İkinci ve son bölüm( yer altı denizleri)

Bu post: “Gece yarısı çıktık yola(yol: 185 km.) Obruk harika ..” başlıklı yazının ikinci ve son bölümüdür.
Bknz.https://www.bisikletforum.com/showthread.php?t=3180.......Tuğrul

Önce göl kenarındaki Obruk kervansarayı'nın içinden enstantaneler..


resim 1/17




resim 2/17



Sarayın hemen çıkışından karşınızda göl(yer altı denizi) manzarası.. (bu resmi avatarım olarak seçtim)


resim 3/17



Yaklaşık yüzlerce kilometre çapında bir denizin etrafını dağlarla, üzerini de toprakla örtmeniz mümkün olsaydı, nasıl görünürdü dersiniz? Cevap: “ Konya ovası” gibi.. nasıl mı? Cevabı yazılar ve fotolarda saklı.. buyrun…
Obruk gölleri yer altı denizlerinin üzerindeki toprak kütlesinin lokal olarak çökmesiyle oluşmuş, jeolojik yapılar. Bu göllerden böldede çok sayıda var. Kimisi kurumuş, kimisi kurumak üzere…


resim 4,5,6,7,8,9/17














Mağaralar ise yeraltı denizlerini eskiden birbirine bağlayan doğal tünel vazifesi görüyormuş..


resim 10/17



Bir köylünün dediğine göre(aşağıdaki resimde görünen kişi): 1968 de bu göl tarla seviyelerine kadar tamamen doluymuş.. Bu gölde balık tutar, yüzerlemiş.. aynı balık türlerinden başka bölgelerdeki elle kazılmış su kuyularından bile çıkarmış..


resim 11/17



Gölün içinde gezmeye devam ediyoruz...


resim 12/17



Geri çıkması imkansız gibi olan göle, düşmemem için Dede'm beni tutuyor...


resim 13/17




Pirikuyu, Yavşankuyu, Borukkuyu.. ve diğerleri .. Bu bölgedeki köylerin adları…

Bizi 185 km. yol yormadı da köylere adını veren o meşhur kuyuları bulmak mahvetti diyebiliriz.. zira biz klasik kuyu yapısı arayıp dururken meğer adı geçen kuyular aşağıdaki gibiymiş. Kapısından girdikten sonra yürüyerek çok rahat inilebilen merdivenlerden karşınıza sanki bir deniz çıkıyor.. Bu kapıdan içeriye uçarak onlarca güvercin girip çıkıyordu.. O zifiri karanlıkta flaşımız yeterli olmadığı için görüntüler çok kaliteli çıkmadı ve sizlerle paylaşamıyoruz...Ama yer altı deniz manzaraları dedeyle benim hafızalarımızdan hiç silinmeyecek hatıralar olarak yerlerini aldı…


resim 14,15/17






Dedeyle ikimiz dönüş yolundayız..


resim 16/17





Konya 50 km. levhasına geldiğimizde, Konya’nın sırtını yasladığı dağları çıplak gözle çok rahat görebiliyorduk.. oysa aynı dağların kenarında olan evlerimize ulaşmamız neredeyse 2 saatimizi aldı.. yani deniz üzerinde seyahat etmek sanıldığından daha uzun sürüyor..


resim 17/17



İşte şimdi bitti.. haydi kalın sağlıcakla.. başka maceralarda buluşmak üzere.. (Allah nasip ederse)

inşallah Allah nasip eder de yenilerini, nicelerini okuruz, fotoğraflarınızı keyifle izleriz.


bu kadar güzel bir yer!
hayret, gözümden kaçmış olmalı
memleketin her yanı ayrı bir cennet...

