Scudo Sports

#FıratÇakıroğlu

Durum
Başlık tartışmaya kapatılmıştır.

ABC ABC

Üye
Kayıt
17 Haziran 2013
Mesaj
65
Tepki
25
Şehir
KIRŞEHİR
İsim
Alparslan Güvenç
Bisiklet
Kron
Son şehidimiz Fırat Çakıroğlu sözde öğrenci olan hain pkklı bölücüler tarafından katledilmiştir! Ege üniversitesi ve İzmir Emniyet Müdürlüğü tüm uyarılara rağmen tedbir almamıştır. Üniversitelerde artık terör yapılanması istemiyoruz.
Biz Berkin Elvan'ı savunurken nasıl solcu olmadıysak sizde Fırat Çakıroğlu'nu savununca ülkücü olmayacaksınız. Fırat Çakıroğlu hepimizin acısıdır.
Başımız sağolsun.
 
Scudo
Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun...
 
Öldürülen kim olursa olsun bu tip bir ölüm kötüdür. Allahtan rahmet kalanlara sabır diliyorum.

Başlık ideolojik karışıklığa dönmez inşallah...
 
Şehitlik farklı bir mertebedir. Her ölen şehit olmuyor.

Bunu söylemem, kendisinin ölümüne sevindiğim anlamına gelmiyor. yanlış taraflara çekilmesin.

İnşallah bir gün bu memleketi de sadece milletin çıkarları doğrultusunda yönetenleri de görürüz. Yoksa maalesef daha fazla görürüz bu tarz ölümleri. Söylemeden geçemeyeceğim. Ne açılımmış arkadaş. Ağzımıza etti, hala peşinden koşuyoruz, teröriste kucak açıyoruz, her geçen gün daha da yavşaklaşıyoruz...
 
  • Beğen
Tepkiler: olympos
neyin şehidi oluyor? senin ideolojik anlayışının şehidi olabilir ancak.
farklı düşünceleri şiddet kullanarak, kan dökerek sindirmeye çalışan zihniyetin yol açtığı bir ölüm.
 
Allah Rahmet eylesin mekanı cennet olsun.
Bir gencin pkk tarafından öldürülmesinin hiçbir ideolojisi olmamalı. Vatanını ve bayrağını seven bir vatan evladı şehit düştü, allah sabır versin.
 
Ülkede her gün yürekleri dağlayan ölüm haberleri geliyor. Fırat arkadaşımıza Tanrı'dan rahmet diliyorum.
 
siyasetciler "sınava giderken" diyor. inanmayanlar için söylüyorum, evet sınavları Ege üniv.de başlayan bölümler var. okulu pkk sarmış durumda ve okulun laf ettiği yok bu insan müsvettelerine .
 
  • Beğen
Tepkiler: Eser Sevinç
Acinin sagi solu olmaz. Kimse olmeyi haketmiyor. Mekani cennet olsun.
 
Vatanını bölücü hainlere karşı korurken can verenler ŞEHİTTİR!
 
  • Beğen
Tepkiler: Ömer KARAN
@avanak_abdi

Burada haklı bir durum var. Şehidlik makamı dinle alakalı bir durumdur. Dinimizde iki tip şehidlik vardır: gerçek ve hükmi şehidlik.
Hakiki(link)şehit vatanı müdafaa ederken Allah yolunda cephede öldürülen kimsedir. Onlar kanlarıyla gömülürler. Cenazeleri yıkanmaz ve elbiseleri çıkartılmaz. Şehitliğin bir de hükmi kısmı vardır. Haksız yere öldürülenler, malını müdafaa ederken öldürülenler, depremde, göçük altında ölenler, yanarak ölenler şehittir. Bunlar gibi ölümler hükmi şehitliği kazandırır. Hükmi şehitlikte cenaze yıkanır, kefenlenir.
Cephede ölenden farkı budur. Ancak hükmi şehitlikte sevap bakımından Allah indindeşehit itibarı görür.
Şu an dar-ül harb durumu ülkemizde olmadığı için "cephede ölmüştür" demek biraz zor.
Son olarak hakiki şehidin şehid olduğu aşikar iken hükmi şehidliğe kul ancak niyet eder, bunun takdirini yapacak olan Allah'tır (cc).
Bize düşen inşallah hükmi şehid olacağı duasıdır.
 
