Scudo Sports

Çıkarız Çıkarız Olmadı İtekleriz (Rize_4.Gün)

KevSerSeri

Forum Bağımlısı
Kayıt
3 Ağustos 2006
Mesaj
1.351
Tepki
3.316
Şehir
Ankara
“Keşke Yayladan Hiç İnmeseydik”

Sabahin altisinda yeni gune merhaba diyorum gerilerek. Nihayet sirtimiz mattan baska bir yer gordu. Bir de isin diger bir guzel yani bugun cadir toplama zahmeti olmayacak. Daha tulumumun icinden cikmadan fograf makineme sarilip pencereden disariyi cekiyorum.
http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/DSC_1785.jpg

Emre de yavastan toparlanmaya basliyor.
http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/DSC_1787.jpg

Uykusunu tek alamayan ben degilim belli ki. Horultunun gece kimden geldigini bilmedigim icin arada Erkut`un ayaklarina vuruyor arada Emre`nin omzunu durtuyordum yan donun horlamayin diye.
http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/DSC_1786.jpg

http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/DSC_1788.jpg

Esyalarimizi hemen toparlayip kahvalti faslindan sonra gole tirmanmak istiyoruz. O yuzden de uzerimizdeki miymirikliktan hemen kurtulmamiz gerekiyor. Buz gibi yayla havasini alirsam belki kendime gelirim diyerek disari firliyorum.
http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/DSC_1789.jpg

Fotograftan da anlasilacagi uzere uykusuzluktan agzim gozum sismis. Bir de rahat gecen gunumuz boyleyse vay halimize. Ben ki saat sesinde bile uyuyamayan Kevser o kadar horultuda nasil uyuyum?
http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/DSC_1796.jpg

Biz toparlanirken Simgeler de sofrayi hazirliyor. “Sabah ben size guzel bir kaymak yapayim” geceden. Sofraya oturur oturmaz guzelce kaymaklar surulup uzerine receller ekleniyor. Ama o da nesi? Daha once hic tatmadigim bir sekilde tuzlu bu kaymak. Sanki tereyagin bir degisigi. “Tatli da olur ama ben tuzlu yaptim” diyor kendisi. Bu benim damak tadima pek uygun degilmis dogrusu diyerek kuymaga daliyorum.
http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/P1030618.jpg

http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/P1030611.jpg

Nedense cay icmeden bir turlu kendimize gelemiyoruz. Bu sefer de icerken hadi deyip birakip kalkamiyoruz. Bunun bir ortasini bulmak gerek kanimca.
http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/P1030612.jpg

http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/P1030620.jpg

Gunes isinlari daglardan yansidikca gozlerimiz kamasiyor, mis gibi yavayi cigerlerimize depolamak istercesine derin derin cekiyoruz. Basliyoruz tepedeki Buyuk Gol`e ulasmak icin tirmanmaya. Pansiyonun sevimli kopegi Boncuk bize oldukca alismis anlasilan. Once pesimize takiliyor sonrasinda ise yol boyu bize rehberlik ediyor.
http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/P1030625.jpg

http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/P1030622.jpg

Tirmandikca ardimiza bakiyor “vay anasini manzaraya bak” deyip tekrar tirmanmaya devam ediyoruz. Arada su icmek icin, bazen fotograf icin bazen de sadece oylesine durup agzimiz acik bakakalmak icin molalar veriyoruz.
http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/P1030623.jpg

http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/DSC_1802.jpg

O kadar muhtesem bir gun ki icimiz yasama sevinci ile doluyor. Bacaklarimiz agrimasin diye S`ler cizerek dolaniyoruz. Burada soluklanmak bile anlatilmasi cok guc bir haz veriyor insana. Daglardaki karlara ve cukura bakilirak gole yaklastigimizi anliyoruz. Buyuk bir heyecan kapliyor icimi. Hani bazilari vardir ya “ amaan yeisl degil mi gol degil mi hepsi ayni” diye dusunen. Aksine benim icin hepsinin cok farkli bir yeri ve anisi var. Bir guzellige ulasmak icin ne kadar zorluyorsaniz o kadar kiymetli ve unutulmaz oluyor.
http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/IMG_3483.jpg

http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/DSC_1809.jpg

Yaylanin tepesinde futbol sahasi da mi olurmus demeyin. Vallaha oluyormus.
http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/DSC_1807.jpg

