Bisiklet - Motorsiklet Yedek Parça

Selamlar herkese. Aranıza yeni katıldım ve artık sık sık buralardayım. Forumunuzu kayıt olmadan önce inceleme fırsatı buldum ve beğendim. Aşırı derece bisiklet tutkusu var bende ve hep olacak. Bu yüzden artık aranızdayım.

İlk olarak sizlerden bir konu hakkında fikir almak istiyorum. Benim hazır bir işim yok ve bu aralar boştayım benim kardeşimde bisiklet ve motorsiklet ustası. Kendisine ait bir dükkanı var ve bir yandanda ufak tefek malzeme satıyor. Kendi bütçesine göre. Ve bana bir iş önerdi abi gel sana iyi bir yerde orta halli dükkan açalım dedi. Bisiklet ve motorsiklet parçacılığı yap dedi. Raflar donatırız ve bütçemize göre malzeme alır satışını yaparız dedi. İster ortak olalım istersen ayrı takıl yine paslaşırız dedi. Bilmediğin noktalarda sana yardımcı olurum dedi.

Uzun uzun düşüdüm ve karar verdim. Sanırım bu işi yapacağım. İyi kötü anlıyorum. Parçaları tanıyorum ve bazı konularda bilmediğimi kardeşimden ve sizlerden yardım alabilirim diye düşünüyorum. Adana'da yaşıyorum ve bu yaza doğru iyi bir dükkan ayarlayıp bu işe başlayabilirim. Çevremde bana fena iş sayılmaz, tutulursan güzel parası var diyorlar. Banada öyle geliyor temiz işe benziyor. Zorlukları vardır elbet ama gayret etmeden aşılmaz değil mi ?... Şimdi sizden şunu öğrenmek istiyorum.

* Bu işi yapmalı mıyım?

* Bu işin ne gibi iyi ve kötü yanı olur?

* 20.000 tl (Eski para 20 milyar) kadar sermaye çıkabilirim ?

* Adana ya da Adana dışı sürekli çalışabileceğim güvenilir toptan malzeme satan bir firma önerebilir misiniz ?

* Tam olarak ne yapmam gerek ve nelere dikkat etmem gerek, gerek malzeme konusunda gerek firma konusunda...

* Açmayı düşündüğüm dükkana alacağım malzemeler her kesime hitap edecek şekilde düşünüyorum. ( Yani müşteri istediği parçaları temin edebilecek bir yer olmayı hedefliyorum)..

* Bu işte müşteriye yatkın başka ne faaliyetler yürütebilirim ? Hem benim için hem müşteri için.

* Malzeme konusunda yarı peşin yarı taksit seçenekleri ile nasıl adım atmam gerek ?

Şimdilik bu konuda yardımcı olursanız sevinirim...Yine anlatamadığım eksik birşeyim varsa siz sorabilirisniz bana.. Saygılarımla..

Bence kardeşinizle el birliği içinde güzel bir faaliyet oluşturp güzel geliri olan bir işe imza atarsınız eğer doğru yere ve dogru zamanda finansmanlarınızı plan program dahilinde aktarırsanız sizi işiniz garanti. Üstelik getirisi ve çevrede tutulabilirliği yüksek bir sektördür. Bence bunu fırsata çevirin.
İleride dükkanı açtıgınızda insanlarla veya kendi grubunuzdan müşterilerle geziler turlar düzenleyebilir ve çekildiginiz fotograf ve komik anılarınızla foruma renk katabilirsiniz.. Zaten önemli olan sevdiginiz işi yapmanızdır ..

Pahalı parçalara fazla yüklenme ve ihtiyaç olan parçaları getir. Bir de stoğu en düşükte tut. Anahtarlar bunlar. Şimdiden hayırlı olsun.

Bu işi yapmalı mıyım?

Her şeyden önce bir pazar araştırması yapmanızı önereceğim. Satış yapacağınız yerin genç nüfus oranı nedir? Genel olarak 13-25 yaş arasına satış yapacaksınız, diğer yaş grupları ise azalan bir şekilde bisiklete sahip olmak isteyeceklerdir. Ve bu nüfusun ne kadarı bisiklet kullanıcısı, ya da görülen potansiyel alıcılar var mı?

