Emre AKÖZ; 'Bisiklet yolu' kime vaat edilir?

Halkın seçim tercihleriyle ilgili çeşitli sözler vardır. Bunlardan biri de şu: "Halk sağduyuludur; oyunu ona göre kullanır..." Önce sağduyunun tanımına bakalım: "Akla uygun yargılar verme yeteneği..." Peki, halk böyle mi yapıyor? Bakalım: Partilere körkütük bağlı seçmenler vardır: "Biz dededen beri sadece CHP'ye oy veririz" diyenler veya "Menderes, Demirel, Özal" çizgisinden asla sapmayanlar.
"Halkın sağduyusu" dendiğinde herhalde bu tür kemikleşmiş seçmen kastedilmiyor. "Nuh deyip, peygamber demeyen..." bir tavrı, "sağduyulu" diye nitelemek mümkün mü?
Bir de şartlara göre karar veren seçmen var. Bu oylar, ekonomi iyiyse iktidar partisini destekliyor. Değilse, ekonomiyi düzeltecek partiyi aramaya başlıyor. İşte bu faydacı yaklaşıma, "sağduyu" sıfatı uygun düşüyor. Sadece biz değil, demokratik seçimlerin olduğu bütün ülkeler böyle.

Başkan Bill Clinton'ın seçim danışmanı James Carville, kampanyada çalışanları, "The economics, stupid" diye uyarmıştı: "Aptalca laflar etmeyin, en önemli faktör olan ekonomiye odaklanın" diyordu.
Bu sözü Türkiye'ye uyarlarsak: Süpermarketler karşısında sıkıntı çeken mahalle bakkalına, bisiklet yolundan söz etmenin anlamı var mı?
İnsanoğlunun bildik huyu: Başarı kendisine aittir. Başarısızlık durumunda ise başkasını suçlar. Seçmen de aynen böyle: İkinci evi satın aldıysa, otomobilini değiştirdiyse, oğluna görkemli bir düğün yaptıysa... Başarısıyla gurur duyar.

Eli sıkıştığı için yazlığı yok pahasına satmak zorunda kaldıysa, eprimeye başlayan mobilyalar yüzünden karısı dırdır ediyorsa... Kabahat ekonomiyi iyi yönetemeyen Hükümetindir!
Çalışan kesim içinse en önemli olay iş... İşsiz kaldı mı, adamcağızın hayatı kayar. Yaşadığı gerilim, kısa sürede Hükümete diş bilemeye dönüşür.
Dün işsizlik verileri açıklandı: Yüzde 10... Aylar sonra çift haneye çıkmış ama bir önceki döneme göre binde bir artmış. Yani şimdilik büyük bir değişim gözlenmiyor.
Bu da oy oranlarında şaşırtıcı bir değişikliğin olmayacağının göstergesi. AK Parti toplamda bir miktar oy kaybedecek; o kadar.

Emre AKÖZ Sabah; 18 mart 2014
(link)

Emre AKÖZ; 'Bisiklet yolu' kime vaat edilir?

Çağdaşlığa ve uygar yaşama vaat edilir.
Not:Bu konu kilitlenmeye aday bir konudur.Hatırlatayım dedim tecrübelerime dayanarak):rolleyes:

Öncelikle, teşekkürler Münir Özkul

Yazıya gelirsek, o anahtar cümle dikkatimi çekti:

"Süpermarketler karşısında sıkıntı çeken mahalle bakkalına, bisiklet yolundan söz etmenin anlamı var mı?"

Aslında yazıyı anlamakta güçlük çektim biraz. Daldan dala öyle bir atlamış ki, takip ederken şaşırıyorsunuz. Ama anladığım şu ki, az evvel bahsettiğim cümleyi şuna benzetmek mümkün:

"Sokakta onca aç insan varken niye hayvan hakları diye yırtınıyorsunuz?"

İhtiyaç efendim, ihtiyaç. Eğer "Yılan gereksizdir!" derseniz fareler artar. Bir şeye "önemsiz" veya "gereksiz" demek o kadar kolay değil.

Ekonomi, siyaset, pek anladığım şeyler değil. Emre Aköz'ün yazıları da...

Emre AKÖZ olaya biraz daha realist yaklaşmış... Bu soruyu çoğu kez bende kendi kendime soruyorum... Daha bisiklet çocukların eğlence aracı olarak görünürken biz yöneticileri nasıl bisiklet yollarına, bisiklet parklarına, bisikletin bir ulaşım aracı olduğuna ikna edeceğiz bilemiyorum... Gerçi bir çok şehirde bu konuda gelişmeler var buda sevindirici... Ancak ilerleme çok yavaş oluyor... Özellikle bisikletin bir ulaşım aracı olduğuna inandırmada halkı ve yetkilileri ikna etmek için Bisikletliler Derneği büyük çaba gösteriyor... Bizlerde bu konuda elimizden geleni yapmalıyız...

Bugün bir süpermarkete gittim bisikletimle. Orada çalışan biri bisikletimi beğendi ve kaça aldığımı sordu. Bende fiyatını söyledim. Çok yüksekmiş dedi bu fiyata motor alabilirdin dedi. Bende aynen şu cevabı verdim. Ne için aldığın önemli...Amaç için mi ? Yoksa araç için mi ? Adam daha birşey demedi çekti gitti.

Yazacağım şeyler yazmaktan vazgeçtim, zira konuyu kitler.

Sadece Emre Aköz'ün borazan Sabah'tan bir başka hükümet pohpohlaması.. "Kardeşim, ekonomi iyi, güzel (neresi güzelse artık!!??) çok tırı vırı yapmayın, adayların medeni projelerine göre oy vermeyin, yoksa ekonomi de gümler, aç kalırsınız" mealindeki tehdit yazısı.

O kadar diyeyim.

Yöneticiler mecbur o noktaya gelecekler
Şehir merkezleri planlanarak yapılmadığı için şu anda trafiği taşıyamıyor. Yöneticilerin gözlerini açmalarını sağlamak gerekiyor.
Bu arada alıntı yapılan yazının sonu yanlış anlaşılabilir

Benim bu yazıdan çıkardığım sonuç şudur --->> Şanlıurfa'da seçim propagandası kapsamında hazırlanan "İstanbul'a 3. köprüyü yapıyoruz" afişini, Emre Aköz hazırlamıştır.
http://i60.tinypic.com/331q1vp.jpg

Haa şimdi anladım mevzuyu.
Ben bu siyaset işinden anlamıyorum abi. Hatta uyuz oluyorum

@M.Ozkul

Aslında var; otomobil merkezli iğrenç şehirleşme sürecinin sonucu olarak AVM'ler ve hipermarketler kazanıyor, mahalle bakkalı kaybediyor.