Bisikletin bile iyileştiremediği illet bir şey

Ozan T

Aktif Üye
Kayıt
29 Nisan 2013
Mesaj
163
Tepki
72
Şehir
istanbul
Bisiklet
Giant
Tükenmişlik sendromundan muzdaribim. spor yapmak ve bisiklet sürmek iyi gelir zannediyordum ama maalesef çok büyük bir etkisi olmadı.
Yazı biraz uzun olacak önceden söyleyeyim ancak yinede buraya yazmak istedim.
Şu an istanbulda bir üniversitenin fizik bölümünde okuyorum ve 3. yılım olmasına rağmen verdiğim ders sayısı 5 i geçmez.

İstanbul'a Malatya'dan geldim üniversite için daha doğrusu koşarak, kaçarak geldim. çünkü Malatya bir öğrenci için zaten çok sıkıcı bir şehir bu da yetmiyormuş gibi bütün hayatım sorunlu bir ailede yetişerek geçti. ben de tek çare olarak üniversiteyi görüyordum neredeyse bütün öğrenciler gibi. bu aslında sistemin de bir dayatması tabi ki öğrenciyi üniversiteye hazırlamak için uydurulmuş tonlarca yalan ve dolan... neyse bu konu derin buraya girmeyeceğim.

üniversiteyi kazandım geldim ama o 12 yılın ve son iki yılın birikmişliği, bıkkınlığı öylesine yük olmuştu ki omuzlarıma fizik bölümü gibi zor ve matematik isteyen bir bölümde bırakın bunları, klavyede ki x ve y leri bile görmeye tahammül edemiyordum. Üstelik bölümde ki hocalar bizden kapasitemizin üstünde performans beklediği için ve bizde başarısız olduğumuz için büyük çoğunluğumuz ilk dönem okulu bıraktı. bende ilk yıl hiçbir sınava girmedim evde oturup saatlerce bilgisayar oynadım. Ancak ne kadar oynarsam oynayayım bir türlü açlığımı gideremiyordum. öylesine bastırılmışım ki hevesimi alamıyordum bir türlü.

tabi yaptığım en büyük hata ise annemi yanımda getirmek oldu. Sırf o kaotik aile ortamından uzaklaşsın kendine gelsin diye yanımda gelmesini istedim ancak değişen hiçbirşey olmadı. normalde her türlü işimi kendim yaparım ancak artık bir çay suyu koymak bile işkence haline gelmişti. Sürekli başınızda dikilip nereye gidiyorsun? neden ders çalışmıyorsun? geç kalma, sık sık beni ara haberdar et gibi koruyucu tepkilerle karşılaşınca görmeye başladım ki çok büyük bir hata yapmışım.

yazacak şikayetlenecek tonlarca şey var aslında...
okulda ki 3. yılım ve 6. dönemim. her dönemin başında bu sefer farklı olacak bu sefer başaracağım diye başlayıp vizelerden sonra çorabımı bile giyemeyecek hale geliyorum. kurduğum yelken kulübünü bile kapattım bu yüzden. tek bir arkadaşımla bile görüşmüyorum. yaptığım en son kurtuluş hamlesi bisiklet almak oldu. belki daha iyi olur diye düşünmüştüm ama çok büyük bir değişiklik olmadı hayatımda yine derslerden koptum. hayattan koptum vs vs. hatırlıyorum da daha 1 ay önce kütüphanede oturup 5 saat kesintisiz diferansiyel denklem çalışıyordum. oysa şimdi çıkarma işlemi bile yapacak gücüm yok. böyle daha ne kadar gidecek bilemiyorum.

Ancak 5. dönemi 6 ya bağlayan yarıyıl tatilinde nesin matematik köyüne gidip geldim ve orada geçirdiğim 15 günün sonunda farkına vardım ki en büyük problem annemle birlikte yaşıyor olmammış. çünkü ben ne kadar kendimi değiştirirsem değiştireyim kapıdan içeriye girdiğimde son 21 yıllık sabitlik ve sıradanlık devam ediyor. bu nedenle bir üniversite öğrencisinin kesinlikle ailesinden uzakta okuması gerektiğine karar verdim. aksi takdirde hayatınızda değişen hiçbirşey olmuyor. bisiklet bile değiştiremiyor sizi... çünkü bu bir iki yıllık bir olay değil bütün hayatınız boyunca yaşadığınız ve içinize attığınız şeylerin fışkırma noktası artık. daha fazlasını kaldıramıyorsunuz. ve büyük çöküş başlıyor...
 
