Gökova 2014'e Bisiklete Gidiş Dönüş

vahapaydin

Daimi Üye
Kayıt
18 Haziran 2013
Mesaj
243
Tepki
175
Şehir
İstanbul
İsim
Vahap
Bisiklet
Merida
Abdullah bey; çok güzel bir konuya değinmişsiniz.

Sizlerden bir ricam olacak; bu durum hakkındaki görüşlerinizi Çanakkale Valiliği'ne bildirmeniz. Şu anda 18 Mart Bisiklet Grubu -ki işi ticarete döktüklerine dair ciddi söylentiler ve iddialar var ve bildiğim kadarıyla yasal olarak da takipçileri olan pek çok grup var bu iddialarla alakadar olarak- dışında pek çok Çanakkale'li bisiklet topluluğunun eleştirisini alıyor bu grup.

Önümüzdeki sene zaferin 100. yılı ve buna yakışır bir organizasyon düzenlenmesi için sizlerden ricam bütün görüşlerinizi Çanakkale Valiliği'ne açıkça beyan etmeniz.
 
Scudo

Abdullah.R

Forum Demirbaşı
Kayıt
8 Temmuz 2013
Mesaj
565
Tepki
958
Yaş
62
Şehir
Büyükçekmece & Anamur
İsim
Abdullah Ramazanoğlu
Başlangıç
1973—74
Bisiklet
Diğer
Bisiklet türü
Şehir - Tur
@Ugur BasdagUğur abi senin açından bakınca hak veriyorum da, kritik soru şu: Gezi sürüşü mü, seyyah sürüşü mü yapacağız? Her iki cevabın da kendine göre avantaj ve dezavantajları var.

Arkadaşlar gevşek senkronizasyon hakkındaki yazımı okuduğunuzu varsayıyorum. Şimdi sıkı senkronizasyon demek, günlük mesafemizin çok düşmesi demek. Ayrıca tek de olsak, grup içinde de olsak, pedallarken pek konuşulmaz zaten. Zorda kalan yardım bulduğu müddetçe ve molalarda buluşulduğu müddetçe, sıkı senkronizasyonla sürmenin psikolojik rahatlığından ve eğlencesinden başka getirisi nedir? Bunun bir istisnası bayan katılımcılar olabilir, yolda tek sürmekten tedirgin olabilirler, o zaman bir veya birkaç kişi o arkadaşlarımıza eskortluk yapar.

Şimdi şu da var. Normalde günlük -faraza- 150 km yapacak olan biri, gruptan kopmamak için günde 80 km. yapıyorsa, bu arkadaşın kamp yerine erkenden varıp yüzmesi ve keyif yapması onun hakkı değil mi? Bu arkadaştan bizim en yavaşımızla beraber aynı hızla (ve tüm gün boyunca) pedal çevirmesini istemek ne kadar adilce olur? Ha eğer kendisi en yavaşla beraber pedallar ve gününü yollarda geçirirse bu onun fedakarlığıdır, ama kimsenin bunu ondan istemeya hakkı yoktur. Şu gerçeği unutmayın. Bir grup içinde daima farklı tempoya, farklı önceliklere sahip insanlar olacaktır. Optimum dengeyi bulmak zorundayız. Herkes en yavaşla beraber pedallasın derseniz, sadece en yavaşlardan oluşan bir mini grubunuz olur. İnsanlara biraz hareket serbestisi vermek lazım bence.

Bana hepsi uyar, ama hem göz teması ile gidelim hem de günlük ortalamayı düşürmeyelim derseniz, gerçekleşmeyecek bir hayal olur bu. Sonuçta evdeki hesap çarşıya uymaz, ya Gökova'ya geç kalırız, veya yolun bir kısmında otobüse binmek zorunda kalırız, veya hızlı olanlar yolun yarısından sonra gecikeceğini anlayarak vınlar giderler, grup dağılır vesaire.

Hesap yapacaksak, evdeki hesabın çarşıya uyacağını garantilemeliyiz. Yoksa yolun ortasında tur elimizde patlar. Bunun için de realist olmalıyız. Önümüzdeki realist seçenek şu: Sıkı senkronizasyon ile günde 50 km giderek 17 günde mi Gökova'ya varacağız, yoksa gevşek senkronizasyonla günde 85 km giderek 10 günde mi Gökova'ya varacağız? Başka bir ifadeyle, gezi sürüşü mü, seyyah sürüşü mü yapacağız?

Not: Gevşek senkronizasyon dahi günlük km düşüşüne sebep olacaktır. Ama mesafe, rahatlık, arkadaşlık üçgeninin optimum orta noktası gevşek senkronizasyon bence.

Not 2 : Aslında burada gevşek senkronizasyon derken, pedallarken değil de, duraksamalardaki senkronizasyonu kastediyorum daha çok. Yapışık pedallamak, grubun günlük mesafesini etkilemez. Sadece hızlı olanın gününü öldürür ama çok kişi grubun eğlencesini kamp yerinde yüzmeye yeğleyebilir. O sorun kendi kendini çözer zaten. Ama yapışık duraksamak, grubun günlük mesafesini öldürür. Sebebini açıklamıştım: (link)

@Fatih GüngörFatih bey, turda ince teker yol bisikletleri görmüştüm ama ne kadar ince dikkat etmedim. Öte yandan tur sitesinde okuduklarınız uzman bisikletçilerin yazdığı veya gözden geçirdiği yazılar. Orada çok ince dişsiz lastik olmaz diyorlarsa olmaz demektir. :) İsterseniz bisikletinizin marka/model, lastik ebadı bilgilerini vererek tur oraganizasyonuna sorun. Onlar nihai cevabı verebilirler.

İkinci sorunuz için, evet doğrudur, çadırı siz götürmek zorundasınız. Bir defasında yaz ortasında ben çadır götürmemiş, uyku tulumnda açıkta yatmıştım. Sorun olmamıştı. Ama bu sefer Mayıs ayında yapılıyor tur. Yağmur yağabilir gece. Çadır götürseniz iyi olur bence.

@vahapaydinVahap bey, hatırlattığınız için teşekkür ederim. Turun arkasında kim var tam bilemediğimden, bunu kime şikayet edeyim, bisiklet federasyonu mu, belediye mi, valilik mi kararsız kalmıştım. İyisi mi aynı şikayeti her üçüne de CC yapayım ben. :)
 

BF Okuru

Forum Bağımlısı
Kayıt
6 Eylül 2004
Mesaj
164.844
Tepki
789
Evet gevşek senkronizasyon herkes adına en iyisi olacaktır. Şu durumda hak veriyorum. Fakat yorumlardan da şunu çıkartıyorum. Birincil amaç Gökova turu. Ve Gökova ya kadar olan mesafe sadece varmak için kat edilecek. Benim birincil amacım ise gezi ve eğlence. Çünkü vakit yetersizliğinden Gökova turuna katılamayacağım. Sadece varmak için yapılan bir turdan (İstanbul-Muğla arası) ne kadar keyif alabilirim onu anlamam gerekecek.
 

