Hem okumalık hem seyirlik tur - Harmankaya Kanyonu

Eser Sevinç

Eskiden buralar dutluktu
Kayıt
5 Nisan 2011
Mesaj
2.017
Tepki
3.079
Şehir
Ankara - Eskişehir
İsim
Eser Sevinç
Başlangıç
1986—87
Bisiklet
Scott
Bisiklet türü
Yol bisikleti
Her şey benim alttaki fotoğrafı geçen yaz sonu görmemle başladı.

(link)

Geçen sene kamplı turlara başladıktan sonra Eskişehir civarındaki rotaları araştırmaya başladım. Bisikletforumda gezerken de rastladım ve üstteki fotoğrafı görür görmez ben buraya gitmeliyim arkadaş dedim kendi kendime.
Ramazan ayından sonra uzun turlar yapacak kondisyon kalmayınca da bu turu bu seneye ertelemek zorunda kaldım.

Yine geçen sene Frig Turunda kendisine haber vermediğimiz için bize sitem eden Ömer`i bu sene Bozcaarmut turuna davet etmiştim lakin işi olduğu için gelememişti. Nasip bu turaymış. İlk kamplı turunda çıtayı çok yüksek tuttu bakalım diğer turlarda ne yapacak :)
Hafta içi kullanmadığı tur jantlarını satın alırken kamplı turumuz var gelir misin dediğim Burak`da gelirim tabi deyip anında karar verişiyle turumuza katıldı.

Geçen sene Firg ve bu sene de Bozcaarmut turunda bana eşlik eden Onur`a (Nam-ı diyar Bonus kafa veya Salih Uçan) bu rotayı çok önceden göndermiştim.
1 yıl önce tek kişilik planladığım tur sonra Onur`un da katılımıyla iki kişi daha sonra da Ömer ve Burak`ın da katılımıyla 4 kişi oldu ki; daha eğlenceli ve daha keyifli veee Efsanevi! oldu :)
Hafta içi gerekli ekipman ve alet edevatı karşılıklı jestlerle :) paylaşarak yanımıza aldık. Gerekli planlamamızı yaptıktan sonra Cumartesi sabah Ömer`in evinin 100m karşısında bulunan Espark AVM nin önünde sabah saat 08:00 de buluşmak için kararlaştırdık. Buluşacağımız yere benim evimin 18km uzaklıkta olmasına rağmen en önce ben geldim, daha sonra Onur ve Burak geldi ki onlar da kendi aralarında evi uzak olan önce geldi. Ömer mi? en yakın olmasına rağmen en son o geldi :) Demek ki bu işlerde ters orantı işliyor. neyse..
Yiyecek ve içecek konusunda çeşitli kararsızlıklara rağmen çerez ve meyve ağırlıklı alışverişimizi yapıp yola koyulma vakti geldi çattı. Amaaaa çıkamadık. Ömer sırt çantasıyla gelecekti ki bu sıcakta ekmek kıvamına geleceğini ön görüp Onur evde boşta duran sele borusuna takılan bagajı Ömer`in bisiklete takalım dedik. Sele borusu karbon olunca bir de sele borusu değişimi yapıp yaklaşık 20dk lık rotar ile yola koyulduğumuzda saatlerimiz 9:30 u gösteriyordu.

Yola çıkmasına çıktık ama hiç birimiz kahvaltı yapmamıştık. Önceden arkadaşlara kahvaltı yapmamaları konusunda uyarmıştım, şehrin karmaşasından çıktıktan sonra ilk gördüğümüz kahvede durup evden getirdiğim poğaçalarla kahvaltımızı yapıp tekrardan yola çıktık.

(link)

(link)

Varmak istediğimiz yere bir çok yol gitse de biz eğimi nispeten diğer yollara göre daha düşük olan yolu seçtik.
Toplam Mesafe: 70km
En yüksek nokta: 1290m
En düşük nokta: 177m
Toplam Tırmanış: 1396m
Toplam İniş: 1636m
Haritanın detaylarını aşağıdaki resimden bakabilirsiniz

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

Zirveye vardığımızda henüz 24km gitmiştik ki hepimiz cıva gibiydik. Yorgunluk nedir bilmez bir şekilde pedallarımıza kuvvet diyerek müthiş manzaraya kendimizi kaptırdık, sağ tarafımızda Mihalgazi ve Bozaniç kayası ki uzaktan bakınca Burak`ın da benzetmesiyle Yüzüklerin efendisindeki Mordorun kayası taktık adını :) diğer tarafta Sakarya nehri ve irili ufaklı tepeleriyle müthiş bir vadi, ve en uzak noktada hedefimiz Harmankaya Kanyonu.

