Mümin MUTLU
Üye
- Kayıt
- 13 Haziran 2012
- Mesaj
- 24
- Tepki
- 31
- Şehir
- Eskişehir- Kocaeli
- Bisiklet
- Bianchi
Herkese merhaba.
Haziran ayında gezi bloglarını okurken, bisikletiyle gezen insanları görünce bana da birşeyler oldu. Nasıl bir bisiklet almalıyım derken burda buldum kendimi. Çoğu kişinin yaşadığı kararsızlığı aştıktan sonra yol bisikleti almaya karar verdim ve çok fazla beklemeden temmuz ayı sonunda ikinci el bir Bianchi Slr200 aldım. Bir aydır da yoğun olarak kullanıyorum.
Bu turun asıl amacı, yol bisikleti ile ilgili sorularıma samimiyetle cevap veren Ferhat Abi ve ekibiyle tanışmak ve bu kadar uzun mesafede kendimi sınamaktı. Daha önce yaptığım en uzun mesafe 85km olmuştu. Amaç 125km mesafedeki İnegöle gitmekti, gittim oldu Daha fazlası bile oldu. Ama Eskişehir ekibine yetişemedim. Ortalamam zaten düşük, buna yol durumu ve sıcak hava eklenince geç vardım. Bir dahaki sefere inşallah.
Yol boyunca çektiğim fotoğraflar;
Sabah 6.20'de yola çıkarken km saatini çekiyorum nedense. 0'ı gösteriyor işte
(link)
Eskihisar'a inerken 3 köpeğin tacizi, sanırım 4 tanesinin de arkadan desteğiyle uykumdan uyanıp kendime geliyorum. Teşekkürler sadık dostlarım. Malesef görüntü alamadım Onun yerine 7.10 feribotu ile kıyıdan ayrılışımız, martılar ve bulutların arkasına saklanan güneş...
(link)
(link)
8 olmak üzeriydi sanırım feribottan indiğimde. Altınova'dan içeri girip vadiden Boyalıca'ya doğru gideceğim. Karamürsel yönüne döner dönmez 2 mtb'li arkadaş arkadan yetişti. Bir tanesiyle sohbet edebildim. Yalovadan Karamürsele gidiyorlarmış. (Yalova Mtb grubundan Bahadır'a selamlar. Buraya üyemi onu da bilmiyorum ya.)
Altınova'dan içeri girdikten sonra vadi içinde yol alıyorum.
(link)
(link)
Her tarafım yemyeşil.
(link)
Bir agaç.
(link)
Yolun genelinde asfalt kötü ama bu 400m lik kısımda bisikletten inmek sorunda kalıyorum. Çok fazla iri taş var.
(link)
(link)
(link)
Topçulardan sonra 20.km de Karamürsel-İznik yoluyla birleşen yol %100 sarsıntı garantisiyle hizmete giriyor. Yol bisikleti için zor ve konforsuz bir yol.
(link)
Burda 5dk mola. Sabahtan kalan tost, ardından kuru kayısı ile hafiften acıkmaya başlayan midemi susturuyorum. Bu çeşmelerden Altınova-Boyalıca arasında neredeyse 3km de bir var.
(link)
(link)
Boyalıca'ya doğru devam.
(link)
Aşağıda Boyalıca ve İznik Gölü.
(link)
(link)
Boyalıca-İznik arası sağlı sollu bahçeler.
(link)
İznik içerisinde ve sonrasında fazla fotoğraf çekmemişim.
İznik'e girerken.
(link)
Ve çıkışında. Karşıdaki tepeler beni bekler
(link)
Yavaş yavaş çıkış başlıyor.
(link)
(link)
Yarısı bitti sayılır. Benim de bir yarım bitti. Dilim dışarda Suyum çok az kalmış ve sıcacık. Neden sanki İznikte takviye yapmadım diye çok kızdım kendime. Ferhat Abi ve Eser Sevinç'in turlarında gördüğüm çeşmeyi arıyor gözlerim Ama daha var.
(link)
Biraz daha yüksekten.