çok teşekkürler bu güzellikleri paylaştığınız için..

müthiş fotoğraflar ve müthiş bir gezi..
paylaşım için teşekkür ederiz..
keşke kuyunun fotoğrafları da güzel çıkmış olsaydı..
o dar ve de karanlık kuyudan inmek yürek ister
havalar ısındıkça böyle güzel fotoğraflar gördükçe içim gidiyor vallahi(
ah ahh yaz gelsin,okul bitsin ne egesi kalacak ne de akdeniz i,bisikletle gezilmeyen..
güzel yurdumun güzel yerleri bizi beklerrrr........
neyse bütün enerjimi yaza saklıyorum,ateşle yaklaşmayın kiikiki :rolleyes:

emeklerin ve güzel fotoğraflarımız için teşekkürler...

sizin de ayağınıza bacağınıza sağlık...

Cok guzel bır gezı..

Resımler cok guzel yuregınıze saglık..Paylasım için teşekkur ederiz..

Guzel ve maceralı bır gezıde gorusmek dılegıyle esen kalın...

saygılar..

Aynı dileklere biz de katılıyoruz..
Size de teşekkürler..

Süper bir yer. Tarih olarakta, doğal güzellik olarakda güzel bir yer. İnşallah kimse o doğal güzelliği bozmaz. Sevgiler...

gece(mi sabahmı desem) 4te yola cıkmışsınız ama... işin zor kısmını atlattıktan sonra süper bi tur olmuş.
çok güzeldi. çok teşekkürler.

Sayenizde cografyamizi da ogreniyoruz O kadar yer gezmisimdir, boyle bir olusumun degil Konya`da, Turkiye`de bile oldugundan haberim yoktu.. Herzamanki gibi essiz bir doga gezisi olmus..
Olusumlar, ozellikle de goller tek kelimeyle doga harikasi!! Gezi Partneriniz sizi 13. fotografta sikisiki tutmakta cok da hakliGercektende bir ayaniginiz kaysa golden cikmaniz uzun zaman alabilirdi.. Neyseki sag salim donmussunuz.. Tebrikler

Fotograflara su guzel bu guzel demek o kadar zor ki.. Bu sefer teker teker ayirmayarak, biraz da izninize siginarak sizlere kocaman TESEKKURLERIMI sunuyorum ve toplu halde BUTUN FOTOGRAFLARINIZ MUKEMMEL demek istiyorum

Saygilar
Tugberk

inanilmaz manzaralar.eger uzunca bi tatilim olursa bende kesinlikle oraya gitmek istiyorum.umarim bulmasidedigin kadar zor deildir...
super yaziydi.zevkle okudum....

Tugberk Bey, şöyle düşünmeden taşınmadan, içimden geldiği şekliyle size hitaben birkaç(birkaç yüz) kelime yazmak istiyorum..

Profilinizden gördüğüm kadarıyla 18 yaşındasınız.. 18 yaşında olanlar sakın alınmasın ama siz bu güzel lafları babanıza falan mı yazdırıyorsunuz. (şaka şaka) ne güzel düşünüp yazıyorsunuz (diğer site severler gibi ) Bize doğru hitap ederken veya teşekkür yada eleştiri bildirirken içinizden geldiği gibi davranabilirsiniz.. izin istemenize hiç gerek olmaz.. Bence sizin gönlünüz bisimkinden daha geniş ve zengin.. (inşallah bu sözlerim kontra iltifat olarak değerlendirilip boşa verilmez, zira gerçekleri söylemeye çalışıyorum)

Aslında resimlerin üzerine numara vermem, sizin not verirken daha kolay resim adresi tariflemeniz içindi..ama itiraf edeyim ki bu sefer resimleri seçerken çok dikkatli oldum.. Obrukla ilgili elimde yaklaşık 100 civarında resim var.. yollarda çektiğim leylek, merkep, bey arı, kertenkele, karınca, yılan gömleği vb. gibi hayvan ve börtü böcek resimleri, 15-20 çeşit kır çiçeği ve bitkisi resimleri, kervansarayın üzeri kakma yazılı tüm taşları, mağaraların içlerinin ayrıntıları, kamera arkası fotoları(mesela otomatik deklanşörün yakaladığı kamera şakaları) vb. gibi toplam 100 resim olmuş. çoğunu göndermedim... ama bundan sonra eğer yine siteye gezi notları gönderirsem, komik olan kamera arkası resimlerinden de bir potbori hazırlamayı düşünüyorum.. resimleri ifade etmek kolay olsun diye sıra numarasını vermeyi de ihmal etmeyeceğim. ayrıca albümün enbaşına panoramik minik kareler(sayfaya upload edeceğim resimlerin hepsini içeren küçük resimcikler toğluluğu) hazırlamayı düşünüyorum.. ve sayfayı okuyan herkesten resimlerin arasında derecelendirme yapmasını rica edeceğim. vs. vs. vs.. tabiki senden de yardım isteyeceğim..