Abdullah.R

Forum Demirbaşı
Kayıt
8 Temmuz 2013
Mesaj
565
Tepki
958
Yaş
62
Şehir
Büyükçekmece & Anamur
İsim
Abdullah Ramazanoğlu
Başlangıç
1973—74
Bisiklet
Diğer
Bisiklet türü
Şehir - Tur
Ben oyumu "gevşek senkronizasyon" dan "tarafsız"a çeviriyorum.

Çoğunluğa uyarım, ancak yine de artçı olarak en arkadan gelirim (en yavaşla birlikte pedallar, birlikte duraksarım). Grup en yavaşa ayak uydurabildiği müddetçe -yani en yavaşın kat edebileceği mesafeyi aşmadıkça- hiç bir sıkıntı çıkmaz böylelikle.

Gevşek veya sıkı, senkronizasyon nasıl olursa olsun, grubun günlük mesafesini en yavaş belirleyecektir. Çözmemiz gereken tek sıkıntı da bu oluyor. Katılımcılar netleşsin ki, herkesin günlük menzili nedir bilelim, ona göre planlama yapalım. Günlük ortalamamız 50, 75, 100... kaç km olacak? Bunu en yavaşımız belirleyecek. Öte yandan gidişin kaç gün süreceği de buna bağlı - ki bu çok mühim.

Ortalamamız 50 km civarı olacaksa, o zaman gidiş 17 gün civarı sürecek demektir ve 26-27 Nisan (ct.-pz.) gibi İstanbul'dan start vermemiz lazım. Ortalamamız 85 km civarı olacaksa, gidiş 10 gün kadar sürecek demektir ki o zaman da 3-4 Mayıs gibi start vermemiz lazım. Herkesin izinlerini ayarlayabilmesi için bu bilgiyi bir an evvel netleştirmek lazım.

En kötü ihtimali masaya yatıralım: En yavaşımız günde 50 km gidebiliyor (17 gün lazım), ve zaman bakımından en sıkışık olanımız 2 hafta (5 ve 12 Mayıs haftaları için) izin alabiliyor diyelim. Gayet muhtemel bir senaryo. Bu durumda ne yaparız?

Bunu çözmek teknik olarak imkansız, ama belki şöyle yapılabilir: İki dalga halinde gideriz. Birinci dalga 27 Nisan yola çıkıp 18 günde gider, ikinci dalga 4 Mayıs yola çıkıp 11 günde gider. Her iki dalga da 14 Mayıs'ta Muğla'ya varmış olur. Hem de "Büyük Tur"un ( (link) ) ilk acemice denemesi gibi bir şey olur. :)

Her iki dalga içinde de şöyle bir ince ayar yapılabilir: Grubun hızlıları Tekirdağ-Çanakkale üzerinden İzmir'e giderler. Grubun yavaşları ise Yenikapı-Bandırma feribotla geçip, oradan Balıkesir üzerinden İzmir'e giderler. İki alt-grup arasında birkaç güne eşdeğer yol farkı olacaktır. Balıkesir rotası hem km olarak kestirme, hem de yol boyunca rüzgar -İnşallah- hep arkadan esecektir. Böylece yavaş dalganın en yavaş elemanı dahi İstanbul-İzmir arasını 3-4 günde alacaktır sanıyorum.

Netice olarak şunu teklif ediyorum. Önce kimler katılıyor, günlük mesafelerimiz neler, ve herkesin ayırabileceği zaman aralığını toplayalım. Gevşek - sıkı senkronizasyonu oylayalım. Gevşek bile gitsek ben en arkadakini sıkı senkronizasyonla (yapışık) takip edeceğim. En yavaşın günlük mesafesi ile en zamansızın boş vaktini aynı kefede tutamazsak, o zaman grubu ikiye bölme mecburiyeti doğarak, 1. ve 2. dalgalar şeklinde gideriz. Hangi dalga ne zaman nereden geçeceğini buradan yayınlarız, yoldan katılacak olanlar da ne zaman nereden hangi dalgaya katılacaklarına karar verirler.

Benim adım Hıdır, elimden gelen budur. Başka fikirler? :)
 

BF Okuru

Forum Bağımlısı
Kayıt
6 Eylül 2004
Mesaj
164.844
Tepki
789
Fikrim yok ama kesin katılımcı olarak günlük 85 km ye oy veriyorum :)
 

adnan kahveci

Daimi Üye
Kayıt
18 Nisan 2013
Mesaj
313
Tepki
118
Şehir
ist
Bisiklet
Salcano
85 km günlük iyidir..ancak gevşek veya sıkı senkronize konusunda neden 2 si birleşmiyor.neden ikisi arasında tercih yapılıyor...daha önce belirttiğim gibi gurup içi sıkı,guruplar arası gevşek senkronize olmak en iyi çözümdür...
2 dalga halinde yapmak yerine ; herkesin gidebileceği yol ve avg tespit edilip buna uygun rota ve kamp yeri planlanmalı
 

Abdullah.R

Forum Demirbaşı
Kayıt
8 Temmuz 2013
Mesaj
565
Tepki
958
Yaş
62
Şehir
Büyükçekmece & Anamur
İsim
Abdullah Ramazanoğlu
Başlangıç
1973—74
Bisiklet
Diğer
Bisiklet türü
Şehir - Tur
@adnan kahveciAynen. :) Adnan bey gevşek/sıkı derken, grubun genel senkronizasyonunu kastediyorum. Grup içinde sıkı senkronizeli alt gruplar olabilir tabi ki. Dolayısıyla grup geneli gevşek, fakat alt gruplar sıkı senkronizeli olarak ikisinin bir arada olması söz konusu. Bu alt gruplar tempo bazında oluşabilir, kişisel ilişkiler bazında olabilir vs.

Öte yandan, evvelce sizin de sorduğunuz gibi, sıkı senkronizeli alt gruplar oluşturabilecek kadar kalabalıklaşacak mıyız? O da var.

2 dalga halinde yapmak yerine ; herkesin gidebileceği yol ve avg tespit edilip buna uygun rota ve kamp yeri planlanmalıBu arada mesafelere tekrar baktım da, yavaş ve hızlı pedallayanları birleştirecek bir fikir aklıma geldi. Önce İstanbul-Muğla mesafeler:

A) Tekirdağ-Çanakkale üzerinden Muğla = 828 km. Bunun parçalanmış hali şöyle:
a1) İstanbul(Yenikapı) - Gelibolu (iskele) = 267 km.
a2) Çardak (iskele) - İzmir (Manisa yol ayrımı) = 357 km
a3) İzmir (Manisa yol ayrımı) - Muğla otogar = 204 km

B) Bandırma-Balıkesir üzerinden Muğla = 475 km. Bunun parçalanmış hali:
b1) İstanbul(Yenikapı) - Bandırma = 0 km. (feribot)
b2) Bandırma - İzmir (Manisa yol ayrımı) = 271 km
b3) İzmir (Manisa yol ayrımı) - Muğla otogar = 204 km

Özetle, İstanbul-İzmir arası uzun yoldan 624 km, kısa yoldan 271 km (aradaki fark = 353 km)
İzmir'den aşağısı daima sabit 204 km

Fikir şu: Herkes 3-4 Mayıs'da yola çıksın, ama 50 km/gün gidenler Bandırma üzerinden, 85 km/gün gidenler Çanakkale üzerinden giderek İzmir'de buluşsunlar. İzmir'den aşağı herkes atıyorum 60 km/gün ile devam etsinler. İki grubun birbirini beklemek zorunda kalmadan İzmir'de nokta atışı buluşabilmeleri için hangi grup hangi tarihte yola çıkması lazım, onu bilahare hesaplarız.

