Bisiklet sporuna sponsor olmak

Üniversitedeyken ekonomi hocamız kurumsal firmalar hakkında şunu söylemişti:Bir firmanın kurallara bağlı olarak işleyen ,belli bir sistem içerisinde yönetilen,kişilere bağlı olmayan bir firma anlayışı içerisinde olmasının tek başına o firmanın kurumsal bir işletme olması için yeterli bir şart olmadığını söylemişti.Kurumsal bir firmanın çalışanları ve müşterileri tarafından sevgi ve saygıyla kabul görmesinin en önemli şart olduğunu söylediğini hiç unutmuyorum.Kurumsal bir firmanın müşterileri tarafından sevgi ve saygıyla kabul görebilmesi için sadece fiyatlarının uygun ,ürettiği mal ve hizmetlerin kaliteli olmasından ziyade işletmenin faaliyetlerinden elde ettikleri kârın bir kısmını dışarıyla paylaşabilmesi önemlidir.Bunu ise şöyle sağlayabilir sosyal sorumluluk projelerini destekleyebilir , bazı aktivitelere sponsor olabilir.
Gerçekten de bu tarz yaklaşımlarda bulunan firmalara birçoğumuzun sempatisi vardır.Çünkü bu şekilde firmalar duygularımıza temas edebilir,bizlerle daha güçlü bir bağ kurabilir.En azından benim için diğer rakiplerine oranla sponsorluktan kaçınmayan şirketlerin bendeki yerleri diğer rakiplerine oranla onlarca tık önde.Mesela Gran fondo Çeşme Yarışına sponsor olan Toyota - ki Toyotaların tasarımını sevmiyor olsam da- benim gözümde sempati puanların toplamış durumda.
Tabii ki biliyorum firmaların neden bazı organizasyonlara sponsor olduklarını.Bunları hepimiz biliyoruz.Neden bisiklet sporuna sponsor olmadıklarını da biliyoruz.Çünkü en basitinden camia olarak küçük olduğumuzdan bizi hedef kitle olarak görmüyorlar.Bu husus hakkındaki yorumlarınızı da bekliyorum.
-Neden bisiklet sporuna sponsor olmaktan uzak duruyorlar
-Sponsor firmalar sizde de bir sempati oluşturuyor mu?Alışverişleriniz de bunu göz önünde bulunduruyor musunuz?
-Çevrenizde bisiklet organizasyonlarına sponsor firmalar hangileri
-En merak ettiklerimden bir tanesi de sponsor olmanın işletmelere getirdiği maddi yük.Bu sponsorlukları vegiden düşebiliyorlar mı?Bu mekanizma nasıl işliyor?
-Bir şahıs firmam olsa sponsor olmanın maddi getirilerini bir kenara bırakıp bisiklete bağlılığımdan ve sevgimden dolayı bisiklet ile ilgili bir aktiviteye veya bir yarışmacıya sponsor olsam bunun maliyetini yasal olarak dengeleyebilir miyim?Gider göstermek, vergiden düşmek ya da başka bir yöntem ile yol gösterebilir misiniz.Derdim, tasam vergi kaçırmak değil.Varsa devlet bu konuda kolaylık gösteriyor mu?
Yorumlarınızı bekliyorum

bence evet sponsor firmalardan alışveriş yapmaya özen gösteriyorum genelde . her ne kadar reklam için olsada bence bisiklet sporunu önemsiyorlar

Bana sponsor olursan, "olmak veyahut olmamak işte bütün mesele bu" veciz sloganını formaya yazdırır öyle etkinliklere katılırım. Belki senin bu mottonu kullanacak birileride çıkar ilerde belli olmaz. Bizim oralarda şeyh pir efendi isimli bir edebiyatçı şair adam var istersen onada bir tavsiye ederim seni.

Türkiyedeki firmaların pek üzerinde durmayacağı bir sponsorluk beklentisidir.
Hem karne hediyesinin sponsorluğu mu olurmuş?

