Fatih ÇT
Forum Demirbaşı
- Kayıt
- 8 Nisan 2014
- Mesaj
- 583
- Tepki
- 567
- Şehir
- İstanbul - Ataşehir
- Bisiklet
- Scott
Tartışalım istiyorum. Şehir merkezlerinde, yani nüfus yoğunluğu yüksek olan yerlerde; Her cadde sokak kenarına 1,5-2 metre genişliğinde bisiklet yolu mu? Yoksa bisikletin yol ve caddelerde, araçlar ile aynı yolu, bir araç gibi güvenli bir şekilde kullanabilmesi mi? Hangisini tercih ederdiniz? Kişisel fikrim ilk başlarda neden bizde bisiklet yolları bu kadar az diye ben de üzülüyordum, keşke daha fazla olsaydı. Ama sonraları trafikte bir araç gibi bisiklet sürmeye alışınca, bisiklet yollarının mükemmel olmadığı takdirde gereksiz olduğu fikrine kapılmaya başladım. hala da aynı şekilde düşünüyorum.
Yukarıdaki, bayan bisikletçinin, bisiklet yollarının motorlu araç yollarından daha riskli oldugu iddaası ile çektiği video klibi de izleyince iyice emin oldum. Medeniyet seviyesi bizle kıyaslanmayacak kadar ileride olan, bisiklet kültürünün hayatın her noktasına nüfuz ettiği bu ülkelerdeki bisiklet yollarının durumu bile böyle ise, ben bisiklet yolu istemiyorum. Hele bir de 10 km/sa ile tın tın giderek, kulağında müzik ile bisiklet yollarını işgal niteliğinde kullanacakları hayal edince, bırakın o bisiklet yolları sizin, tüm caddeler bizim olsun diyorum...
Not-1: kusursuz bisiklet yollarının tanımı: Motorlu taşıt yollarının ve yaya yollarının nadiren kestiği, yeterince geniş (3xbisiklet), tamamen bölünmüş, alt ve üst geçitler ve kusursuz dizayn edilmiş kavşaklar ile desteklenmiş. Bu kusursuzluğu yakalamanın çok zor olduğunu düşündüğüm için bisiklet yollarını desteklemiyorum.
Not-2: Bisiklet kültürünün gelişmesi ile bisikletlerin trafikte bir araç olarak kabul edildiğini ve bisikletlilerin de tüm trafik kurallarına uyduğunu varsayıyorum.
Not-3: Şehirler arası yollar kapsam dışındadır. Motorlu taşıtların yüksek sürat ile gittiği bu yollarda, kesinlikle iyi ya da kötü bisiklet yolları olmalıdır. Keşke İzmitten çıkınca girdiğim, aralarda çıktıgım, ama sonra yine girdiğim bisiklet yolu ile, ankaraya,boluya gidebilsek.
Kalın sağlıcakla...
Yukarıdaki, bayan bisikletçinin, bisiklet yollarının motorlu araç yollarından daha riskli oldugu iddaası ile çektiği video klibi de izleyince iyice emin oldum. Medeniyet seviyesi bizle kıyaslanmayacak kadar ileride olan, bisiklet kültürünün hayatın her noktasına nüfuz ettiği bu ülkelerdeki bisiklet yollarının durumu bile böyle ise, ben bisiklet yolu istemiyorum. Hele bir de 10 km/sa ile tın tın giderek, kulağında müzik ile bisiklet yollarını işgal niteliğinde kullanacakları hayal edince, bırakın o bisiklet yolları sizin, tüm caddeler bizim olsun diyorum...
Not-1: kusursuz bisiklet yollarının tanımı: Motorlu taşıt yollarının ve yaya yollarının nadiren kestiği, yeterince geniş (3xbisiklet), tamamen bölünmüş, alt ve üst geçitler ve kusursuz dizayn edilmiş kavşaklar ile desteklenmiş. Bu kusursuzluğu yakalamanın çok zor olduğunu düşündüğüm için bisiklet yollarını desteklemiyorum.
Not-2: Bisiklet kültürünün gelişmesi ile bisikletlerin trafikte bir araç olarak kabul edildiğini ve bisikletlilerin de tüm trafik kurallarına uyduğunu varsayıyorum.
Not-3: Şehirler arası yollar kapsam dışındadır. Motorlu taşıtların yüksek sürat ile gittiği bu yollarda, kesinlikle iyi ya da kötü bisiklet yolları olmalıdır. Keşke İzmitten çıkınca girdiğim, aralarda çıktıgım, ama sonra yine girdiğim bisiklet yolu ile, ankaraya,boluya gidebilsek.
Kalın sağlıcakla...