Şu videoda keşke bisiklet de olsaydı ve bisiklet trafiğin bir unsuru, bir ulaşım aracı sayılsaydı ve tüm ülkeye servis edilmek için çekilmiş bu kamu spotunda bisiklet de yer bulabilseydi! İşte o zaman bisiklet adına iyi şeyler oluyor derdim.
Konu çok güzel bir fikir içeriyor ama ben Türkiye'deki güzide (zaten 3-5 taneler) sporcularımızın hepsinin kendi derdinde olduklarını düşünüyorum. Yani bugün Batuhan'ı, Ahmet'i, Nazım'ı, Mustafa'yı al karşına otur, bir dokunup bin ah işitirsin gibime geliyor. Bilmiyorum ben mi kötü düşünüyorum. Hiçbirisinin düzgün Strava kullandığına tanık olmadım. Kayıtlarını biz amatörlerle paylaşsalar bile ne kadar mutlu oluruz halbuki... Batuhan yakın bir zamana kadar çok güzel videolar çekiyordu, çok uğraş verip zaman ayırıyordu bu videoları editlemek için ama o da bıraktı, belki de yeterli ilgi görmediğini düşündü ve artık uğraşmıyor. Çok uzun süredir Batuhan'ın şöyle uzun ve güzel bir videosuna denk gelmedim.
2 yıl kadar önce de facebooktan Mehmet Şafakçı'ya bir özel mesaj atmıştım. Bilmiyorum kendisi çok mu yoğun, gerçekten günde yüzlerce mesaj alıyor da benimki arada mı kaynadı, veya benim gibi amatörlerden gına mı geldi artık ama, kendisini hem TUR'daki güzel performans için kutlamış, hem de biz amatörler için çok kısa da olsa püf noktalar içerecek, gerek dinlenme, gerek beslenme, gerek antrenman olsun birkaç soru sorup, kendisinin engin bilgi ve tecrübesinden faydalanmak istemiştim. Ki bunu sizlerle de paylaşacaktım yani bu soruları sadece kendim için sormamıştım. Fakat kendisinden cevap dahi alamadım.
Öyle sanıyorum ki, Tükiye'deki profesyonel camiayı gözümüzde büyütüyoruz. Onlar da kendilerini tıpkı bizim gibi, yani bir beyaz gömlekli gibi, sabah işe giden, akşam gelen, ay sonu da ATM'den maaşını çeken sıradan insanlar olarak görüyorlar. Kendilerinde biz amatörlere karşı örnek oluşturacak bir davranışı, bir açıklamayı, bir söylemi, bir yazıyı, videoyu veya buna benzer herhangi bir olguyu gördüğümü hatırlamıyorum. Tamamen kendi dertlerine odaklanmış ve bir şekilde geçimlerini sağlamaya çalışıyor ve kendi sporcu kimliklerinin var oluşunu devam etmeye çalışıyorlar. Kısacası profesyonel ruhları yok.
Bu sebeple başlıktaki fikir, ütopik bir hayalden öteye geçemiyor
Bu yüzden her zaman olduğu gibi çözüm yine biz amatörlere düşüyor! Daha çoğalıp, bisiklete daha çok binip, daha çok göz önünde olmalıyız! Daha iyi niyetli, daha temiz, daha titiz, daha özendirici binmeliyiz bisikletlerimize ve özendirmeliyiz bisiklete binmeyen tüm insanları. Bisikletin bir oyuncak olduğu tabusunu, karne hediyesi olduğu tabusunu öyle 3-5 günde kıramayız. Bu onlarca yıl alacak, okullara girecek, MEB bu spora destek verecek ve gençleri yönlendirecek, ödenek ayıracak, amatör okullar arası müsabakalar, ligler düzenleyip İl şampiyonları, Bölge şampiyonları ve Ulusal şampiyonlar çıkaracak. Veliler de çocuklarının güvenle, gözetim altında bisiklet sporuyla uğraştığını bilecek ve MEB'in bu alan için atanmış kadrosuna ve beden eğitimi hocalarına güvenecek.
Fakat bu konuda öylesine geri kalmış durumdayız ki, insanların aklına bisiklet kültürünü geliştirmek, bisikleti yaygınlaştırmak denince sadece "bisiklet yolu yapmak" yani var olan kaldırımları maviye boyamak fikri geliyor! Çok yanlış. Bakırköy sahil bisiklet yolunda güvenle, sinirleri bozulmadan bisiklet sürebilen var mı? Yok. Demek ki çözüm sadece bisiklet yolu değil. Ortada çok ciddi tabular, ön yargılar var, bunlar kırılmalı. Bunlar çok ciddi emek, zaman isteyen şeyler. Kalabalık kitlelerin bir araya gelerek ve tek yürek olarak yapabilecekleri, daha da önemlisi bunu sürekli bir hale getirmeleri gereken bir iş.
Ülkemizde son yıllarda oldukça yaygınlaşan amatör GranFondolar'ı bile beğenmeyen, burun kıvıran bizler de suçluyuz.
- Çok pahalı,
- Çok uzak,
- Sıralama doğru verilmedi,
- Parkur kötü seçilmiş,
- Aç kaldık,
- Start geç verildi, bidaha gelmem
gibi eleştirileri çok ama çok sık görüyorum. Pedaldaşlar bu ufak ayrıntıları tabiki eleştirmeli, ama kendini bu organizasyonlardan soğutup "Bidaha da fondo'ya gelmem" dememeli. Bu organizasyonları yaşatacak ve devam ettirecek olanlar bizleriz. Bir düşünün 2010 yılında kaç tane GranFondo vardı? Sıfır arkadaşlar. Yoktu.
Bisiklet esnafları da malesef kendi dertlerine düşmüşler ve krizi fırsata çevirmek için ellerinden geleni yapar hale gelmişler. Tamam biz hiçbirinin kapanmasını veya batmasını istemiyoruz, neden isteyelim. Ama sitesindeki TL fiyatlarını silen mi dersiniz, fiyat için bizi arayın yazısı yazan mı dersiniz, TL fiyatı yerine artık dolar fiyatı yazan mı dersiniz, adeta dört bir yana kaçışmış durumdalar. Tamam biz de onlardan alışveriş yapmayı tercih ederiz. Bir ürünün Türkiye fiyatı ile Yurt dışı fiyatı arasında %30 bile fark olsa Türkiye'den almaya çalışıyoruz arkadaşlar. Bu tutar zaten aradaki gümrük vergisi, kargo, bekleme süresi derken kafa kafaya geliyor, e madem biz bu ürünü alacağız, tabiki yerli esnaftan almak isteriz. Ama bırakın %30 farkı, %100 fiyat farkı var arkadaşlar. Daha birkaç gün önce orta seviye bir yol bisikletinin ABD fiyatı ile Türkiye fiyatını karşılaştırdım ve 3 katı fark çıktı. Bu nedir arkadaşlar? Bunun izahı yapılamaz. Bu resmen bencillik ve dolandırıcılıktır ve kimseye faydası yoktur. Biz amatör bisikletçiler malesef esnafın sandığı kadar zengin değiliz ve bu ütopik fiyatları ya 1 kere ya 2 kere yeriz. Üçüncüye yemeyiz ve alışverişi keseriz. Olan da açıkgöz esnafa olur, sonra da işler kesat diye ağlarlar
Herkese pay düşüyor, hepimize