Şeffaf
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 3 Nisan 2018
- Mesaj
- 1.078
- Tepki
- 2.470
- Yaş
- 48
- Şehir
- İstanbul
- İsim
- Burak
- Başlangıç
- 2017—18
- Bisiklet
- Giant
- Bisiklet türü
- Diğer
Biz ne acayip bir milletiz. Hepimizi kandırdılar, doğru yolu göstermedi kimse. Bundan 10 sene kadar önce eşimle birlikte binmek için iki tane bisiklet aldık. Dağ bisikleti tabii ki. Amortisörlü, dişli dişli geniş lastikli. Çok fiyakalı. Biraz ağırdı bisikletler. Aldık bir heve kullanmaya niyet ettik. Giyindik güzelce çıktık evden dışarı. Biz, eşimle bu bisikletlere sadece birer kere binebildik. O kadar yorulduk o kadar yorulduk ki anlatamam, kalp krizi geçirme noktasına geldik güm güm güm attı kalplerimiz. Sonra bisikletleri bir kenara koyduk, 10-15 gün sonra da sattık. Beceremedik. Bisiklet binmeyi beceremedik.
Aradan seneler geçti, oğlumuz bisiklet istedi. Hemen gittik bir markete modellere baktık beğenemedik. Beyaz vardı, siyah vardı. Sepetli vardı bagajlı vardı. Kapıcı bisikleti gibi garip gureba bisikletler vardı. Hiç birini beğenemedik. Onlara bakarken ben 26 jant olmasın bari dedim. O ne öyle çocuk küçücük, bisiklet kocaman. Çok çirkin duruyor dedim. İnternetten model bakmaya karar verdik. Bir tane beğendik. Salcano’nun çift amortisörlü, bisikletin bel kısmı aşağı doğru eğik, janjanlı bir model tasarımı farklıydı. Hem de 20” jantlı fıstık gibi bir dağ bisikleti. Hemen gittik bayiye, fiyatta anlaştık. Aldık çıktık. Geniş lastikleri vardı, dişli dişli. Sağlam bir bisikletti tabii. Alınabilecek en güzel bisikleti aldık çocuğumuza.
Bundan seneler sonra, geçtiğimiz aya tekabül eden bir vakit markete gitmem gerekti. Oğlanın bisikletiyle gidebilir miyim dur bi deniyim dedim. Güzel oldu hoşuma gitti. Eğlendim. Biraz küçük geldi ve o anda düşündüm kendime göre bir bisiklet alsam binebilir miyim acaba diye. Başladım dağ bisikletlerine bakmaya. Arada bir ince tekerlekli bisikletler katlanırlar filan gördüm merak ettim. Mutlaka kullananlar vardır diye araştırırken şak diye bu siteyi buldum, üye oldum yazılanları okudum, sorular sordum, cevaplar aldım. Hepsi birbirinden değerli arkadaşlarımız, hepsine ayrı ayrı bir teşekkürü borç bilirim. Hepsi sorulan sorulara en doğru cevapları vermek için çabalayan dostane kimseler.
Bununla beraber bize bisiklet satmaya çalışan ve hatta satan ne kadar insan ne kadar satıcı varsa onların da hepsinden son derece şikayetçiyim. Hepsinden şikayetçiyim evet.
Çocuğuma da kendime de ne zaman bisiklet alacak olsam gittim lastikleri kalın, dişli, amortisörlü bisiklet aldım. Dağ bisikleti aldım. Ve o satıcıların hiç biri, bir Allahın kulu da demedi ki mal mısın oğlum sen. Dağ bisikleti alıyorsun çıkacağın en yüksek tepe bir kasis. Gireceğin en bozuk yol asfalt üzerine dökülmüş mıcır. Senin hayatının tümü asfaltta geçecek. Ömründe bir kere dere tepe çıkmayacaksın. Ne diye dağ bisikleti alıyorsun?
Çocukların hepsi şehirde yaşıyor. Arabalarla iç içe. Caddeler var, asfaltlar var. Bu çocukların bir kısmı site içinde, dışarı bir kere bile çıkmamış, çıkmıyor, çıkamıyor çünkü arabalar vızır vızır geçiyor nereye çıkacak çocuk? Diğerleri daha cesur mahallenin sokaklarında gezip dolaşıyor. Dağ bisikleti alınan bu çocukların çıktığı en yüksek dağ en yüksek tepe asfalt üzerindeki bir kasis. Kasis çıkıyor, kaldırımdan iniyorlar. Bisikletin önünü kaldırıyor, arka freni sıkarak artistik hareketler yapıyor. Bazıları daha fazlasını yapıyor ve arka tekerleğin üstüne ayağını koyarak fren yapıyor. Dağ bisikleti alınan çocuk bundan fazlan en ufak bir şey daha yapmıyor.