http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/DSC_1812.jpg

http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/DSC_1813.jpg

http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/DSC_1823.jpg

Sonunda bir noktada durup altimetreye bakiyoruz. Tam olarak 2684m`deyiz. Bu da Temmuz ayinda neden hala kar oldugunu cok daha iyi anlatiyor.
http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/DSC_1828.jpg

http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/DSC_1832.jpg

Gol dondurucu bir sogukluga sahip. Erkut yine bir cesaretle gole girecegini ve deneyecegini soluyor. Ben yine kiyafetim yok bahanesiyle yirtiyorum. Serkan da denemeye korkuyor. Emre`nin ise hic niyeti yok.
http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/IMG_3495.jpg

http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/P1030639.jpg

http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/P1030656.jpg

http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/P1030666.jpg

http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/P1030653.jpg

Ayaklarinizi soktuktan yaklasik 15-20 sn sonra hissetmemeye basliyorsunuz. Sonra sanki her bir noktasinda igneler batmaya basliyor. Tamamiyla giremesem de ben de usenmeden botlarimi cozuyorum. Oturdugum kayadan asagi salliyorum. Once irkilip bagirarak sudan cekiyorum ayaklarimi. Sonra bi daha deniyorum bir daha. Once igneler batiyor sonra uyusuyor. “Kevser sacmalama cikar artik” diyorlar. “Yok yaa alisitm galiba dursun bakalim ne kadar dayanabilecegim” diyorum. Once kizarmaya basliyor sonra yavas yavas morarmaya. Tirnaklairmdaki morluk artinca “tamam yeter bu kadar, zorlamayalim” diyerek ayaklarimi cikariyorum. Inanilmaz guzel bir duygu. Kayaya ayaklarimi basip gunese bakiyorum “sira sende haydi isit sunlari” der gibi.
http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/IMG_3499.jpg

http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/IMG_3514.jpg

http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/IMG_3520.jpg

http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/IMG_3533.jpg

http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/IMG_3534.jpg

Gol muhtesem hava da oyle. Kafada soru isaretleri belirmeye basliyor. Acaba bugun burdan ayrilmasak da Avusor `da bir gun daha mi kalsak diye. Alel acele buradan ayrilmak istemiyoruz. O kadar guzel ki cennetten bir kose. Oturup konusuyoruz, daha gidilecek gorulecek cok yer var diyerek bugun yola cikmamiz gerektigine karar veriyoruz. Madem ki gidecegiz oyleyse biraz daha tadini cikaralim deyip bol bol foto ve video cekiyoruz.
http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/P1030667.jpg

http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/P1030677.jpg

http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/P1030681.jpg

http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/P1030684.jpg

Buyuk Gol`den manzaralar;
http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/DSC_1861.jpg

http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/DSC_1863.jpg

http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/DSC_1865.jpg

http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/DSC_1877.jpg

http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/DSC_1873.jpg

http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/DSC_1871.jpg

http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/DSC_1887.jpg

http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/DSC_1891.jpg

http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/DSC_1878.jpg

Hay hooy diye buz gibi sudan kacip isinmaya calisirken kosa kosa gole yuzmeye giden cocuklar bizi sasirtiyor. Hemen hemen her gun gidiyorlarmis.
http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/DSC_1883.jpg

http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/P1030695.jpg

http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/P1030699.jpg

Pansiyona dogru giderken bi ekiple karsilasiyoruz. Karsimiza cikan Kizilderili gibi gorunen biri basliyor bizimle Ingilizce konusmaya. E haliyle biz de oyle cevaplar veriyoruz. Meger kendisi Turk`mus hem de Rizeli. Yusuf Abi ikisi Hollandali misafirlerini gezdiriyormus. Onlar da gole tirmanacaklarmis. Kisa suren muhabbetin ardindan yola cikmamiz gerektigini soylerek oradan ayriliyoruz.

