Genç yaşta aramızdan ayrılan Bahadır Gürel'in anısına...

Bahadır Gürel

Forum Bağımlısı
Kayıt
7 Haziran 2011
Mesaj
2.067
Tepki
7.945
Yaş
55
Şehir
Maltepe/İstanbul
İsim
Bahadır Gürel
Bisiklet
Geotech
Arkadaşlar selam,

Benim gibi 50'sine dayanmış olanların dikkat etmesi gereken bir konu var: Kemik erimesi ve kas kütle kaybı. Bu sorun özellikle 40'lı yaşlarda başlayıp, ilerleyen yaşlarda hızlanıyor. Kemik erimesinin ve kas kütle kaybının herhangi bir hastalıkla ilgisi yok. Günümüzde her insanın karşılaştığı ve 'yaşlanma' belirtisi olarak gösterilen bir fizyolojik değişim (aslında işi biraz kurcalarsak, bunun çağımızın sedanter yaşam biçiminin bir sonucu olduğunu gösteren çalışmalar var).

Gelelim bunun bisiklet açısından önemine:

Biliyorsunuz bisikleti performans amacıyla kullanıyorsanız hem kasların hem de ona destek olan kemiklerin gençliğimizdeki gibi çevik olması gerekiyor.

Okumakta olduğum 'Weight Training for Cyclists: A Total Body Program for Power and Endurance' adlı kitapta, ileri yaşlardakilerin karşılaştığı bu durumu anlatan bir bölümü açıklamak istiyorum.

upload_2015-11-26_19-21-0.png


Yaşlandıkça hem kas fiberlerinin sayısı azalıyor hem de bu fiberler küçülüyor. Bunun yanısıra, kasların merkezi sinir sisteminden gelen mesajlara karşı duyarlılığı azalıyor. Bunun sonucunda da kuvvet, denge ve koordinasyonda azalma başlıyor.

Yaşlandıkça kas kütlesi kaybediyoruz. Özellikle sprintlerde ve yokuşlarda kullanılan fast-twitch fiberler daha hızlı kaybediliyor çünkü bu fiberler günlük yaşamda çok az kullanılıyor. Bu soruna ek olarak kas esnekliği ve hareket alanı daralıyor. Bir diğer kayıp kalbin kaslara ilettiği oksijen miktarında yaşanıyor (bu VO2max olarak biliniyor). Bunun nedeni de azalmakta olan maksimum nabız hızı ve her atımda pompalanan kan miktarı.

Akciğer dokusundaki elastikliğin azalması ve hava kanallarının solunuma karşı daha fazla direnç göstermesi, yaşlandıkça derin nefes alışlarımızda daha fazla zorluk çıkartıyor. Anaerobik sürüşlerde oluşan laktik asidin atılması da yaşlılığa bağlı olarak yavaşlıyor, bu nedenle sıkı efor gerektiren sürüşlerde devamlılıkta azalma başlıyor. Yaşlı insanların ekstrem ısılara ve sıcak-kuru koşullara karşı toleransı azalıyor.

Yaşlandıkça kas kütle kaybını ve kemiklerde erimeyi azaltmak için ağırlık çalışmalarına önem vermek gerekiyor. Yıllarca spor salonunda kas ve kemik yapısını koruyanların ileri yaşlarda bile genç insanların vücutlarına sahip olduklarını gösteren örnekler var.

40'lı yaşlardan itibaren eğer yaptığınız iş sizi fiziksel olarak aktif kılmıyorsa mutlaka ağırlık çalışmalarını düzenli yapmak gerekiyor. Bu çalışmaların genel olarak bisiklete yönelik olması gerekir ancak, bisikletin az kullanıldığı kış dönemlerinde tüm vücut kaslarını çalıştıran hareketler de tercih edilebilir.
 
