The Ertuğrul
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 21 Temmuz 2008
- Mesaj
- 747
- Tepki
- 313
- Şehir
- -
Merhaba arkadaşlar, bugün başlıkta da yazdığım gibi Türkiye'nin ilk milli parkı olan ve dünya da Rusya da bir bölgede ve Yozgat Çamlıkta bulunan karaçam ağaçlarının olduğu, Cairns Yağmur ormanlarını aratmayan çamlıktaydım. Yeni bisikletimi alalı yaklaşık 2 ay oldu, Salcano ng 550 29ER sahabısıyım
Aldığımın ilk günü arkadaşlarla beraber dağ aştık ve başımdan lastik patlağı eksik olmadı, bir kere yılan kesiği patlağından oldu, sonra teker kaldırıma çarpınca yarıldı (salcanonun koyduğu iç lastik işte...) 3 gün yeni lastiğin gelmesini bekledim araba sibop sipariş etmiştim iğne sibop geldi "3+3 gün daha bekleyemem, nalet olsun doğa bisiklet" dedim ve taktım, Allahtan pompa uyumluydu ve o iç lastikle birlikte slime'nin yapıştırıcısız yama setini almıştım, aman siz almayın, berbatın da berbatı, yine bir yılan kesiği patlağı oldu yamayı yaptım 1 gün gitmedi, fırlamış yerinden resmen, normal yama yaptırdım, neyse biraz uzattım kusura bakmayın. Bugün ise tur sonunda rubleyi dağıldı, arkadaşlar bir köye gidiyormuş onlara giderken dağıldı ve 6 km den fazla uzaktaydım bisikletçime... o kadar yolu maymun gibi gittim, bir ayağı ön maşaya, bir ayağı kadroya koydum, yolun çoğu inişti, pek sıkıntı vermedi ama 40 TL rubleye gitti. Neyse, sıkıntılı bölümlerin hepsini yazıp bitirdim, şimdi sıra eğlenceli olanlarda, bundan sonrasını keyifle ve yer yer kahkahalarla okuyacaksınız 
Olaya dünden başlayacağım, çünkü en eğlenceli yerler orada ve rota da aynı olduğu için sıkıntı yok
Dün, çamlığın araba girmesi yasak olan yerine çıktım ve toprak yoldan ilerledim, yolda mavi eşofmanlı adama kıl olmuştum, sanki beni takip ediyordu, o yola kadar gidişimiz aynı olunca insan elbette kıllanıyor, neyse ben toprak yola girdim, (buraları fotolarda göreceksiniz) yusuf ile yusuf abi de geldi beraber gidiyoruz :evil: neyse ben gittim gittim, hafif çamur bir yere geldim, baktım taze ayak izleri vs. var, etraf biraz fazla sessiz (aynen bunu orada da söyledim
) ben geri döndüm 50 km civarlarında bir hızla inişteyim, sonra bir baktım o mavili adam, ulan adam eline sopa almış, zaten yolun başından beri arkamdan koşarak gelecek, ben sprint atacağım ama yine de yakalayıp öldürecek tarzı hayallerle gidiyorum, Allah Allah! aklımdan düşünceler bir bir geçiyor, sopayla indirecek b*ku yedim, adamın sopa olmayan tarafına geldim bir sprint atıyorum vitesi tam hatırlamıyorum ama orta 2, arka 6 diye hatırlıyorum, kadans 90-100 civarı, bir iniyorum elim ayağım titriyor, neyse bitiriyorum o toprak yolu, elimi matarama uzatıyorum ve Ana! matara yok! düşmüş, adamın kötü biri olmadığını anladım tabi ama yine de bir tırsıntı var içimde, "neyse gidelim, çantada bıçak var, onu cebime koyayım, telefonu da öbür cebime koyayım, mevzu olursa çıkarırız." gidiyorum, matarayı bulmaya, adam gitmiş tabi ilerilere, etrafa iyice bakıyorum yavaş yavaş gidiyorum ve virajı döndüm birde ne göreyim, matara bildiğin dik duruyor! ( bu da fotoğrafı, yaklaştıktan sonra çektim (link) ) Nasıl bir hızla gittiğimi biliyorum, virajı döndükten birazcık sonra düşmüş, tabi ben mataranın 20 mt civarı uzağındayım, telefonumu çıkarıp 155'i yazdım ve bıçağı çıkarıp elime aldım sağa sola baka baka yavaş yavaş bir gidiyorum beni görmelisiniz
Neyse aldım matarayı, biraz yamulmuş Alu. olduğu için, tam su içecektim ki, birinin bana tuzak kurmuş olabileceği ihtimali aklıma geldi
"Zehir koymuş olmasınlar lan!" dedim içimden ve matarayı koyduğum gibi önceki inişimden çok daha hızlı bir biçimde indim ve çeşmede iyice mataradaki suyu döküp, yıkayıp öyle su içtim
Sonra eve döndüm.