Bu 50km.cilere uyar, çünkü İzmir'e kadar kondisyon kazanmış olurlar ve yolun devamını rahatlıkla 60 km/gün gidebilirler.
Bu 85km.cilere de uyar, çünkü İzmir'den aşağı zaten hepi topu 204 km yol var. Bunu 60 veya 85 km/gün ile gitmek yarım günden az fark edecektir ve pratikte gecikmeye yol açmayacaktır.

Doğu Marmara bölgesinden gelecek olanlara gelince, onlar nasıl olsa Bandırma'dan geçecekler. Herkesin vakit ve hız durumuna göre isteyen Bandırma'dan Lapseki'ye pedallayarak Çanakkale grubuna katılır, isteyen Bandırma'dan direkt İzmir'cilere katılır.

Google map mesafeleri aldatıcı olabilir. Nihai hesap yaparken bu mesafelere %10-%20 emniyet marjı koysak iyi olur bence.

Not-1 : Yenikapı-Bandırma İDO feribotu çok pahalı. Yolcu 50 TL (bisiklet ücretsiz). Öte yandan Ambarlı-Bandırma arasında çalışan nakliyat feribotları var. Çeşitli özel gemicilik şirketleri işletiyor bunları. Sadece kamyon-kamyonet taşıyorlar, yolcu kabul etmiyorlar (kamyondaki yolcular bedava). Biri hariç diğer şirketler araba dahi taşımıyorlardı. Bir kamyonet şöförü ile anlaşıp Ambarlı-Bandırma arasını bedava geçmek mümkün. Her şirketin kendine göre kalkış-varış saatleri var. Çoğunlukla gece çalışıyorlar sanırım. Mesela bazı şirketler Bandırma'dan 23:00'de demir alıp sabah 04, 05 gibi karşıya geçiyorlardı. Başka saatlerde de feribot vardı galiba. Detayları internetten araştırmanız lazım. Şöyle bir risk var, eğer hiç bir kamyon sizi almazsa Ambarlı'da kalakalırsınız. Bir de İDO feribotu hızlı (2.5 saat), nakliyat feribotları yavaş (5 saat gibi).

Not-2 : İstanbul/Anadolu yakasında oturup, Bandırma-Balıkesir üzerinden gelmek isteyenler 2-3 gün evvel yola çıkarlarsa Gebze-Topçular veya Pendik-Yalova feribotuyla geçip, Yalova-Bursa-Karacabey üzerinden Susurluk'ta Bandırma grubuyla buluşabilirler. Yol biraz uzamış olur ama hem feribot daha ucuz (Gebze-Topçular 5 TL'den az diye biliyorum ama Pendik-Yalova pahalı olabilir), hem de Anadolu yakasından Yenikapı'ya gidinceye kadar, Pendik veya Gebze'ye gitmek neredeyse aynı hesap. Sadece Yalova-Susurluk arası ekstra pedallama var (yaklaşık 170 km).

Not-3 : Eskişehir-İzmir = 415 km. && Ankara-İzmir = 586 km. -- İlgililere duyurulur. ;)
 

Abdullah.R

Forum Demirbaşı
Kayıt
8 Temmuz 2013
Mesaj
565
Tepki
958
Yaş
62
Şehir
Büyükçekmece & Anamur
İsim
Abdullah Ramazanoğlu
Başlangıç
1973—74
Bisiklet
Diğer
Bisiklet türü
Şehir - Tur
Konaklama işini de konuşmakta fayda var.

Kamp yeri planlamak zor - en azından ben beceremiyorum. Kağıt üstünde yapılan mesafe planları yola uymuyor genellikle. Genel ortalamayı tuttursak bile, şartlara göre kimi gün ortalamanın yarısı, kimi gün de iki katı gidebiliriz. Geçen turumda İstanbul-Ankara arasında planlanmış yerlerde konaklamaya çalıştım ve çok zorluk çektim (geceye kaldım). O yüzden benim konaklama fikrim şudur: Güzergah üzerindeki konaklamaya elverişli yerlerin (pansiyon/çadır) hepsini not ederiz, konaklama vakti geldiğinde en müsait yerde konaklarız. Kısaca nerede akşam, orada sabah.

Normalde çadır kampı yaparız, ancak bazılarımız bir tesiste kalmak isteyebilirler. Bu durumda, 5 km.lik bir daire içinde kimimiz çadırda kimimiz pansiyonda kalır, sabah belirlenen saat ve yerde Gökova leylekleri tekrardan toplanarak yola devam ederiz. Uyuyakalan taksi tutup arkamızdan yetişsin. :)

Dikkat: Aşağıdakiler uzman görüşü değildir, sağda solda sürterken hasbel kader başıma gelenlerin bir nevi özetidir. Uyguladığınızda uğrayacağınız felaketlerden mesul değilimdir. :D

Kamp atmaya en münasip yerler doğal olarak kampingler. Yerine / mevsimine göre gecelik çadır yeri fiyatı 10-40 TL arası değişebilir. Turistik bir bölgede kenarda kalmış tesisler, bahçelerini bedava kamping olarak açıyorlar bazen. Veya 5 TL gibi iyice ucuzlatıyorlar. O yüzden bir bölgeyi iyice kolaçan etmeden, civardaki her tesisi sormadan, kamping kararı vermemek lazım.

Kamping harici kamp atılacak yerin sahip olması gereken özellikler önem derecesine göre:

* Emniyet. (bir tesisin bahçesi veya mümkün mertebe aydınlatılan, izole olmayan bir yer)
* WC (gece boyu açık bir tesisin yakınları - benzinlik, cami, restaurant, vb.)
* Su (benzinlik, cami, tesis yakını, çeşme)

Yukarıdakiler olmazsa olmaz. Aşağıdakiler olmasa da olur - ama olursa çok iyi olur :)

* Elektrik (plastik cezvede su kaynatmak için başında 5 dk bekleyebileceğiniz herhangi bir priz olur. Pil/tlf şarj vs. için ya çadırınız prize yakın olmalı veya bir tesisin elemanlarıyla tanışıp kaynaştıktan sonra onların gözetimindeki bir priz olmalı)
* Banyo imkanı (köpüklü sıcak küvet beklemiyorsunuz tabi, günün terini pisini dökecek bir kova soğuk su yeter :))
* Çamaşır yıkama imkanı (leğen, kova, lavabo - aklıma gelmişken yanınıza lavabo tıkacı almayı unutmayın)
* TV, internet, buzdolabı, yelpaze sallayan huriler... :)

Kamping haricinde kamp atmanın bazı incelikleri var. Öncelikle, kamp atmadan evvel yakınlardaki tesis sorumlularıyla konuşarak hem kamp atmak için, hem de WC kullanımı için izin almak lazım. Kamp atmak için izin gerekmeyen durumlarda bile nezaket gösterip sorarsanız, hem çevreye rahatsızlık vermediğinizden emin olursunuz, hem de WC, su, elektrik gibi ihtiyaçlarınız için izin değil davet bile alırsınız. Ve genellikle size daha iyi yerler önerirler.

