KevSerSeri
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 3 Ağustos 2006
- Mesaj
- 1.351
- Tepki
- 3.316
- Şehir
- Ankara
Havanın güzel olmasına rağmen bugün sabah pek bi isteksiz kalktım yataktan. Aman geç kalmayım diye apar topar bi şeyler atıştırıp giyindikten sonra fırladım evden. Sabah 8.45’de Gazi Ünv. kampusüne vardım. Başladım milleti beklemeye. Dakikalar geçtikçe sinirlenmeye başladım. Erkut’u aradım geliyor musun diye. Yok ben gelmicem bugün, uyuyordum ne güzel demesin mi iyice delendim. Bir de gidip Güdak önüne bakıyım dedim orada da kimsecikler yok. Alla alla noldu bu millete yahu? Niye kimse yok derken 2-3 kez mekik dokudum girişler arasında. Ancak kimseyi göremeyince 45dk.lık bekleyişime son vererek eve dönmeye karar verdim. Yüzüm düştü, o kadar da hazırlandım bunun için mi diye…
Madem çıktım evden altımda bisiklet tek başıma Eymir’e gidip yatıyım gölün karşısında keyif yapıyım dedim. Ama bugün orası çok kalabalıktır diyip çıktım Konya Yolu’na. İstikamet Bilkent. Madem ki Erk bugün uyumak için geziyi sattı ben de onu uyutursam ne oluyum diyerek Bilkent’e gittim. Hemen bir tel açarak ‘Erk ben Bilkent Real’deyim. Hadi çabuk gel!’ diyip otoparkta dolanmaya başladım. Baktım güvenlikçi cins cins bana bakıyor. Bisikleti çekip oturdum bir kenara…
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/DSCN8002.jpg
Ne yapalım derken, kahvaltılık bi şeyler alıp güzel bir yere gidip keyif yapmaya karar verdik. Ne de olsa yarın Kızılcahamam gezisi var, çok yormayalım kendimizi dedik.
Çok amaçlı işlevsel kasklar bu sefer de market sepeti görevini gördü hahaha…
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/DSCN8004.jpg
Odtü’de göletin kenarına gidelim diyip vurduk turuncuları toprak yollara… Bu rampa The Fray’den how to say a life adlı şarkı olmadan nasıl çıkılırdı bilmiyorum. Hava da bir sıcak bir sıcak. Bir ara kalbim ağzımdan fırlıcak zannettim.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/DSCN8006.jpg
İşte o meşhur bugi bugi patikasının başlangıcındayız.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/DSCN8012.jpg
Aman da aman şeker şiiiii… Bir de onlara yavaş derler, alakası yok baya bir izledim.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/DSCN8014.jpg
Ve işte yerken inanılmaz zevk aldığımız soframız.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/DSCN8016.jpg
Erk’in Banu Alkan pozu. Yahu benim niye böyle pozum yok. Bu işte bir gariplik yok mu? Oradakinin benim olmam gerekmez miydi?
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/DSCN8015.jpg
Turuncu Kardeşliği… Turunç (nam-ı diğer Tranj) ile Havuç’un koyu muhabbete daldığı an.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/DSCN8020.jpg
Höööyt dedik. Bize de yer açın bakem. Ne kaynatıyorsunuz orada? Hahaha
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/DSCN8022.jpg
Erk, ‘Kevs avatarlık bi foto çek bakalım’ diyince çöküverdim yere.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/DSCN8026.jpg
Bu şirin kız çocuğu Duru bisikletleri merak edince gel bakalım senin de bi fotonu çekelim diyip elinden tuttuğum gibi getirdim. Biz onları çektik onlar da bizi…
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/DSCN8025.jpg
Koca alanda gidip Erk’in arkasına niye saklandıysam hayret bi’ şey. Sanki tamamen kapatabilecekmiş gibi bir de hahahaha…
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/DSCN8028.jpg
Odtü’den çıktık eee şimdi eve mi gidicez. Saat çok erken hadi gezmeye devam diyince rotayı Eryaman’a çevirdik. Göksu o kadar kalabalıktı ki bulduğumuz çimlere yayıldık. Erk’in mutluluğu yüzünden belli.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/DSCN8030.jpg
Yahu biz niye Real’den erik almadık diye söylenirken Göksu’ya gidince ilk iş markete gidip erik almak oldu. Bu arada Erk ile ilgili bir koz daha elde ettim. İçi burkuluyor erik yerken, yüzünü buruşturup duruyor hahaha çok komik…
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/DSCN8032.jpg
Bisikleti hafif ya tüm gün bana artislik yapıp durdu. Yahu ben eşek gibi taşırım kral gibi yaşarım diyorum ama anlatamıyorum ki. Neymiş yükledikçe yüklüyormuşum, bisikleti ağırlaştırıyormuşum amaaaaaaaan…
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/DSCN8035.jpg
Göksu’dan çıkıp Harikalar Diyarı’na geçtik.
