Scudo Sports

En stressiz yolculuk...

Bisikletli Gezgin

Forum Bağımlısı
Kayıt
4 Mart 2011
Mesaj
3.874
Tepki
4.603
Şehir
Altındağ, Ankara
İsim
Mustafa
Bisiklet
Sedona
İstanbul’un trafiği hepimizce malum. Hele de eviniz Anadolu yakasında, işyeriniz de Avrupa yakası’ndaysa yolda geçireceğiniz süre iki kat artıyor. Kulak-Burun-Boğaz uzmanı Mazhar Çelikoyar trafik derdine bir çare bulmuş. Nasıl mı? Her sabah bisikletiyle Kandilli’den yola çıkıyor ve tam 50 dakika sonra Çağlayan’daki işyerine varıyor. Mazhar Çelikoyar’la buluştuk, önce onu tanıdık sonra da bisikletle yolculuk macerasını dinledik.

MATEMATİK HOBİMDİ
Bütün tıp öğrencileri gibi başını kitaplara fazla gömmüşlerdenim. Yaşıtım birçok kişi oyunlar oynarken daha çok okumayı, matematik problemleri çözmeyi severdim. Bunlar benim hobimdi. Lisedeyken de matematikteki başarım dikkat çekiciydi. Babam genel cerrahi uzmanıydı ve benim için çok iyi bir örnekti. O yıllardaki Türkiye’yi düşünürsek babam zoru başarmış biriydi. Kayseri’nin bir köyünde doğmuş. Maddi sebepler yüzünden bir dönem okula gidememiş. Öğretmenlerin baskısıyla yeniden okula dönmüş. Köyde lise olmadığı için daha uzak bir bölgeye yürüyerek gidermiş. Okula giderken kurtlarla karşılaştığını, elektrik direğine tırmanıp da soğukta beklediğini anlatırdı. İngilizcesi çok fazla olmadığı halde Amerika’ya gitmiş ihtisas yapmak için. Çok iyi bir baba ve çok iyi bir doktordu. Çok da iyi anılır. Ben de babamdan dolayı bu mesleği seçtim.

BIÇAĞIN KESKİN OLSUN
İhtisasa başlayanlara küçük çaplı ameliyatların yaptırılması söz konusudur. Zamanla giderek zorlaşır. Beşinci günümdeydim ve nefes borusu açma ameliyatı yaptırılmıştı. Ameliyat öncesi tıp ve cerrahi kültüründe “Bıçağın keskin olsun” diyerek cerraha iyi dilekte bulunurlar. Cerrah için heyecanla kutlanan bir zamandır. Ben de zaten ameliyata çok hazırdım. Tabii ki ameliyata girdiğiniz zaman bir heyecan olur. Özellikle bazı büyük ameliyatlarda bu duyguyu hissedersiniz. En ufak bir şey yanlış giderse her şeyin bozulabileceği daha zor daha ayrıntılı ameliyatlardır. Bu ayrıntılarda tıkanıp zorlanırız ve o an heyecan yaşayabiliriz. O heyecanı yaşamamış olmak mümkün değil zaten. Her hekim o heyecanı yaşadığı kadar daha iyi bir hekim oluyor. Bazı günler ameliyathanede kafamızı şişirmeyecek müzik dinleriz. Çok gürültü olmaz. Bazı ameliyatların soluklanma zamanları vardır. O zamanlarda da bazen tatlı bir sohbet olabilir.

SENİN YAŞINDAKİ DOKTOR YAPAR MI?
Önceleri yürüyüş ve koşu yapıyordum. Ancak kalça protezi ameliyatı geçirdikten sonra yapamaz oldum. Ben de hareket seven biriyim ve bir yerde saatlerce oturamam. Bir arkadaşım bisiklet konusunda beni motive etti. Kandilli’de oturuyorum. İşe giderken araba kullanmamaya karar verdim. O çok özlediğim terleyerek spor yapma duygusunun ötesinde hem farklı yerler görmek hem özgür olmak duygularını yeniden yaşamaya başladım. Bisiklet kullanarak ulaşımı çözdüm, spor yapıyorum, kendimi iyi hissediyorum. Moralim yerinde, enerjim var ayrıca bir şey dinleme fırsatı da yakaladım. Ya kongre kaydı ya da roman dinliyorum. Evden işe geliş sürem 50 dakika. Yanımda çamaşır getiriyorum. Duşumu da burada alıyorum. Dönüş için yedek giysilerimi de alıyorum yanıma. Bisikletçi azla yetinmeyi öğreniyor sonuçta. Hastanede lakap takan yok ama annem “Oğlum senin yaşında bir doktor bunu yapar mı?” diyor. Henüz bisikletle tatile gitmeye zamanım olmadı. İstanbul çevresinde geziyorum. Riva’ya, Belgrad Ormanı’na gidiyorum. Hayallerimden biri bisikletle tatil yapmak. Bir de birkaç arkadaş Buenos Aires’te bir kongreye katılacağız. Kongre bittikten sonra da bisikletlerle Patagonya’ya gideceğiz.

