Sadık Dedeoğlu
Aktif Üye
- Kayıt
- 19 Haziran 2010
- Mesaj
- 177
- Tepki
- 171
- Şehir
- Ankara
Havanın soğuduğu şu günlerde, aklıma yazın yaptığım 1 günlük tur geldi ve bunu sizlerle paylaşmak istedim. Çoğunuzun 1 günlük tur mu olur, dediğini duyar gibiyim. Ancak benim zor ve meşakkatli bir gündü. Daha önce ki senelerde turlara çıkmıştım. Ancak hiç bu kadar zorlanmamıştım.
Memleketim olan Isparta Şarkikaraağaç tan Ankara ya bisikletle gitmek için aniden karar verdim. gideceğim mesafe 300 km. ve yolu 1 günde geçmek istiyordum. Bu mesafe yol bisikleti ile çok daha rahat geçilebilirdim. Ancak mecburi konaklama risklerine karşı tam teçhizatlı yola çıkmak en doğrusuydu. Bisikletimin toplam ağırlığı 30 kg olmuştu. İşte zorluk buradaydı, 30 kg lık bisiklet ve 300 km yol !!!!!!!!!!
Ortalama 20 km yi tutturabilirsen 15 saat bisiklet kullanmam gerekiyordu. Saat 6:00 da hava aydınlanıyor ve 20:45 civarı da kararıyordu. Planlı bir tur olmadığından yanıma ön ve arka aydınlatma almamıştım.14 saatim vardı. Öyle olunca da saat 5:00 da çıkmaya karar verdim.Bir taraftan da haberlerde, Ankara da aşırı sıcakların olacağı ve dışarıya çıkılmaması yönünde tavsiyeler de bulunuyordu . Biraz tedirgin oldum,ancak bir kere karar vermiştim. Dönmek olmaz.
Saat 5:00 da yola çıktım. Hava karanlıktı,şehrin ışıklarını kullanıyordum. Daha 5-6 km gitmemiştim ki köpek sürüsü ile karşılaştım. Bisiklet den indim elime taş aldım ve yanlarından yürüyerek yavaşça geçtim. İlk badireyi atlatmıştım. İlk konaklama noktam Beyşehir di. Şarkikaraağaç ve Beyşehir arası 50 km civarıydı,ancak yolun en yorucu kısmı da buydu. Neredeyse yolun yarısından çoğunu ayakta pedal çevirerek gitmiştim. Uzun ve dik çıkışlar vardı ve çok yavaştım.Beyşehir e 8:30 da ulaşabildim ve programın gerisine düştüm.Kahvaltı için simit ve ayran aldım,alelacele yedim ve yola tekrar koyuldum.
Bundan sonra yolumun üzerinde çok ciddi çıkışlar yoktu. Genelde yol düzdü. 2 saat olmadan selenin üzerinde bir şeyler atıştırıyor ve 15 dakikada bir su ve soda karışımı içiyordum. Öğlen sıcağı bastırdığın da tam bir işkence olmaya başlamıştı. 200 km ye geldiğim de zorlanmaya başlamıştım. Kafein yüklemesi yaptım.Bir süre sonra tekrar kendime geldim. Polatlıya saat 17:30 vardım. Ankara ya ulaşmama75 km kalmıştı ve ana yola da çıkmıştım. Moralim yerine geldi ve temelliye kadar rüzgarında yardımıyla çok güzel tempo yaptım. Temelliye geldiğimde ayaklarımdaki güç birden kesildi. Artık gidebilmek için aşırı güç harcıyordum.Ankara ya 30-40 km yolum kalmıştı, hava da kararmaya başlamıştı. Çok zorlandım ancak evime eve 20:45 de ulaşabildim, bitmiştim. 1 kaç kere titreme krizine tutuldum ve vücudum da kırmızı lekeler çıktı. Galiba aşırı zorladım. Ama başarmıştım.