Şehir içlerinde çadır kurmaya çalışmayın. Zorlarsanız olabilir ama genellikle sıkıntı çıkar. Ancak polis, itfaiye, belediye, okul vb yerlere sormakta fayda var, bahçesi müsait olanlar izin verebilirler (oldukça değişkendir). Şehir içinde otel/pansiyon bulunur ama, büyük merkezlerde çadırda kalacak olanlar 5 km içinde uygun bir yer bulamazlar. O yüzden, pansiyonda kalacakların küçük bir kasabada veya şehir eteklerinde konaklamaları lazım ki, çadırda kalacak olanlar da yakınlarda kamp atmaya uygun bir yer bulabilsinler.

Öncünün sadece hızlı olması yetmiyor, konaklama yeri tesbitini de iyi yapması lazım.
 
  • Beğen
Tepkiler: adnan kahveci
Kayıt
18 Haziran 2013
Mesaj
81
Tepki
54
Şehir
Manisa - İzmir
Bisiklet
Salcano
@Abdullah.R

merhaba. geçen yazdan beri uzun tur hayaliyle yanıp tutuşuyorum :) geçen yıl arkadaşla tasarladığımız ve çeşitli sebeplerle iptal olan tatile bisikletle gitme planımızdan sonra, bu yıl tek başıma planlar yaptım ve ocaktan beri bahara hazırlıyorum kendimce vücudumu. bisikletimi de hazırlamam lazım çünkü saçma çift amortisörlü bişey var elimde. eğer izmirden geçeceğiniz güne kadar kondisyon, bisiklet ve ekipman olarak hazır olabilirsem, kesinlikle katılmak isterim size. en azından gökovaya kadar gelip tura katılmam ben de. otobüsle dönüş yaparım.
@Ugur Basdag
gibi
korkmayın uzunyol acemisi olarak katılmayı düşünmüyorum zaten size :) nisandan itibaren gerçekleştirmeyi tasarladığım iki tane 200-250 kmlik turum var. onlarda şimdilik kondisyon bisikletinde hazırlamaya çalıştığım vücudum, zaten size sizi yavaşlatmadan eşlik edip edemeyeceğimi söyler. günlük kaç km yapabilirim bilmiyorum. çünkü dediğim gibi halihazırda bulunan bisikletimle yapacağım kilometreler; bisikletimi en azından kadromu hafiflettiğim ve dolayısıyla, şu düz yolda esneye hoplaya gücümü eme eme derman bırakmayan arka amortisörden de kurtulduğum zaman yapacağım kilometrelerden bayağı farklı olacaktır. ki zaten sonbaharda yaptığımız 35-40 kmlik turlarda arkadaşın sahip olduğu 250 liralık market bisikletinin bile benimkinden çok daha az yorduğunu farkettim.

neyse konuyu bulandırmayayım :) dediğim gibi o zamana dek size eşlik edebilecek duruma gelebilirim umarım. geleceğim de. takipteyim programınızı.

bi de; şu bir aydır biraz hafifçe mtb kadro bakıyorum pahada da pek ağır olmayacak bişey. aklınızda bulunsun isterim. zaten bu çift amortisörlüden sonra bana hepsi bi buçuk kilo :)

mayısta görüşmek umuduyla.
 

Abdullah.R

Forum Demirbaşı
Kayıt
8 Temmuz 2013
Mesaj
565
Tepki
958
Yaş
62
Şehir
Büyükçekmece & Anamur
İsim
Abdullah Ramazanoğlu
Başlangıç
1973—74
Bisiklet
Diğer
Bisiklet türü
Şehir - Tur
Mert bey merhaba,

Umarım katılırsınız. :) Günlük mesafemiz çok fazla olmayacağından bizimle birlikte pedallamakta sorun yaşamayacağınızı düşünüyorum. Ancak bisiklet ve teçhizat konusunda biraz sıkıntı olabilir. İzmir-Muğla 204 km birkaç gün alacağından, şunlar da gerekecektir: Arka yüklük, heybe, çadır ve mat. (Basit tamir takımı, pompa, ön/arka aydınlatma vs zaten mevcut olduğunu farzediyorum.) Mevcut teçhizatınızı bilmediğim için, hiç bir şey olmadığını varsayarak yazıyorum.

Biraz zorlayarak sırt çantasıyla da o yol gidilebilir gibi görünse de, çadır taşıma mecburiyeti yüzünden arka yüklük elzem olacaktır. Çadır taşımak şart, zira kimi zaman dağ başında da geceyi geçirebiliriz. Genellikle hem çadır hem de pansiyona uygun yerlerde konaklamaya çalışacağız, ancak ikisi arasında tercih yapmak gerekirse çadırı tercih edebiliriz. Bu oylama neticesi de olabilir, teknik sebeplerle de olabilir.

Bu arada forumdaki bu ve benzeri linkleri tarayarak uygun bir bisiklet bulabilirsiniz umuyorum.

"Maksimum 500 TL'ye giriş seviyesi bisiklet önerisi"
(link)

Sizi de aramızda görmek dileğiyle. :)
 

Abdullah.R

Forum Demirbaşı
Kayıt
8 Temmuz 2013
Mesaj
565
Tepki
958
Yaş
62
Şehir
Büyükçekmece & Anamur
İsim
Abdullah Ramazanoğlu
Başlangıç
1973—74
Bisiklet
Diğer
Bisiklet türü
Şehir - Tur
Gökova Bisiklet Turu için başvurular başladı. 4 Nisan'a kadar ön başvuru yapanların ödeme yapmaları beklenecek, daha sonra yedeklere sıra gelecek. Katılacak olanlar elinizi çabuk tutun. :)

Bu arada, bisikletle Muğla'ya gidiş için kesin katılım bildiren olmadı henüz. Uğur bey katılacaktı ama onun da bir mazereti çıktı, Vahap bey ve Adnan bey niyet bildirdiler ama kesin katılım bildirmediler. Kız kardeşim ve arkadaşı vaz geçtiler. Neno zaten en baştan teğet geçmişti. Geriye tek ben kaldım. :)

Mart sonuna kadar katılımcı gelirse, birlikte yol planı yapıp orta noktayı buluruz. Daha sonra planı dondurup göre hazırlanacağız. Nisan'dan itibaren katılmak isteyen olursa mevcut plana uymasını bekleyeceğiz.
 
