Dağ Bisikletinde Ergonomik Ayarlar

victory

Daimi Üye
Kayıt
21 Nisan 2008
Mesaj
371
Tepki
174
Şehir
Sarıyer-İst...Uşak
Hertürlü araçta olduğu gibi bisiklet kullanırken de kullanıcının güvenliği ,konforu ve ergonomikliği gözetilmelidir. Kendinize bisiklet alırken dikkat edilecek en önemli nokta, öncelikle bu bisikletin size uygun olup olmamasıdır. Tabi bisikletin tipinin ve nerede kullanılacağının da çok önemi vardır fakat bu ayrı bir konudur. Genelde ülkemizde yapılan en büyük hata, satınalınan bisikletin olması gerekenden daha yüksek( büyük) kadrolu olmasıdır. Tabi bunda bazı bisiklet üreticilerinin tüketiciye bazı nedenlerden dolayı çeşitli kadro boy seçenekleri sunamamasınnın da payı vardır. Sadece son yıllarda birkaç üretici firma buna dikkat etmektedir. Hele bazı firmalarımızın ürettiği tek kadro boyu bile dünyada çok az kullanılan bir boydur. Bisiklet konusunda fazla bilgisi olmayan bir tüketici çoğunlukla satıcı tarafından da yalnış yönlendirilmekte ve sonunda bu bisikletlere binen birçok kişi de çeşitli sorunlar yaşamaktadır. Birçok sorun da aslında bazı basit ayarlarla çözülebilir. Bu yazımızda bunları anlatmaya çalışacağım.


KADRO BOYU NASIL SAPTANIR:


Bisiklet hakkında eskiden yazılmış kaynaklara baktığımızda kadro boyunu saptarken bisikletin üst borusu üzerinde durulduğu zaman (seleye oturmadan , ayakta) üst boruyla vücut arasında 4-5 cm boşluk kalması gerektiğini yazar. Bu aslında yol bisikleti geleneğinden kaynaklanmaktadır. Bu tip bisikletlerde aynı mesafe
2,5 cm kadardır. Bundan 10 yıl kadar önce dağ bisikletleri (daha doğrusu ATB; All Terrain Bike) yeni yayılmaya başladığı zamanlarda günümüzdekiler kadar ileri teknolojiye sahip değildi. Dolayısıyla bu bisikletlerle yapılanlar sınırlıydı. Kadro boyunun da buna bağlı olarak çok fazla önemi yoktu. Günümüzde spor amaçlı kullanılan bir dağ bisikletinin üst borusunu yere paralel varsayarsak, vücuttan en az 8-10 cm aşağıda olması gerekiyor.


Doğru kadro boyunda bisikleti burdaki gibi kaldırdığınızda yerden 8-15 cm kalkması gerekiyor..


Sportif bisikletlerin üst borusu da çoğunlukla önden arkaya doğru eğimlidir. Bu durumda bu mesafe daha fazla olabilir. Tabi bisiklete ne amaçla binileceğinin de kadro boyu seçimini etkiler. Şehir bisikletinde bu aralık 5 cm’ye kadar inebilir. Bu ölçülerin kullanıcının boyundan çok bacak uzunluğuyla ilgilidir. Fakat arazide sportif ve hızlı sayılabilecek bir kullanım için üst borusu 8-10 cm aşağıda olan bisikletler seçilmelidir. Kadro boyu ölçüsü , full (ön+arka ) amortisörlü bisikletlerde daha da küçük olmak zorundadır. Örnek olarak benim kullandığım ön amortisörlü bisikletin kadro boyu 18”,fakat ful amortisörlü bisikletimin kadro boyu ise 16” dır. Bu ölçü dag bisikletlerinde genelde inch, yol bisikletlerinde ise cm cinsinden söylenir. Bisiklet firmalarının yayınladıkları ölçüm noktaları farklı olabilir. Yani genelde bu, bisikletin orta (krank) miliyle , üst borunun sele borusuyla birleştiği noktanın arasındaki mesafedir. Bazı firmalar ise orta mil ile üst borunun üstü arasındaki mesafeyi, bazıları ise orta mil ile sele borusu kelepçesinin üst noktası arasındaki mesafeyi kabul eder. Bunların hangisi olduğu kataloglarda belirtilir. Genelde en yaygın kadro boyları 16” ve 18” dir. Yurtdışında Bazı firmalar da kadınlara göre tasarlanmış kadrolar üretmektedir. Bunlar genelde üst borusu biraz daha kısa olan bisikletlerdir.


Çoğunlukla yalnış bilinen bir konu da kadro boyu ve teker çapı arasındaki bağlantıdır. Sanılıyor ki her 28” (27”) teker çaplı bisikletin kadrosu da büyük(yüksek) oluyor. Oysa bu çapa sahip bisikletlerde bile oldukça küçük kadrolara rastlamak olası. Veya 26” tekerli ve 21.5” kadrolu bir bisiklet de ortalama 1,85m. boyu olan biri için bile oldukça büyük sayılır. Bisiklet seçerken dikkat edilmesi gereken diğer bir nokta da sele borusunun uzunluğudur.


Sele borusu üzerindeki "maximum" ayarını geçmemek gerekir.


Kural olarak bu borunun en az 8-10 santimi kadronun içinde kalmalıdır. Fakat ülkemizde çoğunlukla sele borusu oldukça kısa bisikletlerle karşılaşmaktayız.Eğer sele borusu olması gerekenden fazla çıkartılırsa sürüş sırasında tehlike yaratabilir , kadroya zarar gelebilir veya sele borusunun uç kısmı yamulabilir.


GİDON BOĞAZI UZUNLUĞU VE AÇISI


Kadro boyundan sonra dikkat edilmesi gereken ikinci nokta da gidonu kadroya bağlayan bu parçanın uzunluğu ve açısıdır.Bu özelliklerin bisikletin tipine ve kullanım amacına göre seçilmelidir.Şehir bisikletlerinde veya amatör modellerde bu parça ge
nelde kısa ve açısı dik olmalıdır. Bir de son zamanlarda birçok üst model, iniş yarışları için tasarlanmış bisikletlerde bu parça oldukça kısa ve dik olarak üretilmektedir. Sportif kullanım için genelde bu parça 135 mm. uzunluğunda ve 0 veya 5-10 derecelik açıdadır.Bu açı boğazın bisiklet üzerindeyken yere olan açısı değildir.Bu boru ekseniyle boğaz ekseninin açısıdır. Eğer sele ve gidon mesafesi kullanıcıya uzun veya kısa geliyorsa bu parçayı değiştirerek bu ölçü biraz olsun değiştirilebilir.Gidona doğru çok fazla eğilindiği düşünülüyorsa daha dik boğazla değiştirilerek sürüş konforu biraz daha arttırılabilir. Fakat dik açılı boğazlar sportif kullanıma uygun değildir.Bu tip bir kullanım sırasında sırt genelde yere 45 derece açı yapmalıdır. Böyle bir kullanım vücut ağırlığını seleye ve gidona eşit olarak dağıtır. Böylece koşullara göre de ağırlık merkezini öne veya arkaya rahatça kaydırmak daha kolaylaşır.Bu konumda kolların da dirsekten hafif bükülmüş olması gerekiyor.