Scudo

BF Okuru

Üye
Kayıt
6 Eylül 2004
Mesaj
0
Tepki
2
Yalnız kal.
Pc başında açlıktan ölebilecekken sana tost yapıcak biri olmasın.
Hareket halinde olmak zorunda bırak kendini.
Tükenmişliğin en güzel yanı bunun farkına farkmaktır.
Artık tükenmişsen kaybedecek hiçbirşeyin yoktur,ama en ufak faaliyetinlede kazanabileceğin şeyler olabilir ;)

Birde şu kitaba bak,yarıda bırakma sıkılsanda oku :

(link)

(Sana bu tavsiyeleri 8 yıldır yalnız yaşıyan biri olarak yazıyorum.)
 

Tolga Çelebi

Forum Bağımlısı
Kayıt
2 Haziran 2013
Mesaj
2.735
Tepki
3.767
Şehir
Üsküdar / İstanbul
İsim
Tolga Çelebi
Bisiklet
Focus
Bence annelere ve annelerimize karşı yanlış düşünüyorsun. Anneler başımızın tacıdır evin rengidir çiçeğidir.
Cennet annelerin ayakları altındadır demiş peygamberimiz.

Bence biraz daha ılımlı ve olumlu yaklaş annene.
 

Ozan T

Aktif Üye
Kayıt
29 Nisan 2013
Mesaj
163
Tepki
72
Şehir
istanbul
Bisiklet
Giant
Yarıda bıraktığım 60 tane kitaptan biriydi her ne kadar okumaktan büyük zevk alsam ve kendimi bulsamda nedense bırakmıştım sanırım biryerlerden başlamak için iyi bir seçim :)

@Tolga Çelebi
Zaten bir gözümden diğerine değişmem ama ciddi anlamda pskolojik baskı yapıyor.
 

CandanC

Forum Bağımlısı
Kayıt
13 Nisan 2011
Mesaj
1.968
Tepki
1.347
Yaş
46
Şehir
Ankara
Bisiklet
Whistle
e o zaman hayatı baştan alalım sana... yeniden başla... olur mu??? ne vereyim abime?? )

(yok efendim aileden uzak okunmalıymış, yok efendim yazacak şikayetlenecek tonlarca şey varmış... başkalarına akıl öğreteceğine veya şikayet edeceğine kendi durumunla yüzleş bence, olumlu kısımlara odaklan. kısacası, silkin ve kendine gel... daha 21 yaşındasın ve hayatı kaçırmış sayılmazsın, üstelik istanbul'larda okul kazanmışsın, üstelik iyi de bi bölüm, üstelik annen kalkmış peşinden gelmiş, üstelik yediğin önünde yemediğin arkanda... günde 1 saat bisiklete binsen, ertesi gün kıyafetlerini yıkanmış kurumuş bulursun...

bak bi arkadaşım depresyona girmişti, günlük hareketlerini listeye yazması gerekiyodu... işte su içtim, şuna şunu dedim gibi... onu bile yazıcak hali yoktu... sen en azından 6 paragraf yazı döşeyebilicek haldesin...

bilgisayar oyunlarıyla doymaya çalışmak -- veya bu bahaneye sığınmak -- ise... neyse... ben susıyım... giderek ağırlaşıcak sözlerim...
 

mehmetsunu

Kaldato ile sohbeti kestim.
Kayıt
28 Eylül 2011
Mesaj
5.665
Tepki
13.462
Şehir
kayseri
Başlangıç
2010—11
Bisiklet
Cube
Bisiklet türü
Yol bisikleti
Sevgili genç dostum bazen rahat batar insana, direk dalıyorum mevzuya ve daha kaç sene hazır para yiyeceksin. yani tohuma kaçana kadar bu böyle devam edecekmi. veya devam edeceğini mi sanıyorsun. Zaten okuduğun bölümden mezun olduğunda çook şanslı isen belki öğretmen olursun ama o bile şüpheli. Anneler başımızın tacıdır vesairedir ama bende böyle damar muhabbetler çevirebilirim ama bir erkek için annenin yetiştirmesi tehlikelidir. onun için memleketimin insanı dişil olur hemen başını koyacak bir omuz arayışına girer. Çocuğu annelerin, teyzelerin, halaların hamminnelerin tahakkümünden kurtarın. Ondan sonra elkızı tek başına o ne güvenle dünya turuna çıkıyor şaşkalozlukları. bizin memleketin çocukları annelerin kuzularıdır bu nedenle yaratıcı beyin olmaz olsa olsa zenaatçi çıkar. (hani diyorlarya bizden bilim adamı çıkmaz diye) Dostum sana erkek güzin abi olarak seslenmek isterimki seni bekleyen hayat gailesini kılcal damarlarına kadar hissedersen tükenmişlik kalmaz. tabi aileden variyetli olupta bunun kaymağını yemeyeceksen.
 