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

Mordor`a benzettiğimiz Bozaniç kayası

(link)

(link)

Tam bu noktada aslında yanlış yoldan geldiğimizi anladık, en üstte paylaştığım fotoğraftaki yolu görmemiz için Çalkara`ya girmemiz gerekiyordu ama yol ayrımında Çalkara tabelası olmadığı için yanlış yola girdik. Çok fark eden bir şey olmadı hatta toprak yoldan 10km iniş yapmamız gerekiyordu ki yüklerle toprak yoldan iniş yapmak özellikle de yol gidonu kullanan ben ve yol bisikleti jantı kullanan Burak için fazla sıkıntılı olacaktı.

(link)

(link)

(link)

İki dağın arasındaki boşluk gibi gözüken yer hedefimiz olan Harmankaya Kanyonu

(link)

(link)

Yollar oldukça zevkli, tek sorun frenlemekten ısınan jantlar, öyle ki yanımızdan geçen araçların bile fren balatalarından kokular geliyor

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

İnişe geçtiğimizde Burak ve Onur video kaydetmek için durmadan iniş yaptılar, yaklaşık 18km kadar en yüksek noktadan en düşük noktaya kadar süren bir iniş.
Ben ve Ömer yolun tadını çıkara çıkara ve bol bol fotoğraf çekerek iniş yapmaya karar verdik. Hatta birbirimizin videosunu da çektik aynı noktadan iniş yaparak. Ömer fedakarlık yapıp önce indi ben videosunu çektim sonra indiği yeri geri çıkıp ben iniş yaptım o benim videomu çekti ama pek başarılı olamamış :) o yüzden bu videolardan sadece benim çektiğimi yayımlamaya karar verdik.

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

Aşağıda gözüken yerleşim yeri Tarpak Köyü
Tarpak Köyüne iniş yapıp köy merkezinde bulduğumuz bakkaldan 2 adet çiftli ekmek aldık, adam başı 1 ekmek :) ve soğuk içeceklerimizi de aldıktan sonra Sakarya nehri yakınında karnımızı doyurduk. Ocakçı başı Onur her zamanki gibi ateşi yakmak için canını dişine taktı, zahmetli de olsa ateşi yakmayı başardı. Bir ara Ömer`in müdahalesini gördüm ama Onur yakmıştır diye tahmin ediyorum. Çok emek verdi emeğe saygı beyler :) Yoldayken insanın karnı fazla acıkıyor lakin bizim gibi ipin ucunu kaçırınca bu sefer kalan rota zorlaşıyor, çam ormanlarının temiz havası ve Sakarya nehrinin serinliğinde yemeği fazla kaçırdık ki bunu çok geç anladık, artık her şey için çok geçti :)

(link)

(link)

Yemeğimizi yedikten sonra İnhisar`a doğru yola koyulduk, tek derdimiz İnhisara kadar düz olan yolda yediklerimizi biraz eritip üzerine de soda içerek tırmanıştan önce biraz olsun rahatlamaktı :) Yola çıkmadan önce çıkarttığım rotada google maps İnhisar - Akkum - Akköy ve Harmanköy olarak gösteriyordu rotayı fakar İnhisara varıp orada yolu sorduğumuzda bize Akkum`dan değil de geri dönüp Tarpak`ın ilerisindeki Çayköy`den Akköy`e tırmanıp oradan da Harmanköy`e gitmemizi tavsiye ettiler. Biz de hem düz yolda biraz daha motorlarımızı ısıtıp sonra tırmanışa geçeriz diyerek gerisin geriye dönüp Çayköy`ün yolunu tuttuk.

Bu rota bilgilerini detaylıca yazıyorum ki yarın bir gün buralara gitmek isteyenler aynı hataya düşmesinler. Ben rota çalışması yaparken neredeyse hiç bir bilgiye ulaşamadım.

