mariokaldato
En yeniden bir önce kayit olan adam
- Kayıt
- 1 Ağustos 2015
- Mesaj
- 10.978
- Tepki
- 34.471
- Şehir
- Bursa
- İsim
- Raşit Cumhur Çakın
- Başlangıç
- 1980—81
- Bisiklet
- Merida
- Bisiklet türü
- Şehir - Tur
İstisnasız herkesin hayali ; özgür olmak... Gelin bunun ustune konusalim biraz..
Uzun zamandir forumda yazi yazmiyor , ortaliklarda goygoyculuk oynuyordum ( ehehe kovboyculuk gibi oldu )
Ama dusunmeyi, kavramlari sorgulamayi hic birakmadim. Beni tanimayanlar olabilir, taniyanlarda önyargilariyla taniyor olabilir dogrudur saygi duyarim...
Ama ilkokulda iken daha 6 yasinda ogretmenin derste soyledigi su söz uzerine ilk sopami yedigimi hic biriniz bilmez...
"_ Cocuklar dunyanin en onemli enerji kaynagi petroldur , o yuzden biz araplar ile iyi gecinmek zorundayiz"
"_ Ama örtmenim onlarim petrolu varsa bizimde suyumuz var, esas onlar bizimle iyi gecinsin"
( şaaaak ilk tokat ilk hayal kir
ikligi)
Bu boyle sürdu gitti yillarca, onlar konustu ben konustum dayak yedim.
Onlar konustu ben konustum yine dayak yedim.
Neyse konumuz bu degil. Ne diyorduk ; Ozgurluk degil mi ? Sarkilarin, masallarin , mitlerin fbı' larin en populer kavrami..
Ozgurluk bir ergene göre tuhaf sac modelleridir, eve gec kalmaktir, kiz arkadasiyla istediği saatte gezmektir.
Ama ayni ergenin babasina gore eve erken dönebilmektir, saclarini yeniden tarayabilmektir, hafta sonu ailesiyle guzel zamanlar gecirmektir.
Kavramlar bu yuzden durmadan birbirleriyle celisirler, tam uzlasacakken bi trol cikar bi laf eder yine dövüşürler..
Ben kendi özgürlesme hayalimi ve kendi agaç evimi anlatacagim.
Belkide benim gibiler vardir, o agac evde birlikte kızma birader oynariz ne dersin guzel olur degil mi?
Özgurluk ile ilgili bazi tablolar var insanlarin kafasinda mesela bi tanesi kocaman dev gidonlu bir motorsiklet , upuzun dumduz bir yol ve rock sarkilar caliyor gumbur gumbur ama o yol hc bitmeyecek gbi sanki ve motora benzin lazim, muzikler hep ayni hizda ve kafada ; bunun gecesi var gunduzu var . Lan ne bileyim o yolda git git ne lokanta var nede akaryakit istasyonu ee napacaz benzin bitince kendi yakitimizi mi damitacaz yada yiyecek bulamayinca çöl hayvani mi avlayacaz biri anlatsin bana bunu..
Baska bi ozgurluk manzarasi ;
Okyanus kiyisinda bir sandal , kucuk bir tahta klube ve kafasinda hasir sapkali pipolu bir dayi , almis eline defteri modern hayata söven siirler yaziyor.. Oh mis mis canim cekti bu manzarayi ama balik tutmak zahmetli is, dogru durust bi tuvalet yok sinekler japon kamikazeleri gbi daliyorlar adamin dötüne ...
Buda başta göze hos gelen ama gelisiminde beni mutsuz eden bir özgürlük manzarasi oldu malesef.
Bisiklet ustunden gidelim madem : super on numara bi tur bisikletim var; ohhhh mis, ekipmanlarimida tamamlamisim , çadirdan tutta pisik kremine , tencere tavasindan hela terligine kadar her biseyimi tamamlamisim ohh ne ala;.