neyse, yine çok konuştum.. haydi iyi geceler.. renkli rüyalar.. saat 22:00 olmuş.. erken yatıp erken kalkalım.. bakalım yarın sabah yolumuz nereye düşer.. belki sizin gibi dostların yanına geliriz.. daha güzel hazine mi bulacağız... değil mi?

beverly Bey, eğer buralara kadar gelip te Obruk vb. gibi yerleri görmek istiyorsanız, mümkünse bir pazar gününe denk getirmeye çalışın.. çünkü size refakat etmek suretiyle oraları size bizzat gezdirmek, bizim için de bir zevk olur..

(insan zor bulduğu şeyleri kolay kolay unutmaz.. zor bulduğumuz o kuyuyu ömür boyu unutacağımızı sanmıyorum. o kuyu aslında bir yer altı sarnıcı. ve İstanbulda Sultanahmet mevkiindeki "yerebatan sarnıcını(sarayı)" nı gördüyseniz eğer, onu hayal edin.. İstanbul'daki sarnıç bir saray gibi ise Obruk'takini de çok çok çok büyük bir köy evi gibi düşünün.. inanın manzara aynen öyleydi.. ama flaşlarımız yetersizdi görüntüler kaliteli olmadığı için sizlerle paylaşamadık.. ayrıca diğer göllerin bazılarının kenarlarındaki mağaraların içinde kaybolunacak kadar uzun ve çetrefilli doğal tüneller varmış.. yine bu mağaraların içleri yer yer gölet şeklindeymiş.. tam yeraltı şehri gibi yani.. oralarada ekipmansız kayboluruz diye hiç gitmedik bile, ama siz gelirseniz veya başka gelip gezdirmemizi isteyen olursa, buralara da ekipmanlı olarak hep beraber tekrar gideriz...)

Mesut hocam,
Bisikletini kullandığın gibi fotoğraf makinesini de çok güzel kullanmışsın, bu gezinin mimarı olarak bize yol gösterdiğin için binlerce teşekkür. İnşaallah bundan sonraki gezilerimiz (tabiiki bisikletlerimizle) daha da güzel geçer.

Bize, güzel bir pazar günü yaşattın. Çok ama çoook teşekkürler.
dede.

Konya ovasında deniz düşünmesi bile zor olmasına rağmen biz sizler sayesinde izleyebiliyoruz. Teşekkürler ve devamını sabırsızlıkla bekliyoruz.
Ellerinize ve özellikle ayaklarınıza sağlık

Yok yok dayanamayacagim Mesut Bey(umarim isminizi dogru teleffuz ediyorumdur, yanlissa da duzeltin lutfen ), hakkimda o kadar guzel seyler yazmisken, bir de benim icin(ya da ben ustume alindim desem daha iyi olur ) fotograflari numaralandirmisken, teker teker yorum yapmamak imkansiz hale geldi

Gelelim yorumlaraaaKisa bir yazinin daha baslangicinda herkese selamlar :