Kayıt
3 Mayıs 2010
Mesaj
9
Tepki
4
Şehir
edremit -zeytinli
Bisiklet
Merida
Selamlar Abdullah Kardeşim.Bende sizin yaşlardayım ve Balıkesir Edremit ilçesinden Muğla 'ya Gökova ya pedal çevirme niyetim var.Bende bu güzergah üzerinden 11 mayıs tarihinde yola çıkacam.Çanakkale üzerinden gelirseniz size katılabilirim.Bilgilerinize...Sağlıklı pedallar..
 

adnan kahveci

Daimi Üye
Kayıt
18 Nisan 2013
Mesaj
313
Tepki
118
Şehir
ist
Bisiklet
Salcano
abdullah bey ben kaydımı yaptırdım ama ücret ödemedim..şu an için yurt dışı işi 2 ay kadar askıya alındı..yine %100 garanti vermemekle beraber istanbulda olursam sizinle mutlaka geleceğim
 

Abdullah.R

Forum Demirbaşı
Kayıt
8 Temmuz 2013
Mesaj
565
Tepki
958
Yaş
62
Şehir
Büyükçekmece & Anamur
İsim
Abdullah Ramazanoğlu
Başlangıç
1973—74
Bisiklet
Diğer
Bisiklet türü
Şehir - Tur
Merhaba arkadaşlar,

Çanakkale üzerinden İst-Muğla 850 km civarı. Normalde benim 8 veya 9 günümü alır. 3-4 Mayıs gibi yola çıkmak ve gezerek, sahil kasabalarına girip çıkarak, 11-12 günde gitmek istiyorum. Eğer bir aksilik olur da geç çıkarsam (en geç 6-7 Mayıs) o zaman tempolu pedallarım. Tur bitiminde de yine bisikletle Anamur'a gitmek, ay sonuna kadar (artık kaç günüm kaldıysa) Anamur'da geçirmek, ve Mayıs sonu otobüsle İst. dönmek istiyorum. İş takvimimde Mayıs ayını komple rezerve ettim.

Gürsel bey katılma teklifinize sevindim, umarım buluşabiliriz. Size 430 km kadar uzaktayım. Yola çıktıktan 5-6 gün sonra sizin oralardan geçebilirim. Yola çıkışınızı 1-2 gün erkene alabilirseniz ben de size ayak uydurup yola çıkışımı 1-2 gün tehir ederim. Böylece hem buluşmamız kolaylaşır, hem de Erdek-Muğla arasını rahat tempoyla gidebiliriz. 11 Mayıs'ta çıkacak olursanız işimiz biraz şansa kalır. Hasbel kader yola geç çıkarsam size rastlarım, erken çıkarsam pas geçerim.

Adnan bey yola çıkış tarihinizi netleştirebilirseniz, ben de kendimi ona göre ayarlayabilirim. Veya şunu da yapabiliriz. Benim çıkış tarihim kesinleşince (en geç 3 gün evvelinden) size bildiririm, siz de o anki durumunuza göre katılıp katılmamaya karar verirsiniz. İki yol da bana uyar.

Netice olarak tura başlama tarihim -iş tarafında bir kriz çıkmazsa- 3-7 Mayıs arası olacak, dönüşüm de Mayıs sonu olacak. Şimdilik Gökova turunun ücretini yatırmak suretiyle 14-20 Mayıs arasını bağladım. Eğer kesin katılım bildiren olur ve anlaşırsak, bisikletle Gökova'ya gidişi de söz vermek suretiyle bağlamış olurum.

Aslında emekliyim fakat Mart itibarıyla yeni bir projeye başladım. Artık foruma haftada bir girebiliyorum anca. Mayıs ayını daha projeye girerken rezerve etmiştim gerçi ama belli olmaz her an acil bir durum çıkıp planları zorlayabilir. O yüzden mümkün olduğunca detayları bağlamak istiyorum ki, muhtemel bir acil durum bile planları bozamasın. Bağladığım bir işi mücbir sebep dışında değiştirmem. Bağlamadığım her plan "belki"dir.

Not: İtalya turu yalan oldu bu arada. :(
 

adnan kahveci

Daimi Üye
Kayıt
18 Nisan 2013
Mesaj
313
Tepki
118
Şehir
ist
Bisiklet
Salcano
@Abdullah.R

abdullah bey siz çıkmadan 3-4 gün öncesinde haber verirseniz size net olarak gelip gelemeyeceğimin bilgisini sunabilirim..
 
Kayıt
18 Haziran 2013
Mesaj
81
Tepki
54
Şehir
Manisa - İzmir
Bisiklet
Salcano
@Abdullah.R

merhaba abdullah bey. bugün itibariyle nihayet bisiklet alabilmiş durumdayım(ng650) :) sıra ekipmanlarda. bu süre zarfında onları da toparlarım yavaş yavaş. bugün aldığım gibi yokuş kondisyonumun berbatlığını yüzüme vurdu vücudum. 6 kmlik rampada 3-4 mola verdim :( gerçi rampa da rampaydı hani. herneyse, ilk mesajımda da dediğim gibi; eğer izmire geleceğiniz güne kadar kondisyonumu toparlayıp, sizi yavaşlatmayacağıma emin olabilirsem; eşlik etmekten büyük mutluluk duyarım. görüşmek üzere.
 

Abdullah.R

Forum Demirbaşı
Kayıt
8 Temmuz 2013
Mesaj
565
Tepki
958
Yaş
62
Şehir
Büyükçekmece & Anamur
İsim
Abdullah Ramazanoğlu
Başlangıç
1973—74
Bisiklet
Diğer
Bisiklet türü
Şehir - Tur
Merhaba arkadaşlar,

Tura 4 Mayıs 2014 Pazar sabahı Uğur Başdağ ile yola çıkmayı planladık. Uğur Bayrampaşa'dan sabah erken çıkıyor, öğlene doğru benimle Kamiloba'da buluşuyor, ve Tekirdağ tarafına doğru devam ediyoruz. Zaman bol olduğu için rahat tempoda gideceğiz. İlk geceyi Gümüşyaka veya Marmara Ereğlisi'nde geçiririz tahminimce. Adnan bey ve Mert bey size özelden telefonumu ileteceğim. Adnan bey katılırsanız seviniriz. Mert bey İzmir'e yaklaşırken sizi tekrar ararım.

=========================================

Geçen seneki tur tecrübelerimden aldığım notlarla bir derleme yaptım. Genelde tüm turculara, özelde bu tura katılacaklara alternatif bir fikir vermesi dileklerimle. Rastgele potpori şeklinde yazıyorum, derleyip toparlamak size kalmış. :)

Yollarda su ikmalimi çoğunlukla yol kenarı çeşmelerden, onu bulamadığımdaysa cami ve benzinliklerden karşıladım. WC ihtiyacımı da cami ve benzinliklerde giderdim. Şehir ve büyük ilçe merkezlerinde cami tuvaletleri ücretli, onun haricinde ücretsiz. Benzinlikler daima ücretsiz. Otogarlar daima ücretli - utanmasalar çeşme suyunu bile satacaklar. O yüzden, mecbur kalmadıkça otogarlarda gecelemeyi tavsiye etmem.

