Bisikletin dedesi

Anlat bakalım, demiş Hakim, Nasıl oldu da bu kadar adam ezdin?
Anlatmış;
Efendim Doğramacı Yokuşu’nu inerken frenlerim patladı. Gittikçe hızlandı kamyon. O arada baktım önümde bir adam, kaçıyor can havliyle. Kamyon arkada,adam önde. Bende gözler faltaşı.
Eeeee?
Sonra adam Pazar yerine doğru kaçtı…

Bu fıkra; Şehir içerisinde bir araç kullanmakla ilgili.

Zaman zaman çarşı-pazara bisikletle gitmek zorunda kalıyorum. Kalabalık içerisinde bisiklet kullanmak zor ve sinir bozucu bir şey. Çok fazla dikkat gerektiriyor. Yan yana yürüyenler, dalgın dalgın vitrine, yol ortasındaki seyyar balıkçının tezgâhına bakanlar, çocuğunun elini bırakın nasıl tutacağını bilmeyenini, tutup tutmayacağını dahi bilmeyenler, aniden duran, bir yana dönüp, adım atıverenler…

Olmuyor. En iyisi mi diyorum kendi kendime, İn bisikletten. Ne yapacaksan yarım saat geç olsun. Yürü. Ve yürüyorum.

Ne de olsa yürümek, bisikletin dedesi.

Ne düşünüyorsunuz kalabalık içerisinde bisiklet sürmek ile ilgili?
Bunun daha pratik, uygulanabilir püf noktaları olabilir mi?

Kalabalığa girmemeye çalışıyorum.diyelim girdim mesafe az ise sürerim çoksa inerim öyle sürerim.çünkü yayalar biraz düşüncesiz oluyorlar.

Kalabalık içinde yürümek zaten ayrı bir dert.İnsanlar seni görseler bile yanyana üçlü sıralarını dahi bozmuyorlar mübarekler.O arada havaya filan sıçramamı bekliyorlar herhalde.Bisikletle kalabalığa girmek mi,çok zor.

Bisikletle kalabalığa girmeyiverin. Pazara bisikletle mi gidilirmiş.Orda yayalar haklı bırak da millet rahat rahat alışverişini yapsın.

Bizim trabzon da pazarda bisiklet sürsem.Sonu kötü bitebilir.. :/

Bu konuda yayalara saygı duyulması gerektiğini düşünüyorum acizane fikrimce. Nihayetinde yayaların yoğunluğundan bisiklet sürülmesinin zor olduğu bir yerde bu işi yapmamak etik açıdan daha doğru gibi geliyor bana.

Yürümek bisikletin dedesidir ve bu yüzden dedemize saygı duymalıyız. Çok haklısınız... Zaten biz bisikletliler de benim gözümde yayadır. Neticede 4 tekerliler gibi kimseyi ezip öldürmüyoruz. Ezilen ve ölen olursa da genelde biz oluyoruz.

Yaya-bisikletli el ele, 4 tekerlerin canı cehenneme. (tamam ağır oldu pardon )

@aligüler ağır ama çok uyumlu olmuş

Bisiklet, olsun motosiklet olsun sakin bir sürüş sitilim var kalabalık olan yerlerde. (Yollara çıkınca durum değişiyor Motosikleti 1-1.5 yıl kornasına basmadan kullanmışlığım vardır. Böyle kalabalık yerlerde denge oyunu oynarım kendi kendime. Ne kadar yavaş sürebiliyorum? Mümkün olduğunca yavaş, olabildiğince ayaklarını yere basmadan sürmeğe çalışırım. Kalabalık bir yere gidiyorsanız zaten amaç gezmek değil mi?

çocukken kara kedi diye bir oyun oynardık... herkeste bisiklet, dışına çıkılması yasak bir alan ve bir kara kedi (ebe oluyor). Kara kedi diğer bisikletlileri sıkıştırarak, ayaklarının yere değmesini sağlamaya çalışırdı. çarpmak yasak. zamanında hızlanabilmek, zamanında yavaşlamak/durmak, uzun süre sabit veya çok düşük hızlarda bisiklet üstünde kalabilmek vs vs...

insanı bol yerlerde eski zamanlara dönüyorum hoşuma gidiyo...

(bir tek eymir gölündeki hafta sonu ziyaretçileri için geçerli değil bu söylediğim )