Yalniz , spor nedir? oyun nedir den sonra gelecek soru kime ve nasıl destek olmali? Yarışmaya sponsorluk , adi üzerinde sponsorluk yani gör beni göreyim seni. Ama bir okula, bir kulübe malzeme,gıda, sarf malzeme, ulaşım,....vb katkılar bence daha önemli. Koşan, top oynayan,yüzen, bisiklete binen, ....çocuklara ve gençlere yapılan destek , yönlendirme , özendirme çalışmalarını daha faydalı buluyorum. Varsın tüm sporlarda, yarışmalarda , etkinliklerde ülke bazında sonuncu olalım. Yeterki tüm ülke genelinde iyi beslenen ,spor yapan ,sağlıklı ,kültürlü, bilgili ve ahlaklı genç -yaşlı , kadin-erkek, engelli-engelsiz vatandaşlara sahip olalım. Böyle bireylerden oluşan ülke askeri,sivil,sosyal,kültürel,bilimsel yönlerden de gelişmiş olacaktır.
Yoksa onun kupası, bunun nobeli, şunun füzesiyle ancak reklam panosu yapılır. Sadece kendimizi kandırırız.
Not: Karşıyaka, Alaybey de Evin Leblebicioğlu Ortaokulunda Bisiklet Kulübü varmış.

Sponsorluk giderleri sponsorluk verilen takım ya da sporcunun durumuna(amatör ya da profesyonel olması) göre belli oranlarla gider gösterilebiliyor. Burada üç önemli sıkıntı var. 1. geliri olan firmayı bulmak, 2.si geliri olan firmayı bulduktan sonra bu firmanın vergi ödeme ile ilgili bir probleminin olmamasını ummak! Yani düzenli ve gerçek tutarlardan vergi veren firmayı bulmak gerek. 3. ise bu vergi veren firmanın bu sponsorluktan bir geri dönüş umması gerekiyor. Örnek olarak bizde ulusal bisiklet yarışları en azından TRT yayınlanıyor olsa, bu bir geri dönüş beklentisi oluştururdu ama durum içler acısı!

Çok sıcak bir gelişme: Bursamızın gururu Gökhan UZUNTAŞ kardeşimiz milli takım kampına ilk kez (geç de olsa federasyon doğru olanı yaparak ) davet edildi..
Gel gör ki kendisine sponsor olan ve bünyesinde çalıştığı Renault firmasından izin alıp alamayacağı belli değil..
Ben Fransızların bu spora verdiği önemi bilmeme rağmen, sponsorlukla çalışma hayatının kesişmesinin sonucunu merakla beklemekteyim...
Konuya ait öznel düşüncelerimi daha sonra yazacağım, zira turdan geldim yorgunum.

Degerli ustad ; bence harika bir konuyu dile getirmissiniz.

sahsi fikirlerimi ve yorumlarimi iletmek isterim ;