Seleden kaynaklanan birçok rahatsızlığın temelinde çok dik veya çok yüksek ayarlanmış bir gidon boğazı olabilir.Bundan dolayı vücut ağırlığının çoğunluğu sele üzerine binmekte ve seyrek binenlerde de “sele acıtması “ sorunu yaşanmaktadır. Ayrıca boğaz borusunun kadrodan dışarı çok fazla çıkarılmaması gerekir.


Zaten boru üzerinde aşılmaması gereken yer bir çizgiyle veya yazıyla (“max,””stop” şeklinde)Aksi durumda çok tehlikeli düşüşler yaşanabilir.Boğazın yükseklik ayarları bu sınırlar içinde yapılmalıdır. Aheadset tipi boğazlarda (kelepçeli sistem) zaten boğazı yükseltmek veya alçaltmak sözkonusu değildir.Son yıllarda çıkan bazı gidon boğazları istenilen açıya göre ayarlanma şansına sahiptir. Fakat kesinlikle “sele yüksekliğiyle gidon yüksekliğinin aynı olması gerekir” diye bir KURAL YOKTUR.


SELE AYARLARI


Bisiklet selesinin ayarları da sürüşü etkileyen faktörlerden biridir. Seleler öne veya arkaya 5-8 cm Kaydırılabilir.Ayrıca selenin önü veya arkasını yükseltmek-alçaltmak mümkündür.Genelde selenin üst düzlemi yere paralel olmalıdır.Fakat seleden rahatsız olanlar için selenin ön ucunun 1-3 cm aşağı indirilmesi bazı sorunları ortadan kaldırabilir. Selenin konum ayarı (ileri-geri ayarı)şöyle yapılır: Seleye oturulur.krankların biri (pedal kolu)yere paralel hale getirilir.Ayağın ön yarısı pedal üzerinde olacak şekilde bir ayak pedala basılır.Bu arada yardımcı birinin bisikleti ve sürücüyü tutmasında veya ayar yapanın bir duvara dayanmasında fayda vardır.Bu konumda gidon da normal sürüş pozisyonunda tutulur.


Şimdi dikkat edilmesi gereken nokta pedal üzerinde bulunan dizin hemen altında bulunan kemik çıkıntısının izdüşümü(düşeyi)tam pedal mili üzerinden geçmelidir. Eğer bu hayali çizgi pedal milinin önüne düşüyorsa seleyi geriye, arkasına düşüyorsa seleyi öne kaydırmakta fayda vardır. Fakat selenin normalden biraz daha geri olması yokuşları daha rahat çıkmaya yardımcı olur. Bu konumda pedala biraz daha fazla güç vermek mümkündür.Biraz ileride olması ise ani hızlanmalara (sprint) daha yatkındır.


Sele yüksekliği ise şöyle ayarlanır. Seleye oturulur. Pedal kolu(krank) sele borusuna paralel olduğu zaman pedala topukla basılır. Bu durumda bacakların düz konumda olması gerekiyor. Tabi bu sadece ölçü içindir. Bisiklete binerken pedallara ayakların ön yarısı ile basmak gerekir.Bu konumda da dizler hafif kırık olmalıdır..


GİDON AYARLARI


Dağ bisikletlerinde rastlanan ellerin ağrıma nedenlerinden biri de gidondan kaynaklanır. Dağ bisikleti gidonları genelde “düz gidon” diye adlandırılır. Aslında bu gidonlar sanıldığının aksine biraz açılıdır.


Yani gidonu düz bir zemine koyduğumuz zaman belli bir şekilde durur. Gidonun iki ucunun geçtiği eksenler arasında 5-10 derece açı vardır. Bu açının yapılış nedeni bir denemeyle anlatayım: Her iki elinize birer kalem alın.Gidon tutar gibi kalemleri tutup ellerinizi ileri uzatın. Kalemlerin eksenlerinin birbirlerine açılı durduğunu farkedeceksiniz. Bu da ellerin doğal pozisyonudur. Bazı dümdüz (açısız)gidon kullananlarda görülen el ağrıları gidonun geriye doğru hafif açılı olmamasından kaynaklanır. Gidon boğaza bağlanırken eğimin arkaya doğru olması gerekir.(Yani gidon düzleminin yere paralel olması gerekiyor)Ama en iyisi bu ayarı gidon boğazı vidaları hafif gevşekken gidonu normal sürüşteki gibi tutmak ve en rahat pozisyonda vidaları sıkmaktır.


Gidon genişliği de rahat kullanım için önemli bir etkendir. Göze geniş görünen gidonların uçlarını kesenler çoğunlukla sonradan pişman olmaktadırlar. Genelde gidonlar 50-60 cm boyundadır. Vücuda göre kabaca bir olçü saptamak için omuz genişliğine 8-10 cm eklemek yeterlidir. Bu genişlik rahat nefes almak için gereklidir. Fakat trafikte kullanılan bisikletlerde gidon genişliği normalden biraz daha az olabilir. Son yıllarda tekrar görmeye başladığımız yükseltilmiş (“Riser Bar”) gidonlar da konforlu olmalarından dolayı tercih edilmektedir.Bu gidonlar ayrıca biraz daha yüksek tutuş sağladığından yoldaki engelleri daha iyi görmenize de yarar.


FREN ELCİK AYARLARI


Çoğunlukla bisiklet montajında yapılan hatalardan biri de fren elciklerin çok yukarıda bırakılmasıdır. Bu durum genellikle ellerde ve ön kol adalelerinde ağrıya neden olur.


Bunların ayarı da şu şekilde yapılır:

Bisiklet selesine oturulur ve gidon normal şekilde tutulur.Bu konumda parmaklar kolun oluşturduğu hayali çizginin devamı gibi olmalıdır. Yani kolunuz üzerinden geçen bir çizgi ve parmaklarınızın da bu çizginin üzerinde olmasına dikkat edin. Bu konumda parmakların hemen altında fren elciklerini hissetmeniz gerekir. Çoğunlukla böyle ayarlanmış bir fren elciğinin açısı yere 45 derece kadar açı yapar. Tabi bu kişiye göre değişiklik gösterebilir. Frenleri bu konumda kullanmak gerçekten çok daha rahattır.


GİDON ELCİKLERİ


Gidonu konforlu ve güvenli bir şekilde tutmamızı sağlayan elciklerin boyu da önemlidir. Kısa elcikler ellerde rahatsızlık verebilir. Elciklerin en az 12-15 cm. boyunda olmasında fayda vardır. Elciklerin çok kalın veya çok yumuşak olmaması gerekir.


VİTES KOLLARI


Vites kolları ister tek kollu, ister Rapid Fire sistemi veya Grip Shift sistemi olsun, elleri rahat bir tutuş sağlayacak şekilde yerleştirilmesi gerekir. Yani vites kolları gidon elciğine çok yakın monte edilmemelidir.
Normal tutuş sırasında vites kollarının ele veya parmaklara değip ,baskı yapmaması gerekir.
Rapid Fire kollarda sürücüye bakan alttaki kol baş parmak bükülmeden uzatıldığı zaman tam parmağın altında olması gerekir. İşte burada gidon boyunun çok kısa olmaması gerektiği ortaya çıkar.Eğer gidon kısa ise bu durumda far,km saati veya zil takmaya yer kalmayabilir.