http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/IMG_3548.jpg

http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/P1030704.jpg
 
Scudo
http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/IMG_3549.jpg

http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/DSC_1893.jpg

http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/DSC_1896.jpg

http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/IMG_3540.jpg

http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/IMG_3552.jpg

Simge ile pansiyon onunde hatira fotolari cekip helallestikten sonra yola cikma zamani geliyor. Haydi bakalim itekleyelim bisikletleri. Once ellere kollara, sonra ayaklara bacaklara kuvvet. Hele bi asalim da su zorlu yollari sonrasi nasil olsa hep inis olacak.
http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/P1030711.jpg

http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/P1030712.jpg

http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/IMG_3557.jpg

Kimi zaman pedallayarak kimi zaman bisikletten inip itekleyerek ter dokerek ciktigimiz bu yollarin inisi o kadar zevk veriyor ki insana. Her anini her viraji her su kaynagini hatirliyorsunuz.
http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/P1030715.jpg

http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/P1030716.jpg

Pes pese iniyoruz dar ve bozuk yollardan. Bir ara ciple karsi karsiya geliyorum. Adamcagizin tekeri kaymasin yol vereyim diye iyice saga dogru yanasiyorum fren sikarak. O sirada su yolundaki kumlar kayiyor ve spd ayagimdan cikmayinca cat diye saga yatiyorum. Son anda sag ayagimi acarak yere koysam da pedalin kemigime carparak sisirmesine engel olamiyorum. On aktaricim da tasa carpiyor. Bisikleti uzerindeyken kaldirmakta oldukca zorlaniyorum. Dolayisi ile inip heeeeeeyt diyerek cekiyorum kendime dogru. “Bir seyim yok, iyiyim ben” dedikten sonra yola devam ediyoruz.
http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/P1030718.jpg

http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/IMG_3567.jpg

Yaklasik 10 km boyunca yavas yavas inmeye calissak da yokus asagi kendimi tutamadigimi ve hizi ne kadar sevdigimi bilen bilir. Ancak bu yolda hem de arkada 27kg yukle hic mantikli degil. Bi ara hizla giderken inanilmaz kisa aralikli derin bir cukura giriyorum. Erkut arkamdan bagiriyor “ geberiyordun az kalsin, yavaaaaas” diye. Iyi bir masanin ne demek oldugunu o esneme aninda ilk defa yasiyorum. Hala nasil oraya girip dusmeden sag ciktigima inanamiyorum. Daha yolun basinda dusup bacagi yirtip sisirmissin, az akilli olsana degil mi yani.
http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/P1030730.jpg

http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/IMG_3572.jpg

http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/P1030733.jpg

http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/P1030735.jpg

http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/P1030738.jpg

Nihayet tasli toprakli yollari bitirip Ayder`e iniyoruz.
http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/P1030741.jpg

Vites buyutup pedal cevirmeye basladikca viteslerimde sorun oldugunu anliyorum. Ertkut ile golgeye cekiyoruz. Soyle bir el atiyor aktariciya “asagiya kadar idare et, sonra bakariz” diyor. Ayder`in cikisina yakin bir markette duruyoruz. Hava o kadar sicak ki soguk birer ayran icelim bir de su bisiklete bakalim diyoruz. Ayranlari ictik buz gibi tamam da altina saklanacak minnacik bir golge yok. Camlihemsin`e kadar idare et orada yapariz diyorlar. Iste orada isyan ediyorum.

- Kevser pedal cevirmeden git iste asagiya kadar orada bakariz.
- Ne yani 20 km pedal cevirmeden mi inicem asagiya?
- Ne var yokus asagi gideceksin iste.
- Yahu dengem bozulur pedal ceviremezsem. Hem anlatamiyorum galiba zincir ne ileri gidiyor ne geri araya sıkışıyor. O da dengemi bozuyor.
- Getir bakalim o zaman.

Bu arada Emre`nin yine lastigi patlamis. O da onu tamir etmeye basliyor soylenerek. Ekip inanilmaz gergin ozellikle de ben.
http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/P1030743.jpg

- Serkan bak aktaricim yamulmus az iceri dogru.
- Onun modeli oyle hacim. O egiklik hepsinde var.
- Yahu o egimi demiyorum ikincisine bak resmen cizilmis iceri dogru da cikinti var.
- Sen yanlis goruyorsun.
- Yahu kor muyum ben?
- Git Erkut`unkine bak.
- Baktim onda da yok.
- Onunkini modeli farklidir o zaman.
- Yahu Serkan ben mal miyim? Bunca senedir bisiklet kullaniyorum. Kor de degilim. Icine egilmis diyorsam egilmis iste iyi bak.

