası 32 km. Geçtiğimiz günlerde meydana gelen bir maden kazasıyla gündeme gelen Küre, Küre Dağları'nın zirvesinde küçük bir yer. Buradaki madenden prit çıkarılıyor. Çıkarılan prit madenini İnebolu Limanı'na ulaştırmak için kilometrelerce teleferik hattı yaptırılmış. Ancak şimdi kullanılmıyor, prit kamyonlarla taşınıyor…
Yolculuk başlıyor...
2004 Ağustos ayının 18'inde bulutlu serin bir havada, 11.30 gibi, evdekilerle vedalaştıktan sonra İnebolu'dan Küre'ye doğru yola çıktım. Şehir içinden hafif bir rampayla başlayan yol, İkiçay Köprüsü'nden sonra dikleşti… Yol geniş, tek tük geçen arabalardan başka yolda kimsecikler yok... Yolun kenarındaki tabeladan çıkışın 17 km olduğunu okudum.
4 km'lik bir çıkıştan sonra Yenigün Tüneli'ne ulaştım. 160 metrelik tünelden sonra birkaç evin yer aldığı Aşağıçaylı'dan geçtim. Daha sonra Yukarıçaylı geldi… Rampayı yavaş yavaş tırmanırken şaşkın şaşkın bana bakan bir köylüye gülerek 'Küre'ye daha çok var mı?' diye soruyorum. Aldığım cevap, oraya kadar gidemezsin der gibi 'Çook be abi'...
Bir süre sonra su mataram boşaldı. Yollarda pekçok çeşme olacağını umuyordum ama 10 km çıktım, hala bir çeşmeye rastlamadım. Tırmanma da sürüyor. İlk rastladığım tabelaya göre 7 km sonra rampaların bitmesi gerekiyordu. Ancak 13. km'de yeni bir çıkış bildiren tabela ile karşılaştım. Tabela 10 km daha çıkış gösteriyor…
Bu sırada yağmur başlıyor… Neyse ki ahmak ıslatan türden yağmur kısa sürüyor… Yanımdan geçen bir motosikletin arkasında oturan adam, 'niye motosiklet almıyorsun' der gibi gözden kayboluncaya kadar bana el sallıyor… Tepeleme dolu karşıdan gelen kamyonlar da, bağıra bağıra yürüyüş hızında yokuşu inmeye çalışıyor…
Artık su içmem gerekiyor. Tek tük karşılaştığım evlerden birinden su istemeyi düşünürken bir çeşme görüyorum. Sanki çölde bir vahaya rastlamıştım. Mataramı doldurdum ve bol bol su içtim. Çevre çok güzel ve yüksek. İnsana özgürlük hissi veriyor. Her taraf çam ağacı. Çok uzaktan ayrıldığım İnebolu'yu, hayal meyal görebiliyorum.
Çuha Doruğu...
22 km sürekli tırmandıktan sonra zirveye, Çuha Doruğu'na ulaştım. Bu benim için büyük moral oldu. Çünkü çok yorulmuştum ve üstümdeki ti-shirt terden sırılsıklamdı. Üstümü değiştirdim, montumu giydim. Yolun kenarındaki tabelada 'Yavaş Tehlikeli Eğim 8 km' yazıyor. Hızlı bir iniş yapmayı düşünüyorum. Ancak, yolun virajlı olması buna engel oldu.
Zaten bir süre sonra da 'yol inşaatı' ile karşılaştım. Dozerlerin arasından hafif çamurlu toprak yolda 3-4 km. yol aldım. Küçük bir yerleşme yeri olan 'Ersizlerderesi'ni geçtikten sonra 22 km emek vererek tırmandığım yokuş 6 km'lik bir inişle sona erdi. Yukarıdaki tabelada bu inişin 8 km olduğu yazıyordu. Tabelaların yanlış olduğunu düşünüyorum. Küre Çayı'nı geçtikten sonra 8 km çıkış yazan yeni bir tabelayla karşılaştım.
Doğayla başbaşa...
Yavaş yavaş tekrar tırmanmaya başladım. 1-2 km gittikten sonra Küre - Kastamonu yol ayırımına geldim. Küre'ye saptım ve tırmanmaya devam ettim. Sanki Bolu Dağı'na tırmanıyorum… Her yer çam ormanı… Bu da insana gayret veriyor... Rastladığım her çeşmede durarak, dinlene dinlene çıkışımı sürdürdüm. O kadar yükseğe çıktım ki, Küre sapağında ayrıldığım yol, yukarıdan kuş bakışı görünüyordu.
Beni sollayan araçların arkasından bakarak yolun beni daha nerelere kadar çıkaracağını kestirmeye çalışıyorum. Karşıdan gelen Kastamonu-Küre minibüsleri de korna çalarak beni selamlıyor… Bu arada yağmur tekrar başladı neyse ki, kısa sürdü. Küre'ye çok yaklaştığımı biliyorum ama, herhangi bir yerleşim yeri de görünmüyor… Her yer orman…
Küre'ye varış...
Ve nihayet Küre tabelasını gördüm. 200 metre daha gittikten sonra yol sağ tarafa içeriye döndü ve Küre'nin evleri göründü. Şehir merkezine doğru ilerlerken hala tırmanıyordum… Şehir merkezindeki parkta oturdum. Km saatim, yapılan yolu 32,51 km, seyahat süresini 4:00:00, ortalama hızı 7,8 km olarak gösteriyor. Saat 16:10 olduğuna göre demek ki yollarda 40 dk. dinlenmişim.
Parkın hemen yanıbaşındaki kahveden getirilen çayı içerken bu yolu Küre'den İnebolu'ya yapmanın çok daha kolay olduğunu düşünüyorum. Dönüşte, sadece 6 km'lik bir çıkıştan sonra devamlı iniş var. Bir de daha kaliteli bir bisiklet bu rampaları çok daha kolay aşacaktır. Kondüsyon da çok önemli… 52 yaşındaydım ve 14-16 yaşlarından yıllar sonra, bisikletle tekrar birkaç ay önce tanışmıştım.
Herhalde internette yazılarını okuduğum Sn. Haluk Okur, Sn. Fatih Buzgan gibi bisiklet sürücülerinin, bu rampaları kolayca aşacağını, hız ve varış süresinin benim yaptığım derecelerden çok daha iyi olacağını düşünüyorum…
İstanbul'a gidince, İnebolu'da takdırdığım Km saatimi de hemen değiştirmem gerekecek. Çünkü en düşük ve en yüksek hızı göstermediği gibi ekranda yalnızca bir fonksiyonu görebiliyorsun. İstanbul'da bir bisiklet tamircisi, patlayan ön lastiği tamir ederken bu konuda bana oldukça yardımcı oldu (!)... Lastiği çıkarırken km saatinin kablosunu tamir edilemiyecek şekilde kopardı.
İnebolu'ya 17:00'de gidecek minibüsün bagajına bisikletimi yerleştirdim ve benim 4 saatte tırmandığım yolları çabucak 45 dakikada aşarak İnebolu'ya kayınpederimin evine döndüm… Evdeki herkes benim sağ salim döndüğümü görünce 'derin bir oh çekti'…
İnebolu-Küre Bisiklet Yolculuğu...
18 Ağustos 2004, Çarşamba
İnebolu'dan çıkış : 11:30
Küre'ye varış : 16:10
Yapılan km : 32,51 km
Seyahat süresi : 4:40:00
Bisiklet üzerinde geçen süre : 4:00:00
Ortalama hız : 7,8 km