NEVRES KME
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 10 Eylül 2013
- Mesaj
- 1.014
- Tepki
- 1.480
- Şehir
- İstanbul ve Mersin
- Bisiklet
- Specialized
Bisiklet giysilerimin hepsini kullandığım bir gündü. Park yerinde üstünden toplarlar diye tüm aksesuarları çıkartmak için oyalanınca tekrar hazırlık yapmak için zamanım kayboldu. Toplantıya şehir dışından gelecek olan misafir çoğunlukta o gün. Bizde kurum olarak ev sahibiyiz. Benim herkesten önce hazır olmam lazım. Önce asansörde yakalandım misafire. Tabi ben bize geldiğini bilmiyorum.Benim kata kadar aramızda geçen; önce tebessümlü bir bakış, olmadı dayanamadı giysilerim yüzünden kurye misiniz dedi. Yok daha o işe başlamadım emekli olursam belki dedim gülümseyerek bu arada ilk kaskımı çıkartmıştım asansöre bindiğimde, bisikletli kurye İstanbul için epey zor dedim. Adamın gözleri çakmak çakmak bisiklet dedi. Evet bisikletle geldim giysilerim bu yüzden spor dememle asansör kata geldi. Fakat beyefendi meraklandı iyice. Aynı kattayız. O şaşkın bakışları arasında daha çok soru sormak niyetinde. Fakat ben hazırlanmak ve işe koyulmak için acele ediyorum. Beyefendiye toplantı odasını gösterip ben hızlıca kaçtım ortalıktan. 10 dk sonra üstümde elbisem, ceket ve ökçeli bir ayakkabı saç topuz çıktım ortaya. Salona girip başka gelen var mı diye kontrol edecem ki ne göreyim beyefendi bizim çaycıyı esir almış beni sorar. O sırada ben girdim içeriye, çaycı muzip bir suratla buyrun sorduğunuz bisikletli bayan bu işte dedi beni göstererek. Beyefendi,beni görünce sanki inanmaz bir bakış attı önce, iki halim arasında çok fark var bu normal tabiki, benimle biraz sohbetledikten sonra toplantıya gelen herkese inanamayacaksınız bu hanım sabah asansörde elinde kask üstünde giysileriyle motorlu kurye sandığım fakat işe bisikletiyle gelen hanım çıktı diyor heyecanla. Sağolsun o beyefendi her bana bakışında kafasını "seni seni seni" dermiş gibi sallayışına hala gülümsüyorum...