- oncelikle bir cok firma , ulkemizde spor ve buna bagli olarak da yapilan ilgi/alaka testlerinde/anketlerinde , bizim bisiklet sporumuz ne yazik ki bu listenin cok cok altinda kaliyor. dolayisiyla da , fark edilmek cok mumkun degil. cok cok eskinden Fenerbahce ve Galatasaray'in bisiklet takimlari oldugunu hepimiz biliyoruzdur. Ancak , su an yoklar.
En son Fenerbahce yonetimden bir kisiye twitter ustunden sordum ; neden bir fark yaratarak bisiklet formasi da uretmiyoruz diye sordum ancak bir cevap alamadim.
Kisaca , yeterli ilgi olmayinca sponsorluk da olmuyor yada dikkate alinmiyor., su an ulkemizde , futbol ve yeni yeni basketbol ve voleybol disinda , biiskletin henuz cok takip edilen bir spor oldugunu dusunmuyorum.
ancak , sagolsun , Eurosport sayesinde ve bizim gibi bu ise gonul vermis insanlarin cevresine/arkadaslarina anlattiklari enstantaneler, yeni yerler vs gibi durumlar nedeniyle artik , hic algisi ve konuya ilgisi olmayan insanlar bile , daha dikkatliler ve bence 2020 'de TdF'yi yada Giro'yu yada Vuelta'yi takip etmeye baslarlar diye dusunuyorum.,
- sponsor firmalarin cekim gucene gelince de ; kesinlikle cok cok haklisiniz. ornegin , Turkiye'deki bir takima sponsor olan Muc-off firmanin urunlerini oncelikli olarak takip ediyorum. Delta 'dan hafta sonu temizlik ile ilgili bir urunu sipari edecegim, mesela. ihtiyacim var ve ilk once aklima bu marka geliyor olarak alginabilir.
- sponsor firmalarin , kisi yada takimlara olan sponsorluklari da , cizdikleri "pazarlama stratejilerine" gore degisiklik gosterebiliyor. ornegin , bir sponsor sadece , derece almissin kursuye cikarken kendi urununu gostermeni isteyebilir yada digeri yaris sonrasi olacak aktivilerde kendini gostermeni isteyebilir. sponsor , uretim ve/veya hizmeti ile ilgili hangi sektordeyse , oana gore bir cozum uretecektir.

Kisaca , sponsorluklar , cok zor operasyonlari yurutmek sonuclu olsa da , bununla beraber , esasinda ulkemizde cok anlasilamayan yada tercih edilemeyen bir konudur.
cunku herkes sponsor olarak , cok buyuk markalara ve getirecegi cok buyuk butcelerle sponsor olacagini sanmaktadir.,bu da "sponsorluk" faydasini ortadan kaldirmaktadir.
oysa ki , firmalar bizim gibi , yerel ve amator yada yari profesyonel yada tam profesyonel bir bisikletciye sponsor olmasinda ne gibi imkanlar ve ticari basarilar elde edebileceklerini bir bilseler .