Gezinizin 2.bolumunun sampiyon fotografi olarak malesef bir fotograf secemedim.. 2FOTOGRAF sectim Hangisini sampiyon ilan etsem diye bir sure dusundukten sonra, 2fotografin da birbirinden guzel oldugunu farkettim ve birini secsem digerine haksizlik olur dusuncesiyle 2sini birden secmis bulundum Veeeee acikliyoruuummmBallandira ballandira anlattigim, sampiyon ilan edilen fotograflariniz, 3. ve 9. FOTOGRAFLAR!!!! Hemen nedenlerini de acikliyayim. 3.fotograf, ogelerin yerlesimi acisindan cok basarili!Bu basari kuskusuz fotograf cekim yeteneginizden kaynaklanmakta.. Fakat jantlarinizin az telli olusundan kaynaklanan karizmasi, ve fondaki doga harikasi da size desteklerini hic esirgememisler Gelelim 9.Fotografa: 9.Fotografi cok begenmemin en buyuk sebeplerinden biri, doganin fotografini cekerken yine bir doga harikasinin size yardimci olmasindan kaynaklanmaktaNe mi dedim Aciklayayim: Fotografi golge bir alandan cekip gunesi arkaniza almissiniz. Bu da fotografta olusacak muhtemel bir kararmayi onlemis, tam tersine gunes, fotograflamak istediginiz ogeye(göle) butun isiltisini yansitmis ve ortaya piril piril parlayan muhtesem renkte bir gol fotografi cikmis Ayrica fotograftaki bisiklet tekerlegi de, doganin yanina sporu da ekleyerek super bir sentez olusturmus (Vah be ne cumleler kuruyorum boyle Mesut Bey Bu kadar overseniz sonucu boyle olucakti tabiki de )

2.fotografta ise dikkatimi taslarin orantisizligi cekti.. Kervansarayin tarihi hakkinda bir bilgi sahibi degilim fakat fikir yurutmek gerekirse, o taslarin ustundeki motiflere kadar ugrasan insanlar acaba neden o taslari bir sekil dogrultusunda duvara dizmemisler, merak ettim.. O kadar orantisiz tasin arasinda, ciddi olarak ugrasildigini dusundugum birkac motifli tas var.. Saniyorum ki diger taslarin uzerinde de motifler varmis ve zamanla silinmisler.. Tarihimizi koruyamamiza gercekten cok uzuluyorum..

Mesut Bey, 10.Fotografta kolunuzun hemen ust kisminda fonda bir rayli sistem gozukmekte.. Ilk bakista bu sistemin golden su cekmek icin yapildigini dusundum fakat bolgede ayrica kuyularin oldugunu da soylediniz. Elbette yore halki kuyulardan su cekmeyi daha uygun bulacaklardir. Merak ettim gorunce ve aklima baska bir neden de gelmedi dogrusu..
Bu arada soylemeden gecemeyecegim, bu fotografta da her fotografta oldugu gibi dostluk ve bisiklet kavramlarini birlestirmissiniz yine

Teknik acidan ise, 12.Fotograf, sizin klasiginiz haline geldiYine basarili bir calisma olmus Son 10sn. 9-8-7-6-5-4-3-2-1 veee deklansor sesi Saniyorum ki bu tur fotograflari cektikten hemen sonra merakla fotograf makinesine kosuyorsunuzdur Mesut Bey Yani ben olsam oyle yapardim

13.Fotografta ise tehlike sinirlarina ulasmissinizNeyseki partneriniz saglam tutmusDostluk diyorum ya iste.. Boyle bir sey demekki

16.Fotograf: Donus yolundasiniz, evinizden kilometrelerce uzakta.. Sanki o kadar pedali basan siz degilsiniz de, sanki sizi oraya otobusle goturmusler gibi en ufak bir yorgunluk ifadesi olmayan, insanin kalbindeki spor duygusunu tavan yapan bir fotograf

Ve bence bu son fotograf bu isi nekadar ciddiye aldiginizi ve ayni zamanda nekadar zevk aldiginizi gostermekte.. Geride kalan 135km`nize nispet daha onunuzde 50km yol var.. Bu yollari arabayla yapsak yoruluyoruz kimi zaman.. Sizleri nekadar takdir etsek az kalir!!!!!