Scudo

BF Okuru

Forum Bağımlısı
Kayıt
6 Eylül 2004
Mesaj
164.844
Tepki
789
çok önemli bir konu kemik erimesinden korunmak için 40 yaşına kadar düzenli süt içmek gerekiyormuş. Şahsen kaslar için bisiklet kullandığım zamanlarda ve hafta içi ayrıca dambıllarla çalışıyorum. Sonra protein içeren gıdalar alıyorum. 35 ten sonra kolların iç tarafında dirseğin kırıldığı yerde yaşlanma belirtileri görülmeye başlıyor . çözümm yine sporda
 
  • Beğen
Tepkiler: Bahadır Gürel

BF Okuru

Forum Bağımlısı
Kayıt
6 Eylül 2004
Mesaj
164.844
Tepki
789
@z. usta ben eklemleri korumak için gnc nin şu hyöralik asitli glukozaminlerinden kullanıyorum, tabii diz boşluğuda var...
 

MuratHan

Forum Bağımlısı
Kayıt
19 Temmuz 2008
Mesaj
1.687
Tepki
2.287
Şehir
Alanya
Bisiklet
Scott
Yaş 45 oldu, yaklaşık 6 aydır ağırlık çalışması yapıyorum, sırf bu değindiğiniz konudan dolayı. Şu bir gerçek, genç yaşlarda ki kadar ağırlık çalışmalarından kas kütlesi kazanımı olarak hızlı bir netice alınamıyor. Yaş ilerledikçe sporu daha bir sabırla yapmak gerekiyor.
 
  • Beğen
Tepkiler: BF Okuru

BF Okuru

Forum Bağımlısı
Kayıt
6 Eylül 2004
Mesaj
164.844
Tepki
789
bu nedenden ötürü senede bir kere kartepe olacak ,ve uludağ 21 km eğim tabi gençler çıkabilir 31 km eğim,ben pek abartmıyorum olayı,(toplam 84 km uludağ)ve hatta artık kartepeye tren ile gidip dönme planlarımda ilerde olacak ,ha isim vermeyeyim ,565 km 24 saatte alınırsa,ve aşırıya kaçılarak 400 km 'ler tekrar edilirse olacağı kas kütle kaybıdır,
ha feridun tezbaşaran ile tanıştım,maşallahı var,kas kütle kaybımı yok öyle bi durum,eski şampiyon 56 feridun,o limitlerini bilen eski bir pro ,tam 64 yaşında olması lazım,can şakarcan 56 yaşında dizleri perşembe pazarına dönmüş,haberi onun partneri buraktan geldi,ee kolay değil 56 çevirmek,kendine has bisiklet dizayn etmiş, can şakarcan dostum,ama onun sorunu tabi,limitlerini bilmemek,
50 'i aştık yarıladık sonuna geldik,27 temmuzda 59 yaşına basarken ,artık non stop olayını 33 km tutarak işi kotaracağım,
kartepe bisiklet takımındaki genç dostlarım 50 km durmadan basabiir ,ora neresimi,cehennem rampalarının olduğu yer,dudullu-bıçkıdere 33 km
ve dudullu-göçbeyli 50 km
son olarak kemik suyunu ihmal etmeyin.
 

Kuzey Ege

Forum Bağımlısı
Kayıt
30 Temmuz 2015
Mesaj
3.597
Tepki
10.278
Şehir
İstanbul
İsim
Murat Gökhan
Başlangıç
1980—81
Bisiklet
Diğer
Bisiklet türü
Dağ bisikleti
Ben tam 40 yasindayim, 25 yildir bisiklet uzerindeyim. Simdiye kadar hic bir eksilme hissetmedim, bundan sonrasina da bakacagiz artik. Bisiklet beni guclu yapiyor, ancak sanirim bundan sonra extra aktivitelere de vakit ayirmak gerekecek sanki.
Hatta 18 yasindaki halime gore daha bile guclu hissediyorum diyebilirim. Tek tavsiyem, bisikleti birakmayin gencler.
 