Madem ki Sincan’a geldik sabahtan beri gözlüğüm yok karizmam yok diyen Erk’in gözlüğünü alalım dedik. O eve çıktığında mahalledeki çocuklar etrafıma toplandı. Beş dakikada o kadar çok şey sordular ki hızlarına ben bile yetişemedim gerisini siz tahmin edin.
Abla o kafandaki şey ne? Ne işe yarıyor? Ben de takabilir miyim?
Abla sen burada mı oturuyorsun? Ne için geldin? Niye böyle giyindin?
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/DSCN8036.jpg
En son hadi bakalım çocuklar geçin bakalım karşıya fotonuzu çekiyim sizin diyince ellerinden kurtuldum. Ama inanın çok içten, çok şeker şeyler. Erkcim fotoları çocuklara ulaştırmak da senin görevin, söz verdim ona göre…
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/DSCN8040.jpg
Veee işte böyle bir turun daha sonuna geldik. Haftalardır turuncudan başka renk mi yoktu? Dost dedik bağrımıza bastık, arkamızdan vurdu, gitti turuncuya boyattı diye yüklendiğim Erk ile barış imzaladım. Artıkım turuncu kardeşliği var. Yaşasın turuncu! Yaşasın Turuncuseverler!.. Hahaha akın akın yayılacak bu cart renk sevdası göreceksiniz. Neymiş öyle siyah, füme, gri yaw. Tarafik şenlensin şöyle oh beee…
Bugün 90 km. yol yapmışım. Eve nasıl döndüm bilmiyorum. Çok sıkıldım trafikten. Yol git git bitmiyor, pedal bas bas bisiklet gitmiyor. E tabi bu kadar zorlayıp dizi de yorunca yarınki Kızılcahamam gezisi de yalan oldu. Ona üzüldüm. Neyse kısmet değilmiş. İnşallah bir daha ki sefere ben de orada olucam.
Allah’a ısmarladık…
Madem çıktım evden altımda bisiklet tek başıma Eymir’e gidip yatıyım gölün karşısında keyif yapıyım dedim. Ama bugün orası çok kalabalıktır diyip çıktım Konya Yolu’na. İstikamet Bilkent. Madem ki Erk bugün uyumak için geziyi sattı ben de onu uyutursam ne oluyum diyerek Bilkent’e gittim. Hemen bir tel açarak ‘Erk ben Bilkent Real’deyim. Hadi çabuk gel!’ diyip otoparkta dolanmaya başladım. Baktım güvenlikçi cins cins bana bakıyor. Bisikleti çekip oturdum bir kenara…
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/DSCN8002.jpg
Ne yapalım derken, kahvaltılık bi şeyler alıp güzel bir yere gidip keyif yapmaya karar verdik. Ne de olsa yarın Kızılcahamam gezisi var, çok yormayalım kendimizi dedik.
Çok amaçlı işlevsel kasklar bu sefer de market sepeti görevini gördü hahaha…
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/DSCN8004.jpg
Odtü’de göletin kenarına gidelim diyip vurduk turuncuları toprak yollara… Bu rampa The Fray’den how to say a life adlı şarkı olmadan nasıl çıkılırdı bilmiyorum. Hava da bir sıcak bir sıcak. Bir ara kalbim ağzımdan fırlıcak zannettim.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/DSCN8006.jpg
İşte o meşhur bugi bugi patikasının başlangıcındayız.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/DSCN8012.jpg
Aman da aman şeker şiiiii… Bir de onlara yavaş derler, alakası yok baya bir izledim.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/DSCN8014.jpg
Ve işte yerken inanılmaz zevk aldığımız soframız.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/DSCN8016.jpg
Erk’in Banu Alkan pozu. Yahu benim niye böyle pozum yok. Bu işte bir gariplik yok mu? Oradakinin benim olmam gerekmez miydi?