BARENDLER:(Boynuzlar)


Son yıllarda sık görülen barendlerin de doğru şekilde monte edilmesi gerekir. Genel olarak barendlerin açısı şöyle saptanır: Arka tekerin üst kısmından başlayan( tanjant) ve gidon ucundan geçen hayali çizgi barendin açısını belirler.Bu açı genelde 30-45 derecedir.Eğer bu açı kullanıcıya uygun gelmezse barendler biraz gevşekken seleye oturulur. Barendler en rahat konumda bırakılıp sıkılır.Genelde yapılan bir hata da barendlerin içe bakması gerekirken eğiminin dışa dönük olması veya tamamen geriye döndürülmüş olmasıdır ki bu da çok tehlikelidir.


Kaynak: Gürsel Akay
 
Scudo

victory

Daimi Üye
Kayıt
21 Nisan 2008
Mesaj
371
Tepki
174
Şehir
Sarıyer-İst...Uşak
Güneşin artık kendini iyiden iyiye göstermeye başladığı şu günlerde doğanın uyanışını izlemek, değişimdeki güzelliği ve mükemmelliği yaşayıp hissedebilmek, insanda "iyiki yaşıyorum iyi ki varım" dedirtecek cinsten bir coşku yaratıyor.

Acaba kapalı garajlarda, malzeme odalarında, evin kullanılmayan mekanlarında uzun kış uykusuna yatan bisikletlerimiz ile buluşmanın artık zamanı gelmedi mi?

Nasıl? Yoksa bisikletiniz yok mu? MTBTR okuyorsunuz ve halen bir bisikletiniz yok? Ya da var da pek memnun değil misiniz bisikletinizden? Yeni ya da daha üst model bir bisiklet mi almayı düşünüyorsunuz ?

Öyleyse bu yazımızda sizlerle bisiklet seçimiyle ilgili çeşitli soruların yanıtlarını ararken, doğru bisiklet ve kadro seçimiyle ilgili temel bilgileri paylaşmanın zamanı geldi gibi gözüküyor.

Genelde biliyorsunuz MTBTR olarak marka ve model önermektense, bisiklet seçerken nelere dikkat etmemiz gerekiyor, vücut ölçülerine uygun bisiklet nasıl seçilir gibi genel bilgileri sizlere aktarmayı her zaman daha uygun buluyoruz. Burada bir kez daha hatırlatmak isteriz ki MTBTR'de hiçbir zaman balığı sizlere gümüş tabakta sunmayacağız. Bunun yerine hayat boyu balık tutabilmenizi ve hata yapmanızı önleyecek balık tutma tekniklerini elimizden geldiğince sizlerle paylaşmaya çalışacağız.

Şimdi isterseniz gelin adım adım işin detaylarının üzerinden birlikte geçmeye çalışalım.

Hatırlarsanız geçtiğimiz bültenlerimizde bisiklet almaya karar verdiğimizde, bisikletten beklentilerimizi tanımak amacıyla kendimize şu 3 soruyu sormuştuk:
- Bu bisikletle ne yapacağım?
- Hangi sıklıkta bisiklet kullanacağım?
- Bisiklet alımı için ayırdığım bütçe nedir?

Bu soruların cevaplarını alırken de elimizden geldiğince sizlere doğru alım stratejilerini sunmaya çalışmıştık. Eğer ilgili yazımızı okumadıysanız bir göz atmanızı tavsiye ederiz.

Bir sonraki yazımızda ise temel bisiklet parçalarını önemlerine göre sıralayarak bisikletin genel ağırlık ve fiyatı üzerindeki rolleri hakkında genel bir analiz yapmıştık. Yazının sonlarında üst düzey bir bisiklet modeli olan "K2 - Razorback SL"i genel olarak sizlere tanıtmış, bu bisiklet üzerinde, bisiklet teknolojisinin geldiği son noktayı gösteren bir donanım ve parça analizini yaparak bir sonraki yazımızda bu parçalardan en önemlisi olan gövde (kadro) seçimi üzerinde duracağımıza söz vermiştik.

Bu yazılarımızdan hemen sonra, kadro geometrisine giriş anlamında temel bazı kadro ölçü ve açılarını inceledeğimiz yazımız gelmişti.

Şimdi artık kendimize uygun kadro ve bisikleti seçmek için hazırız sanırım.

KADRO SEÇİYORUZ

İşte kaldığımız bu noktadan şimdi devam ediyoruz. Eğer yeni bir bisiklet almaya karar verdiyseniz, tüm donanım ve teknik özellikler, renk ve görüntünün ötesinde dikkat etmeniz gereken en önemli nokta, alacağınız bisikletin sizin vücut ölçülerinize uyumlu olması olacaktır. Hatta öyle ki bisiklet seçerken en dikkat etmeniz gereken nokta budur: Doğru ölçülere sahip vücudunuza uygun bisikleti seçmek.

Ağır, hoşunuza gitmeyen renklerde üretilen bir bisiklete alışmak bir şekilde mümkün olabilir ancak vücudunuzun kesinlikle kabul edemeyeceği tek şey, sizin ölçülerinize uymayan bir bisiklet ve gövdesi olacaktır.

Seçeceğiniz bisiklet, ani duruşlarda, "en önemli uzuvlarınızı" koruyacak kadar bacak aranızda mesafe bırakacak şekilde tasarlanmış olmasının yanı sıra, oturuş halindeki sürüş alanınız, dizlerinizin gidona deyemeyeceği kadar geniş olmalıdır. Ayrıca ağırlığınızın sürüş esnasında bisiklet üzerinde eşit şekilde yayılmış olması, sizin, inişlerde gidon üzerinden öne fırlayacakmış gibi hissetmenizi önlerken, dik çıkışlarda, ön tekerin sürekli havalanmasına izin vermeyecek şekilde geride konuşlanmanıza da yardım edecektir.

Vücudunuza uyumsuz ölçülere sahip bir bisikletten gerekli verimi alamamanın yanı sıra, tahmin edemeyeceğiniz ölçüde rahatsız olma ihtimaliniz oldukça yüksektir. İşin daha da kötü yanı, özellikle ülkemizde, pek çoğumuz farklı modellerde ve ebatlarda bisikletlere binme şansını belki de hayat boyu yakalayama şansını bulamayacağız.

Bu durumda "hatalı bir seçim" sonucu edineceğiniz bisiklet nedeniyle çok uzun süre bisikletin rahatsız, tatsız, gereksiz bir alet olduğunu düşünmeye başlayacak, gerek kendinizi gerekse çevrenizdekileri bu şekilde düşündürerek, hayatta alacağınız en büyük zevklerden birinden, daha en baştan kendi hatanız (ya da bisiklet satıcınızın hatası sonucu) nedeniyle vazgeçmek zorunda kalacaksınız.

Bu yüzden gelin bu iş için biraz zaman ayırın ve doğru kadro seçimi için bilmeniz gerekenleri anlatacağımız bu yazımızı sonuna kadar okuma sabrını gösterin!

