@1dost evet buralıyım ve burada ikamet ediyorum.festivale malesef iş dolayısı ile katılamadım.çok istemiştim aslında.teşekkürler
burası eğirdirliler tarafından balkon diye tabir edilen yer.merkeze yaklaşık 5 km mesafede,altın kum plajını geçtikten sonra.manzarası çok güzeldir.insanlar buraya arabalarını çekip manzaraya dalarlar.sıklıkla alkol tüketimide eşlik eder buna
.ama malesef aşağı taraf bira şişeleri ile dolu.keşke doğaya zarar vermeden içilse bu güzelim yerde.
bu da ben
burası barlayı geçtikten sonra,yine güzel manzaralı bir yer.yol genelde virajlı ve inişli çıkışlı.ama çok dik yokuşlar yoktu.yol kenarında çok güzel manzaralar var.çok kez keçi sürüsü önümü kesti
.barla girişindeki benzin istasyonunda mola vermişken 4 tane yabancı turistler karşılaştım.hepsinin yaşı 6o üzeriydive uçakla hollandadan istanbula gelmişler oradan bandırmaya geçip bisikletleri ile yola koyulmuşlar.bu yaşta bu enerjiye hayran kaldım açıkçası.bizdeki 65 yaşındaki insanımızla karşılaştırınca arada uçurum var.
gölün tabiri caizse boğum yaptığı yerdeyim.buradan itibaren ilerisine hoyran gölüde denilmekte.karşıya en yakın mesafe bu noktada.
viraj sayısı ve iniş çıkışlar azaldı boğumdan sonra.açıkçası yorulmayada başlamıştım iyide oldu.ama sıcak gerçekten sorun olmaya başladı.akşama kadar iyice kızaracaktım.yaklaşık 40 km olmuştu katettiğim mesafe.akkeçili köyünden gençali ye kadar olan yoldan manzaralar...
gölün diğer ucuna denk gelen yerine ulaşmıştım.burada yalvaç kaymakamlığına ait halk plajına uğradım.ilk defa gelmiştim buraya ve açıkçası beğendim.göl çarşaf gibiydi.hava aşırı sıcaktı tam yüzme havasıydı.ortam temiz,kamp için falan gayet uygundu.burada karnımıda doyurdum.köfte istemiştim ve gayettte güzel yapmışlar.başlangıçta yüzmeyi planlamadan yola çıktığım için yanıma havlu falan almadığımdan ve de zaman sıkıntım olduğundan yüzmeden ayrıldım buradan.ama aklıma yazmıştım bidaha gelip yüzmek ve kamp kurmayı istedim.hafta içi olduğu ve yazın son zamanları olduğu için sakindi.
buralardan sanırım pek bisikletle geçen olmasa gerek ki çok dikkat çektiğimi farkettim
.her geçen arabadakiler merakla bana bakıyorlardı.patpat denen araçlar gecen her aracın neredeyse %80 ini oluşturuyordu.aynı ilin sınırlarında yaşamama rağmen bizim orada bu araçlardan ben hiç görmedim.biraz farklı gemişti.sıklıklada bu patpat denen araçları kadınlar kullanıyordu.patpatın yada araçların içindekilerden el sallayanlar oluyordu,hoşumada gidiyordu açıkçası
).yol kenarındaki direklerde bir sürü devasa kuş yuvaları vardı,sanırım leylek yuvalarıydı.kumdanlı kasabasını birkaç km geçtikten sonra yol kenarında bir çekme buldum,neredeyse altına yatacaktım,o derece yanıyordum
)).suyuda çok güzeldi ve soğuktu.buraya kadar yaklaşık 85 km sürmüştüm.çeşmede karşılaştığım biri ile muhabbet ederken:hocam iyice dinlen rahatla burada, ilerde baya bir yokuş var,yorulacaksın baya dedi.açıkçası yorulmuştum çok.bu yokuş hiç iyi olmamıştı.10 km kadar dik yokuş tırmandım ama bittim desem yalan olmaz
.yokuşu tırmanırken yolun kenarındaki bir soğuk hava deposunda çalışan iki kişiden biri,diğerine ''len oğlum şu gelene bak hele ,hiç akıl yok len bunda '' diye seslendi .sanırım beni yabancı turist sandı,yada sesinin duyulmayacağını düşündü.ama bir an düşündümde adam haklı yavv dedim
)).neyseki bu düşünceleri yokuşu atlatınca kafamdan uzaklaştırdım
))).yol boyunca telden net üzerinden radyo dinleyince şarjı bitti bende diğer yedek telden çekmeye başladım resimleri
ve onca yokuş sonrasında yalvaç göründü.neredeyse akşam olmak üzreydi.yalvaç otogarına ulaşıp buradan gölün diğer kıyısından otobüsle eğirdire geçicektim.aslında ertesi gün çalışacak olmasam yalvaçta konaklayıp ertesi gün gölün diğer kısmını bisikletle devam edip tam tur dönmüş olcaktım ama artık başka zamana inşallah.yalvaçtan eğirdire küçük minibüsler gidiyordu ve açıkçası bisikleti almazlar diye endişe ediyordum,neyseki kortuğum başıma gelmedi bisikletede ekstra ücret verip yolcu ve bagaj az olduğu için arkaya sıkıştırdık bisikleti.ve ilk turum burada sonlanmış oldu.toplamda yaklaşık 110 km pedalladım.inşallah daha nice turlara...