Ama tura baslamak icin bisiklete esyalari yuklemek bir saat tutuyor, gram gram hesaplar ettigim bisikletim olmus 35 kilo , ustune benide ekle oldu sana 100 kilo, ha bide balina irisi egom var, henuz ona uygun bir bagaj bulamadik aliekspresste bu kötü oldu bilader.
Hadi hayalimizin play tusuna bi basalim .. Ilk baslarda iyide gittikce yorgunluk bi yandan , söför tacizleri bi yandan ustune aclik var , el ayak bilek agrisi var, ne bileyim yokuslar desen tarifsiz bir aci ehehehe.
Bu ozgurluk anlayisini tadan binlerce insan var eyvallah saygi duyarim ama bana gore degii iste ne yapabilirim?
Demek istedigim sey ; " Heyyyy uyanin ozgurlugu bulmaliyiz yasamaliyiz " tadinda soylemleri soyleyenler bile bunun bir bedelinin oldugunu ve en garibi bu bedelinde kolay olmadiğinin farkinda.
Dunyada her arzunun bir bedeli ve sinirlari oldugunu soylemeye calisiyorum. Ve herseyin malesef bir sonunun oldugunu...
Sınırları olan özgürlük olur mu?
Peki daha kritik konu ; Sınırsızlık kaosa dönüşmez mi?
Düşün bunu bi ...
Bakın hayat denen şey çok kısa bu yüzden zamanımız kisitli , hem hayatimizin bir strava kaydi da yok malesef. Peki napacaz ulan depresyona mı girecez? Tabi ki hayir muhim olan hayallerimizin pesinde koşarken vazgeçeceğimiz seylerin neler olduğunu seçebilmektir.
Cok eskiden okulda bi soru soruldu sinifa : " Özgürlük nedir?"
_Zengin olup dunyayi gezmektir.
_Cumartesi pazar tatilidir
_Çalişmamaktir.
_Çalışmaktir.
_ödev ve sinav olmamasidir.
Vs vs gider boyle .
Benimse cevabım şuydu : "_sabah okula gitmek icin kalktiğımda tekrar yatabilmektir"
Hahaha hohoho hihihihi efektleri yükselmişti siniftan. Yuhlamalar cabasi.
Cunku istisnasiz herkes özgurluk denen kavramin elde edemediği hayata kavusmak oldugunu dusunuyordu. Ben ise özgürlüğün biseylerden vazgeçmek olduguna inaniyordum o dönem. Hala da oyle aslinda çaktirmayin.
Eger kafamizdaki özgürlük ve mutluluk kavramlarini mantikli bir çerçeveye oturtamazssak mutlu da olamayiz, özgürde olamayiz.
Neden mi ? Cunku bizi mutlu edecegini dusundugumuz seylerin hic biri malesef bizim tercihimiz degil, ya toplumun genel kanaatlerinden olusuyor, yada kapitalist sistemin ufak hilelerle süslenmis dayatmalarindan.
Misal bisikletimize km saati bakiyoruz netten, resimlerde sahane seyler var . Sanirsin dugmelerine biraz daha bassan sana hayatin sirrini verecek ama o kadar heyecanla siparisini gectigin urun bir geliyor sanki camilerin onunde satilan zikirmatikler gbi mubarek. Direk hayal kirikligi elem ve keder eheheh .
Neden bu hayal kirikligi ve
mutsuzluk oldu simdi burada sizce?
Tabiki fonksiyonel bi problem yok burda. Tamamen urunun dis goruntusuyle ilgili abartili reklam resimleri bizi kündeye getirdi.
Muhim olan islevse neden simano sis yada torneyin yuzune bakmiyor camia ?
Elbet ki ust segment donanimla alt segmenti karsilastirmiyorum burda
Demek istedigim sey bizi o pahali seyleri almaya iten gercek neden biz cok performansliyizda sanki donanim mi bizi kesmiyor dersiniz?