Aslında doğru kadro boyutunu bulabilmek için kullanılabilecek birbirinden farklı oldukça pek çok yöntem bulunmaktadır. Ancak biz çok fazla detaya girip bu yöntemlerin birbirine karışmasına neden olacak bir bilgi kirliliği yaratmaktansa burada bir basit ve bir de gelişkin iki ayrı yöntemi sizlere aktarmaya çalışacağız.

Söz konusu ikinci gelişkin yöntemde vücudunuz üzerinde bazı ölçümler yapmanız gerekecek dolayısıyla şimdiden yanınızda bir mezura bulundurmanızda fayda olabilir.

Yazıyı okumayı tamamladığınızda, bu gelişkin yöntem sayesinde ister kurulmuş, ister sadece bisiklet gövdesi (kadro) seçiminizde kullanabileceğiniz seviyede genel geçer bir ölçüm elde etme imkanı bulurken, basit yöntemimiz sayesinde de önemli bir alışveriş hatasını daha en baştan önleminizi sağlayacak temel ipuçlarını sizlere sunmuş olacağız.

KURULMUŞ BİR BİSİKLET NASIL SEÇİLMELİ?

Bisiklet Üzerindeki Mesafe:
Almayı planladığınız bisikleti, ayaktayken bacaklarınızın arasına alacak şekilde durun ve bisikleti, üst boru "apış aranıza" deyene kadar kaldırın. Temas noktasında, lastikler yerden en az 5 santim havada olmalıdır aksi taktirde, bisikletinizin üzerinden aniden atlamanız gerektiğinde, atlayışı kendinize zarar vermeden yapmanız neredeyse imkansız hale gelecektir.

Bu ölçü için "en üst seviye" diye bir şey söz konusu değildir, ancak üst boru ile apış aranız arasındaki, 12-13 cm civarındaki bir mesafenin (boşluk), oldukça yeterli olacağını söyleyebiliriz. Eğer aradaki mesafe bu ölçünün de üzerindeyse dikkat edilmesi gereken nokta, bisikletin üst borusunun sizin için yeterli uzunlukta (yeterli sürüş sahası bırakacak uzunlukta) olup olmadığı ve gidonun vücudunuza uygun "yükseklikler" içerisinde ayarlanabilmesi için yeterli payı sunan bir gövdeye (kadro) sahip olmasıdır!

Önemli Bir Nokta!
Örneğin üst boru ile apış aranızdaki uzaklık sadece 5 cm kadarsa, aynı ölçülere sahip "farklı marka" bisiklet modellerini denemekten sakın vazgeçmeyin! Aynı ölçülerdeki farklı bisiklet markalarına ait bisiklet gövdeleri aynı "apış arası mesafesi ölçüsüne" sahiptir gibi bir düşünce, pek çok bisiklete yeni başlayan potansiyel alıcının yanlış kararlar vermesine ya da mevcut seçenekleri yeterince inceleyememe sonucunu doğurabilmektedir.

Pek çok farklı bisiklet markası, gövde ölçümleri için farklı ölçüler kullanabilmektedir. Ayrıca, gövde tasarımı aşamasında, farklı eğimlerde üst borular kullanılırken, yerden ayna kolun takıldığı orta mile olan mesafe oldukça çeşitli yüksekliklerde olabilmektedir.

İşte tüm bu değişkenler, "apış arası mesafesi" ölçümünü temelden etkilemektedir.
Kadro Geometrisi
Büyük boyut için tıkla!


Bisiklet üreticileri, gövde ölçüsünü belirlerken, birbirlerinden oldukça farklı yöntemler kullanabilmektedir. Ölçü alınırken, alt nokta her zaman, orta milin oturduğu kadro üzerindeki mil yuvasının tam ortası olurken, üst nokta firmadan firmaya değişmektedir. Genel olarak dünya üzerinde 3 farklı standart ölçü bulunmaktadır:

1- Orta milin ortasından sele borusunun en üst noktasına olan uzaklık (yine center to top) (Yukarıdaki resimde Size olarak belirtilen uzaklık)

2- Orta milin ortasından, üst borunun orta noktası ile sele borusuna yere paralel olarak çizilen hayali çizgiye olan uzunluk. (Center to center) (Yukarıdaki resimde S2 olarak belirtilen uzaklık)

3- Orta milin ortasından, üst borunun en üst noktası üzerinden geçen ve yere paralel çizilen hayali çizgiye olan uzaklık. (Center to top) (Yukarıdaki resimde S3 olarak belirtilen uzaklık)

Firmalar hangi ölçüyü kullanırlarsa kullansınlar, "apış arası mesafesi" üst borunun sahip olduğu eğime bire bir bağlı bir ölçü olmaya devam edecektir. Tabii bunun yanı sıra, bu ölçümü alırken bulunmuş olduğunuz zeminin yapısı ve eğimi de önem taşıyacaktır.

Düz bir zeminde, üst borusu eğimli bir bisiklet için, bisikleti apış aranıza alıp üzerinde konuşlandıktan sonra, selenin ucundan 4-5 cm ileride durarak bisikleti kaldırdığınızda sağlıklı ölçüyü elde etmeniz gerekmektedir.

Dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta, amortisörlü ve amortisörsüz bisikletler arasındaki farktır. Örneğin ön amortisörlü bir bisikletin aynı modeli ya da aynı gövde üzerinde farklı amortisör seçenekleri kullanılmışsa, bisikletin ön tarafının yüksekliği birbirinden ve amortisörsüz bir bisikletten (amortisörsüze göre mutlaka daha yüksek) değişik olacaktır. Amortisörlerin sağlayacağı esneme paylarına bağlı olarak söz konusu farklar ortaya çıkmaktadır.

Bu durumda aynı model (aynı gövde) - farklı amortisörler için ayrı ayrı ölçüm yapmanızda fayda var!

Orta milin yerden yüksekliği de ayrı bir hadise. Bisikletten bisiklete değişen bu mesafe, özellikle arka amortisörlü bisikletlerde oldukça yüksek olabilmektedir. (darbeleri emmek için amortisör tam olarak kapandığında yeterli yükseklik sağlanabilsin diye tepe inişi bisikleti gövdeleri yerden daha yüksekte üretilirler.)
Trek Katalog Bilgileri
Büyük boyut için tıkla!


Eğer almayı düşündüğünüz bisikletin yukarıdakine benzer tanıtım broşüründe "apış arası mesafesi" (standover height) belirtilmemişse ve siz iç bacak boyu ölçünüzü bilmiyorsanız, doğru kararı verebilmek için bisikleti mutlaka ilk elden denemeli ve söz konusu ölçümü bizzat kendiniz yapmanız gerekir.

Umarız özellikle ülkemizde bulunan bisiklet üreticileri, çok önemli olduğunu bildikleri bu tür katalog bilgilerini müşterilerine sattıkları bisikletler ile birlikte bir gün sunarlar da bisiklet seçiminde insanların hatalı seçimler yapmalarını bir nebze olsun engelleyebilirler. Tabii bunun için öncelikle bir bilinçlendirme kampanyası başlatmak ve daha sonra mevcut bisiklet modellerini en azından küçük - orta - büyük boylarda üreterek sunmak gerekiyor!