Bahadır Gürel

Forum Bağımlısı
Kayıt
7 Haziran 2011
Mesaj
2.067
Tepki
7.945
Yaş
55
Şehir
Maltepe/İstanbul
İsim
Bahadır Gürel
Bisiklet
Geotech
Bisikletçi olarak ne kadar güçlüyüm? Antrenman sırasında performans için neye odaklanmam gerekir? Uzun vadeli hedeflere ulaşmak için yaptığım antrenmanlar doğru mu? Yarışlarda veya diğer rekabet gerektiren sürüşlerdeki sonuçlarımı nasıl geliştirebilirim?

Yeni başlayanlar olsun veya yıllarca antrenman yapanlar olsun, genelde çoğu bisikletçi, kendisiyle ilgili bu sorulara net yanıt vermekte zorlanır. Çünkü bu kişiler tek tek ağaçlara bakmaktan ormanı göremezler. Kendimizi objektif olarak değerlendirmede sorunlar yaşarız: bazen kendimizi çok iyi zanneder bazen de çok kötü olduğumuzu düşünürüz. Birçok bisikletçi de forumlarda olsun, beraber bisiklet sürdüğü gruplarda olsun bu sorulara yanıtlar arayarak aslında kendisine bir koç bulmaya çalışır. Eğer forumdan veya çevresinden deneyimli gördüğü birileri sorularına tatminkar yanıtlar verebiliyorsa, denilenleri harfiyen uygulayıp, aksayan noktaları tekrar aynı kişilere sorarak onların yeterliliğini sorgulamaya başlar; bir bakıma, kendi sorumluluğunu bu insanlara yüklemeye çalışır.

Aslında bize gereken tek şey kendimizin koçluğunu yapabilmektir. Bu sadece bisiklet koçluğunda değil, hayatın her alanında gerekli olan bir davranış: yaşam koçluğu, akademik koçluk, diyetisyen koçluğu...

Kendi koçumuz olmak derken kimsenin fikrine kulak asmamaktan bahsetmiyorum. Her zaman olduğu gibi forumlardan ve çevremizdeki deneyimli kişilerden sorularımıza yanıtlar aramalıyız. Ancak başkalarının bizi yönlendirmelerine izin vermek yerine, yeni edindiğimiz bilgi ve deneyimleri kendi planımız üzerinde güncellemeye çalışmalıyız. Kısacası her ne yapıyorsak, kararı veren biz olacağımız için, tüm sorumluluk bizde olmalı.

Bisikletçi olarak en önemli konu güçlü ve zayıf yönlerimizi keşfedip, zayıf yönlerimizi geliştirmeye çalışmaktır. Aslında bu kadar basit. Ancak bu kadar basit olmasına rağmen, birçok bisikletçi güçlü olduğu özelliklerini geliştirmeye odaklanır. Örneğin iyi yokuş çıkan birisini devamlı yokuşlu antrenmanlarda görüyor olmanız sizi şaşırtmaz. Aslında burada bir tanım daha yapmalıyım: Zayıf noktanız hazırlandığınız etkinlikte başarı için önemli bir kısıt oluşturuyorsa bunu "limit" diye tanımlayabiliriz. Mesela yokuşlarda çok iyi olabilirsiniz ama aerobik kapasiteniz yeterli değilse, dik yokuşları olmayan bir yol yarışı için limitiniz aerobik kapasiteniz olacaktır. Bu nedenle amaca göre çalışmak en akıllıca olanıdır. Hiçbir yol yarışında siz 'yokuşçusunuz' diye düz yollarda size ayrıcalık yapmazlar.