Haluk Eke

Daimi Üye
Kayıt
19 Şubat 2014
Mesaj
338
Tepki
1.300
Yaş
74
Şehir
Muğla/Datça
İsim
Haluk Eke
Başlangıç
1956—57
Bisiklet
Specialized
Yaşım gereği anne-baba'nın neslini temsilen söyleyebilirim ki, en zor şey çocuk yetiştirmektir. Yaşam ile barışık bir insan, yetiştirilmesi sırasında en az hata yapılmış insandır.
Doğadaki bütün canlılar gibi insan da erginliğe eriştikten sonra yaşamını kendi başına sürdürmek zorundadır. Anne babanın belli bir yaştan sonra genç insan için yaşam desteği bitmelidir. Aksi halde bağımlılık denilen nevrotik durum ortaya çıkar. Aşırı sevgi ve çocuk üzerinde aşırı koruyucu, himayeci tutum bunun en önemli etkenidir. Bağımlılığı ortadan kaldırmanın da tek yolu, çocuk eğitiminde ona kendi başına ayaklara üstünde durabilme yeteniği kazandırılmasıdır. Eğer bu yapılmamışsa psikolojik destek almak en doğru yaklaşım olmalı.
Annenizi yanınıza almanızın ona olan sevginizden çok, ona olan bağımlılığınızdan kaynaklanabileceğini düşünüyorum. Unutmayın, sevgi ayrı şeydir, bağımlılık ayrı şeydir. Bu konuda Erich Fromm ve Engin Geçtan'nın kitaplarına bakmanızı tavsiye derim.
 

CandanC

Forum Bağımlısı
Kayıt
13 Nisan 2011
Mesaj
1.968
Tepki
1.347
Yaş
46
Şehir
Ankara
Bisiklet
Whistle
öf denir anneye ya... anne çocuk kavga edebilir... anne üstüne vazife olmayan şeylere karışabilir... ha çocuk da bunun karşılığında kendi hayatını, kendi isteklerini savunabilir. ki yapmalıdır. bazen sesin ayarı da kaçabilir... ailesiyle çatışmayan bi genç düşünemiyorum ben şahsen... ama bu kavgalara kaptırıp hayatı koyveremek lazım, sırf asilik olsun inat olsun diye geleceği harcamamak lazım... nitekim takışma, genç kendi için iyi olanı ailesinden daha iyi bildiği için yaşanmalı... aileye karşılığında bi'şeyler sunabilmek lazım... "bak böyle yaptım ama şunda da başarılı oldum", "istediğim hayatı yaşıyorum, geleceğimi/sağlığımı tehlikeye atmıyorum" gibi şeyler söyleyebilmeli/gösterebilmeli... vs. vs....

neyse arkadaşım bi an önce karar ver... bölüm mü değiştiricen bu bölümde devam mı edicen... ama şunu unutma, ne yaparsan yap, neye karar verirsen ver... illaki zaman ayırman, illaki çalışman lazım.... bunun molası, dinlenmesi yok... hayat bu... en fazla 1-2 hafta dinlenirsin, sonra yeni denizlere yelken açarsın... o kadar..
 

The Ertuğrul

Forum Bağımlısı
Kayıt
20 Temmuz 2008
Mesaj
747
Tepki
315
Şehir
-
Bence biraz daha sakin yaklaşmalıyız sayın bisikletforum üyeleri, eğer tetiği çekerseniz mermi de mutlaka namludan çıkar. Biraz daha ılımlı yaklaşmalısınız bence, hani kendini başkasının yerine koyarak düşünmek dediğimiz şeyi yaparak... Ben Ozan abimizi anlıyorum, çünkü aile ortamı, şehir (Yozgat Malatyandan da beter o ayrı) her şeyimiz aynı sayılır. Bende üniversiteye gidince kurtulacağına inananlardanım, hatta biliyorum diyeyim. Her neyse, sadede gelirsek Ozan abimiz içini dökmüş, bu insanların yemek su gibi bir temel ihtiyacıdır bence, daha doğrusu idrar yapmak gibi bir ihtiyacıdır, eğer fazla beklerse mesanesi, diğerinde ise beyni patlar. O yüzden pek eleştirmeyelim, herkes komando yürekli doğmuyor, yavaş yavaş. Ve benim de içimi dökmeye ihtiyacım var!