Gelelim konunun özüne..
Spor branşlar olarak amatör ve profesyonel olarak iki kategoride icra edilir.
Branşlar bir kulüp çatısı altında faaliyet gösterir. Ülkemiz için konuşursak:Gençlik ve Spor bakanlığının bünyesindeki federasyonlarda - ki bir bölümü özerktir- bu branşların yarışma- müsabaka kriterlerini belirler, gerekli tesis , malzeme , sağlık, uluslararası organizasyonlara katılma gibi başlıklarda kulüplere uygun desteği sağlar..
Devlet, spor politikası/vizyonu gereği amatör branşların maddi gelirlerinin yok denecek kadar az olmasından dolayı - ki olimpik branşların çoğunluğu amatördür- daha çok bu amatör branşları sübvanse ederek spora kitlelerin katılımını artırmaya çalışır.
Profesyonel branşların bağlı olduğu kulüplerde şirket anlayışı olduğu için, büyük bütçeli ; reklam-yayın-isim hakkı-müsabaka bileti- v.b gelirleri olan bu kulüplere kendi gelir/gider muhasebesi üzerinden çeşitli vergi,kira,lisans bedeli gibi kalemlerde ödeme yapmalarını zorunlu kılar..
İşte tam bu noktada, giderlerini karşılamakta zorluk çeken kulüpler, gelir/hizmet/malzeme v.b. sağlamak için farklı arayışlara girer..
Sponsorluk anlaşmaları da kısa yada uzun vadede o kulüpleri rahatlatan önemli desteklerdir.
Kendi yağında kavrulan amatör branşlar da yerel ve küçük ölçekli sponsorlar ile anlaşmasına rağmen bu simbiyotik ilişkileri sponsor firma yada kurumların beklentileri karşılanmadığı ( mal ya da hizmetin reklamı yapılıp kazancın artmadığı, vergi muafiyetinin tatmin etmediği) hallerde sona erer.
Türkiye Turumuza bakalım: Yarışanlar profesyonel kulüp sporcuları.En büyük sponsor Cumhurbaşkanlığı ( yani halkın ödediği vergilerle hazineden aktarılan pay) özel sektör sponsorları da bir bisiklet bir de beyaz eşya üreticisi ..
Hal böyleyken amatör bisikletçi olup yarışlara katılmaya çalışırsan, o yarış yapılan şehre gidecek yol paran bile olmaz.
Bursa Yeşil Pedal Bisiklet Derneği, yıllık 40-50 bin lira bütçe oluşturamadığı için artık bünyesindeki sporcuları İstanbul Peleton adı altında yeni bir oluşumda yarışmalara sokmaktadır.
Bisiklet sporu evet ülkemizde amatör bir branştır.Bir elin parmakları kadar profesyonel kulübümüz vardır( Kıta takımımız lisansı alınmadıysa bir idi ).
Genç nüfusa ve lisanslı sporcu sayısına oranladığımızda bisiklet sporcusu çok gerilerdedir...
Lokal bazda yapılan organizasyonlarda belediyeler karınca kararınca organizasyon sorumluluğunu almaktadır..
Şenlik/anma gibi organizasyonlara amatör katılımcıları davet eden kimi sponsorlar ise önkoşul olarak katılım ücreti istemektedir...
Geriye eli yüzü düzgün tek organizasyon olarak Granfondolar, emekleme çağından hızlıca büyümeye geçerek başarılı bir grafik sergilemektedir.
Bu tabloya bakan hangi ensesi kalın patronaj sponsor olur?
Ayrıca vergi muafiyetini düşürmüş bir maliye bakanlığı sporu futbola indirgeyen bir bakış açısını olumlayarak bisiklet sporunu hangi hayırsever kişilerin insafına bırakacaktır?
Biz camianın insanları, hangi talebimiz için bir araya gelip güçbirliği oluşturduk ta ses getirebildik?
Daha yazılacak elbette çok şey var..
Bir çalıştay yaparak bisiklet sporunun tüm sorunlarını masaya yatırıp çözüm yolları bulmayı öneriyorum..
Saygılar..

@Murat B. Üstad ,
Bilgeliğine ihtiyacım var.Senin bilgin vardır diye seni rahatsız ediyorum.
Bir şahıs firması Avrupa'da düzenlenen bir organizasyona mesela TCR'ye katılımcı gönderse bunu gider olarak gösterebilir mi?

@hamlet2006
Bilmiyorum açıkcası. Muhasebeciye sormak gerekir...

hamlet2006 demiş ki:

@Murat B. Üstad ,
Bilgeliğine ihtiyacım var.Senin bilgin vardır diye seni rahatsız ediyorum.
Bir şahıs firması Avrupa'da düzenlenen bir organizasyona mesela TCR'ye katılımcı gönderse bunu gider olarak gösterebilir mi?

Hepsini görüntüle...

Şöyle birşey okudum. Anladığım kadarı ile sponsor ücretleri şirket/kurumda gider olarak görünüyor..

Sponsorluk Bütçesi

Sponsor olan kurumların dikkat ettikleri bir diğer şey, onlardan istediğiniz sponsorluk bedelidir. Genellikle sponsorluk bütçeleri kısıtlıdır. Aynı bütçe ile daha fazla etkinliğe sponsor olmak isteyen kurumlar, sizinkiyle eşdeğer bir proje daha uygun maliyetli ise onu tercih edebilirler. Kurumların sponsorluk bedeli dışında, operasyon ve zaman maliyetleri de olduğundan en doğru projeye en uygun maliyetle sponsor olmak isterler.