Bu guzel fotograflarinizi&dostlugunuzu bizlerle paylastiginiz icin cok tesekkurler!!!
Baska maceralarinizda gorusmek uzere

Saygilar,
Tugberk

yaza dogru bi tatilim var ama ne kadar uzun onu bilmiyorum.eger uzun olursa ben kamp malzemelerimi de getirmeye calsirim.orda bi kac gece kaliriz.hem heryeri tam olarak gezer hemde eglenmis oluruz.(ama benim tatilin uzunlugu gelmeden sadece bi kac gun once belli oluyo).bu arada sizede uyarsa tabii.

Selamlar, sevgiler..
Benim için çok değerli olan yukarıdaki yorumunu özellikle noktasına dahi dokunmadan aynen tekrarlayarak, aşağıdan kendi cevabımla devam edeceğim..

Öncelikle bana lütfen "Bey" demeyiniz(sizce de sakıncası yoksa) Iron Abi, (veya belki belki mecbur kalırsanız Mesut Abi) derseniz daha çok sevinirim.. teşekkürler.. (yani Gürsel Bey veya bikergrrl hamfendinin kurduğu deşifre ekibine siz bari katılmamış olursunuz böylelikle)

Beni kırmayıp fotoları yorumladığın için teşekkürü borç bilirim. zira inan ki bu fotoların bir kısmını Obruk'ta sen aklıma geldiğin için çektim..

Yine gelelim yorumlara...
Birinciliği paylaştırdığın iki fotoyu (3 ve 9. fotolar) açıklayınca doğrusu biraz şaşırmadım değil. Niye mi? o iki fotoda da insan objesi yoktu.. yani birer peyzaj(manzara) çalışmasıydı.. (bence bisiklette doğanın bir parçası gibi algılanmalı) Bu anlamda beni biraz şaşırttın ama, benim de her zaman yapmaya çalıştığım şeye dikkat çektiğin için ben de seni 10 üzerinden 1500 puanla ödüllendiriyorum.. Sana neden bu kadar abartılı puan verdiğime gelirsek: foto çekmekteki amacımız zaten insanların dikkatini kendi üzerimize değil "bisiklet ve doğanın dostluğuna" çekmektir..o resimdeki doğa hepimizin doğası ve o resimdeki teker ise hepimizin bisikletine ait... bunu sen de aynen görüp, dil ile tekrar kalp ile tasdik etmişsin.. bence 1500 puan da az oldu ama iron abi de Tugberke torpil geçmiş demesinler diye o puanda kalayım en iyisi..

2. fotoya olan yorumlarına gelelim.. yine tebrikler (x1500 = yani 1500 kere tebrik). aslında her fotoyu ayrı ayrı yazmak isterim ama sen fotoları çok güzel okuyorsun.. bana bir şey bırakmıyorsun.. bir de fastfood un popüler olduğu devirde klasik yazı formatına kaçmasın diye hep kendimi kısıyorum.. ama sen ne güzel görüyorsun.. (gözlerin mi güzel yoksa ) neyse konuya dönelim..
O kervansaray taaaaa Bizans'lılar döneminde inşa edilmiş.. Selçuklular ve Osmanlılar döneminde defalarca yeniden inşa edilmiş.. Atalarımızın tarihe saygısına bakın ki, bir taşı bile "bu gayrimüslim taşıdıııııırr, tiz bu taş zindana atılaaaa" demeyip, söz konusu olan taş bile olsa emek veren insanlara saygılarından dolayı tekrar tekrar duvara koyup yaşatmaya çalışmışlar.. (tüylerim Atalarımızı anınca, onur ve gururdan diken diken gibi oldu bu konuyu uzatmıycam müsadenizle) Tarihimizi korumak anlamında tüm dileklerinize tamamen (%100) katılıyorum. zaten görüyorsunuz ki bu sebepten gezilerimize hep tarihi bir boyut ta katmaya çalışıyoruz..

