iyi bir bisiklet nasıl olmalı?
Herkes merak eder bisiklet alırken ne marka olsun ,lastikleri nasıl olsun,arka aktarıcı nasıl olsun,hidrolik disk mi V fren mi? vs,vs..
İlk önce kullanım amacımıza bakalım.Şehirde mi yaşıyoruz? %95'imiz evet diyecektir.Günlük kullanım için bir bisiklet mi alacaksınız? Eğer buna da evet diyorsak alacağımız bisikletin pek de fazla özelliklerinin olması gerekmez.400-500 TL'ye alacağımız bir aliminyum kadro işimizi görecektir.Daha ileride ufak turlara başlayacağımızı düşünerek çelik kadroları pek tavsiye etmiyorum.Alacağımız bisikletin bana göre en kaliteli parçası göbekler ve lastikler olmalı çünkü bizi götüren bu ikisi.Göbeklerin bakımı da ne kadar iyi yapılırsa aynı ölçüde zevk alacağımız aşikar.Eğer 'kalite 'kavramını ;''ihtiyacı karşılama özellikleri'' olarak tanımlayacak olursak herkes için bu somut veriler ile açıklanmaz.Bana shimano tourney yetiyorsa ya da schwalbe black shark lastiklerle asfaltta zevk alıyorsam bu benim için kalitedir.Aldığımız bisikletin en önemli özelliği ergonomik olmasıdır. 5000 TL'lik bir bisiklet bile vücudumuza uygun olmazsa; acı verir.Bunun için bisiklet alırken boyumuza uygun kadro boyunu seçmeliyiz..Bazen karşımıza bir galeride kaliteli parçalardan oluşan bir bisiklet çıkar ve fiyatı piyasa fiyatının altındadır.Bunun sebebini satıcı söylemezse kesinlikle tahmin edemeyiz.O bisiklet az kullanılan bir kadro boyundadır ve alıcısı pek olmaz .Tecrübeyle sabittir.Şimdi bazı parçalara genel olarak bir bakış atalım ve ne ne kadar önemli görelim..
Birçoğumuzun özlemle incelediği Hidrolik Disk Frenler..
Hidrolik Disk Frenin kullanım amacı uzun inişler,kaya inişleri ve yağmurlu havalardır ve genel amaçlı kullanımda V frenin performansı ile arasındaki farkı profesyonel kullanıcılar dışında kimse anlayamaz. Sonuç:Yarışa katılmayacaksak V fren normal kullanım için idealdir.
Kaset dişlisi: 7'li, 8'li,9'lu olması yeni başlayanlar için hiçbir anlam ifade etmez.Benim tavsiyem; araba kullanmayı öğrenmek isteyen birinin 2.el araba alması gibi 2.el bir bisiklet alıp sonra üst modelleri inceleyip kendi bisikletimizle kıyaslamamız.Böylelikle artık bisikletimizi vücudumuzun bir parçası gibi hissetmeyi öğrenebiliriz.
Lastikler :Öyle lastikler var ki 2.elini bile alıp kullanabilirim.Belli başlı markaların ürünlerini kesinlikle tercih etmeliyiz.Patlayarak yolda kalmanın eğlenceli bir yanı yok benim gibi 4,5 dk'da lastiği söküp,patlağı bulup yama yaparak hava basıp yola devam edemiyorsanız iyi bir dış lastik ve patlak önleyici şerite ihtiyacınız var demektir.Bu kadar sürede patlak onarmamın sırrı küçüklüğümde kullandığım bisikletim idi.Günde 2 kez lastik patlardı ve iç lastik almaya param kalmazdı.Şimdi bazı arkadaşların şaşkınlıkla incelemesi hoş geliyor bu konuyu.