Bazı benzinliklerde, görünür yerde (ofis dışında) çay makinesi var. Bazen soğuk Link (limon, vişne, portakal) makineleri de oluyor. Dışarıda soğuk içecek makinesi gördüğünüz benzinliklerde, soğuk içecekler de, çay da sebil. Yolculara ikram.

Sadece çay makinesi varsa, bazıları sebil, bazıları personel için. Fakat çay personel için olsa bile, gidip sorun "Çay nerede satın alabilirim?" veya "Bu çay satılık ise alabilir miyim?" vs. İstisnalar hariç, daima limitsiz ikramla karşılaşacaksınız. :)

Hatta Manisa-Bandırma arası çok üşüdüğüm için arsızlık katsayım yükseldi. Çay makinesi olsa da olmasa da, rastladığım çoğu benzinlikte çay sordum. Ellerinde hazır çay varsa, daima ikram ettiler. Hatta bir tanesi, çayları olmamasına rağmen, kettle ile su kaynatıp sallama çay verdi Hüseyin'le bana.

=========================================

Konaklama seçenekleri:

İç Anadolu'daki küçük ilçe ve kasabalarda otel fiyatları genellikle 25 tl civarı.

Önce civardaki restaurant, kahve, karakol, jandarma gibi bir yerden nerede çadır kurabileceğimi soruyorum. Çadıra müsait bir yer varsa hemen yol gösteriyorlar zaten. Müsait olmayan yerleri bile gösterdikleri oluyor bazen. Mesela WC yok, su yok ama yine de çadır kurulabilir yerler oluyor. Eğer yakında cami veya benzinlik varsa, WC ve su ihtiyacımı oradan sağlıyorum. Aksi takdirde, gösterilen yerde WC ve su olmadığını söyleyerek oraya çadır kuramayacağımı, başka yer olup olmadığını soruyorum. Bu şekilde, giderek daha uzak alternatifleri söylüyorlar. Mesela 20 km. ötede şöyle bir kamp alanı var, veya merkezde temiz ve ucuz filanca otel var, vs. gibi. O zaman, eğer uzaktaki kamo alanına akşama yetişmem imkansız ise, etraftan otelin yaklaşık fiyatını sorduktan sonra tavsiye edilen otele gidiyorum.

Bir otele gittiğimde "beni falanca petrolden filanca bey gönderdi" dersem, o zaman standart fiyatın altında fiyat veriyorlar. Eğer direkt gidip "oda kaç para?" diye sorarsam standart fiyatın üstünde fiyat veriyorlar. Dönüp gitmeye kalktığınızda standart fiyata iniyorlar. Standart fiyat iç anadoludaki 2. sınıf otellerde genellikle 25 TL. Kaldıklarımın hepsi de gayet temiz, WC ve banyolu odalarda, sıcak sulu, bir yolcunun konaklama ihtiyacını %100 karşılıyordu.

Turistik yerlerde fiyatlar bir anda roketleyebiliyor. Mersin civarı yerli turizme açık (güya ucuz) olmasına rağmen, pansiyon ve oda fiyatları şöyle idi (çeşitli yerlerde durup fiyat sormuştum). Mersin Erdemli'den itibaren batıya doğru giderken:

* Erdemli'de otel odası = 35
* Kocahasanlı otel odası = 70, kamping çadır yeri=30
* Ayaş girişi (doğu) pansiyon = 50
* Ayaş çıkışı (batı) pansiyon = 80
* Ayaş çıkışında belediyeye ait "Merdivenlikuyu-2" plajı var. "Kara Donlu Plajı" desek daha isabetli olabilir aslında. :) Hiç kamp alanına benzemiyor. İçeride gündüz jandarma geziyor, gece güvenlik yok. Kendi güvenliğini kendin sağlamak şartıyla (ne demekse) çadır yeri gecelik 5 TL dediler. Hırsızlık olayları falan oluyormuş. Civarda devlete ait başka kamp alanı olup olmadığını sorduğumda Silifke'ye 10 km kala Kapızlı'da İl Özel İdaresine ait kamp alanı olduğunu o şekilde öğrendim. O kamp da önümüzdeki seneden itibaren belediyeye devrediliyormuş. Çok güzel bir kamp alanıydı. O da kara donlu plajına benzemese bari.
* Kız Kalesinde baktım ki cami WC bile 1 TL diye tabela asmış. Tamam anlaşıldı diyerek oda fiyatı sormaya lüzum görmedim.
* Narlıkuyu'da oda fiyatı 100 TL idi.

Öte yandan, yerli turistin azaldığı yerde fiyatlar düşüyor. Bana öyle geldi ki, normalde herhangi bir şeyin fiyatı 10 TL ise, yabancı turistin yoğun olduğu yerlerde 15-20 TL oluyor, yerli turistin yoğun olduğu yerlerde ise 30-40 TL oluyor. En çok yerliyi kazıklıyorlar yani. Türkiye "all inclusive" paket turizmine geçmeden evvel yabancıyı da böyle kazıklıyorlarmış. Şimdiyse esnaf ağlaşıp duruyor. Yabancı turistler tatil köyünden dışarı çıkmıyormuş da, tarihi yerleri, tabiat güzelliklerini bile tur operatörünün ayarladığı ciplerle toplu geziyorlarmış da, esnafa tek tük uğruyorlarmış da... 10 sene evvel turistleri kazıklarken düşünmeliydiniz bunu. Olsun şimdi de acısını yerli turizmin yoğun olduğu yerlerde çıkarıyorlar. O yüzden, benim tavsiyem şu. Ya turizmin gelişmediği yerlerde konaklayın, veya yabancı turistin bol olduğu yerlere gidin. Yerli turiste çalışan bölgelerden ve tesislerden sakının derim.

Anamur yabancı turizme tamamen kapalı, yerli turizm ise yazlıkçılardan oluşuyor. Anamur'daki fiyatları vermiştim. Pullu-I ve Paradise 25 TL (bana 20 teklif etmişti). Pullu-II (açık ise) 10-20 arası tahmin ediyorum. Girişi çok bakımsız ve terk edilmiş gibiydi. Dragon 15 (bana 10 teklif etmişti). Bir de Anemurium'a giden yol üzerinde "Dut Altı" (yada ona bezer bir şey) restaurant ve kamping vardı. Yanından birkaç defa geçtim, tabelasında çadır (kamping) ve deniz (kumsal) logoları var ama ne deniz kenarında, ne de içeride çadır falan var. Denize birkaç yüz m mesafede, büyükçe bahçe içinde bir restaurant. Bahçe içinde ne işletmeci ne de müşteri göremedim. Tamamen terk edilmiş bir hali de yoktu. Öyle yerlerde çadıra para almazlar diye düşünüyorum. Öyle yerler bana uyar. Zira benim 3 temel ihtiyacım var. Önem sırasına göre: (1) WC, (2) Duş, (3) Elektrik (cezvede su kaynatıp çay demlemek için). Bunlar sağlandıktan sonra gerisinin hiç bir önemi yok. Deniz kenarı olmasın, 100m yürüyebilecek dermanım var çok şükür. :)

Benzer şekilde, turistik yerlerde köşede kalmış bir kamp alanı veya büfe/cafe/rest. görürseniz, çok ucuz (bir ihtimalle parasız) çadır kurabilirsiniz. Alternatif olarak, bir cami veya benzinliğe yürüme mesafesinde ve belediyeye ait duşların bulunduğu bir kumsala da bedava çadır kurabilirsiniz.