10. resime gelelim. bence siz o resimdeki raylı sistemde kullanılmış rayların kesit kalınlığını bile görüyorsunuz ama açıklama işini bana bıraktığınız için söylemiyorsunuz..
peki sizi kırmayım, ben diyeyim..
o sistem gölden su çekip tarlaları sulamak için tam 30 küsur senedir kullanılıyormuş. göl bitmez mi demeyin zira gölün arkasında bir derya var.. yani yer altı denizi.. ama malesef gördüğünüz gibi bizim memleketimizin insanı denizi de bitirir mi? bitiriiiiiiirr? afferin bize..

12. resme gelelim.. o resim evet benim teknik klasiğim. ama benim klasik bir baş-belam aynı zamanda.. o resmi çekmek için bu sefer şans bize yardım etmedi ve belki 10 kere o çayırların üzerinde bisikletle git gel yapa yapa çayırlar resmen kelleşti.. 11.deneme de dedeyle ikimiz aynı foto karesine girmeyi başarabildik.. niye mi? foto makinası benim değil dedenindi ve dedenin otomatik deklanşörü de malesef ne ses uyarısı veriyordu ne de ışık.. ben dedeye hitapla ve yüksek sesle kronemetreyi taklit edercesine oooooon, dokuuuuuuz, sekiiiiiizz, yediiiiiii diye bağırıyordum ki dedeyle aynı anda foto karesinin içine yetişelim diye.. yaaaa.. ne emekler saklı o sıradan gibi görünen fotoğrafta.. ama 3. bir insan olsaydı orda işimiz tabi ki çok basit olacaktı. ama öyle değil malesef.. ama maşlallah sizin gözünüzden en ufak bir emeğin pırıltısı bile kaçmıyor.. yoksa siz bir emeklimisiniz..

13. foto da ne deseniz haklısınız. o fotoyu hanım görmesin diye çok uğraştım ama gördü ve ufaktan bir uyarı cezası da almak işten bile değil.. neyse hemen geçelim.. susun kimseye söylemeyin.. aslında böyle riskli işler hiç bir bisikletçiye yakışmaz bence..

16. foto da dediklerinize aynen katılıyorum. ama şunu söyliyeyim ki: siz o "dede" ile yolculuk etseniz inanın ki benden daha dinç gösterirsiniz.. ama biz sanırım bir endorfin ve adrenalin müptelasıyız artık.. kurtulamıyoruz bu katekolamin ve hormonun etkisinden.. (hatırlatma: adrenalin herkesin malumu, endorfin ise spor yapanlarda vücudun kendiliğinden ürettiği bir tür mutluluk hormonu diyebiliriz)

Eğer yeni maceralarımızı yine sizlerle paylaşmak kısmet olursa değerli yorumlarınızı mutlaka bekleriz. Çünkü gezide doğayı bir kere görüyoruz, ama sizin yorumlarınızda yaşadığımız güzel şeyleri nerdeyse milyonlarca kez tekrar tekrar yaşıyoruz ve hissediyoruz..


imza: iron Abin.

kısaca: All right, anlaştık...

Tuttum tuttum sonunda kendimi yine tutamadım..

Sayın Tugberk Bey (prof sanat eleştirmeni)

Bakın;
Aşağıda birinciliğe layık gördüğünüz bir resimlerden birinin altına kırmızı çizgi çekip, aynı manzaranın bir de sulu boya çalışmasını koydum.. adına da doğa ve bisikletin dostluğuna izafeten “daire ve çemberin ahengi” dedim. Ne kadar uyumlu geometrik kompozisyon olmuş değil mi? Zaten bildiğim kadarıyla daireyle çember emmi uşakları mı ne oluyor.. Neyse, Size hediyem olsun..



Laf aramızda yaşınızdan hala şüphe etmiyorum desem yalan olur.. ben takıldım o konuya.. sanat konusunda profesör olduğunuz kesin, ama hiç 18 yaşında profesör olunur mu? Bence sizin yaş kaydınızda masum bir hata var..