Bisikletlerin renkleri, görüntüleri üzerinde oynama yapmak ve anlamlı anlamsız yerlere arka amortisör diye yay tutuşturmak yerine, bu tür bir bilinçlendirme kampanyasını geliştirip hayata geçirmeye enerji harcamak, bisiklet kültürünün ülkemizde yerleşmesi için çok daha yararlı olacaktır kanaatindeyiz.

Bir Diğer Önemli Not!
Eğer boyunuz oldukça kısaysa ve kendinize 5 cm ve üzerinde bir apış arası mesafesi sağlayacak bisikleti bulamıyorsanız, 26" yerine 24" tekerlekler kullanılan bisikletleri denemenizde fayda olabilir.

Diz - Gidon Mesafesi:

Dizinizin en anlamsız pedal çevirme hareketinde ve oturuş pozisyonunda dahi gidona değmeyeceğinden kesinlikle emin olun. Bunun için sele üzerine oturduktan sonra ayağınızı pedal üstüne koyarak ölçü alırken, ayakta pedal çevirirken ve mümkün olduğunca ileride duruş şekillerinde (örneğin ayakta yokuş çıkarken) pedal çevirirken farklı pozisyonlarda denemeler yapabilirsiniz.

Gidona Olan Mesafe ve Gidon Açısı:

Bisikleti sürün. Sürüş esnasında gidonu tutarken rahat bir konumda olup olmadığınıza karar vermeye çalışın. Elleriniz gidonda ya da gidon boynuzlarında iken (bar end), pedal çevirmeye başladığınızda dizlerinizin dirseklerinize deymediğinden emin olun! Gidon boğazının yükseltilip alçaltılabilmesi için yeterli mesafenin olup olmadığına dikkat edin. İleride gerektiği taktirde bu tür ayarların yapılması kaçınılmaz olabilir. Geri dönülemez bir hata yapmadan önce bu noktaya özellikle özen gösterin.

Pedal Çevirirken Tekerlek Uzaklığı:

Bu konuda dikkat edilmesi gereken husus, pedallar yere paralelken ve siz sele üzerinde oturur halde ayaklarınız pedalların üzerinde iken, gidonu olabildiğince sağa sola çevirerek ayağınızın ucunun ön tekerleğe deyip deymediğine dikkat etmektir. Yavaş hızlarda ilerlerken çok teknik patikalarda özellikle bu husus önem kazanmaktadır. Genelde ayağınızın zaten ön tekerleğe deymemesi gerekmektedir ancak siz siz olun bu noktayı da kontrol etmeden son kararınızı vermemeye çalışın.

Kısaca özetlemek gerekirse gelin sırasıyla neler yaptık şöyle bir gözden geçirelim:

- Bisiklet üzerinde ayakta durarak apış arası mesafesinin 12-13 cm civarındaki ideal seviyede olmasına izin veren bir model seçtik.

- Bisikletin üzerine oturduğumuzda ağırlığımızın dengeli bir şekilde bisiklet üzerinde dağılmasına dikkat ederek ne kollara ne de geriye doğru fazla ağırlık bindirmeyecek şekilde bir bisiklet boyu seçmeye çalıştık.

- Sele ile gidon arasında bulunan ve sürücüye ayrılan mesafede, yeterince rahat olmamız gerektiğini öğrendik. Ne gidonu tutarken çok ileri uzanmamız gerektiğini ne de pedal çevirirken dizlerimizin dirseklerimize deymemesi gerektiğini vurguladık.

- Son olarak ani ve sert açılı dönüşlerde, pedal üzerinde ayaklarımızın uçlarının ön tekere kesinlikle deymemesi gerektiğini gördük.

Asgaride tüm bu detaylara dikkat ettiğimiz sürece hata yapma payımız oldukça azalacaktır. Ancak hala bu biraz kaba bir seçim oldu ben daha detaylı bir hesaplama istiyorum diyorsanız işte size vücut ölçülerinizden yola çıkarak doğru kadro boyu hesaplamanın daha gelişmiş bir yöntemi:

Öncelikle bu ölçümleri sağlıklı bir şekilde alabilmek için yardımcı bir ikinci kişiye ihtiyaç duyacaksınız.

Çok basit 3 temel ölçüm alarak çoğu insan için olabilecek en uyumlu kadro boyunu seçmek mümkündür. Tabii size özel bir kadro tasarlanıp inşa edilecekse bu ölçümlerin dışında bazı ek ölçümlere de ihtiyaç duyabilirsiniz ancak size birazdan anlatmaya çalışacağımız yöntem de kurulu hazır bir bisiklet seçerken hata yapma payınızı oldukça azaltacaktır.

1- İç Bacak Uzunluğunuzu Ölçün:

Ayaklarınız birbirinden 5-6 cm uzaklıkta tutarak ayakta durun. Bir cetveli mümkün olduğunca apış aranızda en üst noktaya getirerek yerden bu noktaya olan uzunluğu ölçüp not edin. İsterseniz bu konumdayken cetvelin üst noktasını duvarda kurşun kalemle işaretleyerek yerden mesafeyi daha rahat ve sağlıklı bir şekilde ölçebilirsiniz.

2- Yerden Köprücük Kemiklerine Olan Mesafeyi Ölçün:

Gırtlağınızın hemen altında boynun bittiği ve köprücük kemiklerinin bağlandığı noktadan, bir kalemi yere paralel tutacak şekilde duvarı işaretleyin ve yerden bu noktaya yüksekliği ölçün.

3- Kol Uzunluğunuzu Ölçün:

Kolunuzu yere 45 derece olacak şekilde bükmeden yana uzatın. Omzun kolla birleştiği noktadan (omzun gerisindeki çıkıntı olan nokta) elinizin, küçük parmak tarafında, bilekte birleştiği noktadaki çıkıntıya olan uzaklığı ölçün.
Vücut Detay
Büyük boyut için tıkla!


Yukarıdaki resimde kol uzunluğunu hesaplarken bahsedilen bölgeler






detaylı olarak gösterilmiştir.
4- Kadro Boyunuzu Bulun:

İç bacak uzunluğunuzdan 34 - 42 cm arası (13.5'tan 16.5"e kadar) bir sayı çıkarın. Bulacağınız bu rakam orta milin orta noktasından yere paralel olarak şekillendirilmiş kadro üst borusunun üst noktasına olan uzunluğu ifade edecektir.

Eğer ilgilendiğiniz dağ bisikleti kadrosu çoğu bisiklette olduğu gibi aşağı doğru eğimli bir üst boruya sahipse, bu durumda daha kısa bir sele borusuna ihtiyaç duyacaksınız demektir. Eğimli bir üst boru durumu varsa, üst borunun tam orta noktasından sele borusu ve oturma borusu üzerinden geçecek yere paralel hayali bir çizgi çekerek, kesişen noktada sele borusu ya da oturma borusu bir kalemle işaretlenir ve orta milin ortasından bu kesişim noktasına olan uzaklık dikkate alınır.