Bu çocuğa dağ bisikleti almak isteyen benim gibi cahil insanları uyarması gereken benden daha bilgili olan kimseler var. Haliyle bunlar ilk muhatabımız olan kişiler, satıcılar. Hiç kimse bisiklet almadan önce bisiklet nedir diye araştırma yapmaz. Yapmıyor. Biz Türk milleti olarak yapıyor muyuz? Yapmıyoruz. Çocuğa bisiklet mi alınacak? Bak oğlum en uygun fiyatlı nerede, al bir tane gel. Bir satıcı eğer bisiklet satıyorsa önce nerede kullanacaksınız diye sormalı. Bu satıcılar eşimle benim 10 senedir bisiklete binme hakkımızı elimizden aldılar.
Hiçbir şey bilmeyen birisi senden bir şey istiyorsa, bir ürün satın alacaksa onu en doğru şekilde yönlendirmek satıcının işidir. Bilmediği şeyleri öğrenmesi için bu kişiye nasıl öğreneceği, nerede öğreneceği tavsiye edilmelidir. Ben adım gibi eminim Türkiyede en çok satılan bisiklet türü dağ bisikletidir ve bunların da hiç biri dağa çıkmak için değil şehirde gezmek için alıyordur.
Yazık oldu bisikletsiz geçen yıllarıma.
Yazıklar olsun bildiğini öğretmeyene, saklayana.
Biz bisiklet alırken neye bakmıştık? Demiri eğik şekli güzel. Amortisörü var, jantı istediğimiz gibi. Bu. Bu kadar. Bisiklet bu kadar mı?
E madem değil, ben dükkana gelinec bisiklet istiyorum ab, bizim oğlan heves etti dediğimde bu satıcılar niye bize hemen dağ bisikletini iteliyor? Ben bilmek zorunda değilim ki bisiklet sporunu 105 seti. Yahu bu bisiklet bisiklet. Ben bilmem kadro boyu, ince lastik, karbon aluminyum. Ben bilmem shimano tourney altus. Ben çocuğuma bisiklet alacağım yaz geldi. Bize niye dağ bisikleti satıyorsunuz niye şehir bisikleti önermiyorsunuz ? Benim baktığım şey kaynak yerleri sağlam mı, lastikleri sağlam mı, kazık yemeyelim daha önce kullanılmış mı.. Bu adamı niye yönlendirmiyorsunuz?
Niye benim bisiklet binme zevkimi elimden aldınız ?
Aradan seneler geçti, oğlumuz bisiklet istedi. Hemen gittik bir markete modellere baktık beğenemedik. Beyaz vardı, siyah vardı. Sepetli vardı bagajlı vardı. Kapıcı bisikleti gibi garip gureba bisikletler vardı. Hiç birini beğenemedik. Onlara bakarken ben 26 jant olmasın bari dedim. O ne öyle çocuk küçücük, bisiklet kocaman. Çok çirkin duruyor dedim. İnternetten model bakmaya karar verdik. Bir tane beğendik. Salcano’nun çift amortisörlü, bisikletin bel kısmı aşağı doğru eğik, janjanlı bir model tasarımı farklıydı. Hem de 20” jantlı fıstık gibi bir dağ bisikleti. Hemen gittik bayiye, fiyatta anlaştık. Aldık çıktık. Geniş lastikleri vardı, dişli dişli. Sağlam bir bisikletti tabii. Alınabilecek en güzel bisikleti aldık çocuğumuza.
Bundan seneler sonra, geçtiğimiz aya tekabül eden bir vakit markete gitmem gerekti. Oğlanın bisikletiyle gidebilir miyim dur bi deniyim dedim. Güzel oldu hoşuma gitti. Eğlendim. Biraz küçük geldi ve o anda düşündüm kendime göre bir bisiklet alsam binebilir miyim acaba diye. Başladım dağ bisikletlerine bakmaya. Arada bir ince tekerlekli bisikletler katlanırlar filan gördüm merak ettim. Mutlaka kullananlar vardır diye araştırırken şak diye bu siteyi buldum, üye oldum yazılanları okudum, sorular sordum, cevaplar aldım. Hepsi birbirinden değerli arkadaşlarımız, hepsine ayrı ayrı bir teşekkürü borç bilirim. Hepsi sorulan sorulara en doğru cevapları vermek için çabalayan dostane kimseler.