Çayköye doğru ilerlerken Sakarya nehrinden geçerken köprüde durup fotoğraf çekiliyorduk ki bölgedeki Jandarma köprü üzerinde denk geldi ve bizimle muhabbet etmeye başladı. Kendileri bize fazlasıyla yardımcı oldular. Harmanköy muhtarını arayıp bizim geldiğimiz haber verdi, bize çadırlarımızı kuracağımız uygun yer ayarlamalarını rica etti, hatta kask ve gözlüklerimizden ve Onur`un saçlarından dolayı bizi uzaylı zannedip ihbarda bulunmasın :) diye de uyardı tüm ısrarlarımıza rağmen fotoğrafa izin vermedi ama kendi telefonundan hatıra için bizimle fotoğraf çekindi :) Bu kareyi maalesef size aktaramayacağız ama biz ömür boyu unutmayacağız.

(link)

(link)

(link)

(link)

Onur`la yaptığımız turlarda lanetli sözcükler belirledik. Eğer ola ki birileri bu kelimeleri kullanırsa bizi kötü sürprizler bekliyor demektir :) Bozcaarmut göletine yaptığımız turda da bu kelimeler telaffuz edilmişti ki gerçekten üzerimizde etkilisi oldu.

Jandarma bizi gideceğimiz rotanın çok dik olduğu konusunda uyardı ki bu ilk kelimeydi, ne zaman birisi o yol çok dik çıkabilecek misiniz dese perişan oluyoruz :) ikinci olarak Onur`a Bonus ve Salih Uçan diyerek hem kombo yaptı hem de yolun da dik olduğu konusunda uyararak resmen FATALITY çekti :)

Ayrıca fotoğraf çekinirken bisikletler köprü üzerinde kendi kendine hareket etmeye başladı ki anlamayıp erkenden koşmasak muhtemelen hepsi yere yapışacak belki de üzerlerindeki kask eldiven veya emaneten duran çantalardan bazıları Sakarya Nehrine düşecekti. Bu durumu ucuz atlatıp yola koyulduk ve Çayköy`de boşalan su mataralarımızı doldurup devam ettik. Ömer ve ben önden gidiyorduk ki yol kenarında yenecek kıvama gelmiş erik ağacını görüp dayanamayıp eriklere daldık, dalmaz olaydık! 4 kişiye birer avuç gelecek şekilde topladığımız erikleri yolda yavaş yavaş yiyerek bir yandan da yokuş çıkarak ilerliyorduk. Bir gün öncesinde yaptığım halı saha maçının etkileri baş göstermeye başladı. Bagaj ve yük olarak en ağır benim bisikletimdi yolumuzun da daha uzun olduğunu da düşünerek ağır olan bisikletimi nispeten daha hafif olan Ömer`in bisikletiyle değiştirdik. O şekilde ilerliyorduk ki daha 50m bile gitmeden ben Ömer`in zincirini aynakol ile orta göbek arasına sıkıştırdım :) orta göbeği kısa olduğu için bir şekilde oraya giren zincir ne yaptıysak geri çıkmadı. Son çare olarak zinciri sökmeye karar verdik. Benim dandik zincir sökme aletimle zinciri söktük ama geri takarken sıkıştırmayı yapmadı, bir baklanın canına okuduk bakla eksilttik yine olmadı, bu arada dandik zincir sökme aleti dağıldı gitti, bildiğin iş görmez raporu aldı ellerimizde, 2 adet bakla eskittik yerine bende yedek olarak tuttuğum 3 adet baklayı ilave ettik, Onur`un zincir sökme aletiyle geri takmayı başardık ama bir yandan sıcak bir yandan bozulan alet edevat, olmayan zincir derken  20dk yı yedik.

Burak önden gitmişti tüm olandan habersiz merak ettiği için bizi aradı bereket telefonlar çekiyordu ki ulaştı ve konuştuk, Tozman sapağında bizi beklemeye başladı biz de yeniden kendi bisikletlerimize binip tırmanışa devam ettik. Burak`ın yanına vardığımızda Tozman sapağında bulunan çeşmede durmuş kendini de ağaç gölgelerine atmış ama yolun üst kısmında durduğu için göremedik bir süre, sonra çeşmeden su doldurup devam edecektik ki ben Burak`ın bisikletini devirdim gidon bandı yırtıldı.