Hic sanmam oyle oldugunu cunku cok insan taniyorum cevremden ; Adamin servet degerinde bisikleti var ama garajda yatiyor. Tam tersi Nice 50 li yaşlarda dayilar taniyorum 25 yildir ayni bisikletin ustunden yagmur camur dinlemeden inmiyorlar.
Konu ozgurlukten nereye geldi farkindaysaniz. Hayir bi sapma yok konudan, tamamen alakali bi mevzudan bahsediyorum.
Insanlar kendilerinde olmayan seyin daha mutluluk verici oldugunu ve ona kavusunca mutlu olacaklarina inaniyorlar genelde.
Bu yuzden sosyal medyada gordugumuz tum paylasimlar aslinda hava atma yada yasamadigi hayati gosterme uzerine dönüyor malesef.
Ozgurluk pahali bi restoranda yemek yemek degil, o yemeklerin boy boy resimlerini paylasmakta.
Ozgurluk torney setli market bisikletiyle gezmek degil,
Inanilmaz pahali bir bisikletle bir yerde mola verdiginde baska bir bisikletlinin donanimlarina icten ice siritmakta.
Ozgurluk henuz kazanmadigin bir parayi bankadan yuksek faizle satin alip ailecek tatile giderek boy boy havuz resimleri ve açik bufe paylasimlari yapmakta...
Oyle mi gercekten?
Bence degil, eger ozgurlesmek istiyorsak bence artik biseylerden vazgecmeye cesaretli olmaliyiz.
Ozgurluk;
Esimize ; " Eltine hava atacagin o tatile gitmeyecegiz "
Diyebilmekte
Arkadasimiza ; "_ Bu ay o bilmem ne donanimli bisikleti almayacagim, elimdekini sevmeye basladim"
Diyebilmekte
Patronumuza ; " 3 kurus maas verip benden daha nasil bir ozveri bekliyorsun"
Diyebilmekte
Reklamlarin yalan dunyasindan siyrilmakta,
Dizilerin burjuva reklamina " hadii lan ordan"
Diyebilmekte
En ama en onemlisi ozgurluk biseylerden vazgecmekte...
Selam ve saygi ile
Uzun zamandir forumda yazi yazmiyor , ortaliklarda goygoyculuk oynuyordum ( ehehe kovboyculuk gibi oldu )
Ama dusunmeyi, kavramlari sorgulamayi hic birakmadim. Beni tanimayanlar olabilir, taniyanlarda önyargilariyla taniyor olabilir dogrudur saygi duyarim...
Ama ilkokulda iken daha 6 yasinda ogretmenin derste soyledigi su söz uzerine ilk sopami yedigimi hic biriniz bilmez...
"_ Cocuklar dunyanin en onemli enerji kaynagi petroldur , o yuzden biz araplar ile iyi gecinmek zorundayiz"
"_ Ama örtmenim onlarim petrolu varsa bizimde suyumuz var, esas onlar bizimle iyi gecinsin"
( şaaaak ilk tokat ilk hayal kir
ikligi)
Bu boyle sürdu gitti yillarca, onlar konustu ben konustum dayak yedim.
Onlar konustu ben konustum yine dayak yedim.
Neyse konumuz bu degil. Ne diyorduk ; Ozgurluk degil mi ? Sarkilarin, masallarin , mitlerin fbı' larin en populer kavrami..
Ozgurluk bir ergene göre tuhaf sac modelleridir, eve gec kalmaktir, kiz arkadasiyla istediği saatte gezmektir.
Ama ayni ergenin babasina gore eve erken dönebilmektir, saclarini yeniden tarayabilmektir, hafta sonu ailesiyle guzel zamanlar gecirmektir.
Kavramlar bu yuzden durmadan birbirleriyle celisirler, tam uzlasacakken bi trol cikar bi laf eder yine dövüşürler..