(link)
Evet itiraf ediyorum. İlk kez böyle bir tırmanış yaptım. Tur boyunca bacaklarımdaki yorgunluk dışında kendimi kötü hissetmedim. Ama o sıcakta bitmek bilmeyen % bilmem kaç eğimli tırmanışın son 500m sini yürüdüm
Burayı tırmanırken yanımdan bir motosiklet üzerinde iki kişi aşağıya doğru iniyor. Yanımdan geçerlerken öndeki arkadakine şöyle diyor: Bu salak ne arıyor burda!
Hey Allahım ya
(-Ne arıyorum burda? -Bir çeşme.
-Salak mıyım? -Kime göre?
-Bu sıcakta -Evet.)
Aynı yokuşta iki araçtan çok samimi selam verenler de olmuyor değil. Hatta birisi o kadar içtendi ki, Acaba tanıyor muydu? Yoksa o da bisiklet sever miydi?
Çok sıcak. Bir havuz lazım bana derken. Nihayet. Buz gibi sudan var mı içen?
(link)
Şimdi iniş zamanı. Yenişehir'e kadar kaymak gibi asfalt desem inanır mısınız? Malesef bu fotoğrafta nispeten güzel gözüken yol az sonra yine çakıl taşlarının yapıştırılmasıyla oluşan zemine dönüşecek.
(link)
Sıcaktan bunaldım. Bu fotoğrafı çekeyim derken 1-2sn lik dikkatsizlikle yol kenarında mıcırın üstüne çıktım. Çabuk toparladım Allahtan. Dikkatli olmak lazım.
(link)
Yenişehir-İnegöl arası.
(link)
İnegöl'e 5-6km kala yol kenarından biri bağırıyor.
- Heeeaayt. Bisikletli. Heeeayt.
Kafamı çevirip bakıyorum.
-Yaa. Haahaahaa. Aklını peynir ekmekle mi yedin, bisikletle ne arıyorsun burda. Haahaahaaaa. Bisikletle yaa. Hahaahaa.
(Not: Bağıran kişinin sözleri forum kurallarına göre süzgeçten geçirilip, yumuşatılmıştır )
3.15 gibi İnegöl'e vardıktan sonra otogara gidiyorum ki ne göreyim. Sadece İnegöl Seyehat var İstanbul yönüne ve sadece 2.30 otobüsünde yer var. Haydaa. Bugün pazar. Nasıl düşünemedim önceden yer ayırtmayı.
Yemek yedikten sonra tekrar dönüyorum otogara. Belki bilet alıp gelmeyen olur diye ama ıııh. Yok. Saat 6'da Bursa terminale gitmeye karar veriyorum. Hava kararmak üzere, karanlığa kalacağım ama beklemek istemiyorum.
İnegöl'den Bursa'ya doğru.
(link)
İnegöl çıkışındaki yokuş. Hava kararmak üzere.
(link)
Karanlıkta yolculuk yapmak gerçekten tehlikeli. Bir ara çevre yoluna gireyim dedim, 3-4km gittikten sonra vazgeçip geri döndüm. Bursa'ya yaklaşınca yol çalışması vardı. Ara sokaklara biryerlere yönlendirmişler trafiği. O civardaki asfalt da kötüydü. İyisiyle kötüsüyle saat 9'da terminaldeydim. Yine bilet arayışı, yer yok, yer var ama bisikleti alamayız. Birkaç firma bisikleti görünce bana yok, benden sonra sorana var bile dedi. Yuh dedim bende, içimden. Neyse saat 10'da bir araba ayarladım. Eve girdiğimde saat 1.30 ve yaptığım km 192.94 olmuştu.
(link)
Rota ve eğim bilgisi.
(link)
Sonuç:
Pişman değilim İlk defa bu mesafeyi yapmak özgüven kazandırdı. Yalnız şöyle de birşey var. İnegöle kadar olan yolların büyük çoğunluğu yol bisikletine uygun değil. Sürüş zevkini azaltıyor.
Bisikleti alırken aynakol dişli oranlarına dikkat etmemiştim tabi. Pek bilinçli de değildim açıkçası. Ama 53-39 aynakol benim için fazla. Yokuşlarda büyük problem. Şimdilik bu kadar. Herkese keyifli pedallar.