Bugün'e dönersek, dünkü kadar olmasa da eğlenceliydi, yine aynı yere tırmandım (bu arada, o dediğim toprak yol, evden yaklaşık 15 km uzakta ve %95'i sağlam yokuş...) ve yine ilerlemeye başladım ama dünkünden farklı olarak babamın telefonunu aldım fotoğraf çekmek için, malum benim akıllı telefonla işim olmaz, dünkü fotoyu kendi tel.'imle çekmiştim. Neyse, fotoğraf çekerek ilerliyorum, tabi bu fotoğrafları yeni B.Başkanımız Kazım Arslan'a Yozgat Çamlığında bir dağ bisikleti yarışı düzenlenmesi için göstereceğim, genel olarak bu nedenle çektim. Sonra (bu arada matarayı bugün tura çıkmadan önce ziyaret ettim, vadesini doldurmuş kendisi) dün matarayı bulduğum yerde durdum ve fotoğraf çektim, kafamı yere eğdim ki ne göreyim, çamur üstünde taze kurt ayak izleri! etrafta yine bir sessizlik var, "dur şu ileriyi de çekeyim" dedim, sonra sağdan bir "çık çut" sesi geldi, nasıl döndüğümü hatırlamıyorum. Yerler hafif çamur ve küçük taşlıydı, hızlandıktan sonra bunlar bana çarpmaya başladı, biraz sabrettim ama bir tanesi burnumun ucunu çarpınca yavaşladım, hava biraz soğuktu
Neyse sonra arkadaşlar çağırdı, ve ruble koptu vs. olayı biliyorsunuz. Hepinize iyi forumlar 
Fotoğraflara linkten ulaşabilirsiniz ve sayfamızda ilk başta bahsettiğim dağ aşma olayının fotoğraflarını ve eğlenceli 2 videoyu görebilirsiniz: (link)
Olaya dünden başlayacağım, çünkü en eğlenceli yerler orada ve rota da aynı olduğu için sıkıntı yok
Dün, çamlığın araba girmesi yasak olan yerine çıktım ve toprak yoldan ilerledim, yolda mavi eşofmanlı adama kıl olmuştum, sanki beni takip ediyordu, o yola kadar gidişimiz aynı olunca insan elbette kıllanıyor, neyse ben toprak yola girdim, (buraları fotolarda göreceksiniz) yusuf ile yusuf abi de geldi beraber gidiyoruz :evil: neyse ben gittim gittim, hafif çamur bir yere geldim, baktım taze ayak izleri vs. var, etraf biraz fazla sessiz (aynen bunu orada da söyledim
Bugün'e dönersek, dünkü kadar olmasa da eğlenceliydi, yine aynı yere tırmandım (bu arada, o dediğim toprak yol, evden yaklaşık 15 km uzakta ve %95'i sağlam yokuş...) ve yine ilerlemeye başladım ama dünkünden farklı olarak babamın telefonunu aldım fotoğraf çekmek için, malum benim akıllı telefonla işim olmaz, dünkü fotoyu kendi tel.'imle çekmiştim. Neyse, fotoğraf çekerek ilerliyorum, tabi bu fotoğrafları yeni B.Başkanımız Kazım Arslan'a Yozgat Çamlığında bir dağ bisikleti yarışı düzenlenmesi için göstereceğim, genel olarak bu nedenle çektim. Sonra (bu arada matarayı bugün tura çıkmadan önce ziyaret ettim, vadesini doldurmuş kendisi) dün matarayı bulduğum yerde durdum ve fotoğraf çektim, kafamı yere eğdim ki ne göreyim, çamur üstünde taze kurt ayak izleri! etrafta yine bir sessizlik var, "dur şu ileriyi de çekeyim" dedim, sonra sağdan bir "çık çut" sesi geldi, nasıl döndüğümü hatırlamıyorum. Yerler hafif çamur ve küçük taşlıydı, hızlandıktan sonra bunlar bana çarpmaya başladı, biraz sabrettim ama bir tanesi burnumun ucunu çarpınca yavaşladım, hava biraz soğuktu
Fotoğraflara linkten ulaşabilirsiniz ve sayfamızda ilk başta bahsettiğim dağ aşma olayının fotoğraflarını ve eğlenceli 2 videoyu görebilirsiniz: (link)