Ben kendi özgürlesme hayalimi ve kendi agaç evimi anlatacagim.
Belkide benim gibiler vardir, o agac evde birlikte kızma birader oynariz ne dersin guzel olur degil mi?
Özgurluk ile ilgili bazi tablolar var insanlarin kafasinda mesela bi tanesi kocaman dev gidonlu bir motorsiklet , upuzun dumduz bir yol ve rock sarkilar caliyor gumbur gumbur ama o yol hc bitmeyecek gbi sanki ve motora benzin lazim, muzikler hep ayni hizda ve kafada ; bunun gecesi var gunduzu var . Lan ne bileyim o yolda git git ne lokanta var nede akaryakit istasyonu ee napacaz benzin bitince kendi yakitimizi mi damitacaz yada yiyecek bulamayinca çöl hayvani mi avlayacaz biri anlatsin bana bunu..
Baska bi ozgurluk manzarasi ;
Okyanus kiyisinda bir sandal , kucuk bir tahta klube ve kafasinda hasir sapkali pipolu bir dayi , almis eline defteri modern hayata söven siirler yaziyor.. Oh mis mis canim cekti bu manzarayi ama balik tutmak zahmetli is, dogru durust bi tuvalet yok sinekler japon kamikazeleri gbi daliyorlar adamin dötüne ...
Buda başta göze hos gelen ama gelisiminde beni mutsuz eden bir özgürlük manzarasi oldu malesef.
Bisiklet ustunden gidelim madem : super on numara bi tur bisikletim var; ohhhh mis, ekipmanlarimida tamamlamisim , çadirdan tutta pisik kremine , tencere tavasindan hela terligine kadar her biseyimi tamamlamisim ohh ne ala;.
Ama tura baslamak icin bisiklete esyalari yuklemek bir saat tutuyor, gram gram hesaplar ettigim bisikletim olmus 35 kilo , ustune benide ekle oldu sana 100 kilo, ha bide balina irisi egom var, henuz ona uygun bir bagaj bulamadik aliekspresste bu kötü oldu bilader.
Hadi hayalimizin play tusuna bi basalim .. Ilk baslarda iyide gittikce yorgunluk bi yandan , söför tacizleri bi yandan ustune aclik var , el ayak bilek agrisi var, ne bileyim yokuslar desen tarifsiz bir aci ehehehe.
Bu ozgurluk anlayisini tadan binlerce insan var eyvallah saygi duyarim ama bana gore degii iste ne yapabilirim?
Demek istedigim sey ; " Heyyyy uyanin ozgurlugu bulmaliyiz yasamaliyiz " tadinda soylemleri soyleyenler bile bunun bir bedelinin oldugunu ve en garibi bu bedelinde kolay olmadiğinin farkinda.
Dunyada her arzunun bir bedeli ve sinirlari oldugunu soylemeye calisiyorum. Ve herseyin malesef bir sonunun oldugunu...
Sınırları olan özgürlük olur mu?
Peki daha kritik konu ; Sınırsızlık kaosa dönüşmez mi?
Düşün bunu bi ...
Bakın hayat denen şey çok kısa bu yüzden zamanımız kisitli , hem hayatimizin bir strava kaydi da yok malesef. Peki napacaz ulan depresyona mı girecez? Tabi ki hayir muhim olan hayallerimizin pesinde koşarken vazgeçeceğimiz seylerin neler olduğunu seçebilmektir.
Cok eskiden okulda bi soru soruldu sinifa : " Özgürlük nedir?"
_Zengin olup dunyayi gezmektir.
_Cumartesi pazar tatilidir
_Çalişmamaktir.
_Çalışmaktir.
_ödev ve sinav olmamasidir.
Vs vs gider boyle .
Benimse cevabım şuydu : "_sabah okula gitmek icin kalktiğımda tekrar yatabilmektir"
Hahaha hohoho hihihihi efektleri yükselmişti siniftan. Yuhlamalar cabasi.