(link)
Burak ve saklandığı yer

Olmadık işler peşi sıra olmaya başladı ki bu durumu hem lanetli kelimeler hem de arakladığımız eriklere yorarak allahım sen bizi affet dedik ve yolumuza devam ettik. Benim enerji giderek düşmeye başladı, yine Ömer`le bisikletlerimiz değiştirdik. Değiştirmemize rağmen Ömer ve Burak önden çıktı Onur da bana eşlik etmek için benim tempomda devam etti. 8km lik tırmanışı bu şekilde yaptık. Akköy`ün girişinde bir çeşmede buluştuk, çeşmenin suyu da bereket soğukmuş, hava da soğumaya başladı Ömer ve ben üzerimize rüzgarlıklarımızı alıp kalan 5-6 km yi de bu şekilde tırmandık.

Akköy bizim için değişik bir anıya sahip oldu, bunu da Harmanköy`de tanıştığımız Metin Amcaya borçluyuz :) yazının devamında bundan da bahsedeceğim. Akköyden sonra 5km sonra bir virajı döndükten sonra Harmanköy ve Harmankaya Kanyonu eşsiz bir manzara olarak karşımıza çıktı. Ömer ve Burak önden çıkıp fotoğraf çekiniyorlardı sonradan Onur ve ben de eşlik ettik. Belki de 30dk burada oyalandık, bol bol fotoğraf çekindik.

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

Bundan sonrası nasıl olsa iniş diyerek terimizi bir güzel soğuttuk. Bu eşsiz manzarayı bulmuşuz kaçırır mıyız diyerek uzun uzadıya bu konumda vakit geçirdik. Akşam olmak üzereydi zamanımız kısıtlı olmasa bu manzarada çayımızı demler keyfini daha bir güzel çıkarırdık.

(link)

(link)

Daha fazla gecikmeyelim diye pedala basmadan salına salına indik Harmanköy`e. Köyün içerisindeki kahveye yanaştık, köyde genç nüfus neredeyse yok.
Harmanköy bisikletçiler yönünden olmasa da Motosikletçiler ve dağcılar tarafından oldukça rağbette olan bir yer. Bisikletle buraya gelmek zor ve zahmetli olduğu için tercih edilmiyor. Bizden önce gelenler de yazının en başında linkini verdiğim arkadaşlar. Biraz deli işi :)

Harmanköylüler çok misafirperver, hatta alışılmışın dışında fazla misafirperver, açıkçası biz çok şaşırdık bu kadarını beklemiyorduk. Bir çok yer gezdim en misafirperver yer İznik`ti Harmanköy apayrı bir konumda benim için hatta bizim için. Akrabamız olsalar anca bu kadar güzel ağırlarlardı.

Köy kahvesinde bize çay söylediler muhabbet etmeye başladık. Nereden geldiğimizi, hangi güzergahı kullandığımızı, işimizi gücümüzü, yolda başımıza gelenleri anlattık. Hava kararmadan kampımızı kurmak istediğimizi söylediğimizde bize iki alternatif sundular, istersek çadır kurmamız için yer gösterdiler ya da Hakkı amcanın bahçesinde bulunan tek odalı evde kalabileceğimizi söylediler.

Bizim arkadaşlar özellikle de Ömer çadır kurmakta ısrarcı olsa da hazır kurulu bir düzeni olan suyundan, ateşine, yiyecek içeceğinden tuzuna kadar her şeyin elimizin altında olacağı kulübe konusunda ben özellikle ısrar ettim. Çadır zahmetli iş arkadaş, çok yorgundum ve çadır kurulacak yer de biraz uzakta olunca kulübe de kulübe diyerekten Hakkı Amcanın kulübesinde karar kıldık :) Ömer hala söyleniyordu o çadırları haybeye mi taşıdık o kadar yol diye, ben de merak etme çadırda yatacaksın dedim... "Ömer hayaline kavuşabildi mi? yazının devamında" :)
Hakkı Amcanın kulübeyi bize tarif ettiler, tarif ettiler etmesine de bizden hiç kimse tam olarak yerini anlamamış :) yolda gidiyoruz ama karambole gidiyoruz, bir toprak yol var ve biz toprak yolu takip ediyoruz, tam köyden çıkmak üzereyken baktım ki ileride kulübe vs.. hiç bir şey gözükmüyor durdurdum arkadaşları dedim nerede burası yanlış gitmeyelim, yanlış gitmeyelim çünkü bildiğin %10 eğim toprak yoldan iniyoruz geri dönmek zorunda kalırsak yıkılıcam oracığa :) aramızda kısa bir yol muhabbetinden sonra köyden bir amca denk geldi ve tarifi aldık, doğru yoldaymışız :)