Haziran ayında gezi bloglarını okurken, bisikletiyle gezen insanları görünce bana da birşeyler oldu. Nasıl bir bisiklet almalıyım derken burda buldum kendimi. Çoğu kişinin yaşadığı kararsızlığı aştıktan sonra yol bisikleti almaya karar verdim ve çok fazla beklemeden temmuz ayı sonunda ikinci el bir Bianchi Slr200 aldım. Bir aydır da yoğun olarak kullanıyorum.
Bu turun asıl amacı, yol bisikleti ile ilgili sorularıma samimiyetle cevap veren Ferhat Abi ve ekibiyle tanışmak ve bu kadar uzun mesafede kendimi sınamaktı. Daha önce yaptığım en uzun mesafe 85km olmuştu. Amaç 125km mesafedeki İnegöle gitmekti, gittim oldu Daha fazlası bile oldu. Ama Eskişehir ekibine yetişemedim. Ortalamam zaten düşük, buna yol durumu ve sıcak hava eklenince geç vardım. Bir dahaki sefere inşallah.
Yol boyunca çektiğim fotoğraflar;
Sabah 6.20'de yola çıkarken km saatini çekiyorum nedense. 0'ı gösteriyor işte
(link)
Eskihisar'a inerken 3 köpeğin tacizi, sanırım 4 tanesinin de arkadan desteğiyle uykumdan uyanıp kendime geliyorum. Teşekkürler sadık dostlarım. Malesef görüntü alamadım Onun yerine 7.10 feribotu ile kıyıdan ayrılışımız, martılar ve bulutların arkasına saklanan güneş...
(link)
(link)
8 olmak üzeriydi sanırım feribottan indiğimde. Altınova'dan içeri girip vadiden Boyalıca'ya doğru gideceğim. Karamürsel yönüne döner dönmez 2 mtb'li arkadaş arkadan yetişti. Bir tanesiyle sohbet edebildim. Yalovadan Karamürsele gidiyorlarmış. (Yalova Mtb grubundan Bahadır'a selamlar. Buraya üyemi onu da bilmiyorum ya.)
Altınova'dan içeri girdikten sonra vadi içinde yol alıyorum.
(link)
(link)
Her tarafım yemyeşil.
(link)
Bir agaç.
(link)
Yolun genelinde asfalt kötü ama bu 400m lik kısımda bisikletten inmek sorunda kalıyorum. Çok fazla iri taş var.
(link)
(link)
(link)
Topçulardan sonra 20.km de Karamürsel-İznik yoluyla birleşen yol %100 sarsıntı garantisiyle hizmete giriyor. Yol bisikleti için zor ve konforsuz bir yol.
(link)
Burda 5dk mola. Sabahtan kalan tost, ardından kuru kayısı ile hafiften acıkmaya başlayan midemi susturuyorum. Bu çeşmelerden Altınova-Boyalıca arasında neredeyse 3km de bir var.
(link)
(link)
Boyalıca'ya doğru devam.
(link)
Aşağıda Boyalıca ve İznik Gölü.
(link)
(link)
Boyalıca-İznik arası sağlı sollu bahçeler.
(link)
İznik içerisinde ve sonrasında fazla fotoğraf çekmemişim.
İznik'e girerken.
(link)
Ve çıkışında. Karşıdaki tepeler beni bekler
(link)
Yavaş yavaş çıkış başlıyor.
(link)
(link)
Yarısı bitti sayılır. Benim de bir yarım bitti. Dilim dışarda Suyum çok az kalmış ve sıcacık. Neden sanki İznikte takviye yapmadım diye çok kızdım kendime. Ferhat Abi ve Eser Sevinç'in turlarında gördüğüm çeşmeyi arıyor gözlerim Ama daha var.
(link)
Biraz daha yüksekten.