Bu arada, eğer annenin ve babanın yanlış olduğunu biliyorsan onları dinlememe hakkın var.
 
  • Beğen
Tepkiler: Ozan T

Ahmet SARI

Daimi Üye
Kayıt
18 Kasım 2012
Mesaj
315
Tepki
220
Şehir
İstanbul
Ozan kardeşim, etrafımdaki eş-dosttan yazdıklarını duymuş olsam soracağım ilk şey "maneviyat namına en son ne zaman bir şeyler yaptın" olurdu.

Bu durum seni ne kadar ilgilendirir bilmiyorum ama aradığın güç içinde içinde:cool:
 

hakan64

Forum Bağımlısı
Kayıt
22 Mart 2014
Mesaj
1.130
Tepki
543
Şehir
-
İsim
hakan
aileden uzakta üniversite okumak kurtuluş gibi gözükebilir. ama maddi durumunuz kötüyse ailenizi mumla arasınız
 

Ahmet F.ELBİR

Forum Demirbaşı
Kayıt
30 Temmuz 2013
Mesaj
457
Tepki
115
Şehir
İstanbul / Fatih
Bisiklet
Salcano
en iyi tavsiyeyi benden önce bi arkadaş yapmış zaten, manita yap kendine
 

Derya Keçeci

Forum Bağımlısı
Kayıt
2 Haziran 2011
Mesaj
1.735
Tepki
4.127
Şehir
Ankara
İsim
Derya
Başlangıç
1970—71
Bisiklet
Fuji
Bisiklet türü
Yol bisikleti
"Gitmek" insanın doğasında vardır:Vakti geldiğinde gidilir.Kanatlarındaki tüyler bedenini taşıyabilecek kadar güçlendiğinde-ki bunu denemeden anlayamazsın-uçup gidersin özgür kuşlar gibi.Gitmek terketmek değildiir.Gitmek,bir daha asla dönmemek değildir.Gitmek,tek başına yaşamda var olabilmenin en doğal yoludur.Gitmek,gittiğin yerde zamanı,parayı,toplumsal ya da dinsel tabuları hiçe saymak değil,tek başına da tıpkı anne ya da Babanın evindeymiş gibi yaşayabilme erdemini gösterip gösteremeyeceğini sınamanın tek yoludur.

Üniversitede okurken üç dört arkadaştık.Siyasi fikirlerimiz farklı,yetişme tarzlarımız farklı,yaşama bakışlarımız farklı Dört genç olarak-ki Mehmed beş vakit namaz kılardı-kapı komşumuz olan tüm aileleri bir kez olsun rahatsız etmeden üç dört yıl geçirdik.

Zor yıllardı elbette.Bugün kitapçılarda rahatlıkla bulabileceğiniz ama o yıllarda başınızı derde sokacak kitaplarım vardı.Bir gün polis baskını yapıldı ve Mehmed o kitaplarımı kendi seccadesinin altında sakladı.

İşte böyle arkadaşlar edinebilmenin,dostluğun anlamını gerçekten de öğrenebilmenin bir yoludur "Gitmek".Sen de git özgür bir kuş gibi.Vakti geldiğinde dönersin bizim gibi.Biz de gittik hepimiz okulları bitirip evlendik ve kendi evimizin babası olduk.Ama ne köyümüzü,ne Babamızı ne de dedemizi unuttuk.