İşte bu uzaklığın, iç bacak uzunluğunuzdan 34 ya da 42 sayıları çıkarıldıktan sonra elde edilen uzaklıktan daha kısa olması gerekmektedir. Ayrıca eğer bisikletinizin orta milinin (aynakol mili) yerden yüksekliği 29 cm (11.5") den fazla ise, aşan uzunluk kadar farkı da sele borusu uzunluğu ile birlikte iç bacak uzunluğundan çıkartmak gerekmektedir!

Şimdi gelelim yeniden şu 34-42 rakamlarına. Bu iki rakam arasında ciddi bir aralık olduğunun siz de farkına varmışsınızdır sanırım. Hatta kardeşim tamam güzel dedin de hangisini çıkaracağız nasıl olacak bu iş dediğinizi duyar gibi olduk.

Burada dikkat edilmesi gereken nokta şudur: Genel olarak kısa boylu bisikletçiler, 34'e yakın rakamları iç bacak uzunluğundan çıkarırken, uzun boylu sürücüler hesaplamayı yaparken 42 rakamına yakın rakamlar ile çalışmalıdırlar. Ve unutulmamalıdır ki bu iki rakamın çıkarıldığında kalan rakam seçeceğiniz kadro boyundan çok uzak olmamalıdır. Birebir kadro boyu vermek aslında çok da doğru değil ve zaten birazdan bahsedeceğimiz üzere kadro boyutu kendi başına en önemli değişken olmamakla birlikte yanlış bir zeminde ince ayar yapmamanız için olmazsa olmaz koşul olmasının dışında çok önemli bazı değişkenler de doğru bisiklet seçiminde bizleri meşgul edecek.
Kadro Geometrisi
Büyük boyut için tıkla!


Üst boru uzunluğu (bir sonraki adımımız) (B ile işaretli uzaklık) aslında sabit bir kadro boyu ölçüsünden çok daha önemlidir ve eğer örneğin vücudunuzun üst kısmı ve kollarınız nispeten kısa ise, gidonu yeterince yukarı çıkarabileceğiniz (gerekli ayarlamaları yapabileceğiniz) ve daha kısa bir üst boruya sahip, nispeten küçük bir kadro kullanmanız (yani kadro boyu aralığının alt noktalarına doğru kayıp 34 rakamına yakın sayıları kullanmanız yerinde olacaktır).

Unutmamanız gereken bir diğer nokta özellikle tam amortisörlü bisikletlerde bu hesaplamanın oldukça çetrefilli olabileceğidir.

Eğer yeterince rahat bir apış arası uzaklığı hedefliyorsanız, tavsiyemiz, 34'ten küçük bir sayıyı hesaplamanızda kullanmamanızdır!

Bu sayı mutlaka 5 cm'lik asgari apış arası uzaklığını size garanti edecek şekilde hesaplanmıştır. Önceden de belirttiğimiz üzere eğer bu ölçüme rağmen 5 cm'lik bir boşluk elde edemiyorsanız, 24" tekerleklere uygun kadroları düşünmenizde fayda görüyoruz!

Önemli Not:
Bayan kadroları - kız kadrosu ya da benzeri özellik arz eden ve üst borusu çok farklı açılarda ve konumlarda tasarlanan kadrolara sahip bisikletlerde yukarıda açıklanan apış arası uzaklığı anlamsız hale gelecektir zira büyük oranda bir boşluk her halükarda bacaklarınızın arasında olacaktır. Bu tür bisikletlerde, gidona olan uzanma uzaklığı ve gidon yüksekliği başlıca değişkenler haline gelmektedir!

5- Üst Boru Uzunluğunu Bulmak:

Üst vücut uzunluğunuzu bulabilmek için öncelikle birinci adımda bulduğumuz, iç bacak uzunluğunu 2. adımda bulduğumuz yerden köprücük kemiklerine olan uzaklıktan çıkartmak gerekmektedir.

Bulacağınız bu uzunluğa, 3. adımda bulduğunuz kol uzunluğunuzu ekleyin ve bu toplamdan çıkan rakamı, 0.47 ila 0.5 arasındaki bir oranla çarpın:
Dik Sürüş
Büyük boyut için tıkla!


-Eğer keyif için binen normal bir sürücü iseniz, 0.47 oranını kullanın.
Sportif Sürüş
Büyük boyut için tıkla!

-Eğer çok agresif sürüşten zevk alan ve ciddi spor olarak dağ bisikleti yapıyorsanız, 0.5 oranını kullanın.
Normal Sürüş
Büyük boyut için tıkla!

-Yukarıda saydığımız iki gruba da mensup olmayan bir bisiklet meraklısıysanız aradaki bir oranı kullanmanız yeterli olacaktır.

Üst boru uzunluğu oturma borusu (seleyi tutan boru) orta noktasından, kadro başının üst boru ile birleştiği yerin orta noktasına çizilen yere paralel bir çizgi ölçülerek hesaplanır. Doğaldır ki bu uzaklık, eğimli üst boruya sahip bir kadroda, borunun kendi uzunluğu ile karşılaştırıldığında daha uzun olacaktır. Bu nedenle sadece üst borunun kendisini ölçmekle yetinmeyin. Unutmayın ki, bisiklet üzerindeki vücut konumunuz, sele üzerinde poponuzdan, ellerinizle uzandığınız gidon uzaklığına bağlı olarak değişecektir. Eğimli bir üst borunun kendisini ölçmek bu anlamda size hiçbir yarar sağlamayacaktır!

Önemli Not:
Tam amortisörlü bisikletlerin oturma boruları (seleyi tutan boru) kimi zaman geriye doğru eğimli olabilmektedir. Bu nedenle orta milden (aynakoldan) yukarı çekilen çizgi, böyle bir oturma borusunun önünden geçecek, kesişmeyecektir. Bu durumda selenizin tam ortasından, orta milin ortasına hayali bir çizgi varsayarak, bu çizgi ile kadro başı arasındaki uzaklığı hesaplamakta fayda vardır.
Gidon - Sele Yüksekliği ve Gido Boğazı
Büyük boyut için tıkla!


Gidon Boğazı Uzunluğunun Hesaplanması:

5. Adımda bulmuş olduğunuz, kol + üst vücut uzunluğunu, 0.10 ila 0.14 arasındaki bir oran ile çarparak gidon boğazı uzunluğunu (yukarıdaki resimde d ile işaretli olan uzaklık) hesaplayabilirsiniz. Yine aynı şekilde normal bir bisiklet sürücüsü 0.10 oranını kullanırken, bir dağ bisikleti yarışçısının 0.14 oranını kullanması yerinde olacaktır. Geri kalan çoğunluk ise aradaki bir oranı kullanabilir. Bu hesaplama başlangıç gidon boğazı uzunluğunu verecektir. En iyi uzunluğu bulabilmek için sele üzerinde iken rahat olduğunuz gidon boğazlarını deneyerek bulabilirsiniz.

Unutmayın ki ideal olmayan bir kadro boyuna sahip bisiklet ile bu ölçümü yapıyorsanız, gidon boğazı uzunluğunuz da ideal olmaktan uzak ölçülerde olmak zorunda kalabilir! Gerekli düzeltmeleri yapmak (kısa ya da uzun boy gidon boğazları denemek) bu durumda kaçınılmaz olacaktır. Tabii bu durum daha önce yanlış bir kadrolu bisiklet edinmiş okuyucularımız için geçerli. Yoksa yukarıda anlattığımız üzere hesaplanarak seçilen bir kadro boyu size böyle tatsız bir durum yaşatmayacaktır!