=========================================

Yeme içme işine gelelim.

Ön çantaların büyük kısmı yiyeceklere tahsis edilmiş durumdaydı. Bunun sebebi: arka çantalara erişim güç (bagaj lastikleri vs.) olduğundan, gün içinde sıklıkla erişmem gereken şeyleri (yiyecekler) ön çantalarda tutmak pratik oluyordu. 4 adet 1.5 lt.lik dondurma kutusuna ezilebilir meyveleri koyup, 2+2 şekline sağ/sol ön çantalara yerleştirdim, çantaların kalan kısmına da diğer yiyecekleri koydum.

Ben ocak, tencere, tava vs taşımanın bisikletten çok karavan kampçılığına yakıştığını düşünüyorum. Hem bisiklete göre ciddi ağırlık tutuyorlar, hem de oturup soğan ayıklayıp yemek pişirecek vaktim olmuyor. O yüzden, bilinçli olarak yemek pişirme malzemesi almadım ve hazır yiyecek tükettim. Canım pişmiş yemek çok isterse de ekonomik esnaf lokantaları her yerde var. Meyve haricindeki beslenmemi paso BİM'den sağladım diyebilirim.

Geçen sene ocak kap kacak hakkında yukarıdaki gibi düşünüyordum. Bu sene farklı düşünüyorum. Protein için sadece süt ürünleri ve balık konservesi bir müddet sonra bayıyor artık. Et ve yumurta da yemek lazım. Öte yandan dışarıda et hem şüpheli hem pahalı. Dolayısıyla Bim'den hazır köfte, sucuk, döner, tavuk vb. alıp pişirebilmek lazım. Bu sefer yanıma 1 ocak + 1 tava alacağım. Ocak dediğim, kenarları delinmiş bir konserve kutusu. İçine çalı çırpı ve kozalak doldurup ters çevirip yakıyorsunuz, işte size iptidai bir ocak. Tava da, semt pazarlarında 1 TL.ye satılan en adi ve en ucuzundan (== en hafif) küçük bir tava olacak. Not: Ateş yakmak, bilhassa doğada tek başınayken, büyük sorumluluk ve ciddiyet istiyor. Bu konuda kendinizden emin değilseniz lütfen kalabalık yerler (mesela kamp alanı) dışında ateş yakmayın. Ve unutmayın ki, orman yangınlarının ortak paydası "Bişe olmaz abia!" sözüdür.

Meyveleri de kısmen alışveriş merkezlerinden, kısmen yol boyunca rastladığım meyve tezgahlarından aldım. Ezilmez meyveleri (elma, mandalina, vs.) olduğu gibi çantalara koydum, ezilir olanlarını da 4 adet 1.5 lt.lik dondurma kutularına koydum. Kavunları aldığım yerde dilimledim. Şeftali sorununu da şöyle hallettim. Normalde şeftaliler büyük hantal şeyler olduklarından, dondurma kutusuna 2 tane koyuyorsunuz, üçüncüsü sığmıyor. Oysa kutuda bayağı boş yer var. Üçüncü ve dördüncü şeftaliyi ortadan ikiye kesip çekirdeğini çıkarın, o yarım şeftaliler kutudaki boşluklara çok güzel uyum sağlıyorlar böylece bir kutuya 3-4 tane şeftali sığabiliyor.

BİM'den sağladığım yiyecekler:
* Dost meyveli yoğurt, normal yoğurt 500g (meyveli yoğurdun bardağı ideal 1/2 lt.lik turcu bardağı olarak iş görür)
* Dilimli salamlar (hindi & dana)
* Dost süzme peynir (500g)
* Ekmeği tamamen bıraktım. Ekmek yerine galeta taşıdım yanımda.
* Günlük süt (1 lt) ve ayran (1.5 lt)
* Yaprak sarma
* Barbunya pilaki
* Balık konserve
* Vs.
* Bir de, (utanarak) gazlı içecekler... O güneş altında o enerjiyi harcayıp o teri attıktan sonra, buz gibi bir LePorta'ya direnebilmek için bionik filan olmak lazım. İnsan bünyesi dayanamaz o arzuya. :D Yine de elimden geldiğince az tükettim.

O kadar ekonomik oldu ki, mesela esnaf lokantasında çorba + pilava vereceğim parayla, BİM'den bol proteinli mükellef bir hazır yemek ziyafeti çekebiliyordum. Üstelik hazır yiyecekleri toplu alıp çantalara depolayıp, yol boyunca yiyebiliyordum. O yüzden genellikle hazır yiyecek yedim. "Yemek pişirme" noktasında tek istisna çay demlemek oldu. Kaldığım kamp alanlarında elektrikli plastik cezveyle suyu kaynatıp içine 2-3 tane demlik poşet çay atarak çay demledim.

Beslenme düzenim şöyleydi.

Sabah bol kabonhidrat, bol şeker, az kalsiyum ve protein: Şekerli çay, galeta, meyve, peynir, salam

Gün boyu meyve ve yoğurt bol olmak üzere diğer her şeyden az az:
Bol meyve, yoğurt, az gazlı içecek. Açlığımı genellikle yoğurt ile gideriyordum, çok acıktığımda da ilaveten az miktarda galeta, konserve barbunya, balık, vs. Gün içi yemek hassas denge istiyor. Midemi 1/3'ten fazla doldurmuyordum ve hazmı zor yiyeceklerden uzak duruyordum. Midenin hemen işleyip bağırsaklara postalayabileceği kolay hazımlı şeyler (su, şeker, meyve, yoğurt, süt, galeta, gazlı içecek) yiyordum genellikle. Olur da gün içinde hazım gerektiren bir şey yersem, az miktar yemişsem yarım saat, fazlaca yemişsem bir saat civarı oturduktan sonra yola çıkıyordum. (Yemekten sonra en az yarım saat oturmaya dikkat ediyorum.)

Akşam bolca her şey (bilhassa protein) ve doyuncaya kadar.

Bir görüşe göre kalsiyumu sabahtan almak lazımmış, bir görüşe göre akşam almak lazımmış. Ne yalan söyleyeyim ben çoğunlukla gün içi kalsiyum (yoğurt) yedim. Çünkü yoğurt hem kısmen doyurucu hem de hazmı çok kolay - beklemek gerekmiyor.

=========================================

Uğur abi sana bendeki malzeme listesini verecektim. Notlarım arasında o listeyi de buldum, aşağıda veriyorum.

