selamlar;
2000 senesinin temmuz ayında gunlerden cuma gunu akşam 18 00 sularında istanbul bakırköyden, kumburgazdaki teyzemlerin yanına gitmek için bisikletle yola cıktım.... hayattan biraz sıkıldıgım birgundu....degişiklik olsun istedim....fakat haramidere yokuşuna geldiğimde bu degişiklik hali yerini yorgunluga bıraktı
gece 12:30 gibi kumburgaza ulaştım...fakat işten ve hayattan sıkılmışlıgımdan olsa gerek teyzemlere ugramadan yola devam etmeye karar verdim,uzun zamandır gorusemedigim balıkesir ayvalıkta yaşayan anneme dogru yola cıktım ....dolayısıyla işi de bırakmış olacaktım...cebimde de 60 milyon lira vardı fakat umrumda bile degildi....o geceyi silivri kumsalında gecirdim....sabah 6 gibi uyandıgımda bir sürü köpekle birlikte uyudugumu gordum....
bakkaldan guzel bir yarım ekmek peynirli domatesli sandiviç yaptırıp yola koyuldum.... tekirdağa varana kadar bisikletle seyahat etmenin verdiği özgürlük duygusu haricinde zevksiz bir yolculuk oldu benim için....tekirdağa vardıgımda rotamı köy yollarına cevirdim...yolculuk benim için asıl şimdi baslamıştı.....kahvelerden birine oturdum,herkesin gozu bendeydi....bu kirli,terli herif manyakmı diye bakıyorlardı....çayımı içtikten sonra amcalardan birine şarköye nasıl gidebilirim diye sordum....adam gıcıklıgına olsa gerek bana bir yol tarif etti fakat o yol bitmek bilmedi....hiçbir varlık gormeden tam 70 km.yol yaptım,o sevimsiz yolda...stephen king'in romanlarından fırlamış bir köye geldim gecenin 23.00 ünde.... bir dere sesi geliyordu fakat etrafta hiç ışık olmadıgından anlayamıyordum nereden geldigini bu sesin....suyum biteli yıllar olmuştu sanki,karnımda cok acıkmıştı fakat susuzlugum karnımın aclıgını bastırıyordu.... kocaman kapılı bir ev gordum,kapıyı çaldım korkarak...içerden yaşlı bir teyze cıktı....sanki oradan hergun bisikletli biri geçiyormuş ve onun kapısını çalıyormuş edasıyla "buyur oğlum" dedi.... yabani bir şekilde karşılamadıgı için şaşırdım herhalde şehirde yaşamış oldugumuz yozlaşmışlık sonucu bu hale geliyor insan....birinin sana kapısını actıgında "buyur" demesinden sasırabilecek kadar yozlaşmışım....hikayemi anlattım teyzeye,karnımın cok aç oldugunu ve susadıgımı ifade ettim.... beni içeri buyur etti aynı sakinlik ve kibarlıgıyla.... beni evin arka tarafındaki verandaya çıkardı,sedire oturdum...teyze sana yiyecek birşeyler hazırlayayım dedi ve içeri gitti....onumdeki masada bulunan bir şişe dolusu suyu bir dikişte içtim....dere şırıltısını duydum tekrar,biraz dikkatlice aşağı baktıgımda ayın ısıgından yansıyan suyu gordum....veranda dere nin tam ustundeydi....suyun sesini dinleyerek beklemeye basladım....bu arada evde baska kimse olmadıgını farkettim...aradan 45 dakıka gecmişti....merak etmeye basladım teyzeyi,birazda korku kaplamıştı içimi aslında.....teyze elinde kocaman bir siniyle geldi....saç kavurma,pilav ve cacık vardı yemekte....ben peynir ve ekmeğe razıyken bunları karşımda gorunce ne yapacagımı sasırdım tabi...nasıl bir hayvan gibi yediysem,o kocaman siniyi yaklaşık 4 dakikada sildim supurdum teyzede beni seyrediyordu....teyze gene aynı ses tonuyla istersen bu akşam burada kalabilirsin dedi.... yok falan dedim ama teyzede halimden anlamış olacak ki hafif bir gulumsemeyle bu gece burda kal, sabah ola hayrola dedi.... yan odada hazırladıgı yer yatagını gosterdi, iyi geceler dedi,onumdeki boş siniyi aldı ve gitti....sabah 6 30 gibi uyandıgımda, teyze verandasında çay içiyordu...yanına gittim,gunaydın dedim ve oturdum...iyi uyudun mu dedi bana...ölü gibi uyumuşum dedim sonra birden kendimi toparlayıp cok rahat uyudum tesekkür ederim dedim....o cennet manzaralı veranda da kahvaltımı yaptım ve tesekkurlerimi ilettim....teyzeyi uçuz bucaksız ama mutlu gordugumdum yanlızlığına bırakıp yola cıktım... şarköye vardıgımda haritadan çanakkaleye kadar karayolundan gitmek zorunda oldugumu anladım.....
hikayemin devamını daha sonra yazacagım........o yolculuktan beri bisiklet kullanmadım....film ve dizi setlerinde çalışmaya basladım....cok yorucu ve gunde ortalama 18-19 saat suren çekimler yuzunden bisikletten uzak kaldım.....şimdi en azından her tatil boslugunda bisiklet tutkumu tekrar yasamak için bir dağ bisikleti almaya karar verdim...su anda ayvalıkta oldugumdan en yakın izmirden bisiklet alabilirim.bana bisiklet alabileceğim yerleri ve teknik anlamda da bisikletten cok uzak kaldıgımdan bana yardımcı olabilecek arkadaşlara teşekkürler....