Ardından pazarı gelir gruplarına göre ayırabilirsiniz. Hangi ürünlerin satılabileceğini, hangilerinin satılamayacağını bilmekte fayda var. Bunun için iyi bir gözlem yapmanız gerekecektir. Şöyle çıkın bir bisikletçileri dolaşın, sağa sola bakın, sokakta dolaşanların üstlerindeki kıyafetlerine, ellerinde ki cep telefonlarına bakın (ciddiyim), hatta direkt ayakkabılarına bakabilirsiniz, size gelir durumunu, ya da imajı için, istekleri için ne kadarını feda edebileceğini gösterecektir. Dikkat edeceğiniz nokta, ne kadar markalara yönelmişler, ne kadar taklit ürün kullanıyorlar. Ya da arada sırada gördüğünüz kişiler değişik kıyafetler giyiyorlar mı? (Şahsen gördüğümü asla unutmam. Sizde aklınıza kazımaya çalışın.)

Bunun yanında bisikletli biri geçtiğinde bakışlarını yakalamaya çalışın, ne kadar ilgili oldukları ortaya çıkacaktır. Ya da özendirici şeyler yapılabilir, mahalleden bisikletli bir çocuk, bisikletli bir grup, ya da gösteri yapabilecek bir iki kişi getirtir gösteri yaptırırsınız, satışta patlama olur.

Son dediklerim sonradan yapılacak şeyler, ama mutlaka uygun bir pazar araştırması yapın, gelir durumunu belirleyin. Ardından açacağınız yer çok önemli! Kesinlikle ulaşılabilir ve ortalarda bir yerde olmalı, kıyı köşelerde istediğini kazancı asla yakalayamazsınız.

Bunlara göre kararınızı siz verin, bana kalsa her iş yapılabilir.

Bu işin ne gibi iyi ve kötü yanı olur?

Eğer bisikleti seviyorsanız, sevdiğiniz işi yapıyor olacaksınız, üstüne para kazanacaksınız. Bunu kim istemez?

Kötü yanı aslında işinizi düzgün yaptığınız sürece yok… Her şeyden önce sabır, iyi müşteri ilişkileri gerekmekte… Her ticari işte olduğu gibi, bunda da canınızı sıkacak durumlar olabilir. Şunu unutmayın kararlılıkla yaptıktan sonra üstesinden gelinemeyecek hiçbir şey yok.

Mutlaka ne olursa olsun sabırlı olun ve yüzünüzden gülümsemeyi eksik etmeyin.

20.000 tl (Eski para 20 milyar) kadar sermaye çıkabilirim ?

Bu konuda bizzat bisiklet işiyle uğraşan arkadaşlarımız cevap verirse daha sağlıklı olacaktır.

Ama size şunu önerebilirim. Satış ve servis birlikte sunulursa çok iyi olur. Ama ikisi de binanın aynı yerinde olmasın! Satış bölümü kesinlikle siyah gözükmemeli, açık renkli ve ferahlatıcı bir ortam olmalı, hatta sıkış tıkış bir mağaza yapmaktan kaçının derim. Mümkünse elinizden geldiğince raf dizaynı iyi yapılmış, iç içe olmayan, baktığımızda kendimizi boğulacakmış gibi hissetmeyeceğimiz bir yer olmalı…

Maalesef iş yeri açanların düştüğü ortak yanılgı bu, iyi parçalar satıyoruz, kaliteli hizmet veriyoruz yetmez, vitrin her şey! Dükkanınız vitrininiz, sizi yansıtır. Öyle olmalı ki müşteri sadece bir şeyler almaya gelmesin, dışarıdan baktığında içeri girip dolaşmak istesin ve girsin dolaşsın. Bir almaz, iki almaz, sonra gözüne kestirdiğini gelir alır, etrafına da şurada var, çok temiz ve çok iyi bir yer, ürünlerde ucuz diyebilsin.

Sahi mümkünse fiyatları sabit tutun, hatta fiyatlar raflarda olursa mükemmel olur. İndirim günleri yapın, vs… Yağlı kapı denilen müşteri tipi geldiğinde fazladan çakmaya çalışanlar var, zannediyorlar ki çakınca çaktım, o anlık alır ama ikinciye gelmez, üstüne beraberinde kaybedilen bir sürü müşteri olur. Bir satılır, iki satılır, sonra dükkanda oturur dururlar.