Limitlerinizi bilmenin iki aşaması var:

- Fiziksel ölçüm ve değerlendirme (sağlık kuruluşlarında yapılmalı)

- Performans ölçüm ve değerlendirme

1) FİZİKSEL DEĞERLENDİRME

Fiziksel değerlendirmeyi üç aşamalı olarak görebiliriz:

- Check-up (yılda bir defa, ölü sezon olan kış döneminde)
- Fizik tedavi (yılda bir defa, ölü sezon olan kış döneminde)
- Metabolik test veya gaz analizi (sezon boyunca birkaç kez)

1.1) CHECK-UP

Check-up aslında her birey için ilerleyen yaşlarda yılda bir defa yaptırılması gereken bir kontroldür. Ancak bisiklet sporu yapan birisinin check-up için yaşının ilerlemiş olmasına gerek yok. Çünkü vücut devamlı zorlanıyor olduğundan, herşeyin yolunda gittiği konusunda onay almak gerekiyor. Check-up'ın avantajı, olası bir sorunu önceden size bildirmesi ve erkenden önlem almaya başlayabilecek olmanızdır.

Check-up yaptırılması önemli olanlar:

Radyolojik incelemeler:
- Akciğer grafisi (kalp-solunum)
- Koroner BT anjiyografi

Kardiyolojik incelemeler:
- Ekokardiyografi (kalp fonksiyonu)
- Eforlu EKG (gizli koroner kalp sorunları)

Laboratuvar değerlendirmesi:
- Hemogram (kan değerleri)
- Açlık kan şekeri (şeker hastalığı, insülin direnci tespiti)
- Kolesterol (Trigliserit, HDL, LDL) (kan damar hastalıkları, kolesterol metabolizması, diyet takibi)
- AST, ALT, GCT, ALP, Total bilirubin (karaciğer, safra yolları, kalp hastalıkları)
- Albumin (karaciğer ve böbrek fonksiyonları) (sporda, biriken laktik asidin enerjiye dönüştürülmesi)
- LDH (kalp ve karaciğer hastalıkları) (sporda, biriken laktik asidin enerjiye dönüştürülmesi)
- Sodyum (elektrolit ve su dengesi) (sporda, sıvı tüketimi ve dengelenmesi)
- Potasyum (güçsüzlüğün araştırılması) (sporda, güç üretimi)
- Homosistein (damar tıkanıklığı) (sporda, aerobik verimlilik)
- CRP (kalp krizi vb. risklerin tespiti) (sporda, aerobik verimlilik)
- TSH (tiroid hastalıkları) (sporda, enerji üretimi ve metabolizma hızını etkileyen faktör)

1.2) FİZİK TEDAVİ
Fizik tedavinin amacı, vücudun baştan-ayağa kontrolü yaptırılarak; kuvvet azlığından, kısıtlı esneklikten veya fiziksel dengesizlikten kaynaklanan potansiyel sakatlıkları tespit etmektir. Bu sayede antrenman türü veya şekli değiştirilerek, bisikletin donanımı uyarlanarak olası sorunlar azaltılır.

Özellikle hatalı bisiklet kullanımı vücudun bazı bölgelerinde üst üste tekrarlanan hatalardan dolayı ilerleyen eklem sorunlarına neden olabilir. Bir bacağımız veya bir kolumuz diğerinden kısa olabilir. Zayıf kas yapımız dik durmamız gerekirken her hareketimizde vücudumuzun bir taraftan diğerine yönelmesine neden oluyor olabilir. Bu tür durumlar fizik tedavi kapsamında tespit edilip, önlem alınabilir.

1.3) METABOLİK TEST (GAZ TESTİ)

Devam edeceğim.

Not: Kaynak Cyclist's Training Bible ancak yazıdaki yorumlar ve uygulama örnekleri bana ait.
 

Canince

Daimi Üye
Kayıt
12 Ağustos 2014
Mesaj
389
Tepki
450
Şehir
Karaman
Bisiklet
Kron
Teşekkürler çok guzel ve faydalı bir yazı olmuş devamını bekliyorum :)
 

Bahadır Gürel

Forum Bağımlısı
Kayıt
7 Haziran 2011
Mesaj
2.067
Tepki
7.945
Yaş
55
Şehir
Maltepe/İstanbul
İsim
Bahadır Gürel
Bisiklet
Geotech
Kış döneminde muhtemelen daha az bisiklet başına geçeceğiz. Ben de bu dönemde boş durmak yerine, pedallama tekniğimi geliştirmemin iyi olacağını düşündüm. Haftanın bir veya iki günü sadece bu amaçla antrenman yapmak bile yeterli olacaktır. Doğru pedal çevirmek nedir, nasıl uygulanır diye de pek araştırmaya gerek kalmadı aslında. Joe Friel'ın blogundaki 2009 tarihli yazısı tam da bu konuyu ele alıyor.