http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/IMG_3582.jpg

Belki de tarihe gecmesi gereken bir konusmadir bu yasananlar. Serkanla hic tartistigimiz gorulmemisken Ayder`de birbirimize giriyoruz ama tabi lafla. Hayatta en nefret ettigim sey bir seyden emin oldugumda “hayir o oyle degil” denmesi veya aksinin inatla savunulmasidir. Elindeki kargaburnunu kaparak aktariciyi disari dogru egmeye calisiyorum. Ama buyuk disliye o kadar yakinki rahatca yanasamiyorum. Cok az bir kismini duzeltebiliyorum. Az biraz duzelen ayarlarimla vites degistirmeden Camlihemsin`e kadar idare edecegimi soyluyorum. O sinirle nasil bastiysam yokus asagi cok uzaklasiyorum ekipten. Hava o kadar bunaltici sicak ve de nemli. Acaba bu bunaltinin sinirini mi birbirimizden cikariyoruz diye dusunmeden edemiyorum. Yokus asagi ruzgar tenimi yalayip gecerken yanimdan vizir vizir gecen arabalarla yarisiyorum kontrolu elden birakmadan. Bir ara golgeye cekip ekibi bekliyorum. Ama ne gelen var ne giden. Bir sorun mu var acaba diye once Emre`yi sonra Serkan`i ariyorum, “ya biri dustuyse, ya ilkyardima ihtiyaci varsa ilkyardim cantasi da bende” diye icime kurt dusuyor. Asagida bulunan su kaynaginda elimi yuzumu yikayip sacimi islatiyorum. Beynimden sanki dumanlar cikiyor o kadar bunalmis durumdayim. Neyse ki kendime geliyorum. Cesmede beklerken ekip de toplaniyor. Camlihemsin`e birlikte giriyoruz.
http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/IMG_3586.jpg

Serkan: Offf ne demeye yayladan indik. Buz gibiydi ne guzel. Vallaha yokus inerken yoruldum.
Kevser: Sicaktan bayildim yaa. Krem surdugum halde su kizarikliga bak.
Erkut: Siz acikmadiniz mi ya?
Emre: Benim tras olmam lazim. Ensem yandi.

Goruldugu uzere herkesin derdi bir baska. Ama ortak noktada birlesiyoruz. Saat 2`yi coktan gecti ve hepimizin karninda bir gurultu var. Ne yesek acaba diye dusunurken bu sicakta hafif seyler alalim diyorum. Camlihemsin`deki yemek molasinin ardindan Zilkale tarafina dogru tirmanisa basliyacagiz.

Bir pideciye giriyoruz. Sicaktan haslandigimiz yetmiyormus gibi bir de firinin sicagi vurunca ben hayatta burda oturamam alacagimizi paket edip parkta yiyelim diyorum. Ne sucuklu ne kiymali hicbir seyi kaldiramam bu sicakta. “Abi sen bana domates, peynir, biberli guzel bir pide yap karisik, hafif olsun” diyorum. Cay ocagina oturalim diyoruz ama ordaki tentenin alti da durulacak gibi degil. “ Hemen yaninda atil duran eski isletmeye ortumuzu serip yerde oturalim, cok deli esiyordu” diyorum. Digerleri de sicaktan oldukca rahatsiz olmus ki anlasilan hic itiraz etmeden bu sefer teklifimi kabul ediyorlar. Elimi yuzumu yikayip ayakkabilair da cikardiktan sonra “sakin bana dokunmayin” deyip kendimi yere seriyorum. Karpuz ve soguk su istiyorum o kadar. Benim ne zaman bittim dedigimi ve ciddiyetimi bizim cocuklar anlar. Yuzumdeki kizarikliktan da belli zaten hararetimi bir turlu atip da normale donemedim. Serkan, “sen uzan hacim, biz bi karpuz kapip gelelim” diyor. Erkut da hazir olan siparisleri almaya gidiyor. Emre mi? Titizlik temizlik manyagi Emre hala kalabalik olan erber`de yer acildi mi diye arada sirada kontrole gidiyor. Neymis beyefendi enseyi duzelttirecekmis. “Hay Allaaaam, dagdayiz Emre alis. Bak bana daga uyum saglaidm iki gunde nasil geziyorum” diyorum gulerek. Onlar karsimda kavurmali, kiymali o agir pideleri yerken bile bana agirlik cokuyor, hayret ediyorum. Yemegimizi yiyip karpuzla cila cektikten sonra kendime geliyorum.
http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/P1030744.jpg