Diğer bir konu internete mutlaka önem verin, bir siteniz olsun, güncel olsun! İki resim, bir yazı ile geçiştirmeyin. Ulaşılabilir olun, telefon ve ya mail, geri dönüş her zaman yapın, sizin için artı puandır. Bu sayede bilinen bir mağaza haline gelinebilir, bütün şehri kendinize çekebilirsiniz. Hatta ününüz şehir sınırlarını da aşabilir.

Kısaca elinizdeki miktarla, müşteri odaklı düşünerek, en uygun şekilde mağazanızı açın. Yani sadece açtık, oldu-bitti demeyin. Sadece açarsınız 5 kazanırsınız, dediğim gibi açarsınız 25 kazanırsınız. Açılışınız bomba gibi olsun, ilk intiba önemli... Dükkanı görmeyip yanınızdan geçse bile, yarın insanın aklına bisiklet geldiğinde, “Aaa! Böyle bir yer açılmıştı.” der ve size gelir. İnsanlar baksalar da görmez derler, bende diyorum ki, baktıklarını lazım olduğunda görürler, ilk akla gelen olmaya bakın.

Adana ya da Adana dışı sürekli çalışabileceğim güvenilir toptan malzeme satan bir firma önerebilir misiniz ?

Bu konuda yine affınıza sığınarak bisiklet işiyle uğraşan arkadaşlara sormanızı önereceğim.
Tam olarak ne yapmam gerek ve nelere dikkat etmem gerek, gerek malzeme konusunda gerek firma konusunda...

Sanırım yukarıda yazdıklarım kafanızda bir şeyler oluşmasını sağlamıştır. Gönül isterdi ki, yüz yüze anlatayım ve yardımcı olayım. Yazdıklarımla ve kısa olarak anlatılınca bu kadar oluyor.

Ama şunu mutlaka bir yere yazın ve ona uygun şekilde davranın. “Müşteri kraldır.” Buna uygun davrandığınız sürece asla kaybetmezsiniz.

Açmayı düşündüğüm dükkana alacağım malzemeler her kesime hitap edecek şekilde düşünüyorum. ( Yani müşteri istediği parçaları temin edebilecek bir yer olmayı hedefliyorum)..

Stok maliyetlerini göz önüne alabiliyorsanız elinizde parça bulundurabilirsiniz, benim önerim en çok gitme ihtimali olanları elinizde bulundurun, diğerlerini isteğe bağlı, ya da sipariş usulü halletmeye çalışın.

İlk başta belirttiğim gibi bulunduğunuz yerin gelir seviyesini göz ardı etmeyin. Hangi bisikletleri yollarda görüyorsanız, yönelim onlaradır, tek tük üst seviye kullanıcılar çıkacaktır. Üst seviye parça ve bisiklette dilerseniz bulundurun, ama sayısını abartmayın derim.

Bu işte müşteriye yatkın başka ne faaliyetler yürütebilirim ? Hem benim için hem müşteri için.

Kolay ulaşılabilir olmaya kesinlikle özen gösterin. İnternet siteniz mutlaka olsun. Yarışmalar, gösteriler, geziler düzenleyin. Böyle durumlarda müşteri yaklaşımından çok, arkadaşınız gibi yaklaşın. Hem iyi dostlarınız olur, hem işleriniz yürür merak etmeyin.

“Müşteri kraldır.” Bunu aklınızdan çıkarmayın yeter. Bir krala nasıl davranılır? Ona göre davranın, böbürlenmek, üstten bakmak, terslemek, ciddi bir duruş, anlık sinir ters tepebilir. İşinizi ciddi yapın, ama güler yüzlü olun. Büyükten, küçüğe kim olursa olsun, sıkıntınızı, sinirinizi asla yansıtmayın. Kral sıkıntı falan anlamaz.



Malzeme konusunda yarı peşin yarı taksit seçenekleri ile nasıl adım atmam gerek ?

Ürün tedariki için gerekli firmalarla görüşebilirsiniz, bu işle uğraşan bisikletçi arkadaşlar ile görüşmeniz yerinde olacaktır. Bu işle uğraşsam yardımcı olurdum da, iş tedarik ve para konusuna gelince durmam gerekiyor.