(link)

Yazısındaki önemli noktaları burada yazıp, uygulama örneklerini de sıralayayım.

İyi pedallama tekniği bize enerji ekonomisi sağlar. Yani pedalı daha verimli çevirerek aynı kadansı daha az enerji harcayarak sürdürebiliriz.

Ekonomik pedallayan bisikletçi, pedal recovery tarafta geldiğinde pedalın ağırlığını azaltır. Recovery taraf aşağıdaki grafikte soldaki E-G bölgesidir.

upload_2015-11-28_12-13-54.png


Verimsiz pedallayan bisikletçi ise, pedal arka kısma gelirken ilgili bacağını ve ayağını dinlenmeye alır. Bu durumda da öndeki pedala kuvvet uygulayan ayak, dinlenen arka bacağın ağırlığını da kaldırmak için güç harcamaktadır. Bu enerji kaybına neden olur.

Ön taraftaki pedalla ilgili özel bir çalışma gerekmiyor ancak verimsiz bisikletçilerin en çok yaptığı hata öndeki pedala aşırı kuvvet uygulamasıdır. Bu aşırı kuvvet vücudun üst kısmının da hareket etmesine neden olur. Bu da enerji kaybına neden olur.

Peki her hafta nasıl bir çalışma yapabiliriz?

Bu çalışma için bisikletle dışarıda sürmek zorunda değiliz. Trainer, roller veya spor salonundaki spinning bike bile iş görür. Eğer bu antrenmanı bisikletle dışarıda yapacaksak, mutlaka trafik olmayan bir yeri tercih edelim. Çünkü bu antrenmanda sadece pedallamaya konstantre olacağız.

Tek bacak antrenmanı (Isolated leg training drill)

Trainer kullandığımızı farz edelim. Bir ayak pedala kilitliyken diğerini bir sandalyeye koyarak dinlendirelim. Düşük vites kombinasyonunda tek ayakla uygun kadansta pedallayalım. Bu sırada ilk dikkat çeken şey pedalı saatin 12 yönüne getirmekte zorlanacağımızdır. Özellikle 12 yönünden pürüzsüzce geçmesine odaklanalım. İlk başta kalça bölgesinde yorgunluk başlamadan önce sadece birkaç saniye çevirebilirsiniz. Yorgunluk başlayınca diğer bacağa geçin. Bu bacak da yorulduğunda iki ayağı pedala kilitleyip birkaç dakika boyunca önceki deneyimle pedallayalım. Bu çalışmayı birkaç kez tekrarlayalım.

Ayak ucu dokunma antrenmanı (Toe touch drill)

Ayağımız 'H' noktasına geldiğinde, ayağımıza ileri doğru kuvvet uygulayıp, ayak parmaklarımız ayakkabıya değene kadar devam etmeliyiz. Tabii ki bunu yapamayacağız ama bu şekilde çalışmak ayağımızın saatin 12 pozisyonundan daha pürüzsüzce geçmesine yardım edecektir. Bu işi öğrenene kadar düşük vites kullanalım ve hareketlerimiz yavaş olmalı. Ustalaştıkça kadansı arttırabiliriz.

Devam edeceğim, ara vermem gerekti.
 

İbrahim A.

Forum Bağımlısı
Kayıt
12 Haziran 2014
Mesaj
796
Tepki
1.011
Şehir
İSTANBUL
Bisiklet
Specialized
@Bahadır Gürel

Paylaşımlarınızı takip ediyorum, emeğiniz ve paylaşımlarınız için teşekkür ederim.