Giyecekler:
(Kask/eldiven/gözlüğü giyecekler dışında tutuyorum.)
1 Havlu, 4 mini havlu (1'i km. saatini güneşten korumak ve ter bezi olarak ghidonda bağlı, 3'ü kask altı) 2 mini havlu da yeterli olurmuş aslında.
1 deniz şortu
5 t-shirt (3 fanila, 2 t-shirt) -- (4 t-shirt rahat yetermiş.
2 don
2 eşofman altı (1 yetermiş)
1 mevsimlik ince uzun kollu fermuarlı yelek-ceket-sweatshirt arası bir şey (fotolardaki uzun kollu mavi giysi)
6 çift spor çorap
1 güneş şapkası
1 çift plaj terliği (bağcıklı sandalet daha iyi olurmuş - gereğinde terlik gibi, gereğinde ayakkabı gibi kullanabilmek lazım - ancak sandaletlerin de içine küçük taş kaçıp rahatsız edebiliyor.)

Diğer malzemeler:
75 ml güneş kremi (50+ faktör Arko Nem koruyucu yüz kremi)
70 cl plastik elektrikli cezve (kettle değil, adi ucuz bir şey (6tl), kaynayınca fişten çekmeniz lazım)
5 adet plastik tek kullanımlık bardak (bardak deforme oluncaya kadar veya iyice kirleninceye kadar kullandım ben)
1 adet 0.5 lt.lik bardak (Dost meyveli yoğurt ambalajı)
1 adet kafa lambası
2 adet 500gr.lık Dost süzme peynir kutusunun birinde kesme şeker, diğerinde demlik tipi poşet çay.
1 lt.lik plastik süt şişesinde çamaşır deterjanı (elde yıkama için)
1 kangal çamaşır ipi
Sabun + lif (sıkı kapaklı kaymak ambalajında)
çakmak+kibrit
tırnak makası
dikiş takımı (çeşitli boy çengelli ve dikiş iğne ve iplikleri, artı yorgan iğnesi ve sağlam iplik, mini makas, vs.)
Koli bandı
Sin-Kov
Diş fırça+macunu
2 adet yedek iç lastik

Yan ceplerde:
Avcı çakısı (her işe kullandım)
Plastik kaşık
Kablo kilit (1m uzun tip)

Tamir takımı (1kg.lik beyaz peynir kutusunda)
* 1 adet levyeli yama set + 10 tane kadar ilave yama. (Plastik levyeler kötü bir şaka. Adi olanlar kırılıyor, Zefal ise kırılmıyor - U şeklinde ikiye katlanıyor. Sonuçta tornavida kullanmak zorunda kaldım ve bir-iki defa iç lastiği deldim bu yüzden. İlla ki ince, sulu çelik, 3 tane sağlam küçük levye almak lazım.)
* Allen set (4-6mm)
* Swiss-army bıçağı (hiç kullanmadım)
* 3 adet normal İzeltaş marka anahtar (6-7, 8-9, 10-11)
* 3 adet ince sulu çelik "Park Tool" marka anahtar (13-14, 15-16, 17-18)
* 1 adet cımbız
* 1 adet mini-pense
* 1 adet yan keski
* 1 adet ince uçlu pens
* 1 adet küçük maket bıçağı
* 1 adet meyve bıçağı (maket bıçağı gibi de kullanılabilen, başarılı bir alet olduğundan aldım bunu)
* 1 adet İzeltaş kurbağacık (6-18mm ayarlanabiliyor)
* 2 tane saatçi tipi orta boy yıldız tornavida
* 2 tane mini düz tornavida (bunlardan büyüğünü sık sık ilave levye yerine kullandım - iyi lastik deliyor. :))
* 1 rulo elektrikçi izolebandı
* 1 rulo normal (dar) selebant

Kişisel bakım kutusu (1.5 lt.lik dondurma kutusunda)
* Pilli çift taraflı traş makinesi
* Traş makinesinin şarj adaptörü
* Pilli kulak-burun temizleme cihazı
* 2 adet şarj edilebilir AA pil
* 1 adet çiftli AA ve AAA pil şarj cihazı
* 1 adet permatik
* 1 adet telefonun şarj adaptörü

Gidon çantası:
Yan cep: Cüzdan, kimlik, kilit anahtarı, not defteri, kalem
İç bölüm: Fotoğraf makinesi, spor gözlüğün kılıfı, okuma gözlüğü (sert kutu içinde), 1 rulo tuvalet kağıdı (veya küçük poşet içinde 50-100 adet peçete), harita.
Gidon çantasını olabildiğince hafif ve boş tuttum. Bazen taşıma kapasitemin üstünde yiyecek aldığım oldu. O zaman fazla yiyeceklerden bir kısmını arka çantalara, galeta vs. gibi hafif olanlarını da gidon çantasına koydum. Bir seferinde mevcut stoklara ilaveten, BİM'den 9-10 kg. civarı yiyecek aldığımı hatırlıyorum, malzemeleri çantalara sığdırabilmek için yarım saat uğraşmıştım. :) Yerleşim birimleri aralarının seyrek olduğu ıssız bölgelerde sağlam stok yapmak gerekiyor bazen.

Ek olarak bir de lastik lavabo tıkacı tavsiye ederim. Leğen veya kova bulamadığınızda lavaboda çamaşır yıkayabilmek için.

Bir de, yanınıza aldığınız her şey mümkün olduğunca "atılabilir" olsun. Şartlar ne gerektirir bilinmez, gerektiğinde safra atabilmelisiniz. Mesela yiyecek ambalajlarını her fırsatta eşya olarak kullandım. Saklama kutuları yerine yiyecek ambalajları, bardak yerine ayran ve meyveli yoğurt ambalajı gibi. Diğer eşyalarımın çoğu çöpe atabileceğim şeylerdi. "Kıymetlilerinizi" evde bırakın derim.
 

NEVRES KME

Forum Bağımlısı
Kayıt
10 Eylül 2013
Mesaj
1.014
Tepki
1.510
Şehir
İstanbul ve Mersin
Bisiklet
Specialized
Hepinize keyifli ve güzel sürüşler dilerim. Yolunuz açık olsun. Bizi merakta bırakmayın arada bir haberleşin. Abdullah beni aramayı unutma emi :)
 
  • Beğen
Tepkiler: Abdullah.R

Abdullah.R

Forum Demirbaşı
Kayıt
8 Temmuz 2013
Mesaj
565
Tepki
958
Yaş
62
Şehir
Büyükçekmece & Anamur
İsim
Abdullah Ramazanoğlu
Başlangıç
1973—74
Bisiklet
Diğer
Bisiklet türü
Şehir - Tur
@NEVRES KMETeşekkür ederim. Yoldayken internet erişimim olmayacak ama konaklama yerlerinden foruma gireriz belki. Sağ pedalımı sizler için basacağım. :)
 
  • Beğen
Tepkiler: NEVRES KME

NEVRES KME

Forum Bağımlısı
Kayıt
10 Eylül 2013
Mesaj
1.014
Tepki
1.510
Şehir
İstanbul ve Mersin
Bisiklet
Specialized
@Abdullah.R

sol pedalım sizindir :) mobil tlfnunu kullanabilirsin beni aramak için :p