NEDEN BİSİKLETE BİNMİYORLAR Kİ
Başta on kilometre kullanırken gittikçe artırmaya başladım. “İnsanlar işe gidip gelirken neden bisiklet kullanmıyor?” diye sormaya başladım. Çünkü o kadar basit ki. Bisiklete binmek hamallık gibi düşünülüyor. Oysa bisiklet kullanımının İstanbul’da yaygınlaşmaması için hiçbir sebep yok. Belki yokuşlar bahane edilebilir ama o zaman da yürünebilir. Londra’da bir yılda 180 milyon bisiklet yolculuğu yapılıyor. Gün başına 500 bin bisiklet yolculuğu demek; muazzam bir sayı. Peki, İstanbul’da kaç kişi yapıyor? Çok az. “Orası daha gelişmiş, yolları düz ülke” deniyor. Londra’da şehir içinde tır dâhil çok sayıda kamyon vardır. Üstelik kamyonlar bir bisikletçi için hayati tehlikedir. Yüksekte oldukları için görmezler. Sadece arabalara dikkat ederler. Ayrıca Londra daha soğuk ve yağışlı bir ülke. Orada her şey daha kurallı, yolları dar. Londra’da şoförler yayaya alışık değil oysa bizim ülkemizdeki şoförler her an yaya çıkabilir diye daha dikkatlidir. Trafikte büyük küçüğü sıkıştırıyor. Otomobiller yayayı sıkıştıramıyor. Biz hızlı yayayız. Yolun sağ tarafındaki boşluğu kullanabiliyoruz. İstanbul trafiği yavaş ve ilerlemeyen bir trafik olduğu için bisiklet kullanıcıları için büyük bir avantaj. Üstelik çevreye zarar vermiyorsunuz, ucuz ulaşım sağlamış oluyorsunuz. Avrupa ve Amerika’da bisiklet kullanımında muazzam bir artış var. Bu konuda düzenlemeler geliştiriliyor. Ülkemizde de bisiklet kullanımının teşviki için çalışmaların bir an önce yapılması lazım.

BİR TANE BİLE BİSİKLET DERGİSİ YOK
Bisiklet kullanımının yaygınlaşması, kolaylaşması, ucuzlaşması, güvenli ve keyifli olması adına her türlü etkinlik çok değerli. İstanbul çevresi, 20-50 kilometre uzaklıkta pek çok güzel yerle dolu. Üstelik buralara ulaşım bisiklet kullanıcıları için oldukça uygun. Geçenlerde Fransa’da yaş ortalaması 60 olan bir grupla bisiklet turuna katıldım. Grubun en güçsüzü bendim. Aynı zamanda bisikletle ilgili teknik konularda, bisiklet bakımında, organizasyon ve güvenlik konusunda ne kadar ileri olduklarını gördüm. Mesela İngiltere’de 9 çeşit bisiklet dergisi gördüm. Türkiye’de bir tane bile yok. Yine İngiltere’de hemen her hafta birçok bisiklet etkinliği oluyor. İsteyen herkesin kendine uygun tarzda etkinlik seçebilme şansı var. Biz de ülkemizde bisiklet kullanımın yaygınlaşması için birtakım düzenlemeler yapabiliriz. Mesela birtakım yasal düzenlemelerle bisikletli birine çarpan kişiye ağırlaştırılmış cezalar verilebilir. Bisiklet kullanıcılarının korunmaları gerektiğinin vurgulandığı yol levhaları ve bilinçlendirici çalışmalar yapılabilir.

11 Ocak 2015 Pazar
SİBEL ATEŞ YENGİN
sibel.ates@aksam.com.tr
 
Scudo
inşallah bu tip yazılarla, böyle kişilerle ülkemizde bisiklet kullanımı artacaktır :)
 
Geri