Aynı şeyi ararken aşağıdakine benzer bir grafik bulmuştum. Şimdi bulamadığım için sizinkini deforme ettim, kusura bakmayın.

Ekran AlınSAtısı.JPG


Bir de antrenman olarak: 1- Ayak 6 pozisyonundayken, ayağınızı arkaya doğru yere sürüyormuş gibi yapın. yani ay yürüyüşü yapar gibi yapın.

2- ayak saat 9 pozisyonundayken dizinizi gidona çekmeye çalışın.

Bu iki antrenmanı ilk başta beraber yapmak zor olabilir, önce birini oturtana kadar yapıp sonra diğerine geçebilirsiniz. Diyordu.

Hangi grafik doğrudur? Maalesef benim karar verecek kadar yetkinliğim yok. Yorumu siz ve sizin gibi tecrübeli kullanıcılara bırakıyorum.
 

Ulaş Çavuşoğlu

Forum Bağımlısı
Kayıt
6 Eylül 2015
Mesaj
1.772
Tepki
936
Yaş
24
Şehir
İstanbul
İsim
Ulaş
Bisiklet
Mosso
@Bahadır Gürel abi bu tek ayak olayını trainerde yaparken pedal arkaya geldiğinde yani çekme işlemi yapıcağım esnada ayağım fazla arkaya katlanıyo seleyi bi miktar arkaya mı çeksem ? Diğer sorumda o çekmeyi yaparken 1 saniyeliğine zincirim boş atıyo glba 1 an ritim kaybediyorum dişliler boş dönüyo 1 saniyeliğine nasıl bişey önerirsin tam anlatamadım glba ? :D teşekürler şimdiden
 

Bahadır Gürel

Forum Bağımlısı
Kayıt
7 Haziran 2011
Mesaj
2.067
Tepki
7.945
Yaş
55
Şehir
Maltepe/İstanbul
İsim
Bahadır Gürel
Bisiklet
Geotech
Keşke şöyle yaparsan sorun çözülür diyebilseydim :) ben de birkaç hafta bu antrenmanları yapacağım, iyi olduğumu zannetmiyorum. Birşeyler öğrenirsem buraya yazarım ama şu an denemeden yorum yapmayayım. Bilenler okuyup yanıtlarsa daha iyi olur.
 

Taxonera

Forum Bağımlısı
Kayıt
26 Temmuz 2015
Mesaj
1.361
Tepki
823
Yaş
46
Şehir
İzmit
İsim
Gökhan
Bisiklet
Mosso
tam da o noktadan pedallama yapamıyorum neden? çünkü pedaldan dolayı kayıyor ve ayakkabının topuğuna dayanıyor pedal. dişli pedal alıcam.
 

Ulaş Çavuşoğlu

Forum Bağımlısı
Kayıt
6 Eylül 2015
Mesaj
1.772
Tepki
936
Yaş
24
Şehir
İstanbul
İsim
Ulaş
Bisiklet
Mosso
@Taxonera bu olay spd pedal için geçerli spd pedalda ayak kitlendiği için hem itme hem çekme yaparsınız
 

ozgurgokalp

Daimi Üye
Kayıt
2 Mayıs 2012
Mesaj
378
Tepki
663
Şehir
Fethiye/MUĞLA
Bisiklet
Cannondale
Faydalı içerikleriniz için kendi adıma teşekkür ederim...
 

Bahadır Gürel

Forum Bağımlısı
Kayıt
7 Haziran 2011
Mesaj
2.067
Tepki
7.945
Yaş
55
Şehir
Maltepe/İstanbul
İsim
Bahadır Gürel
Bisiklet
Geotech
@ozgurgokalp

Ne demek efendim, elimden geldiği kadar :)

Benim kızım okulda öğrendiklerini akşam eve gelip bize anlatınca daha iyi öğreniyor. Benimkisi de böyle bir şey.
 