Kulübeye doğru giderken köydekiler araçla bizi geçtiler ve dönmemiz gereken yerde bizi bekliyorlardı, vardığımızda ateşi bile yakmışlardı. Ateşi görünce gözlerimiz parladı, ateş demek yemek demek, hepimiz kurt gibi açız, biran önce yerleşip yemek yeme derdindeyiz.

(link)

(link)

İlk önce üzerimizi değiştirip çantaları boşaltıyoruz biz bununla uğraşırken de Metin amca sucukları pişirmeye başlamış bile. Sofraya oturduğumuzda her şey hazırdı, bize sadece yemekleri yemek düştü. Burak bir yandan karnını doyuruyor bir yandan da bizim getirdiğimiz tavukları pişirmekle uğraşıyor. Tam tavuklar olmuştu ki, köye geri gidenler yanlarında başkalarıyla ve sıcak sıcak gözlemelerle gelmesinler mi :) Mideler bayram etti, tıka basa yedik anca karnımız doydu, yavaş yavaş üzerimizdeki yorgunluğu da atıp muhabbetleri koyulaştırdık

(link)

(link)

(link)

Gece 11-12 arası yatalım diye muhabbeti erken kesti Harmankayalılar :) zira uyku artık gözlerimizden akıyordu adeta, bu halimizi görünce de erken kalktılar.
Köy halkı gidince yatacağımız yerleri ayarlamaya başladık, Ömer illa ki çadırda yatıcam arkadaş dedi, etrafa bakındım yakında çadır kuracak yer yoktu, kulübenin içerisinde 2 tane yatak vardı 2 kişi mecburen yerde yatacaktı, yerde de böcek, örümcek falan olur diye düşünüp kulübenin içerisine kurdum çadırı :) Ömer`le ben çadırda yattık, Ömer`in tek derdi yastıksız yatıyor oluşuydu, sabah uyandığımızda hala yastık diyordu :)
Yolda gelirken Burak bizlere "Gece size sürprizim var dedi" kısa süreli şaşkınlık ve birbirimize bakışmamızın ardından, Ömer "Ne o ateş başında çıplak dans mı edeceksin" dedi. Hepimiz koptuk burada.

(link)

Köy halkı gitmişti biz de yatacağımız yerleri ayarladık ve ertesi günkü planımızı konuşmak için ateşin başında oturduk, bu sırada da Burak`ın sürprizini beklemeye başladık.

(link)

Bu fotoğrafı çektikten sonra  Burak makinayı bize verdi sürpriz olarak da yeşil lazer tutuşturdu elimize, biz sağa sola lazer ışığı tutup eğlenmeye çalıştık olmadı :) sonra fotoğraf makinasıyla uzun pozlama yaparak lazeri Onur`un saçlarında gezdirdik aşağıdaki kareyi çıkartabildik.

(link)

(link)

Tam bunlar olurken Burak gecenin sürprizi olarak arkamızda gizlice torpil patlattı :) çok korkmadık çünkü ortam çok sessizdi ve fitilinden çıkan sesi duyarak torpilin varlığını gördük neyse ki :) Burak`ın sürprizi de sönük kaldı.
Bu muhabbetlerden sonra yatmak için kulübeye girdik.