Aynakol Uzunluğunun Hesaplanması:

Çoğu dağ bisikleti 175 mm'lik ayna kollar ile tüketiciye sunulmaktadır ve bu uzunluk orta mil deliğinden, pedal miline olan uzaklığı ifade eder! 175 mm dışındaki ölçülerde ayna kolları genelde seri üretilmiş bir bisiklet üzerinde görmek zordur. Ancak uzun boylu bisikletçiler, 180 mm'lik ayna kollarda daha rahat olacaklardır. Tabii kısa boylular da 170 mm'liklerle.

Bu konuyla ilgili olarak önceki bültenlerimizde yer alan yazımıza da göz atmanızı tavsiye ediyoruz.

Sele ve Gidon'un Konumlarının Belirlenmesi:

Doğru boyuttaki kadronun seçimi doğru bisiklet seçiminde denklemin sadece bir bölümünü çözmeye yetmektedir. İyi bir apış arası aralığı dışında doğru bir kadroyu seçseniz dahi, eğer selenin oturma borusu üzerindeki konumu, yüksekliği, gidon yüksekliği ve gidona olan uzaklığınız doğru ayarlanmamışsa yine verimli sürüş ortamını sağlamanız şanslara kalacaktır. Peki bu durumda ne yapmamız gerekiyor?

Sele Yüksekliği:

Sele üzerine oturduğunuzda ve ayağınız pedal üzerinde, pedal dairesel hareketinin en alt noktasında bulunurken, dizinizi poponuzu oynatmadan sabitleyin. Bunun için bir arkadaşınızdan yardım isteyebilir, duvara dayanabilir ya da bisikletinizi takacağınız bir "kapalı alan antrenman aleti"nden faydalanabilirsiniz. Söz konusu konumda iken ayağınız yere paralel ya da topuğunuz, ayağınızın ön tarafına göre hafifçe daha yukarıda olabilir.

Ayağınızın tarak kemikleri noktası, pedal milinin üzerinde konuşlanmalıdır!

Tabii bu ölçümü yaparken, bisiklet kullanırken her zaman kullanacağınız ayakkabınızın ve çoraplarınızın da ayağınızda olmasına dikkat etmelisiniz!

Aynı konumu hesaplamanın bir diğer yolu da iç bacak uzunluğunu kullanmaktır. Bu uzunluğu 1.09 ile çarptığımızda bulunan uzunluk, pedala basıldığında, en düşük noktada pedal milinden, popomuz sele üzerinde iken, kalça kemiklerimizin (ischial tuberosities) seleye temas ettiği nokta arasındaki uzaklık olacaktır.

Her iki yöntemle bulacağınız sonuçlardan emin olmak istiyorsanız öncelikle sele üzerindeyken ve pedal çevirirken, poponuzun yukarı aşağı hareket etmediğinden emin olun. Böyle bir durum varsa, selenizi bu hareket kesilinceye kadar aşağı indirmelisiniz!

Bu iki hesaplama sonucunda ulaşılan doğru sele yüksekliğine (yukarıdaki resimde b ile işaretli olan uzaklık) ulaşmak için gerekli düzeltmeyi yapın. Unutmayın yukarıdaki iki hesaplama da hemen hemen aynı sonuca sizi ulaştıracaktır ancak çok teknik binişler ve daha çok iniş ağırlıklı bir sürüşten hoşlanıyorsanız, sele yüksekliğinin bulduğunuz "ideal" yüksekliğin biraz altında olmasında hiçbir sakınca yoktur.

Oturma Borusu Üzerinde Selenin Konumu:

Sele üzerine oturun ve ayaklarınızı pedalların üzerine koyun. Tarak kemikleriniz pedal milinin üzerinde sakın unutmayın!

Pedallarınızı yere paralel konuma getirin ve bir arkadaşınız, dizinizin önünden yere ucunda hafif bir ağırlık olan bir ip sarkıtsın. Bu ip pedal milinden yukarıya dik olarak çizilen çizgiye paralel, onu geçmeyecek şekilde ve en fazla 2 cm gerisinde olacak şekilde aşağı sarkıyor olmalıdır.

Selenizi oturma borusu üzerinde izin verdiği ölçüde öne arkaya oynatarak doğru konumu bulmaya çalışın. 2 cm gerisindeki bir konum yokuş çıkışlarda güçlü pedal vuruşları yapmanızı sağlarken pedal mili ile birebir örtüşen bir konum, akışkan ve en az enerji harcanarak pedal çevirimine izin verecektir.

Bu konumu sağladıktan sonra doğru sele yüksekliğinizi yeniden kontrol edin!

Gidon Yüksekliği Ayarı

Doğru gidon yüksekliği tayini için (yukarıdaki resimde "c" ile işaretli olan uzaklık) sele ve gidonun yere uzaklıklarını ölçüp, bulunan bu rakamların birbirilerine oranını kontrol etmek gerekir. Selenizin gidon'dan ne kadar yüksek olduğu, vücudunuzun genel esnekliğine, sürüş tarzınıza, genel vücut büyüklüğünüze ve tercih ettiğiniz sürüş şekline göre değişiklik gösterecektir.

-Sportif ve agresif kullanımdan hoşlanan sürücüler, XC Arazi Sürüşü yarışçıları, selelerinin gidondan en az 10 cm yüksekte olmasını tercih ederler.

-Kısa boylu ya da daha az sportif sürüşten hoşlananlar, nispeten daha az bir fark ile yetinebilirler.

-Tepe inişi ve 4X İkili Yarışları'ndan hoşlananlarda ise gidon genelde seleden daha yüksek olacaktır.

Dağ bisikletine yeni başlayan sürücüler, gidonlarının yüksekte olmasını yeğlerken, zaman içinde daha zorlu şartlara alışıp, tekniklerini geliştirdiklerinde selelerini yükselteceklerdir. Eğer bir başlama noktası arıyorsanız, 4 cm'lik bir gidon-sele yüksekliği farkı oldukça yeterli olacaktır.

Burada unutulmaması gereken bir nokta da gidon ne kadar yüksekteyse, yokuşlarda, bisikletin önünün o denli yerden kalkmaya meyilli olacağı ve daha çok rüzgar direnci ile karşılaşılacağınızdır. Gidon yüksekliğini farklı açılarda gidon boğazları kullanarak ayarlayabileceğiniz gibi, değişik gidon ve boğazları kullanarak da farklı kombinasyonlar yaratabilirsiniz.

Önemli bir diğer nokta da kadro başıyla entegre olarak gelen furş yataklarıyla, sınırlı ölçüde gidon yüksekliği ayarı yapılabileceğinin bilinmesi gerektiğidir. Bu durumda elinizdeki tek oynama değişkeni gidon boğazı açıları olacaktır.