BF Okuru

Forum Bağımlısı
Kayıt
6 Eylül 2004
Mesaj
164.844
Tepki
789
@Bahadır Gürel Şadiye hanım facebookta paylaştığında okumuştum, çok da hoşuma gitmişti... :) Devamını yazmadı henüz bildiğim kadarıyla...
 

Bahadır Gürel

Forum Bağımlısı
Kayıt
7 Haziran 2011
Mesaj
2.067
Tepki
7.945
Yaş
55
Şehir
Maltepe/İstanbul
İsim
Bahadır Gürel
Bisiklet
Geotech
Bizi daha fazla kıramamış dün devamını yazmış :)

Atilla İstanbul’dan beni aradı, orada bir kafe devir aldığını ve artık oraya gelmemiz gerektiğini anlattı. Yaklaşık bir, iki ay sonra 4 yaşına gelmiş olan kızım Berrin ile birlikte sahip olduğumuz bir iki parça eşyamız, biriktirebildiğimiz az karar paramızla İstanbul’a geldik.

Atilla Üsküdar’da bodrum katta küçücük bir ev tutmuştu, bende hayatımda ilk defa bir bodrum katı görüyordum. Hep filmlerde izlediğim gibi düşündüğüm için İstanbul bana kocaman, korkutucu bir şehir olarak geliyordu. Her zaman duyduğumuz gasp, kaçırma olayları, hayat pahalılığı gibi şeyler beni çok korkutuyordu, ne de olsa küçük bir yerden devasa İstanbul’a gelmiştik. Geldiğimiz ilk gün kızımla birlikte korka korka evde Atilla’yı bekledik. Neyse ki akşam saatlerinde geldi. Konuşmamız yine onun bisiklet sevdası üzerineydi. Kafe işletmeciliği yapmak istemiyordu ve nihayetinde ben kafeyi işletmeye o da işe kendi eski kulübünden başlayarak bisiklete geri dönmeyi hedefledi.

Çok zor günlerdi, 4 yaşında ki kızım ile minibüs parası vermemek için ister istemez onunla Üsküdar’dan Bağlarbaşı’na yürümek durumundaydım. Üstüne kafe işleri, içli köfte hazırlamak için uğraşlarım vs. vs. Bunlara rağmen kafeden fazla bir gelir elde edemiyorduk. Sıkıntılar içerisinde bir yılı böyle atlattık. Bu bir yıl içerisinde de oğlum Batuhan’a hamile kaldım… gelen rıskıyla gelirdi…

Çevremde ki insanlar bu kadar sıkıntı varken nasıl böyle bir işe kalkışabildiğimi sorup durdular.Doğru riskti, risk almayı seven bir insanım ama inancı da olan bir insanım. Dediğim gibi “gelen rıskıyla gelir” di.

Öylede oldu. Batuhan daha doğmadan Üsküdar’da ki o küçük evimize yakın bir yerde küçük bir bisiklet dükkanı açtı Atilla. İşlerimiz de beklediğimizden iyi gidiyordu. Batuhan bize şansı ile geliyordu.

1997 yılında oğlum Batuhan aramıza katıldı, yokluğu artık pek takmıyorduk, birbirimize yetiyor, çocuklarımızla mutlu vakit geçirebiliyorduk, daha büyük bir zenginlik yoktu bizim için. Yine bu dönem içerisinde Atilla ilk bisiklet gurubunu kurdu. (1996) Bu ilk kurulan gurup Atilla’nın o zaman ki takım arkadaşlarından Selim Özyaşar ve yine o zamanlar yeni tanıştığı Tarık Gül, Gazi Bilir, Ertuğrul Gabalı, İdris Erdem, Oğuz Özçelik ve Burç Deniz arkadaşlarımız ile kuruldu. Herkes o kadar sevgi doluydu ki inanılmazdı. Dükkana 20mt mesafede olan o küçük eve hepimiz toplanırdık ve çiğ köfte partisi yapardık. Bütün malzemeleri aralarında bölüşür alırlardı. Aramızda o ara en zengin kişi Selim olduğu için eti ve profiterolü ona yüklerdik. Bütün işciliği de Tarık’a yüklerdik.