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/DSCN8015.jpg
Turuncu Kardeşliği… Turunç (nam-ı diğer Tranj) ile Havuç’un koyu muhabbete daldığı an.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/DSCN8020.jpg
Höööyt dedik. Bize de yer açın bakem. Ne kaynatıyorsunuz orada? Hahaha
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/DSCN8022.jpg
Erk, ‘Kevs avatarlık bi foto çek bakalım’ diyince çöküverdim yere.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/DSCN8026.jpg
Bu şirin kız çocuğu Duru bisikletleri merak edince gel bakalım senin de bi fotonu çekelim diyip elinden tuttuğum gibi getirdim. Biz onları çektik onlar da bizi…
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/DSCN8025.jpg
Koca alanda gidip Erk’in arkasına niye saklandıysam hayret bi’ şey. Sanki tamamen kapatabilecekmiş gibi bir de hahahaha…
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/DSCN8028.jpg
Odtü’den çıktık eee şimdi eve mi gidicez. Saat çok erken hadi gezmeye devam diyince rotayı Eryaman’a çevirdik. Göksu o kadar kalabalıktı ki bulduğumuz çimlere yayıldık. Erk’in mutluluğu yüzünden belli.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/DSCN8030.jpg
Yahu biz niye Real’den erik almadık diye söylenirken Göksu’ya gidince ilk iş markete gidip erik almak oldu. Bu arada Erk ile ilgili bir koz daha elde ettim. İçi burkuluyor erik yerken, yüzünü buruşturup duruyor hahaha çok komik…
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/DSCN8032.jpg
Bisikleti hafif ya tüm gün bana artislik yapıp durdu. Yahu ben eşek gibi taşırım kral gibi yaşarım diyorum ama anlatamıyorum ki. Neymiş yükledikçe yüklüyormuşum, bisikleti ağırlaştırıyormuşum amaaaaaaaan…
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/DSCN8035.jpg
Göksu’dan çıkıp Harikalar Diyarı’na geçtik.
Madem ki Sincan’a geldik sabahtan beri gözlüğüm yok karizmam yok diyen Erk’in gözlüğünü alalım dedik. O eve çıktığında mahalledeki çocuklar etrafıma toplandı. Beş dakikada o kadar çok şey sordular ki hızlarına ben bile yetişemedim gerisini siz tahmin edin.
Abla o kafandaki şey ne? Ne işe yarıyor? Ben de takabilir miyim?
Abla sen burada mı oturuyorsun? Ne için geldin? Niye böyle giyindin?
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/DSCN8036.jpg
En son hadi bakalım çocuklar geçin bakalım karşıya fotonuzu çekiyim sizin diyince ellerinden kurtuldum. Ama inanın çok içten, çok şeker şeyler. Erkcim fotoları çocuklara ulaştırmak da senin görevin, söz verdim ona göre…
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/DSCN8040.jpg
Veee işte böyle bir turun daha sonuna geldik. Haftalardır turuncudan başka renk mi yoktu? Dost dedik bağrımıza bastık, arkamızdan vurdu, gitti turuncuya boyattı diye yüklendiğim Erk ile barış imzaladım. Artıkım turuncu kardeşliği var. Yaşasın turuncu! Yaşasın Turuncuseverler!.. Hahaha akın akın yayılacak bu cart renk sevdası göreceksiniz. Neymiş öyle siyah, füme, gri yaw. Tarafik şenlensin şöyle oh beee…
Bugün 90 km. yol yapmışım. Eve nasıl döndüm bilmiyorum. Çok sıkıldım trafikten. Yol git git bitmiyor, pedal bas bas bisiklet gitmiyor. E tabi bu kadar zorlayıp dizi de yorunca yarınki Kızılcahamam gezisi de yalan oldu. Ona üzüldüm. Neyse kısmet değilmiş. İnşallah bir daha ki sefere ben de orada olucam.
Allah’a ısmarladık…