Sponsorluk konusu bir fixieci olarak çok dikkat ettiğim bir meseledir. Bir malı satın alacaksam ve aynı malı bisiklet sporuna sponsor olan bir firma satıyorsa onu tercih ederim. Bisiklet sporuna para yatırmayan firmadan mal almam. Bisiklet camiası da buna dikkat etmeli. Mesela bir sonraki yol bisikletim Corelli olacak. Neden? Çünkü Yenimahalle Bisiklet Kulübüne sponsorluk yapıyor. Orada genç çocuklar bu firma sayesinde bisiklet sporuna başladı.

@Basar Giderim Birol Ağabey,
Senin bu konuda bilgin vardır.Herhangi bir şahıs firması TCR katılımcısına sponsor olsa bunu vergiden düşürebilir mi?Gider olarak gösterebilir mi?
Yardımların için teşekkürler

Mahalledeki erkek kuaförü bana bu kutuyu verdi arkadaşlar. Şoktayım. İnternetten baktım 400 TL'lik kutu. Hayır, kel olduğum için adama 1-2 kez tıraş olmuşluğum var. Onun dışında sohbet, muhabbet, arkadaşlık. Ekstra bir şey de yok. Çevremdeki insanlarla, esnafla olan genel davranışım. Birlikte bisiklet sürmüşlüğüm olan şirket sahibi, varlıklı insan varken mahallenin erkek kuaförü böyle bi'şey yapınca insan şaşırıyor. Sevilmek güzel şey.

Adil ÜNALDI demiş ki:

Hayır, kel olduğum için adama 1-2 kez tıraş olmuşluğum var.

Hepsini görüntüle...

Yanlış anlama Adil dostum.İyi güldüm ama.

Sürekli ayıptır söylemesi döner aldığım bir yer var tur sonrası vs uğrar paket yaptırıp evde gömerim bu gün adam dedi sana forma yaptırsak bizim döner dükkanının ismini olurmu dedi dedim abi okey sıkıntı yok ama alt üst takım isterim 500 600 tl cebinizden çıkar dedim bu şekilde 1 kişi için takım şeklinde forma tasarlayan varmı sora tekstil vs olarak (hayatımın ilk sponsorunu da dönerciden almış oldum

ATALAY16 demiş ki:

Sürekli ayıptır söylemesi döner aldığım bir yer var tur sonrası vs uğrar paket yaptırıp evde gömerim bu gün adam dedi sana forma yaptırsak bizim döner dükkanının ismini olurmu dedi dedim abi okey sıkıntı yok ama alt üst takım isterim 500 600 tl cebinizden çıkar dedim bu şekilde 1 kişi için takım şeklinde forma tasarlayan varmı sora tekstil vs olarak (hayatımın ilk sponsorunu da dönerciden almış oldum

Hepsini görüntüle...

Bizim dönerci beni ucuza kapatıyor o zaman.Her daim müşterisiyim sadece biber turşusunu fazla gönderir o kadar.

hamlet2006 demiş ki:

Bizim dönerci beni ucuza kapatıyor o zaman.Her daim müşterisiyim sadece biber turşusunu fazla gönderir o kadar.

Hepsini görüntüle...

valla abi sadece formayla kurtulamazlar adamların reklamını yapıyorum günlük döner istikakımı da alırım bırakmam

Bi ara patrona yanlayayım da bana sponsor olsun, bedava formam olur diye düşündüm. Hem de işe gidip gelirken şirket logolu forma ile reklam da olur diye düşündüm. Gel zaman, git zaman, pandemi falan derken patrona yanlayamadığım gibi zamanla yeterince formam da (satın alarak) oldu. Şimdi patron dese ki sana sponsor olayım, şirket logolu forma ile gez; hadi ordan benim kaç tane formam var sen biliyor musun derim. Altıma şirket logolu karbon bisiklet çekmesi lazım artık.

Kıssadan hisse, forma sahibi olmak insanı çok değiştiriyor arkadaşlar.