2000 senesinin temmuz ayında gunlerden cuma gunu akşam 18 00 sularında istanbul bakırköyden, kumburgazdaki teyzemlerin yanına gitmek için bisikletle yola cıktım.... hayattan biraz sıkıldıgım birgundu....degişiklik olsun istedim....fakat haramidere yokuşuna geldiğimde bu degişiklik hali yerini yorgunluga bıraktı
bakkaldan guzel bir yarım ekmek peynirli domatesli sandiviç yaptırıp yola koyuldum.... tekirdağa varana kadar bisikletle seyahat etmenin verdiği özgürlük duygusu haricinde zevksiz bir yolculuk oldu benim için....tekirdağa vardıgımda rotamı köy yollarına cevirdim...yolculuk benim için asıl şimdi baslamıştı.....kahvelerden birine oturdum,herkesin gozu bendeydi....bu kirli,terli herif manyakmı diye bakıyorlardı....çayımı içtikten sonra amcalardan birine şarköye nasıl gidebilirim diye sordum....adam gıcıklıgına olsa gerek bana bir yol tarif etti fakat o yol bitmek bilmedi....hiçbir varlık gormeden tam 70 km.yol yaptım,o sevimsiz yolda...stephen king'in romanlarından fırlamış bir köye geldim gecenin 23.00 ünde.... bir dere sesi geliyordu fakat etrafta hiç ışık olmadıgından anlayamıyordum nereden geldigini bu sesin....suyum biteli yıllar olmuştu sanki,karnımda cok acıkmıştı fakat susuzlugum karnımın aclıgını bastırıyordu.... kocaman kapılı bir ev gordum,kapıyı çaldım korkarak...içerden yaşlı bir teyze cıktı....sanki oradan hergun bisikletli biri geçiyormuş ve onun kapısını çalıyormuş edasıyla "buyur oğlum" dedi.... yabani bir şekilde karşılamadıgı için şaşırdım herhalde şehirde yaşamış oldugumuz yozlaşmışlık sonucu bu hale geliyor insan....birinin sana kapısını actıgında "buyur" demesinden sasırabilecek kadar yozlaşmışım....hikayemi anlattım teyzeye,karnımın cok aç oldugunu ve susadıgımı ifade ettim.... beni içeri buyur etti aynı sakinlik ve kibarlıgıyla.... beni evin arka tarafındaki verandaya çıkardı,sedire oturdum...teyze sana yiyecek birşeyler hazırlayayım dedi ve içeri gitti....onumdeki masada bulunan bir şişe dolusu suyu bir dikişte içtim....dere şırıltısını duydum tekrar,biraz dikkatlice aşağı baktıgımda ayın ısıgından yansıyan suyu gordum....veranda dere nin tam ustundeydi....suyun sesini dinleyerek beklemeye basladım....bu arada evde baska kimse olmadıgını farkettim...aradan 45 dakıka gecmişti....merak etmeye basladım teyzeyi,birazda korku kaplamıştı içimi aslında.....teyze elinde kocaman bir siniyle geldi....saç kavurma,pilav ve cacık vardı yemekte....ben peynir ve ekmeğe razıyken bunları karşımda gorunce ne yapacagımı sasırdım tabi...nasıl bir hayvan gibi yediysem,o kocaman siniyi yaklaşık 4 dakikada sildim supurdum teyzede beni seyrediyordu....teyze gene aynı ses tonuyla istersen bu akşam burada kalabilirsin dedi.... yok falan dedim ama teyzede halimden anlamış olacak ki hafif bir gulumsemeyle bu gece burda kal, sabah ola hayrola dedi.... yan odada hazırladıgı yer yatagını gosterdi, iyi geceler dedi,onumdeki boş siniyi aldı ve gitti....sabah 6 30 gibi uyandıgımda, teyze verandasında çay içiyordu...yanına gittim,gunaydın dedim ve oturdum...iyi uyudun mu dedi bana...ölü gibi uyumuşum dedim sonra birden kendimi toparlayıp cok rahat uyudum tesekkür ederim dedim....o cennet manzaralı veranda da kahvaltımı yaptım ve tesekkurlerimi ilettim....teyzeyi uçuz bucaksız ama mutlu gordugumdum yanlızlığına bırakıp yola cıktım... şarköye vardıgımda haritadan çanakkaleye kadar karayolundan gitmek zorunda oldugumu anladım.....
hikayemin devamını daha sonra yazacagım........o yolculuktan beri bisiklet kullanmadım....film ve dizi setlerinde çalışmaya basladım....cok yorucu ve gunde ortalama 18-19 saat suren çekimler yuzunden bisikletten uzak kaldım.....şimdi en azından her tatil boslugunda bisiklet tutkumu tekrar yasamak için bir dağ bisikleti almaya karar verdim...su anda ayvalıkta oldugumdan en yakın izmirden bisiklet alabilirim.bana bisiklet alabileceğim yerleri ve teknik anlamda da bisikletten cok uzak kaldıgımdan bana yardımcı olabilecek arkadaşlara teşekkürler....