recep24ank
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 12 Kasım 2008
- Mesaj
- 1.566
- Tepki
- 4.762
- Yaş
- 46
- Şehir
- Sakarya Adapazarı
- İsim
- Recep Eşref ÇINAR
- Bisiklet
- Carraro
Daha fazla fotoğraf için: (link)
3. Günün haritası: (link) - Eskişehir Kent Ormanında güzel bir gece geçirdikten sonra buralara kadar gelmişken Eskişehir'i de görelim gezelim istedik ve yarım günümüzü buraya ayırdık. Nereye gitsek diye hiç düşünmeden şehir merkezinde devasa büyük bir alan da yer alan benim deyimimle macera parka giderek bütün güzelliklerin hepsini bir arada gördük.
Bu büyük parka giriş ücretsiz ancak kapalı mekanlar ücretli, fiyatları hayvanat bahçesi ve su altı dünyası 10 TL. Şato 4 TL. Minyatür alan 3 TL. Uzay Üssü 3 TL. Kongre Merkezi ise ücretsizdi. Diğer açık alandaki tüm görselleri rahatlıkla ücretsiz gezebiliyorsunuz. Bisiklet park alanı var, güvenlik ve kameralarla dolu bir yer.
Gönül rahatlığı ile bisikletlerimizi bisiklet parkına kitliyoruz ve bu devasa alanı yürüyerek geziyoruz. Bisikletle gezmek yasak. Bu alanı doyasıya gezmek isterseniz tam anlamıyla 1 gün geçirmeniz gerekiyor. Biz bir günü 3 saate sığdırmaya çalıştık. Kesinlikle ömrünüzde bir kere gidip görmeniz gerek bir yer. Bizler gerçekten bu macera parktan çok etkilendik ve tadına doyamadık.
Bir daha yolumuz Eskişehir'e düşerse ilk olarak buraya gideceğiz inşallah. Zaman kısıtlamasından dolayı Porsuk Çay'ına, Odun Pazarı Evlerine bile gidemedik ama bir daha ki sefere sözümüz olsun inşallah.
Şimdiki rotamız ise dağ eteklerinden ıssız köylerden ve yol boyunca 2 saatte 1 aracın geçtiği bir rotadan Bolu'ya bağlı Sünnet Gölüne gitmek. Tabiki buraya böyle 1 günde gitmek mümkün değil. Zaten bunu haritadan da göreceksiniz. Yine bol bol yokuş çıktık ve bir o kadar da iniş yaptık.
Hedefimiz dağların arasında yer alan Eskişehir'e bağlı Mihalgazi İlçesine giderek uygun bir yerde kamp yaparak yola devam etmekti. Hemen yola koyulduk ve tırmanmaya başladık. Tam hatırlamıyorum ama yavaş yavaş bazı yerlerde ise oldukça dik yokuşlardan 25 km. boyunca tırmandık. Hatta zirveye vardığımızda üstümüzü kara bulutlar kapladı ve birden yağmaya başladı, hemen bir köy durağına sığındık.
Çok şükür hazırlıklıydık ve kıyafetlerimizi giydik, bakkaldan almış olduğumuz büyük çöp poşetleri ile bisikletimizi heybelerimizi kapattık ve herşeyin ıslanmasını önledik. Tedbir önemli tabi ki, 30 dakika kadar aralıksız yağışın ardından hava biraz duruluyor, hemen fırsatı değerlendirip yola koyuluyoruz. Çok şükür ki bu kısımlarda hiç yapış yok hatta hiç yağmamış desek yeridir. Demek ki bir bulut geldi geçti.
Uzunca bir inişin ardından Mihalgazi İlçesine varıyoruz. İlçe girişinde 2 kişiye soruyoruz burada kamp yapabileceğimiz veya uygun bir varmı diye, sağ olsunlar bize biraz yokuş ama 5 km yukarıda kaplıcalar bölgesi var burada bir pansiyon var oda fiyatı (kişi değil) 40-50 TL. dedi. Bizde gayet uygunmuş biz buraya gidelim ve burada kalalım, telefonları ve bataryaları da şarj eder birde güzel yıkanırız diye düşündük.
İlçe merkezinden 5 km boyunca 200 mt.den 400 mt.ye sürekli olarak tırmandık ve pansiyonu bulduk. Burası tam bir aile yeri, zaten girişte kendilerinin de kaldığı bir ev var. 300 mt. yukarıda büyük market de var. Bu pansiyonda yeme-içme kahvaltı yok. Sadece konaklama hizmeti veriyor.
Mutfak ve banyolu oda 50 TL. sadece oda ise 40 TL. odalar iki kişilik bir büyük yatak ve birde açılabilir çekyat var. Buzdolabı ve tv de mevcut. Kişi başı 25 TL.ye denk geliyor. Bu güzel mekanda iyi bir gece geçiriyoruz. Gece gök gürlüyor şimşekler çakıyor. Eyvah dedik yarın işimiz zor. İnşallah yarın yağmaz diyerek uyuyoruz. Üçüncü günümüzü de kazasız belasız bir şekilde tamamlıyoruz.