Onur ne kadar yorgan yastık varsa üzerine almış, garibim Burak`ta evden getirdiği masa örtüsü kıvamında ince polar battaniyeye sarılıp ısınmaya çalışırken uyandırdık sabah :) Ömer ve ben de çadırın içerisinde tulumlarda uyuduk, bir nebze de olsa kampçılığımızı yerine getirdik. Hepimizin gözüne çarpan da Onur`un yorgan olayını abarttığını gözlemlememiz oldu. Sabah belim ağrıyor diye odadan çıkan Onur`un bu ağrısının üzerine aldığı aldığı 2 tane yorganın ağırlığından dolayı olduğunu düşündük :)

Devam Edecek...
 
Son düzenleme yönetici tarafından yapıldı:
Scudo

Orhanalkaya

Forum Bağımlısı
Kayıt
26 Mayıs 2012
Mesaj
849
Tepki
172
Şehir
İstanbul-İzmir
Bisiklet
Merida
ayaklarınıza sağlık anlatımınız gayet güzel akıcı anlatmışsınız tebrik ederim güzel bir tur gerçekleştirmişiniz :)
 
  • Beğen
Tepkiler: Eser Sevinç

Barış TURAN

Forum Bağımlısı
Kayıt
28 Ağustos 2011
Mesaj
2.677
Tepki
1.990
Yaş
43
Şehir
Bursa
Bisiklet
Kron
Oldukca eglencelı bır tur olmusa benzıyor,cadırı kulUbenın ıcınde kuracagınızdan %90 emındım.Ben de olsam aynısını yapardım :) Burak ınsurprızı de bombaymıs! :D Nıce bıyle turlara ayaklarınıza saglık
 

Ahmet Can Yakışır

Forum Bağımlısı
Kayıt
8 Kasım 2008
Mesaj
749
Tepki
1.137
Yaş
38
Şehir
Maltepe / İstanbul
Bisiklet
Sedona
Çok güzel bir anlatım olmuş Eser, acayip keyifle okudum ve birkaç defa da sesli güldüm :D Böyle güzel turlara hep devam etmen dileğiyle...
 
  • Beğen
Tepkiler: Eser Sevinç

Eser Sevinç

Eskiden buralar dutluktu
Kayıt
5 Nisan 2011
Mesaj
2.017
Tepki
3.079
Şehir
Ankara - Eskişehir
İsim
Eser Sevinç
Başlangıç
1986—87
Bisiklet
Scott
Bisiklet türü
Yol bisikleti
Teşekkürler arkadaşlar, bu uzun yazıyı sıkılmadan okuduğunuza sevindim :)
Barış ve Ahmet inşallah Bursa taraflarına da tur yapacağız kişisel planlarımda var eğlencenin Bursa kısmına katılmanızı beklerim :)

Devamnı 2-3 gün içerisinde yetiştirmeyi planlıyorum. 2. gün fenaydı :)
 
  • Beğen
Tepkiler: ömer korkmaz

Barış TURAN

Forum Bağımlısı
Kayıt
28 Ağustos 2011
Mesaj
2.677
Tepki
1.990
Yaş
43
Şehir
Bursa
Bisiklet
Kron
Bugun sabah ıs yerımden cıkmadan once ust duzey yonetıcılerden bırısı oldugunu tahmın ettıgım bır ınsanımsının yanıma gelıp sort gıymemle ılgılı(calıstıgım resmı bır kurum ptt katgo,yanlıs anlasılmasın sortu ıs cıkısı bısıkletıme bınmeden once gıyıp cıkıyorum,bıldıgımız yazın gıyılen dız ustu sortlardan) veryansın etmesı ve calınsanlar arasında kadınlar oldugunu soylemesı ve onların namus bekcılıgını yapmaya calısması uzerıne buyuk sınır bozuklugu ıcerısınde eve geldım.ınsanımsının en son senın mudurun kım sorusu mobbıng ı had safhaya getırdı.Butun bu olan bıtenden sonra aksam tur yazını ve fotograflarını gordukten sonra butun olanlara ragmen yuzum guldu,tesekkurler.
 

Eser Sevinç

Eskiden buralar dutluktu
Kayıt
5 Nisan 2011
Mesaj
2.017
Tepki
3.079
Şehir
Ankara - Eskişehir
İsim
Eser Sevinç
Başlangıç
1986—87
Bisiklet
Scott
Bisiklet türü
Yol bisikleti
Allah cahille uğraştırmasın. Sapık düşüncenin yansımaları bunlar Barış, insanın fikri neyse zikri de o dur derler. İster istemez kafaya takılıyor böyle rahatsız konular. Allah tekrarını yaşatmaz inşallah.
 

