Bisiklet sanatçısı olmak

Şeffaf

Forum Bağımlısı
Kayıt
3 Nisan 2018
Mesaj
1.078
Tepki
2.470
Yaş
48
Şehir
İstanbul
İsim
Burak
Başlangıç
2017—18
Bisiklet
Giant
Bisiklet türü
Diğer
Bisiklete binmek nedir?
Al başına belayı hadi bakalım . Bak bak bak durdu durdu gene patlattı bombayı.

Bisiklet sanatçısı.


Arkadaşlar, ne yaparsanız yapın, en iyisini yapın. Pilav mı yapıyorsun? En iyisini yap kendini geliştir. Bak ben pilav yapmaya nasıl başladım anlatayım. Önce bir piknik tüpü aldım. Evet tek başıma yaşadığım evime aldığım ilk şey, 1 tane ikinci el yatak, 1 tane son model televizyon ve 1 tane piknik tüpü. Sağdan soldan bulduğum 2-3 tane metal tabak ve birkaç tane de çatal ve kaşık. Çay kaşığı filan yoktu. Çaydanlık var mıydı, onu da hatırlamıyorum.

Pilav yapmaya nasıl başladım? Önce bir piknik tüpü aldım. Sonra bir tencere uydurdum, bir bidon su, bir de pirinç. İlk yaptığımda tarif aldım bir arkadaşımdan. Ne yapacağımı bilmiyordum. Ömrüm boyunca hep yedim hep yedim. Ama şimdi yapmam lazım, yapmalıyım. Birisi bunu yapmalı. Arkadaşımın tarifi üzerine önce pirinci yağda kavurdum, sonra üstüne su koydum ve kapağını kapattım. Bir süre bekledim, kapağı açıp arada bir bakıyordum, hala lapa gibi. Olmamış. Bir süre daha bekledim, kapağı açtım baktım lapa gibi. Hala olmamış Sanırım 1 saat kadar süre geçmiştir, bir ara yanık kokusu geldi. Kapağı gene açtım baktım, pilav lapa şeklinde. Ama yanık kokusu geliyor ??? Tencerenin dibini bir karıştırayım herhalde dibi tuttu dedim. Hakikaten de dibi tutmuş, bildiğin simsiyah zift olmuş. Ben onu karıştırırken artık elim mi yandı ne olduysa tencereyi düşürdüm. Düşen tencere içeriden alev aldı. Piknik tüpü aşırı ısınmış boğazından alev aldı. pilav tenceresi yerde, alevler içinde, piknik tüpü alevler içinde. …

Öyle bir an geldi ki tekrar pilav yapma cesaretine kavuştum, bu olaydan tam 10 sene sonra. 10 sene boyunca elimi sürmedim ne tencereye ne pirince. Ve şimdi genellikle lezzetli pilav yapıyorum. Geldiğim nokta odur ki, artık pirinci yıkıyor, pirinç türlerine göre, kullanacağım yağ farklarına göre, pilavın içine koyacağım farklı malzemelere kendim karar veriyor ve farklı lezzetler üretebiliyorum. Daha önce basit bir sade pilav yapamazken, şimdi çok farklı şeyler üretebiliyorum.

Peki bu noktaya nasıl geldim?
Neredeyse evi yakarak. Sıfırdan, tamamen bilinçsiz, kulaktan dolma bilgilerle. Deneye yanıla. Yaparak öğrendim. Hani bilirsiniz, en büyük tecrübe, yaşanılarak öğrenilendir. En büyük beceri ise yaparak kazanılandır.

O halde ne yapıyoruz abi?
Arka mahalle bisikletçisi olmaktan çıkıyoruz, kendi bisiklet kültürümüzü bir aşçı gibi ilmek ilmek işliyor, kendi bisiklet sanatçımız oluyoruz. Bizim olayımız “al marketten bir tane dağ bisikleti çık yola. Lastiklerin ipleri çıkana kadar kullan, ondan sonra da bakarsın, eğer hala tekerlek yuvarlanıyorsa kullanmaya devam edebilirsin bence” değildir. Bizim olayımız bilinç, deneyim ve tutkudur.


Bir bisiklet sanatçısı olmak için bazı şeyler düşündüm, yazmak istedim. Aklımda baız şeyler var. Yapabilirsem ne ala. Yapamazsam dahi, belki birileri okur da bazı fikirler gelir aklına.

Fırsat buldukça devam edeceğim yazmaya.

Bu yazı içeriğinde ne olacak?
Öncelikle sizlerin paylaşımları yer alacak. Benim abuk ütopik fikirlerim yer alacak. Kırmızı bisiklet alıp; yeşil tişört, mavi kot, beyaz ayakkabı siyah çorap kombiniyle yola çıkanlara bir yol gösterme çabamız olacak. Bak ben 1000 lira para harcadım son topladığım bisiklete, gittim 14.90 Liraya da aynı renkte bir tişört aldım. Bu kadar mı zor? filan diyeceğiz..

bir bisikleti restore ederken karşılaştığımız zorluklardan nasıl keyif aldığımızı değil, bu restorasyon esnasında daha iyiye nasıl ulaşabilir ve biraz da görsel performansımızı nasıl arttırabiliriz, ona değineceğiz. Her şey bisikleti zımparalayıp siyaha boyamaktan ibaret değil. 2 tane lastiği takıp abi 35'le gidiyorum şerefsizim laan değil.

Akıl baliğ, görsele güzele önem veren, detaylı düşünen, ince fikir sahibi konular paylaşacağız.
Yani inşallah :)
 
Scudo