Cunku istisnasiz herkes özgurluk denen kavramin elde edemediği hayata kavusmak oldugunu dusunuyordu. Ben ise özgürlüğün biseylerden vazgeçmek olduguna inaniyordum o dönem. Hala da oyle aslinda çaktirmayin.
Eger kafamizdaki özgürlük ve mutluluk kavramlarini mantikli bir çerçeveye oturtamazssak mutlu da olamayiz, özgürde olamayiz.
Neden mi ? Cunku bizi mutlu edecegini dusundugumuz seylerin hic biri malesef bizim tercihimiz degil, ya toplumun genel kanaatlerinden olusuyor, yada kapitalist sistemin ufak hilelerle süslenmis dayatmalarindan.
Misal bisikletimize km saati bakiyoruz netten, resimlerde sahane seyler var . Sanirsin dugmelerine biraz daha bassan sana hayatin sirrini verecek ama o kadar heyecanla siparisini gectigin urun bir geliyor sanki camilerin onunde satilan zikirmatikler gbi mubarek. Direk hayal kirikligi elem ve keder eheheh .
Neden bu hayal kirikligi ve
mutsuzluk oldu simdi burada sizce?
Tabiki fonksiyonel bi problem yok burda. Tamamen urunun dis goruntusuyle ilgili abartili reklam resimleri bizi kündeye getirdi.
Muhim olan islevse neden simano sis yada torneyin yuzune bakmiyor camia ?
Elbet ki ust segment donanimla alt segmenti karsilastirmiyorum burda
Demek istedigim sey bizi o pahali seyleri almaya iten gercek neden biz cok performansliyizda sanki donanim mi bizi kesmiyor dersiniz?
Hic sanmam oyle oldugunu cunku cok insan taniyorum cevremden ; Adamin servet degerinde bisikleti var ama garajda yatiyor. Tam tersi Nice 50 li yaşlarda dayilar taniyorum 25 yildir ayni bisikletin ustunden yagmur camur dinlemeden inmiyorlar.
Konu ozgurlukten nereye geldi farkindaysaniz. Hayir bi sapma yok konudan, tamamen alakali bi mevzudan bahsediyorum.
Insanlar kendilerinde olmayan seyin daha mutluluk verici oldugunu ve ona kavusunca mutlu olacaklarina inaniyorlar genelde.
Bu yuzden sosyal medyada gordugumuz tum paylasimlar aslinda hava atma yada yasamadigi hayati gosterme uzerine dönüyor malesef.
Ozgurluk pahali bi restoranda yemek yemek degil, o yemeklerin boy boy resimlerini paylasmakta.
Ozgurluk torney setli market bisikletiyle gezmek degil,
Inanilmaz pahali bir bisikletle bir yerde mola verdiginde baska bir bisikletlinin donanimlarina icten ice siritmakta.
Ozgurluk henuz kazanmadigin bir parayi bankadan yuksek faizle satin alip ailecek tatile giderek boy boy havuz resimleri ve açik bufe paylasimlari yapmakta...
Oyle mi gercekten?
Bence degil, eger ozgurlesmek istiyorsak bence artik biseylerden vazgecmeye cesaretli olmaliyiz.
Ozgurluk;
Esimize ; " Eltine hava atacagin o tatile gitmeyecegiz "
Diyebilmekte
Arkadasimiza ; "_ Bu ay o bilmem ne donanimli bisikleti almayacagim, elimdekini sevmeye basladim"
Diyebilmekte
Patronumuza ; " 3 kurus maas verip benden daha nasil bir ozveri bekliyorsun"
Diyebilmekte
Reklamlarin yalan dunyasindan siyrilmakta,
Dizilerin burjuva reklamina " hadii lan ordan"
Diyebilmekte
En ama en onemlisi ozgurluk biseylerden vazgecmekte...
Selam ve saygi ile