Umarım bu işle ilgilenen diğer arkadaşlar gerekli cevapları da verecektir. Daha buraya yazmak isteyip, yazamadığım o kadar çok şey var ki…

En önemlileri kısaca;
- İyi bir yerde açılmalı,
- Mekan güzel olmalı,
- Müşteri odaklı hareket edilmeli.

yukarıdaki yazılarda arkadaslar gayet güzel acıklamıslar aslında.. ben de bir müsteri gözüyle belirtmek istiyorum bazı şeyleri,

vitrin cok önemli.. imkanınız varsa, asortik'in de dedigi gibi insanların yönelimi hangi tarz bisiklete onu ölçün ve o tarzın biraz da yüksek fiyatlı olacaktır ama dikkat çekici bir modelini belki de firma standı ile birlikte sade bir şekilde vitrininizde bulundurun.. Vitrininiz pazaryerindeki "üç tane bi milyon" tezgahları gibi olmasın, sade ama dikkate değer olsun.. Belki o vitrindeki bisikleti uzun süre satamayabilirsiniz lakin o bisikleti görüp sizin "ciddi bir bisikletci" oldugunuzu farkeden birçok müşteriniz gelecektir..

Açılış günü ses getirsin... Bölgenizdeki bisikletlileri organize etmeye calısın ve acılıs gununde bir etkinlik yapılmasını rica edin/ayarlayın.. Bunun icin tabi biraz da Gençlik ve Spor Müdürlügü'ne haber vermeniz gerekebilir (ya da direkt olarak trafik icin gerekli iznin alınması), o yüzden varsa bölgenizdeki doga sporları klüplerini araştırın..

Tanıtım gerek... Eğer bir üretici firmayla anlasabilirseniz, onun da destegini alarak üzerinde bisiklet parçası reklamlarını içeren bir t-shirt bastırabilirsiniz ve yukarıda yazdıgım organizasyonda dagıtabilirsiniz.. üzerindeki parça reklamları hem dikkat çeker hem de t-shirt maliyetini azaltır.. Bu t-shirtlerde mağaza adınız ve varsa internet adresinizin bulunması büyük bir artı..

stok konusuna dikkat.. yüksek maliyetli parcalarınızı bence stogunuzda fazla bulundurmayın, teknoloji gelistikce yeni modeller cıkıyor ve döviz kurlarına güven olmuyor.. fakat en çok gerekebilecek; orta seviye komponentlerden elinizde hazır bulundurun, (mesela 4 adet bulundurun ve 1-2ye düstügü an tekrar 4'e hatta degerlendirmenize göre 5'e tamamlayın -sayılar sadece örnektir-)

kalite/performans oranı.. eğer bölgenizde ciddi mağaza bulunmuyorsa, bazı parcaların fiyatları abartı gelebilir.. [ herkes ilk başladıgında "ne bu bisiklet fiyatına aktarıcı mı olur" demistir.. "olur" =) ] bu yüzden bu kısım önemlidir.. Pompa örneğini verelim, kısa tip pompalardan elinizde hem bilindik markaların hafif modelleri olsun hem de orta bütçe ceşitlerden olsun.. siz pompa'yı satarken aradaki farkı soyleyin, farkın önemini belirtin.. büyük olasılık uygun fiyatlı olanı alacaktır lakin kafasında soru isareti olusacak ve internetten arastıracaktır, derken aktarıcıların farkını kadro önemini ve birçok konuyu öğrenecek ve yavas yavas bilinclenecektir.. Siz de kaliteden ödün vermeden her kesime hitap etmis olacaksınızdır..

Anlık kazanç kâr degildir.. tamir ile de ilgilenecekseniz servis ücretlerinizi abartmayın.. Bilgisayar teknik servislerinden edindigim bir tecrube, servis ücreti 15 tamir 10 borcun 25 dersen adam ikinciye gelmez, servis ücreti 5 (hatta yapılan maliyetli ama az yoransa 0) tamir 10 borcun 15 (10) dersen o adam her daim sana gelir, "kazıklanma" hissi ortadan kaybolmustur cünkü..

Etkinlikler.. Mağazayı olusturduktan sonra haftasonu doga sürüşleri başta olmak üzere, ufak etkinlikler yapın. mesela mağazanızda ve internet sitenizde "her pazar 9'da bulusalım, doğaya pedal basalım" tarzı bir yazı bulunursa ve bunu devamlılık haline getirirseniz hem bisikletseverlerle kaynasmıs hem bisikleti yaygınlastırmıs olursunuz.. Bu iki durum hem sizin hem bisikletsever'lerin sevecegi bir durum olacaktır..

bir iki cümle diye oturdum yine yazdım da yazdım.. ben bir müsteri olsam sizden bunları beklerdim.. hayırlısı neyse öyle olsun, kolay gelsin...