(link)
Evet itiraf ediyorum. İlk kez böyle bir tırmanış yaptım. Tur boyunca bacaklarımdaki yorgunluk dışında kendimi kötü hissetmedim. Ama o sıcakta bitmek bilmeyen % bilmem kaç eğimli tırmanışın son 500m sini yürüdüm
Burayı tırmanırken yanımdan bir motosiklet üzerinde iki kişi aşağıya doğru iniyor. Yanımdan geçerlerken öndeki arkadakine şöyle diyor: Bu salak ne arıyor burda!
Hey Allahım ya
(-Ne arıyorum burda? -Bir çeşme.
-Salak mıyım? -Kime göre?
-Bu sıcakta -Evet.)
Aynı yokuşta iki araçtan çok samimi selam verenler de olmuyor değil. Hatta birisi o kadar içtendi ki, Acaba tanıyor muydu? Yoksa o da bisiklet sever miydi?
Çok sıcak. Bir havuz lazım bana derken. Nihayet. Buz gibi sudan var mı içen?
(link)
Şimdi iniş zamanı. Yenişehir'e kadar kaymak gibi asfalt desem inanır mısınız? Malesef bu fotoğrafta nispeten güzel gözüken yol az sonra yine çakıl taşlarının yapıştırılmasıyla oluşan zemine dönüşecek.
(link)
Sıcaktan bunaldım. Bu fotoğrafı çekeyim derken 1-2sn lik dikkatsizlikle yol kenarında mıcırın üstüne çıktım. Çabuk toparladım Allahtan. Dikkatli olmak lazım.
(link)
Yenişehir-İnegöl arası.
(link)
İnegöl'e 5-6km kala yol kenarından biri bağırıyor.
- Heeeaayt. Bisikletli. Heeeayt.
Kafamı çevirip bakıyorum.
-Yaa. Haahaahaa. Aklını peynir ekmekle mi yedin, bisikletle ne arıyorsun burda. Haahaahaaaa. Bisikletle yaa. Hahaahaa.
(Not: Bağıran kişinin sözleri forum kurallarına göre süzgeçten geçirilip, yumuşatılmıştır )
3.15 gibi İnegöl'e vardıktan sonra otogara gidiyorum ki ne göreyim. Sadece İnegöl Seyehat var İstanbul yönüne ve sadece 2.30 otobüsünde yer var. Haydaa. Bugün pazar. Nasıl düşünemedim önceden yer ayırtmayı.
Yemek yedikten sonra tekrar dönüyorum otogara. Belki bilet alıp gelmeyen olur diye ama ıııh. Yok. Saat 6'da Bursa terminale gitmeye karar veriyorum. Hava kararmak üzere, karanlığa kalacağım ama beklemek istemiyorum.
İnegöl'den Bursa'ya doğru.
(link)
İnegöl çıkışındaki yokuş. Hava kararmak üzere.
(link)
Karanlıkta yolculuk yapmak gerçekten tehlikeli. Bir ara çevre yoluna gireyim dedim, 3-4km gittikten sonra vazgeçip geri döndüm. Bursa'ya yaklaşınca yol çalışması vardı. Ara sokaklara biryerlere yönlendirmişler trafiği. O civardaki asfalt da kötüydü. İyisiyle kötüsüyle saat 9'da terminaldeydim. Yine bilet arayışı, yer yok, yer var ama bisikleti alamayız. Birkaç firma bisikleti görünce bana yok, benden sonra sorana var bile dedi. Yuh dedim bende, içimden. Neyse saat 10'da bir araba ayarladım. Eve girdiğimde saat 1.30 ve yaptığım km 192.94 olmuştu.
(link)
Rota ve eğim bilgisi.
(link)
Sonuç:
Pişman değilim İlk defa bu mesafeyi yapmak özgüven kazandırdı. Yalnız şöyle de birşey var. İnegöle kadar olan yolların büyük çoğunluğu yol bisikletine uygun değil. Sürüş zevkini azaltıyor.
Bisikleti alırken aynakol dişli oranlarına dikkat etmemiştim tabi. Pek bilinçli de değildim açıkçası. Ama 53-39 aynakol benim için fazla. Yokuşlarda büyük problem. Şimdilik bu kadar. Herkese keyifli pedallar.