Serkan yakiyor bir keyif cigarasi. Neyse ki dumani bana gelmiyor da tekrar tartisma cikmiyor. Hic yapmaz benim arkadaism oyle kiroluklar ama nasil olduysa elindeki izmariti firlatiyor hem de sondurmeden. Aradan iki dakka gecmeden karsimizda yerde yatan bos kutukten dumanlar ciktigini goruyor. Sucunu bilen Serkan benim matarayi aldigi gibi kutugun yanina kosuyor. “Ulee Serkan uleee az kalsin Camlihemsin`i yakacaktin” diyoruz.

Emre yemekten sonra tras icin tekrar sansini deniyor. Biz de bu arada esen ruzgara karsi uzanip “ yok yok hic mantikli degil, 4`ten sonra cikalim yola, gittigi yere kadar” diyoruz.

Emre tras olabilmenin verdigi mutlulukla yanimiza geliyor;

- Sss meshur olmusuz haberiniz var mi?
- Niye n`olmus?
- Yolda cikarken bizi birakan abiler bahsetmis Avusor`a tirmandigimizi.
- Eee?
- O yaylaya cikan bisikletciler siz miydiniz? Bizden bahsediliyormus, unlu olmusuz mudurum.
- Ah caniiiim senin ilk turun degil mi? Sen bir de Kacakarlar`a tirmandigimizda gorecektin. Alisirsin alisirsin zamanla hahahah :)))

Gunah yaa karpuzlar cope mi gitsin diyerek kalanini da Erkut`a zorla yedirdikten sonra sis karinlarla nasil yola cikacagimizi dusunuyoruz.
http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/P1030747.jpg

Nihayet saat 16:30`da yeter bu kadar diyerek yola cikiyoruz. Zilkale 13km, Cat ise 28km. Bizim turlarimizi takip edenler bilir. Enerjimiz nereye kadar yetiyorsa oraya kadar pedallariz. Yahut kamp icin mantikli bir nokta buldugumuzda duruma gore karar veririz.
http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/P1030749.jpg

Rampalar yavas yavas basliyor. Agaclarin icine girdigimizde nihayet gunesin yakici etkisinden de kurtuluyoruz.
http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/P1030752.jpg

Serkan daha once Zilkale tarafina gittigi icin orada kamp atilacak yer bulamayiz. Bu saatten sonra da Çat`a zaten yetisemeyiz. Hava kararinca ormanda dimdizlak kaliriz deyip etrafa bakinmaya basliyoruz.
http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/P1030755.jpg

Burasi olur mu? Yo yo ari kovanlari var olmaz. Peki ya burasi? Himm birinin bahcesi galiba neyse ilerleyelim. Zilkale yol ayriminda kopruden once bir kahve var. Once oradaki koylulere bir soruyoruz. Kopruden gecince suyun kenarinda az bi duzluk var. Bir de az ilerimizde kulube gibi bir seyin dibi var. Uc erkek ille tutturuyor su kenarina kamp atalim diye.

- Tamamdir Kevser burasi guzel. Bak iste hem yesillik hem de su var.
- Yahu bir sey olur gece yukarida yagmur yagar, dere yatagi tasar. Bizi surukler goturur.
- Yok yahu bir sey olmaz.
- Hem ben burada suyun sesinden uyuyamam ki. Ben uyuyamazsam sizi de uyutmam. O yuzden gelin bak su kulubenin dibine kuralim.

Ne dediysem onlari kandirmam mumkun olmadi. Aksam uzeri bir guzel dereye girip yikandilar. Sonra da camasirlarini yikadilar. Acaba ben de girsem mi? Yok ama karsida kahve var, burada mayo falan giyilmez. Oyleyse ben de kiyafetlerimle girerim deyip basliyorum hazirliga.

Serkan: Gel hacim gel ayagindaki terligi cikarma taslar batiyor.
Kevser: Yaw Serkan ya giderse?
Serkan: Gitmez gitmez, ben seni tutarim.