Barış TURAN

Forum Bağımlısı
Kayıt
28 Ağustos 2011
Mesaj
2.677
Tepki
1.990
Yaş
43
Şehir
Bursa
Bisiklet
Kron
Pazartesı mevzu uzayacaga benzıyor.Gıdısını begenmedım o adamın.Neyse tadımızı kacırmayalım bunlarla :)Bursa'ya da beklerız Eser.Uygun zamanda Uludag'a tırmanır kamplarız.
 
  • Beğen
Tepkiler: Eser Sevinç

Fatih Kibar

Aktif Üye
Kayıt
14 Şubat 2013
Mesaj
170
Tepki
78
Şehir
İstanbul
İsim
Fatih K.
Başlangıç
2019—20
Bisiklet
Merida
Eser hocam ayaklarınıza sağlık arkadaşlarınız ile güzel bir tur olmuş ve insanın içine huzur veren fotoğraflar.
Sağlıklı turlar dilerim.
 

Baran Altilar

Aktif Üye
Kayıt
30 Ekim 2012
Mesaj
140
Tepki
109
Şehir
Antalya
Bisiklet
Scott
Eser bey çok güzel turlar yapıyorsunuz,daha önce birkaç turunuzu daha görmüştüm forumda,imrenmemek elde değil.Ayrıca anlatımınız ve fotoğraflar çok güzel ve uyumlu,ah keşke bizde işten güçten,ev ortamından biraz zaman bulupta kaçıp,doğayla başbaşa zaman geçirebilsek....
 

ulaş kaya

Forum Bağımlısı
Kayıt
6 Mayıs 2012
Mesaj
609
Tepki
405
Şehir
Karaman
Bisiklet
Cannondale
Eser bol fotolu güzel bit tur .

Paylaşımın için teşekkür ederiz.
 
  • Beğen
Tepkiler: Eser Sevinç

mehmetsunu

Kaldato ile sohbeti kestim.
Kayıt
28 Eylül 2011
Mesaj
5.665
Tepki
13.463
Şehir
kayseri
Başlangıç
2010—11
Bisiklet
Cube
Bisiklet türü
Yol bisikleti
Bak eser seni kalpiye padallı, brooks seleli bisikletinden tanıdım. Yalnız daha önceki fotolarda ön bagajın arka bagajdan bozmaydı sanırım. Bir revizyondan geçirmişsin. Yol şartları için şunu söylemek istiyorum ki yolculuk ettiğin güzergah oldukça dik iniş ve virajların olduğu bir bölgedir, yükünü sadece ön bagaja almış olman ise oldukça riskli bir seçimdir. Yol şartlarını düşünerek hazırlık yapmanız gerekirdi oysa. Gidon hakimiyetinin son derece önemli olduğu böyle bir güzergahta ön bagaja yüklenmen gidonu ağırlaştırır ve hissizleştirir. Bildiğim sende zaten kırmızı heybeler mevcut.
Bu eleştirimi umarım iyiniyetle değerlendirirsin. Yoksa mükemmel bir tur olmuşçulardan olmak benim karakterime uygun bir davranış şekli değildir.
Bir diğeride yeni yetme tineycırlar gibi bozaniç kayalığını uyduruktan mordora benzetmenizi doğrusu yadırgadım. Onun adı bidayetten beri ulu bozaniçtir o kadar...
 
