Bilindik 2 hikaye:
Meksikalı'nın biri bisikletle Amerika'dan ülkesine dönüyormuş. Elinde bir torba, ağır ağır sınır kapısına gelmiş. Kapıdaki görevli, Meksikalının elindeki torbadan şüphelenmiş ve aramak istemiş. Torbayı açınca kum dolu olduğunu görmüş. Araştırmış karıştırmış ama kumdan başka bir şeye rastlayamamış ve Meksikalının geçmesine izin vermek zorunda kalmış.
Aradan iki hafta geçmeden aynı Meksikalı yine bisikletle ve elinde bir torbayla aynı sınır kapısından geçmek istemiş. Aynı görevli yine torbadan şüphelenip aramış ve yine kumdan başka bir şey bulamamış.
Bu böyle 5, 10 kere tekrarlamış. Her seferinde aynı şekilde geçen bu adamda hiç bir şey bulamamak görevliyi çıldırtıyormuş ama yapabileceği bir şey de yokmuş.
Aradan yaklaşık 1 yıl sonra görevli bir barda içki içerken, sınırda arayıp durduğu Meksikalının da aynı barda olduğunu görmüş. Hemen yanına gitmiş ve:
- Artık sana bir şey yapma durumum yok ama çok iyi biliyorum ki sınırdan bir şey kaçırıyordun. 1 yıldır içim içimi yiyor, lütfen bana ne kaçırdığını söyle, demiş.
Meksikalı hafifçe mırıldanmış: Bisiklet
--------------------------
Juan her sabah bisikletle Meksika sınırına geliyor ve gümrük memurunun işaretini görür görmez bisikletini ona yaklaştırıp, kendisine sorulan soruları uysal bir biçimde dinliyordu:
Bisikletinin arkasındaki iki torbada ne taşıyorsun?
Uysal uysal dinlediği sorulara, uysal uysal da yanıtlar veriyordu:
Her iki torbada da yalnızca kum var diyordu. Buyurun denetleyin isterseniz...
Gümrük memuru iki torbayı da boşaltıyor, kumları denetliyor, sonra yine torbalara dolduruyordu.
Bu durum bir yıl sürdükten sonra gümrük memuru emekli olmuş, küçük bir kasabada emeklilik yaşamını sürdürüyordu. Birgün bir kahvede otururken, içeri Juan’ın girdiğini gördü.
- Gel otur şöyle yanıma da, beni geceleri uyutmayan merakımdan kurtar dedi.
Bak artık emekliyim, sana ceza filan da verecek durumum yok. Şimdi söyle Tanrı aşkına, o torbalardakiler gerçekten kumdu, daha önceki yıllarda bir meslektaşımın başından geçtiği gibi, sınırdan kaçak olarak geçirdiğin bisiklet de değildi... Çünkü bisikletinin gizli bir yerine işaret koymuştum ve her gün de o işaretin orada olduğunu görüyordum.
Emekli bir gümrük memurunun kendisine artık hiçbir ceza veremeyeceğini çok iyi bilen Juan, yıllar boyu yaptığı kaçakcılık işindeki gizini açıklamakta bir sakınca görmedi:
- Bisiklet lastiği...