3. Günün haritası: (link) - Eskişehir Kent Ormanında güzel bir gece geçirdikten sonra buralara kadar gelmişken Eskişehir'i de görelim gezelim istedik ve yarım günümüzü buraya ayırdık. Nereye gitsek diye hiç düşünmeden şehir merkezinde devasa büyük bir alan da yer alan benim deyimimle macera parka giderek bütün güzelliklerin hepsini bir arada gördük.
Bu büyük parka giriş ücretsiz ancak kapalı mekanlar ücretli, fiyatları hayvanat bahçesi ve su altı dünyası 10 TL. Şato 4 TL. Minyatür alan 3 TL. Uzay Üssü 3 TL. Kongre Merkezi ise ücretsizdi. Diğer açık alandaki tüm görselleri rahatlıkla ücretsiz gezebiliyorsunuz. Bisiklet park alanı var, güvenlik ve kameralarla dolu bir yer.
Gönül rahatlığı ile bisikletlerimizi bisiklet parkına kitliyoruz ve bu devasa alanı yürüyerek geziyoruz. Bisikletle gezmek yasak. Bu alanı doyasıya gezmek isterseniz tam anlamıyla 1 gün geçirmeniz gerekiyor. Biz bir günü 3 saate sığdırmaya çalıştık. Kesinlikle ömrünüzde bir kere gidip görmeniz gerek bir yer. Bizler gerçekten bu macera parktan çok etkilendik ve tadına doyamadık.
Bir daha yolumuz Eskişehir'e düşerse ilk olarak buraya gideceğiz inşallah. Zaman kısıtlamasından dolayı Porsuk Çay'ına, Odun Pazarı Evlerine bile gidemedik ama bir daha ki sefere sözümüz olsun inşallah.
Şimdiki rotamız ise dağ eteklerinden ıssız köylerden ve yol boyunca 2 saatte 1 aracın geçtiği bir rotadan Bolu'ya bağlı Sünnet Gölüne gitmek. Tabiki buraya böyle 1 günde gitmek mümkün değil. Zaten bunu haritadan da göreceksiniz. Yine bol bol yokuş çıktık ve bir o kadar da iniş yaptık.
Hedefimiz dağların arasında yer alan Eskişehir'e bağlı Mihalgazi İlçesine giderek uygun bir yerde kamp yaparak yola devam etmekti. Hemen yola koyulduk ve tırmanmaya başladık. Tam hatırlamıyorum ama yavaş yavaş bazı yerlerde ise oldukça dik yokuşlardan 25 km. boyunca tırmandık. Hatta zirveye vardığımızda üstümüzü kara bulutlar kapladı ve birden yağmaya başladı, hemen bir köy durağına sığındık.
Çok şükür hazırlıklıydık ve kıyafetlerimizi giydik, bakkaldan almış olduğumuz büyük çöp poşetleri ile bisikletimizi heybelerimizi kapattık ve herşeyin ıslanmasını önledik. Tedbir önemli tabi ki, 30 dakika kadar aralıksız yağışın ardından hava biraz duruluyor, hemen fırsatı değerlendirip yola koyuluyoruz. Çok şükür ki bu kısımlarda hiç yapış yok hatta hiç yağmamış desek yeridir. Demek ki bir bulut geldi geçti.
Uzunca bir inişin ardından Mihalgazi İlçesine varıyoruz. İlçe girişinde 2 kişiye soruyoruz burada kamp yapabileceğimiz veya uygun bir varmı diye, sağ olsunlar bize biraz yokuş ama 5 km yukarıda kaplıcalar bölgesi var burada bir pansiyon var oda fiyatı (kişi değil) 40-50 TL. dedi. Bizde gayet uygunmuş biz buraya gidelim ve burada kalalım, telefonları ve bataryaları da şarj eder birde güzel yıkanırız diye düşündük.
İlçe merkezinden 5 km boyunca 200 mt.den 400 mt.ye sürekli olarak tırmandık ve pansiyonu bulduk. Burası tam bir aile yeri, zaten girişte kendilerinin de kaldığı bir ev var. 300 mt. yukarıda büyük market de var. Bu pansiyonda yeme-içme kahvaltı yok. Sadece konaklama hizmeti veriyor.
Mutfak ve banyolu oda 50 TL. sadece oda ise 40 TL. odalar iki kişilik bir büyük yatak ve birde açılabilir çekyat var. Buzdolabı ve tv de mevcut. Kişi başı 25 TL.ye denk geliyor. Bu güzel mekanda iyi bir gece geçiriyoruz. Gece gök gürlüyor şimşekler çakıyor. Eyvah dedik yarın işimiz zor. İnşallah yarın yağmaz diyerek uyuyoruz. Üçüncü günümüzü de kazasız belasız bir şekilde tamamlıyoruz.