Aynen dedigi gibi oldu. Boyu ancak dizimize kadar gelen suda Serkan beni tuttu ama terligin biri gitti. Ayagimdan cikar cikmaz “hoooop, yakala sunu” desem de Serkan terligi birakmayi secti. Haa bundan sonra ne mi oldu. Tur boynca terlik esprisi. Geriye kalan esi de isime yaramayacagi icin kahvedeki cope biraktim. Ne zaman cadirdan cikmak icin terlik lazim olsa “iste bi terligim olsaydi belki ben de sunu yapardim”, “insanin terliginin olmasi ne guzel, ayaklariniz rahat mi bari?” dibi esprilerle surekli bunlara takildim. Hatta cogu zaman “acaba terlik Camlihemsin`e varmis midir. Tabi canim coktaaan. Belki de denize ulasmistir.” dedigimiz de oldu. Bu arada ortalikta gezmesin diye arka cebime koydugum kilometre saatimin su aldigini fark ettigim an terlikten daha vahimdi. :(

Aksam yemegimizi yemek icin kahvenin bahcesine gittik. Emre henuz acikmamis. Bizde ise hafif bir aclik soz konusu. Ilk defa ton baligi ve konserve yeme imkani buluyoruz. yemegin ustune bir guzel cay kahve ile cilayi da cektik mi cadirlara gitmenin vakti geldi. Emre ayakta uyuyor.
http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/P1030757.jpg

http://i961.photobucket.com/albums/ae94/Kevss/Turkiye/Rize2010/P1030758.jpg

Ben ise su kenarinda o gurultude nasil uyuyacagimi dusunuyorum halen. Sabaha kadar gozumu kirpmadim denebilir. Suyun sesini bastirsin diye actigim muzigin sesinden de uyuyamadim. Benim off puflarimdan baslangicta uyuyamasalar da sonradan dalip gittiler.

Gecenin bir yarisi 3:30. Cadirin fermuarini indirip bakiyorum. Muhtesem bir ay isigi ormandaki yapraklarin arasindan suzulmus onume damliyor. Ciktim disari. Soyle bir dolandim otlarin arasinda. In cin top oynuyor derler ya aynen oyle. Ay isigindan baska bir isik, su gurultusunden baska ses yok. Bir yandna hem tirsiyorum bir yandan da ileride ne var diye merak ediyorum. 20 metre kadar ilerleyip geri donuyorum. Basliyorum cadirin onunde once isinma hareketlerine. Sonra biraz spor sonra da esneme hareketleri. Kendimi yorarsam belki uyurum diyorum. Bu arada bizimkiler hala fosur fosur uyuyor. Hani surda kizin basina bir sey gelse demek hic birinin habeir olmayacak. Yok olmuyor yorulmuyor vucut. Sonuc alamadan tekrar cadira giriyorum. Tulumun icine girip gozlerimi dikiyorum tavana. Yeniden muzik aciyorum. Sabaha karsi cok az da olsa dalma imkani buluyorum. Iste ertesi gunu yine o bir bilemedin iki saatlik uyku ile goturmeye calisacagim. Bakalim ne zaman deliksiz guzel bir uyku bulabilecegim? Ben de sabirsizlikla beklemekteyim.

Tur Bilgileri

27 Temmuz 2010 Sali

Avusor Yaylasi - Ayder - Meydankoy

Katedilen Yol: 40 km
Tur Suresi: 2:15
Toplam Tirmanis: 150m
Ort Hiz: 19 km/h
 
Harika resimler,harika dialoglar :) Ben daha resimlere bakarken kendimden geçiyorum... O güzelim doğanın içerisinde bulunmak bambaşka bir duygu olmalı... :) Paylaşımınız için teşekkürler. :)
 
  • Beğen
Tepkiler: KevSerSeri
Tebrik ederim cok eglenceli bir gezi tur olmus. Icimiz icimize sigmadi okurken. Neyse sunun surasinda tatile ne kaldi ki? Iste dogayla ic ice olmamizda can dostarimiz mtbleri cok seviyorum. (yolculari kizdiralim:) Ne oyle ince tekerlekli narin makineler, asfalt olmayan yoldan cekileler. Bize doga, dogaya da mtb gerek.
 