Gidon Uzaklığının Ayarlanması:

Oturuş pozisyonunda gidona uzanış uzaklığı (yukarıdaki resimde a ile işaretli olan uzaklık) da sürücüden sürücüye oldukça önemli değişiklikler gösterir. Agresif sürücüler normal bisikletçilere göre daha çok uzandıkları bir pozisyonu tercih ederken, bu uzaklık tamamen kişiseldir. Önemli olan vücudun rahat bir konumda kendisini hissetmesidir. Ancak iyi bir başlangıç noktası olarak:
Sürüş esnasında pedallar yere paralel ve dirsekler hafif kırık eller gidonda iken, dirsekten aşağı sarkıtılan ucu ağırlıklı bir ipin yere dik olarak indiği noktanın, dizin 2-4 cm önünde olmasıdır.

Bu noktaya ulaşmak için gerekli düzeltmeyi yapmak için selenizi öne arkaya kaydırmak değil (bu durumda ideal pedal-diz düşey çizgisi kaybolur ve verimli pedal çevirişinden uzaklaşırsınız!) gidon boğazı uzunluğu ile oynamakta fayda vardır.

Ne yazık ki bu aralığın ölçümü için sihirli bir formül bulunmamakta. Kimileri gidon üzerinden bakıldığında, gidonun ön tekerlek haznesini göstermeyecek konumda olması gerektiğini söylerler ancak bu konum da dirseklerin kırıklığı, boynunuzu ne kadar büktüğünüz gibi çeşitli etmenlerden etkilenecektir.

Gidon Boynuzu Konumu Ayarı:

Performans sürücüleri gidon boynuzlarını yere paralel ya da en fazla 15 derece yukarıya dönük olacak şekilde ayarlarlar. Bu şekilde ayarlanmış boynuzlar, özellikle tırmanışlarda güçlü bir şekilde çekilip tam güç aktarımının pedallara iletilmesine yardımcı olur. Ayrıca yine bu konumdaki boynuzlar (bar-end) ileri doğru esnenebilecek, karşılaşılan hava direncinden mümkün olduğunca korunulacak konumların yakalanmasında önemli bir yardımcıdır.

Yeni başlayanlar ve az bisiklet kullanan sürücüler, boynuzları olabildiğince dik kullanmaya meyillidirler. Hatta ülkemizde 90 derece yukarıya dönük hatta geriye dönük boynuzlar da görülmektedir! Bunda amaç hiç şüphesiz gidonu daha yüksek bir konumda ve eğilmeden kontrol etmektir ancak bu çok tehlikeli sonuçlar doğurabilecek sağlıksız bir sürüş konumudur.

Eğer daha yukarıda bir gidon istiyorsanız, yüksek açılı gidon boğazları kullanmaya özen gösterin!
Doğru Boynuz Konumu
Büyük boyut için tıkla!


Doğru ve rahat gidon boynuzu ayarı için boynuzları gidona taktıktan sonra vidalarını hafif gevşek bırakın ve sele üzerinde sürerken boynuzları en rahat olduğunuz pozisyona getirerek belirleyin ve durun. Vidaları sıkıştırın.

İşte bisikletiniz için en doğru boynuz ayarını da böylece yapmış olduk.

Bu ayarlamadan sonra bu yazımızda anlatacağımız farklı bisiklet kadrosu seçim ve ayarlama tekniği kalmamış bulunuyor. Bu seçim ve ince ayarların her biri mutlaka farklı pek çok yoldan da sağlanabilirdi ancak yukarıda saydığımız adımları sırasıyla izlediğiniz takdirde, yanlış bir kadro ve bisiklet seçimi yapmayacağınıza emin olabilirsiniz.

Umarız bu yazımızla birlikte yeni bisiklet seçimi konusunda aklınızda olabilecek soruların büyük bir bölümü cevap bulmuştur. Konu ile ile ilgili sorularınızı bizlere MTBTR forum sayfalarında çekinmeden yöneltebilirsiniz. Tartışma esnasında eminiz ki benzer konularda sıkıntıları olan pek çok okuyucumuz da aydınlanma fırsatı bulacaktır.

Bisikletle kalın
 
Kayıt
2 Ekim 2010
Mesaj
61
Tepki
6
Şehir
İstanbul
Arkadaşlar bir sorum olacak, henüz bisiklet almadım fakat gördüğüm çoğu resimde sele ile gidon aynı hizada duruyor, bu kullanan kişinin fazla eğilmesi anlamına gelmiyor mu?
 
Kayıt
29 Haziran 2010
Mesaj
53
Tepki
28
Şehir
istanbul
Çocukluğumda izlediğim (20 sene öncesinden bahsediyorum) TRT programlarında sele ile gidonun aynı hizada olması gerektiğini görmüştüm. Hatta bu bilgilendirme skeci bile olabilir, tam hatırlayamıyorum. Yukarıdaki yazıda da bahsedilmiş;

"Gidon Yüksekliği Ayarı

Doğru gidon yüksekliği tayini için (yukarıdaki resimde "c" ile işaretli olan uzaklık) sele ve gidonun yere uzaklıklarını ölçüp, bulunan bu rakamların birbirilerine oranını kontrol etmek gerekir. Selenizin gidon'dan ne kadar yüksek olduğu, vücudunuzun genel esnekliğine, sürüş tarzınıza, genel vücut büyüklüğünüze ve tercih ettiğiniz sürüş şekline göre değişiklik gösterecektir.

-Sportif ve agresif kullanımdan hoşlanan sürücüler, XC Arazi Sürüşü yarışçıları, selelerinin gidondan en az 10 cm yüksekte olmasını tercih ederler.

-Kısa boylu ya da daha az sportif sürüşten hoşlananlar, nispeten daha az bir fark ile yetinebilirler.

-Tepe inişi ve 4X İkili Yarışları'ndan hoşlananlarda ise gidon genelde seleden daha yüksek olacaktır.

Dağ bisikletine yeni başlayan sürücüler, gidonlarının yüksekte olmasını yeğlerken, zaman içinde daha zorlu şartlara alışıp, tekniklerini geliştirdiklerinde selelerini yükselteceklerdir. Eğer bir başlama noktası arıyorsanız, 4 cm'lik bir gidon-sele yüksekliği farkı oldukça yeterli olacaktır. "
 

Bikeman-c

Aktif Üye
Kayıt
16 Eylül 2010
Mesaj
116
Tepki
51
Şehir
Çanakkale
Teşekkürler, ben de aynı hizada olmalı zannediyordum.
 

Bikeman-c

Aktif Üye
Kayıt
16 Eylül 2010
Mesaj
116
Tepki
51
Şehir
Çanakkale
Resimler gitmiş anlatımlardan pek birşey anlaşılmıyor. Özetlersek pedal en aşağıda iken dizlerimiz hafif kırık kalacak diyebilirmiyiz. :bilmiom:
 

Cem Şentin

Forum Bağımlısı
Kayıt
28 Temmuz 2010
Mesaj
1.411
Tepki
1.268
Şehir
İstanbul
Güzel bir konu açmışsınız. Ama anlattığınız konuya uygun resimleri de eklerseniz her şey daha iyi anlaşılacak.
 

victory

Daimi Üye
Kayıt
21 Nisan 2008
Mesaj
371
Tepki
174
Şehir
Sarıyer-İst...Uşak
Arkadaşlar 1 2 gün içinde resimlerle ve yorumlarla konuya güncellik getircem..