Öncelikle normal olanı bilelim: her şeyden önce sadece ağzımızı açtığımız ya da burnumuz delik olduğu için nefes almayız. Omuz kuşağı, göğüs kaslarımız (pirzolalar) ve diafragma hatta karın duvarı kaslarımızla göğüs kafesimizi hacmen büyütür ve atmosferik basınca göre daha düşük iç basınç oluşturarak havanın akciğerlerimizin alveollerine kadar girmesine olanak veririz. Bunu istemsiz, spontan olarak yaparız. Dakikada 12-15 arası nefes alır-veririz. Ayrıca dakikada iki defa her zaman aldığımız nefesin iki katını aldığımız derin iç çekmelerimiz de olur. Erkekler ağırlıklı olarak kurbağa tarzı yani diafram solunumu yaparken kadınlar ağırlıklı olarak göğüs solunumu yaparlar.
Yani nefes alıp vermek te bir "iş" tir. Vücüdümüz sırf bu iş için de enerji (glikoz) tüketir. Egsersizde ayrıca enerji tüketiminde artış ve atılması gereken ısı ve metabolitlerde, başta CO2 olmak üzere artış olur. Bunu da vücudumuz reseptörleri vasıtasyla gene çaktırmadan yapar. Egsersiz sırasında nabız hızımız ve tansiyonumuz yükselerek akciğerlerimizden daha çok kan geçmesini dolayısıyla daha çok CO2 atılmasını ve kaslarımızın ihtiyacı kadar artmış olan daha çok oksijenlenme olanağı sağlar. Akciğerlerimiz de daha sık ve daha derin soluma işlemi yaparlar.
Buraya kadar olan bitene müdahele edemeyiz. Edersek başımız belaya girer.
Antremanlarımız solunum için faydalı mı derseniz, evet faydalı. Akciğerlerimizin daha iyi iş görme kapasitesi artar. Ama bu zaman içinde olan bir şey. Şunu yapayım da artsın demek, malesef hayal. Öte yandan hem spor yapıp hem sigara içiyor olmak pedal çevirirken sürekli fren sıkmak demek. Çok akıllıca değil, değil mi?
Bu arada unutmuşum, dak,kada 20 den fazla soluyorsak, göğüs hareketlerimiz abartılı olmauya başlamış ve istemeden burun kanatlarımız açılıp kapanacak kadar zorlanmışsak egsersizi mutlaka durduralım, dinlenelim. Solunumunuz yetersiz olmaya başlamış demektir.