İşte böyle.
 

enzo

Forum Psikopatı
Kayıt
3 Mayıs 2013
Mesaj
638
Tepki
1.183
Yaş
34
Şehir
İstanbul
İsim
Enes Ç.
Başlangıç
1994—95
Bisiklet
Carraro
Bisiklet türü
Yol bisikleti
Atalarımız aylaklık ve rahat batmış derdi eskiden :) Her şey kendi elinde dostum, zor şartlar altında asgari ücret alıp günde 13-14 saat çalışan insanlar tükenmiyorlarken(tükenmeye zamanları kalmıyor çünkü, insanoğlu hayat üçgeninde önce temel ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyor -Maslow Teorisiydi yanlış hatırlamıyorsam-), anladığım kadarıyla geçim sıkıntın yok ve ailen de gerekli desteği yapıyor; bir noktada problem de bu, sen kendi görevlerini yapmadığın için (şu vaziyette 1. görevin okulun oluyor) boşluğa düşüyorsun. Senin bu yaşta karamsarlığa düşmene diyecek bir şey bulamadım. Olay net, uğraşı olmadığında insan boş yaşamaya başladığında dediğin durumlar oluşuyor, hataların büyük çoğunluğu sende gibi duruyor... (Forumdaki arkadaşlık ortamına göre yorum yaptım, sonuçta sen de derdini açmışsın bizlere, dost acı söyler). Anneni de özgürlüğünü kısıtlayan biri gibi görme, onlar her zaman iyiliğimizi düşünürler...
 
B

berkay onaylıı

Misafir
kapitalist sisteme kurban olacaksan oku özgür olacaksan istediğini sevdiğini yap ya değilse 10 bin TL de alsan asgari ücret de alsan emir almaktan hoşlanmıyorsan o para seni mutlu etmeyecektir. kocaman adamsın ne diyelim sana şimdi burada da mı biz yönlendirelim. ÇIK GİT NE YAPMAK İSTİYORSAN ONU YAP KARDEŞİM YAŞAYACAĞIN 80 90 SENE eline baston alınca keşke şunu da yapsaydım dememek için yap gitsin. ama hiç bir şeye zarar vermeden kız mı ayarlamak istiyorsun git derdini anlat de ki ben kafayı yedim de :D tokat da ye. hocalar hoşuna mı gitmiyor. karşı çık bağır çağır. hoşuna gitmeyen kim varsa annen de dahil ahlak kuralları çerçevesinde ona da bağır çağır. köprüyü geçene kadar ayıya dayı deme ayı de hatta mal de :D doğruyu söyle iki yüzlü olma. Din bile değişebilirsin. benim gibi ateist ol tanrıya da karşı çık. cemaatçiler den dayak da ye :D ya değilse öl bizi de çağır beleşten kıymalı yiyelim :D kıymadan çalmayın. namaza gelmem ona göre
 

Ahmet Can Yakışır

Forum Bağımlısı
Kayıt
8 Kasım 2008
Mesaj
749
Tepki
1.137
Yaş
38
Şehir
Maltepe / İstanbul
Bisiklet
Sedona
Annenin seni yönlendirmekten başka uğraşı yok, ona arkadaşlar ve uğraşacak şeyler vermelisin. O kadar yoğun olmalı ki, senin nefes alıp veriyor olmanın ötesinde bir şeyi merak edip karışamamalı. Biliyorum şu an belki de imkansız olan bir şey öneriyorum, ama bu azimle belki bir yolunu bulursun diye düşünüyorum.

Sosyalleşmek ve hayatına bir anlam katabilmek için gösterdiğin çeşitli çabalar olmuş, fakat özgür kalamadığın için bunlar da yarıda kalmış. Gerekirse eve sadece yatmaya gidip (o da annen uyuduktan sonra), sabah yine erkenden çıkıp gideceğin ve bütün gün yoğun bir temponun içinde olacağın bir hayat düzeni kurmalısın kendine. Bisikletini de hem ulaşım amaçlı olarak, hem de sürekli ihtiyacın olacak eşyalarını yanında taşımak için kullanabilirsin.

Aslında asıl ihtiyacın olan şey; kendi düzenini kurabileceğin, seninle aynı kafada insanlarla bir arada yaşayabileceğin bir ev. Fakat şimdiki koşullarda bu da imkansız. Bir gün o imkanlara kavuşabilmen dileğiyle...
 
  • Beğen
Tepkiler: Ozan T

OnurA

Aktif Üye
Kayıt
8 Ağustos 2013
Mesaj
178
Tepki
200
Şehir
Ankara
Bisiklet
Trek
Bence hocam bir doktora görün.Hiçbir şey çaresiz değildir.
 
  • Beğen
Tepkiler: Ozan T

BF Okuru

Üye
Kayıt
6 Eylül 2004
Mesaj
0
Tepki
2
sana şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki aile gibisi daha önemlisi anne gibisi bu dünyada yok.kıymetini bilmek lazım,arkadaş,eş,dost hepsi yalan