ben yanlışlıkla bu festivale tanık oldum bugün... bütün gün evde olmak ve cumartesi programımın gece 12.30'dan sonra başlayacak olmasını dikkate alarak bir bostancı-kadıköy yapayım dedim ve yaptım. bir güzel yemek yedim, biraz kadıköyde takıldım. sonra Kadıköy'de pek bisiklet sürülecek bir gün olmadığını anladım. kadıköy bugün inanılmaz kalabalıktı. Fenerbahce macından dolayı gibi görünüyordu ki ben Fenerbahce'nin macının olduğunun stadın yanından gecerken anladım
Fenerlilerin arasından gecerken birazda korkmadım değil
"az sonra mac var sen hala bisiklet peşindesin demekki fenerli değilsin" şeklinde isabetli bir cıkarımda bulunacaklarını zannediyordum ki bu yorumu yapamadılar neyseki
neyse işte sonra dönüşte caddebostan sahilinde mola verdim yaklaşık 1,5 saat cimlerde oturdum müzik dinledim, yalnız olmanın tadını cıkardım. işte o anda havadaki dilek fenerlerinin coklugunu farkettim. festival olduğu aklıma gelmedi. nede olsa kalabalık bir cumartesi dedim. dilek dileyen cift sayısının artması normal...
Neyse uzattım... son olarak festivalde kendine ve cevresine zarar verme durumları gördüm. neredese etrafındaki herşeyi yakacaktı bir bayan arkadaş. bazılarınınki de yerden 2-3 metre yükseklikte deniz doğru gidip kısa sürede düşüyordu. o sırada o sevgili ciftin aklından gecenleri merak ettim. ilişkileri dilek fenerine göre kısa sürecekti
yalnızlığımın değerini bir kez daha anladım
banada cok gereksiz ve sacma gelen birşey ama insanların değer bictikleri herseye saygı duymayı öğreneli cok oldu. agacın dalindan medet umanlara bile şaşırmıyorum artık. umut yaşamın anlamı olduğuna göre insanların birşeyler umut edecek baheneler üretmesi bir acıdan mantıksız olmayabilir...