  • Beğen
Tepkiler: Eser Sevinç

Eser Sevinç

Eskiden buralar dutluktu
Kayıt
5 Nisan 2011
Mesaj
2.017
Tepki
3.079
Şehir
Ankara - Eskişehir
İsim
Eser Sevinç
Başlangıç
1986—87
Bisiklet
Scott
Bisiklet türü
Yol bisikleti
Bak mehmet, insanlara özellikle de tanımadığın insanlara "bak" diye seslenilmez, üslup önemlidir, söylenen iyi niyet cümleciklerini üslüpla desteklemek lazım ki samimiyetin gerçekliği belli olsun.
Şimdi sen bak mehmet! Daha önceki bagajın ne olduğunu bilmeden kafandan bir şeyler sallamışsın, çok merak ediyorsan daha önceki bagajı şu linkten inceleyip bisikeltler için kullanılan ön bagajlar hakkında bilgi dağarcığını geliştirebilirsin link >> (link)
Yolculuk ettiğim güzergahın durumunu çok iyi biliyorum daha önceden de gittiğim rota, ayrıca ön bagajda kaç kg yük var nerden biliyorsun? arka bagajdaki yükler kaç kg nerden biliyorsun? yolculukta yanımdaydın da haberim mi yoktu! neyse bu konularda bana fikir verecek düzeyde olmadığını düşünüyorum.
bozaniç kayasını mordorun kayasına benzetme sadece aramızdaki geyiktir, geyikleri ciddiye almak ve yadırgamak bu yönde "o kadar" lı ifade kullanmak hoş bir davranış değil. Yeni yetme tineycırlar ne demek bilmiyorum ama iyi bir ifade olarak kullanmadığın gayet açık.
Eleştirilerini iyi niyetle değerlendirmedim, zaten üslüpunu da beğenmedim. tavsiye diye zırvaladıkların da bana göre bilmeden tecrübe edilmeden sağdan soldan duyma fikirciklerle söylenmiş, söylemek için söylenmiş laflar.
Aslında bunları daha uygun bir dille de anlatırdım nitekim forumda da beni tanıyan veya yazdıklarımı bilenler benim üslüpumun da bu olmadığını gayet iyi bilirler.
 

Bilal Demir

Forum Demirbaşı
Kayıt
30 Haziran 2011
Mesaj
438
Tepki
214
Şehir
İstanbul Esenkent
Bisiklet
Scott
Merhaba,

Güzel bir tur ve kamp olmuş. Tanımadıkları insanlara misafirperverlik gösterip kapısını sofrasını açan yurdumun güzel insanlarına da selam olsun. Pek çok gelişmiş (!) ülkede bulunmaz böyle insanlar.
En sondaki ateş üstündeki çaydanlık resmini de ayrıca çok beğendim. Bir tur anıları kitabına çok yakışacak bir resim olur.

Az önceki yazını da açıkçası okurken üzüldüm. İhtiyacımız olan şey bence biraz daha hoşgörü ve saygı. Başkalarının üslubunu beğenmeyebiliriz bazen ama en azından saygı gösterebiliriz. Niyetim burada kimseye bir şey öğretmek filan değil, böyle bir şey benim haddim de değil. Ama her yerde git gide insanların birbirlerine saygısının kalmadığını görmek beni üzüyor.

Herkes kendi fıtratının gereğince hareket eder. Birisi size göre yanlış yaptıysa siz de aynı yanlış içine girmeyin. Ayrıca o kişi bunu bir art niyetle yapmamış olabilir, bir şans verin. Bir şey kaybetmezsiniz.
 

mehmetsunu

Kaldato ile sohbeti kestim.
Kayıt
28 Eylül 2011
Mesaj
5.665
Tepki
13.463
Şehir
kayseri
Başlangıç
2010—11
Bisiklet
Cube
Bisiklet türü
Yol bisikleti
Hey dostum bir sakin ol az bir soluklan. Bu kadar ciddiyet bünyeye iyi gelmez. Biz birazda latifeyle karışık dostane bir görüş ve tavsiyede bulunduk. Kişioğlu karşısındakini kendisi gibi bilirmiş derler. Ne bilelim senin kendimiz gibi espiri ve şakayı kaldırır olmadığını. Çatık kaşlı olmaya gerek yok. hayat zaten kısa. Gülelim eğlenelim kam alalım dünyadan değilmi.
 

Fuat Kaya

Üye
Kayıt
9 Mayıs 2012
Mesaj
23
Tepki
9
Şehir
KONYA(beyşehir)-ISPARTA(yenişarbademli)
Bisiklet
Scott
Çok güzel bir tur olmuştur eminim böyle paylaşımları gördükçe insanın içi gidiyor ya.Ayaklarınıza sağlık, Kazasız belasız nice turlara....