@halil ibrahim duran

Doğrudur. Fakat her ölene şehit denmesini ve bunda ısrar edilmesini anlamış değilim.
 
Herkese şehit demiyoruz.
 
Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun.
ben bu durumla alakalı bir anamı v e üniversitede ki genel durumu anlatayım müsadenizle: yıl 2012 üniversite kayıt dönemi bir arkadaşımı kaydettirmeye gittim bilenler bilir üniversite kütüphanesinde olur kayıtlar ve kütüphanenin önünde aileler ve büyük bir kalabalık olur. ve kalabalık içinde farklı düşünceden ve belirli sivil toplum örgütlerinden stantlar da olur ve maalesef bu stantların içinde pkknın gençlik yapılanmasına ait stantlarda olur bu stantlada kürtçe şarkılar çalınır( kürtçe veya Türkçe şarkılar çalınması benim açımdan normal şartlarda en ufak bir farka sebep olmaz) bu şarkılar şu amaçla kullanılır doğudan yeni gelen öğrencileri kafalayıp onları bir şekilde dağa çıkarmak. fakat bunlar açık açık bu yapılırken en ufak bir müdahele olmaz ve rektörlük bütün bu olup bitenlere izin verir. bu maalesef her yıl böyle olur. Fakat ne hikmetse toplum destekli polislerimiz o kadar kalabalık olmasına rağmen üniversite dışına itilmiş şekilde insanları çocukları konusunda çeşitli hediyelerle uyarır bu konuda hatta kitaplar dağıtır fakat polisimiz buna rağmen faşizan gösterilip üniversiteden uzaklaştırılmaya çalışılır(her kurumda yanlış olduğu gibi polis teşkilatında da yanlışlar yapılması muhtemeldir şahsi hataları teşkilata mal etmemek lazım düşüncesindeyim) ve rektörlükte buna önlem almadığı için bu tür olayların sürekli tekrarı yaşanır ve maalesef bazıları böyle ölümle sonuçlanır. Gidenler bilir edebiyat fakültesinde sürekli eylemler ve taşkınlıklar olur bütün edebiyat duvarları pkk sloganlarıyla doludur.Şimdi bir katil(yada katiller) var ortada fakat bu olayın gerçekleşmesine ortam hazırlayan üniversite yönetimi polisimizi faşizan medya sektörü de en az o pkklılar kadar suçludur düşüncesindeyim.
tekrardan başımız sağolsun Allah geride kalanlarına sabır bizlere de hatırlamayı nasip etsin
 
EKŞİ SÖZLÜKTEN BİR YAZI

Ben iletişim fakültesi bünyesindeyim. edebiyat ve iletişim aynı binayı kullanır bilindiği gibi. o olayların olduğu yerde 7 yıldır var olan biriyim.

fırat ile bir kere tanışmışlığım var sadece. nasıl biri olduğunu bilmem ben. kendisiyle görüşlerimiz, değerlerimiz de uç noktalarda zıttır. ben burada utanması arlanması olmayan birçok yazar gibi tatlı su hümanisti, tatlı su sosyalisti değilim zira. sosyalizmi bu konuda kenarda bırakıyorum. her şeyden önce hümanizmle başlayalım...

işinize her geldiğinde hümanizm naraları atıyorsunuz buralarda. şimdi ben ve benim gibiler bu gencecik insanın ölümüne üzülüyoruz diye bize faşist damgası vuruyorsunuz. asıl faşizm sizin yaptığınız değil de nedir? ölümü bir ideolojiyle ayrım yaparak "değerlendirmek" faşizm değil de nedir? ben bu çocuğa üzülüyorum, kendisinin arkadaşları olan ve geceden beri perişan olan dostlarıma baş sağlığı diliyorum, genç bir insanın anlamsız kavgalar uğruna katledilmesine lanet ediyorum diye solcu, hümanist olmayacaksam yerin dibine batsın öyle solculuk, öyle hümanizm!

azıcık insan olun. gezi ruhunu her olayda örnek veriyorsunuz. gezi ruhunda biz birlik olmayı öğrenmedik mi? ayrım yapmamayı, insanlığı ilke edinmedik mi? şimdi gelmiş burada faşizm suçlamaları sıkıyorsunuz. "asarım keserim" ülkücülerinin silah sıkması bir, sizin şu insanlık dışı ve zekasızlık kokan sıktıklarınız iki. bu kadar vahşet yanlısı, bu kadar cani olmayın.