Ağırlık: Bisiklet 13 kg'ın üzerine çıkarsa bana göre 'ağır 'sınıfına girer.Bisikleti ağır yapan kadro değil komponentlerdir.Zincir,çember setleri,aynakol hepsi tek tek birer ağırlık sebebidir.Bunları alırken bütçemize en uygununu seçmeliyiz.Tabi pas geçilmemesi gereken bir konu da kendi ağırlığımızdır.İdeal kilomuz 80 ise ve 90 kilo isek gidip de 10 kg'lık 4000Euro'ya bir Trek almanın satıcıdan başka kimseye faydası olmaz.Bisiklet 1 kg hafiflerse fiyatı ortalama 1000 euro artar.Gelin siz hesaplayın.1 kg zayıflamak mı, 1000 Euro mu?( kilo verme ile ilgili tecrübelerimi başka bir yazımda irdeleyeceğim)
Kadro:Kesinlikle aliminyum kadro diyorum(bazı eski tip kromoly kadrolar dışında mesela (American eagle).Karbon kadroların dayanıklıkları kadar sağlamlıklarına şüpheyle bakıyorum izlediğim 1-2 video sonucunda.(bir de Bambu kadro duymuştum ama malumatım yok duyan bilen varsa haberleşelim lütfen)
Maşa: Şehir içi ve asfalttan çıkmam diyorsanız kesinlikle sabit maşa.Maşanın tekerleği taktığımız yeri hafif ileriye doğru eğimli olursa yoldaki sarsıntıları bir nebze olsun absorbe etme şansı var ama dimdik bir maşa ise çakıl taşının titreşimi bile beyninizde zonklar.Kilitlenebilen maşalar da bence gidondan kilitlenmeli eğilip maşanın üzerinden maşayı kitlemek bana zor geliyor.Bazı maşalar yağlı bazıları havalı ya da bir tarafı havalı bir tarafı yağlı.Hangisini alacağınız artık sizin havanıza kalmış.
Göbekler:Göbeklerin bakımını düzenli olarak yaparsak normal kullanımda(şehir içi,tur vs.) yeterince ihtiyacımızı görecektir.İlk başlayanlar için alivio,acera orta seviye için deore lx'i önerebilirim.Tabi Deore Lx kullanırsak kaset dişlimizin ve zincirimizin de buna uygun olması gerekir ki en yüksek verimi alalım.Arka aktarıcı için de bunlar aynen geçerli.
Aynakol:Bacaklarımıza güveniyorsak dişli sayısı fazla olan bir aynakol alıp uzun turlara çıkabiliriz.Uzun inişlerde daha da hızlanmak için gereklidir.Bazen pedalın boşa döndüğünü ve gereksiz efor harcadığımı düşünüyorum hızlanmak için.
Gidon:Asfaltta kullanıyorsak gidon genişliği fazla olmamalıdır.Arazide tam aksi.Asfaltta dar gidon rüzgâr almamızı engeller arazide geniş gidon ise kontrolü arttırır.
Jantlar:Artık tek kat jant kalmadı piyasada ya da çok az
Kask ve eldiven: Kask mutlaka olmalı, eldiven de önemle tavsiye edilir.Düşme anında ilk yere değen elimiz olacaktır. Kafanızı yere çarpmanızı pek tavsiye etmiyorum.
Arka ve ön lamba:Sele altına kırmızı bir lamba mutlaka ama mutlaka şart.Kapalı havalarda ve gece sürüşü için hayati öneme haizdir.Öne ise iyi bir araştırma ile alınacak yüksek lümenli bir lamba sürüşü zevkli hale getirir ve bu da hayati öneme sahiptir.
Gözlük:Saatte 80 km hızla bir yokuştan inerken yüzüne çarpan sineğin acısını bilen biri 'ya gözüme gelseydi' diyeceğinden gözlüğün önemi de burada anlaşılmış olmaktadır.
Çamurluk: En gereksiz parça , sadece işinize gitmek için bindiyseniz hafif yağmurlu bir havada takım elbisenizin lekelenmesini engelleyebilir.