Yazın en sıcak zamanında 16 saate yakın pedal çevirdim, çok az mola verdim ve 20 mataradan fazla sıvı tükettim,diyet yapar gibi yediklerime dikkat ettim, vücuduma işkence yaptım, ama zevk aldım. Deli miyim neyim ben. Siz karar verin.
Memleketim olan Isparta Şarkikaraağaç tan Ankara ya bisikletle gitmek için aniden karar verdim. gideceğim mesafe 300 km. ve yolu 1 günde geçmek istiyordum. Bu mesafe yol bisikleti ile çok daha rahat geçilebilirdim. Ancak mecburi konaklama risklerine karşı tam teçhizatlı yola çıkmak en doğrusuydu. Bisikletimin toplam ağırlığı 30 kg olmuştu. İşte zorluk buradaydı, 30 kg lık bisiklet ve 300 km yol !!!!!!!!!!
Ortalama 20 km yi tutturabilirsen 15 saat bisiklet kullanmam gerekiyordu. Saat 6:00 da hava aydınlanıyor ve 20:45 civarı da kararıyordu. Planlı bir tur olmadığından yanıma ön ve arka aydınlatma almamıştım.14 saatim vardı. Öyle olunca da saat 5:00 da çıkmaya karar verdim.Bir taraftan da haberlerde, Ankara da aşırı sıcakların olacağı ve dışarıya çıkılmaması yönünde tavsiyeler de bulunuyordu . Biraz tedirgin oldum,ancak bir kere karar vermiştim. Dönmek olmaz.
Saat 5:00 da yola çıktım. Hava karanlıktı,şehrin ışıklarını kullanıyordum. Daha 5-6 km gitmemiştim ki köpek sürüsü ile karşılaştım. Bisiklet den indim elime taş aldım ve yanlarından yürüyerek yavaşça geçtim. İlk badireyi atlatmıştım. İlk konaklama noktam Beyşehir di. Şarkikaraağaç ve Beyşehir arası 50 km civarıydı,ancak yolun en yorucu kısmı da buydu. Neredeyse yolun yarısından çoğunu ayakta pedal çevirerek gitmiştim. Uzun ve dik çıkışlar vardı ve çok yavaştım.Beyşehir e 8:30 da ulaşabildim ve programın gerisine düştüm.Kahvaltı için simit ve ayran aldım,alelacele yedim ve yola tekrar koyuldum.
Bundan sonra yolumun üzerinde çok ciddi çıkışlar yoktu. Genelde yol düzdü. 2 saat olmadan selenin üzerinde bir şeyler atıştırıyor ve 15 dakikada bir su ve soda karışımı içiyordum. Öğlen sıcağı bastırdığın da tam bir işkence olmaya başlamıştı. 200 km ye geldiğim de zorlanmaya başlamıştım. Kafein yüklemesi yaptım.Bir süre sonra tekrar kendime geldim. Polatlıya saat 17:30 vardım. Ankara ya ulaşmama75 km kalmıştı ve ana yola da çıkmıştım. Moralim yerine geldi ve temelliye kadar rüzgarında yardımıyla çok güzel tempo yaptım. Temelliye geldiğimde ayaklarımdaki güç birden kesildi. Artık gidebilmek için aşırı güç harcıyordum.Ankara ya 30-40 km yolum kalmıştı, hava da kararmaya başlamıştı. Çok zorlandım ancak evime eve 20:45 de ulaşabildim, bitmiştim. 1 kaç kere titreme krizine tutuldum ve vücudum da kırmızı lekeler çıktı. Galiba aşırı zorladım. Ama başarmıştım.
Yazın en sıcak zamanında 16 saate yakın pedal çevirdim, çok az mola verdim ve 20 mataradan fazla sıvı tükettim,diyet yapar gibi yediklerime dikkat ettim, vücuduma işkence yaptım, ama zevk aldım. Deli miyim neyim ben. Siz karar verin.