"kısasa kısas" diyenler olmuş. iyi öyleyse biz defalarca öldürüldük nasılsa polis tarafından, emir verenleri tarafından. biz de gidelim onların hak ettiği bu diye polis öldürelim. böyle bir mallık, böyle bir mantıksızlık var mı? gelmiş burada çok bilinçli hümanist kesiliyorsunuz. yemişim sizin hümanistliğinizi. oturun azıcık insan olmayı öğrenin. ondan sonra yapabileceğiniz şeyler hakkında konuşursunuz.

ben lisansını ege iletişim'de okumuş, yüksek lisansına da orada devam etmekte olan insanım. bilmeyenler için açıklayayım: edebiyat ve iletişim fakülteleri aynı binaya sahiptir. bu çok büyük binanın sol tarafını iletişim, sağ tarafı edebiyat. yani bunlar bizim gözümüzün önünde yıllardır olan olaylar. kampüste çevik varsa zaten bilin ki oradadır. birbirini öldürecekmiş bakışları atan insanlar görürsünüz her gün. ben bedavaya yaşadığımızı düşünürdüm hep orada. kaç defa dersliklerde, odalarda kalıp da çıkamadık fakültelerden. bu ilk olay değildi zaten...

ülkücü grupların gereksiz gerilimi kadar diğerlerini de aynı gereksiz gerilimini konuşmak gerek dürüst olmak gerekiyorsa. her görüşten insanın düşüncesini açıkça ifade etmesinden yanayım. özgürce her insanın konuşmasından. ama ege'de edebiyat ve iletişim önü dendi mi akla neler geliyor ben sayayım: apo posterleri, dağıtılan bildirileri almayınca sana atılan nefret dolu bakışlar, "biji kurdistan" yazılı pankartlar. bunlara niye ses çıkarılmıyor? yıllardır rektörlükten bu konuda hiçbir adım atılmadı. başka gruplar başka eylemler yapmak istediğinde sert müdahalelerle karşılaşırken, başka görüşler savunulmak istendiğinde tüm engeller koyulurken bunlar oluyordu fakülte önünde. ben kimsenin düşüncesini savunmasına karşı değilim. onların içinde benim de bir iki arkadaşım var. ben o arkadaşlarımla oturup fikir alışverişi yapabiliyorum. ama ben okulumun önünde apo posterleriyle şov yapılmasından ve rektörlüğün buna ses çıkarmamasından rahatsızım. siz bunları biliyor musunuz da gelmiş burada ahkam kesiyorsunuz? kandil'den gelmiş gibi kıyafetlerle ders baskınları yapıldığında hanginiz sesini çıkardı? biz bunları gözlerimizle görüyoruz, dile getiriyoruz. ama bunları kimse önemsemedi. kan döküleceğini biz yıllardır söylüyorduk ve işte sonuç.

siz biliyor musunuz okula değil de kandil'e gitmişiz gibi olduğumuzu? kusura bakmayın arkadaşım. bu sağ-sol olayı değil. ülkücülüğün tanımladığı milliyetçilik benim milliyetçilik tanımımla örtüşmüyor. ama söz konusu diğer grup kendilerine "solcu" demesin. faşizmi dibine kadar kendileri yaparken, apo posterlerine tepki gösterenleri fişlerken, dağ kampından inmiş gibi ders basarken, "burası kürdistan, siz kimsiniz" diyebilirlerken ben ortada esas faşizmi görüyorsam yıllardır gözümle gördüklerim, kulaklarımla duyduklarımdır.

edindiğiniz iki üç bilgiyle burada gelmiş bilgelik taslamaya çalışıyorsunuz. entelektüel ağızlarla burada düşünce şovu yapmaya uğraşıyorsunuz. utanmadan üstüne, gencecik bir insanın arkasından bunları söyleyebiliyorsunuz. siz ne biliyorsunuz allasen? kaç kuruşluk bilginiz var? iki üç kelime kullanınca aydın mı oluyorsunuz? yerin dibine batsın sizin aydınlığınız da insanlığınız da.

oktay vural'ı dinledim daha şimdi. dediği her şey doğru. gidip hiç "şöyle diyorlar, böyle yapıyorlar" demeyin. oktay vural'ın az önce kampüs hakkında anlattığı her şey doğru. biz yıllarca kan döküleceğini söyledik. rektörlükten bir adım bekledik. işte sonunda bu oldu. gelecek hafta kimse okula gitmiyor. bir daha ne zaman rahatça o okula gidebiliriz, ondan da hiç emin değilim.