Bununla beraber bize bisiklet satmaya çalışan ve hatta satan ne kadar insan ne kadar satıcı varsa onların da hepsinden son derece şikayetçiyim. Hepsinden şikayetçiyim evet.
Çocuğuma da kendime de ne zaman bisiklet alacak olsam gittim lastikleri kalın, dişli, amortisörlü bisiklet aldım. Dağ bisikleti aldım. Ve o satıcıların hiç biri, bir Allahın kulu da demedi ki mal mısın oğlum sen. Dağ bisikleti alıyorsun çıkacağın en yüksek tepe bir kasis. Gireceğin en bozuk yol asfalt üzerine dökülmüş mıcır. Senin hayatının tümü asfaltta geçecek. Ömründe bir kere dere tepe çıkmayacaksın. Ne diye dağ bisikleti alıyorsun?
Çocukların hepsi şehirde yaşıyor. Arabalarla iç içe. Caddeler var, asfaltlar var. Bu çocukların bir kısmı site içinde, dışarı bir kere bile çıkmamış, çıkmıyor, çıkamıyor çünkü arabalar vızır vızır geçiyor nereye çıkacak çocuk? Diğerleri daha cesur mahallenin sokaklarında gezip dolaşıyor. Dağ bisikleti alınan bu çocukların çıktığı en yüksek dağ en yüksek tepe asfalt üzerindeki bir kasis. Kasis çıkıyor, kaldırımdan iniyorlar. Bisikletin önünü kaldırıyor, arka freni sıkarak artistik hareketler yapıyor. Bazıları daha fazlasını yapıyor ve arka tekerleğin üstüne ayağını koyarak fren yapıyor. Dağ bisikleti alınan çocuk bundan fazlan en ufak bir şey daha yapmıyor.
Bu çocuğa dağ bisikleti almak isteyen benim gibi cahil insanları uyarması gereken benden daha bilgili olan kimseler var. Haliyle bunlar ilk muhatabımız olan kişiler, satıcılar. Hiç kimse bisiklet almadan önce bisiklet nedir diye araştırma yapmaz. Yapmıyor. Biz Türk milleti olarak yapıyor muyuz? Yapmıyoruz. Çocuğa bisiklet mi alınacak? Bak oğlum en uygun fiyatlı nerede, al bir tane gel. Bir satıcı eğer bisiklet satıyorsa önce nerede kullanacaksınız diye sormalı. Bu satıcılar eşimle benim 10 senedir bisiklete binme hakkımızı elimizden aldılar.
Hiçbir şey bilmeyen birisi senden bir şey istiyorsa, bir ürün satın alacaksa onu en doğru şekilde yönlendirmek satıcının işidir. Bilmediği şeyleri öğrenmesi için bu kişiye nasıl öğreneceği, nerede öğreneceği tavsiye edilmelidir. Ben adım gibi eminim Türkiyede en çok satılan bisiklet türü dağ bisikletidir ve bunların da hiç biri dağa çıkmak için değil şehirde gezmek için alıyordur.
Yazık oldu bisikletsiz geçen yıllarıma.
Yazıklar olsun bildiğini öğretmeyene, saklayana.
Biz bisiklet alırken neye bakmıştık? Demiri eğik şekli güzel. Amortisörü var, jantı istediğimiz gibi. Bu. Bu kadar. Bisiklet bu kadar mı?
E madem değil, ben dükkana gelinec bisiklet istiyorum ab, bizim oğlan heves etti dediğimde bu satıcılar niye bize hemen dağ bisikletini iteliyor? Ben bilmek zorunda değilim ki bisiklet sporunu 105 seti. Yahu bu bisiklet bisiklet. Ben bilmem kadro boyu, ince lastik, karbon aluminyum. Ben bilmem shimano tourney altus. Ben çocuğuma bisiklet alacağım yaz geldi. Bize niye dağ bisikleti satıyorsunuz niye şehir bisikleti önermiyorsunuz ? Benim baktığım şey kaynak yerleri sağlam mı, lastikleri sağlam mı, kazık yemeyelim daha önce kullanılmış mı.. Bu adamı niye yönlendirmiyorsunuz?
Niye benim bisiklet binme zevkimi elimden aldınız ?