  • Beğen
Tepkiler: KevSerSeri
@Mehmet Emin

Valla ne yalan soyleyim yol bisikleti beni de hic cezbetmiyor. Doganin kucaginda zorlu kosullarda kendimi daha ozgur ve mutlu hissediyorum. :)
 
  • Beğen
Tepkiler: Mehmet Emin
Güzel ülkemizin güzel yerlerinden bizlere verdiğin bilgi ve fotoğraflara teşekkürler.
Her zamanki sempatik ve artistik hareketlerinin devamını sağlıkla geçirmeni dilerim. O buz gibi suya ayaklarını sokman bir cesaret.
Ekipteki arkadaşları tebrik ediyorum,tur iyi gidiyor.
Biz Süleyman ile Ayderden 18 km inişimiz sekiz dakika sürmüştü.

Hepinize sevgi saygılarımı sunuyor,önünüzdeki yolların kazasız ve sağlıklı geçmesini diliyorum ve dördüncü günü bekliyorum.
 
  • Beğen
Tepkiler: KevSerSeri
Güzel ülkemizin güzel yerlerinden bizlere verdiğin bilgi ve fotoğraflara teşekkürler.
Her zamanki sempatik ve artistik hareketlerinin devamını sağlıkla geçirmeni dilerim. O buz gibi suya ayaklarını sokman bir cesaret.
Ekipteki arkadaşları tebrik ediyorum,tur iyi gidiyor.
Biz Süleyman ile Ayderden 18 km inişimiz sekiz dakika sürmüştü.

Hepinize sevgi saygılarımı sunuyor,önünüzdeki yolların kazasız ve sağlıklı geçmesini diliyorum ve dördüncü günü bekliyorum. Necati..
 
Tebrik ederim harika bir tur.Rize deyince hemen girdim geçen sene eniştemin oğlu ayder yaylasından bir kızla evlendi ve babasının rize ayder yaylasında moteli var ordaki arkada sarı çadır olan resminizde görünen Otel(Zafr..)de onların.Görünce hemen tanıdım.İnanın oraları görmemek çok büyük kayıp.Yazın bende rizeye kadar otobüsle gidip oradan aydere bisiklet ile tırmanacağım.Bu yüzden size sormak istediğim bir soru var.YOL ÇOK MU ZORDU :)
 
  • Beğen
Tepkiler: KevSerSeri
@Necati Bilgen

Necati Abim sagolasin. Vakit buldukca yazmaya calisiyorum. Kac dakikada indik bilmiyorum da indikce hava isindi keske hic inmeseydik dedik gunesten ve nemden bunalinca. :rolleyes:

@Mehmet_Gürsoylu

Bos bisikletle cok zorlayacagini zannetmiyorum. Yol oldukca duzgun ama araclara cok dikkat etmek lazim. 18km`lik bir tirmanis bekliyor seni. Ama tavsiyem daha yukarilari kesfetmendir. :)
 
Bos bisikletle cok zorlayacagini zannetmiyorum. Yol oldukca duzgun ama araclara cok dikkat etmek lazim. 18km`lik bir tirmanis bekliyor seni. Ama tavsiyem daha yukarilari kesfetmendir. :)

Tabi oraya kadar çıkıpta aşşağı inmek olmaz yeni yerleri de görmem gezmem lazım altımda bisikletim olduğu sürece evereste bile tırmanırım :)
 
@Mehmet_Gürsoylu

Tabi oraya kadar çıkıpta aşşağı inmek olmaz yeni yerleri de görmem gezmem lazım altımda bisikletim olduğu sürece evereste bile tırmanırım :)
 
Bu forumda bakmaktan en çok zevk aldığım gezilerden birini yapmışsınız. Fotoğraflar haarika, gezdiğiniz yerler başka bir harika.İmrenerek baktım fotoğraflarınıza, ne muhteşem yerler onlar.Navigasyon cihazınız var, rotayı paylaşablir misiniz acaba?
 
  • Beğen
Tepkiler: KevSerSeri
@cagriy

Rotayi gezinin sonunda paylasiyorum, notlari en sonda bulabilirsiniz. Nerden nereye gittigimiz, yol uzerinde bulunabilir zaten bir tane yol var. Tum rotayi kaydedemedik o cihaz da arkadasin. O yuzden elimde veriler yok. Olsaydi seve seve paylasirdim.
 
  • Beğen
Tepkiler: cagriy
Geri