fırat'ın ölüm tehditleri aldığı, sınavlara polis korumasıyla girdiği, can güvenliğinin olmadığını rektörlüğe bildirmesi gibi hususlar doğrudur. kendisinin arkadaşı olan arkadaşlarımdan teyit ettim. hatta gece o arkadaşlarımdan biriyle yazışırken kendisinin bana kurduğu cümleyi hiç dokunmadan direkt kopyalıyorum:

"öyle yakışıklı öyle genç ve öyle efendi bir delikanliydi ki o çocuk içim eridi"

bakın bana bunu söyledi arkadaşım. bunu söyleyen arkadaşım ülkücüdür. ama asarım keserim ülkücüsü değildir. tam tersine, hayatımda gördüğüm en donanımlı ülkücülerdendir ve kendisi de bir o kadar efendidir. bakın tırnak içindeki onun gece bana fırat için kurduğu cümle.

az önce başka bir tanesiyle daha telefonda görüştüm. "hepimizin başı sağ olsun" dedim arkadaşıma. oldukça üzgündü. ama bir tane nefret söylemi kullanmadı. ambulans meselesini sordum. dedi ki arkadaşım:

"biz de öyle bir duyum aldık. ama buna inanmak istemiyoruz. eğer o mesele doğruysa da bu işin peşini bırakmayacağız."

bu arada aynı arkadaşım bugün ikindide cenazeyi bayraklı'dan kaldırarak defnedeceklerini söyledi. fırat'ın babası izmir'e gömülmesini istemiş.

daha buraya sayfalarca yazabilecek kadar doluyum. o çok üstün sandığınız zekalarınızı bir şey bilmiyorsanız susturun. ve evet, kürt ırkçılığının adı solculuk falan değil ve ege üniversitesi'nde belirtilen koordinatlardaki yapılanma kürt ırkçılığıdır. görmediğiniz, bilmediğiniz şeye yorum yapmayın. bırakın da yılların tanıkları olarak bunu da biz yorumlayalım. ben sosyalistim, her şeyden önce hümanistim. ama bunda bile ideoloji ayrımı yapılıyorsa ve bunun adına solculuk deniyorsa tamam ben solcu olmayıvereyim. ama siz önce insan olun!

toprağın bol olsun fırat. nefret söylemleriyle adını ananlar elbet bir gün kendi nefretinde boğulacaktır. çok, çok, çok üzgünüm.

buradan da rektörlüğe sesleniyorum.

bizi yıllarca duymadınız. yıllarca onlara izin verdiniz. "kan dökülür" dedik dinlemediniz. o posterleri, sözde kürdistan bayraklarını astırdınız her yere. biz bunlar için uyardıkça "faşist" damgası yedik. çünkü faşist ve ulusalcı damgası yapıştırmak dışında bir halt bilmeyenler, o okulun önünü görmeyenler biz bunları söyledik diye bizi faşist ilan etti. en sonunda da gencecik bir kan döküldü, hayata gözlerini yumdu.

biz faşistiz, siz çok hümanist ve aydınsınız öyle mi? cehaletinizi ayakta alkışlıyorum. iki üç siyasi terim daha öğrenin de öyle konuşun bari. önünüze gelene "faşist" demekten başka bir halt bilmediğinizi de o kafalarınız alsın.
 
Acı ama gerçek... Bu ülkede bazı kişilerin verdiği tavizler yüzünden asırlardır süregelen Türk varlığı yok edilmek isteniyor. Buna sessiz kalmamalıyız. Fakat onlar gibi gaddarca da davranmamalıyız. Bu işi demokratik yollardan halledip o kahpe evlatlarının en büyük cezaları almalarını sağlamalıyız.
 
Allah rahmet eylesin.
PKK, etnik ırkçı bir teşkilattır. Her zaman sol-komünist maskesinin arkasına saklanmış kafatasçı; Hitlere bile mezarında takla attıracak kadar ırkçı bir yapılanmadır. Allah, bu kafatasçı yapılanmayı kahretsin. Bu lanet yapılanmanın üniversiteleri ele geçirmelerine, herkese kan kusturmalarına nasıl izin veriliyor aklım hayalim almıyor !
 
Durum
Başlık tartışmaya kapatılmıştır.
Geri