Böylece Atilla Bisiklet Takımı o zamanda kurulmuş oldu. O zamanlar başka da gurup yoktu zaten. Unutmayacağım tek bir şey var ki; kurulan bu ilk gurubun maneviyatını asla unutmayacağım, bizim için adeta İstanbul’da seferber oldular. Özellikle İstanbul’a geldiğim ilk gün beni karşılayan, evime eşyamı yerleştiren, 17 yaşından bu yana yanımızda olan artık çocuğumuz saydığımız ve yılların emeğini taşıyan Tarık Gül’ün üzerimde hakkı çoktur. Atilla Bisiklet’in de her zerresinde emeği vardır. Bu kadar eskiye dayanmasa da Atilla Bisiklet’in ayağa kalkıp yürümesinde ve ilerlemesinde kimsenin bilmediği arka planda Gazi Bilir,Ertuğrul Gabalı, Murat Baydemir, Serkan Telyakar ve Emrah Ayyıldız’ın emekleri anlatmakla bitmez. Hiçbir getiri gözetmeden canla başla bu insanlar, bu oluşum için, bizler için çok emek harcamışlardır. Hepsine sonsuz teşekkürlerimi sunarım hakkınız ödenmez dostlar.

Bu ekip öyle bir ekip olmuştu ki maneviyatlarını yıkmak mümkün değildi. 1998 de hiç aklımıza gelmeyecek bir şey oldu. Bir elektrik kontağı yüzünden dükkanımız kül oldu. Bu olduğu zamanda ben Mersin’deydim ve haberi oradayken aldım. Haberi aldığımda adeta yıkıldım, o kadar sorumluluk, iki tane çocuk, evin kirası vs. vs. kafamın içerisinde fırtına gibi oradan oraya uçuyordu. Buna rağmen eşime şunu söyledim “cana gelecek olan mala gelsin düşünme, yeniden yaparız…” Zor oldu ama yapabildik de. Komşunun kestiği ağacın kuru dallarını toplayıp sobada yakarak evimizi ısıtmaya çalıştığımız dönemde eşim hem bizi idare etmeye çalışıyor hem de zar zor kurulan takımı tek tipliliğe büründürebilmek için paranın büyük kısmını şapka ve formalar için harcıyordu. Amacımız buydu, bisiklet kültürünü ve bisikleti bir yere getireceğiz diye söz vermiştik birbirimize… Bu da oluyordu.
O sene içerisindeki Bisiklet Federasyonu yarışmasında toplantı salonunda örnek takım olarak takdim edildiler.

Uzun süren bu mücadele yılları içerisinde, 20 yıl boyunca Atilla aklınıza gelebilecek her kapıyı çaldı, hemen her firmaya danıştı, anlattı. Bir bisiklet takımına yapılabilecek sponsorluk ile firmalara çok büyük reklam getirilerinin olabileceğini anlatmak için didinip durdu. Gecesi gündüzü belli olmadan devamlı çalışsa da firmaların bunun önemini anlayabilmesi yaklaşık 20 sene sürdü.

Zorlu ve uzun süren bu 26 yıllık yolculuk meyvelerini son birkaç senedir vermeye başlasa da ülkemiz için halen çok yavaş işlemekte ve ilerlemektedir.

Bu yolda ilerlerken sevgimiz ve birbirimize olan inancımız bu yolu sağlam adımlar ile kat etmemizi sağladı. Umudunuzu asla yitirmeyin ve hayata her zaman olumlu olarak bakmaya devam edin, o da size vakti geldiğinde bakacaktır.

Bundan sonraki konuları sizlere bizim yaptıklarımız ile değil sahip olabildiğim bilgim ve edinebildiğim tecrübeler ile aktaracağım.

Devamı gelecek dostlar.

Saygı ve Sevgilerimle.
Şadiye ATAY