Bisiklet kavramının Türkiye'de yanlış anlaşılması

10 yıldır aktif olarak bisiklet kullanıyorum.
Okula, işe, gezmeye evimdeki bisikletle tuvalete bile gitmişliğim var.
Şuana kadar kullanmadığım tür de bisiklet kalmadı. Şuan da elimde olan bisikletler:
-Ktm ultra team 29
-Btwin Triban 520
-Bianchi Discovery Trekking(Yemişim markasını şuan bu makinayı kullanıyorum.)
Gel gelelim ben bunları niye söyledim. Her türlü bisikletin tadına baktım, kullandım. En alt segmentten en üst seviyeye deneme şansım oldu.
Şimdi bu konuyu açma nedenime gelelim. Türkiye de yol bisikleti kullanan veya dağ bisikleti kullanan kişiler profesyonel değilse neden bu bisikletlere dünyanın parasını ödeyip satın alıyor. Türkiye bisiklet konusunda berbat bir ülke gerek yollar, gerek cahil 4 tekerli sürücüleri olsun bu bisikletler için uygun değil ama ısrarla bu bisikletler satılıyor ama her türlü kullanıma uygun, nispeten Türkiye şartlarına uygun hibrit bisikletlere talep az. Sizce de bu işte bir tezatlık yok mu?
Bu işi spor için yapanlara veya dediğim gibi profesyonel olanlara lafım yok ama lütfen ısrarla söylüyorum dağ bisikletini alıp caddelerde, yol bisikletini alıp yokuşlu coğrafyamızda kullanarak kendinize işlence çektirmeyin. Alın rahat bir hibrit ister çamura dalın, ister amuda kalkın; ister şehir de kullanın, ister dağ da kullanın.
Bize acınası gözle bakan ey yol bisikletçisi sen önündeki betondan kafanı kaldıramazken, biz ormanın, denizin, yolun tadını çıkarıyoruz. 10 kms fazla hız için verdiğin milyarlarca paranın acısını bizden çıkarmaya hakkınız yok öyle acınası gözle de bakmaya hakkınız yok. Yol bisikletçilerine selam verilmiyor yahu kırın şu egonuzu artık çokta şey değilsiniz bende kullandım o makinadan spor olarak yapılmayacaksa gereksiz icat bile diyebilirim.
Bknz. Hollandaya bisiklet neymiş öğrenin. Bisiklet demek özgürlük demek; kafan estim mi dağa, bayıra. Hayattan daraldığında uzaklara gitceksin. Yeri geldim mi spor olarak, yeri geldin mi işe gidiceksin. Bisiklet sana işkence çektirmeyecek.
Buraya uzun süredir düşündüğüm bisikletin özelliklerini bırakıyorum. Umarım eleştirmeden önce anlamaya çalışırsınız, sizi sevdiğim için kendinize işkence çektirmeyin diye bu yazıyı buraya yazıyorum yanlışlarım varsa da affola, doğrusunu yazarsanız iyi dinleyiciyimdir düşüncelerimi değiştirebilirim.
Bisiklet dediğin nasıl olmalı :
Kadro olabildiğince hafif ve üçgen hatlara sahip olacak ki üzerine çantaydı, suluktu vs takılabilsin.
Tekerler 700x32 - 700x38 arası. Orta şekerli.
Ön maşa gidondan kitlenebilir suspansiyonlu ve hafif, kaliteli.
Adam akıllı çamurlukları olacak.
Ön Gidon dik duracak kadar yüksek olacak ki etrafı görelim, keyfini çıkarabilelim.
Vites sistemi kaliteli olacak ki yolda bırakmasın, uzun yıllar kullanılabilsin.
Aynakol, kaset, dişli yine orta şekerli olsun ne düz yolda boşa pedal çevirtsin, ne de yokuşta ele aldırsın.
Jantlar öyle ikide bir akort istemesin, gerekirse biraz ağır olsun ama uğraştırmasın. 28 Jant idealdır.
V fren idealdır, her yerde bulunur. Hafif, sıkıntı çıkarmayacak disk fren de olabilir.

Edit.: Her ne kadar yorumlar sert olsada gereken cevabı aldım şöyle ki: Herkesin bir popisi vardır, o popiden herkesin kendisinin memnun olması gerekiyor. Efendime söyliyim şu şöyle bisiklete binmiş, şu şöyle gitmiş bananah. Herkesin işine kimse karışamaz. Özgürlük bidir. Benim sizden anladığım bidir. Bundan sonrada sizden bananah. Vesselam.

Ben de yaklaşık 6 ay öncesine kadar sadece klasik yol yarış bisikleti kullandım. Şu anda 4 tanesi klasik 5 bisikletim var ama son aldığım Diamant 247 şehir bisikletim ayrı kullanışlı geldi. Ben de bu tür bisikletleri tavsiye ediyorum.

Yazar burada çok içerlemiş. Bunu okursa daha da uzulebilir

Karbon yol bisikleti olanların bizi takmaması

Benim de bazen isyan edesim geliyor

@Serkan Mıstınoğlu
Benim de yol bisikletine tövbe edesim geldi,yazıyı okuyunca.:confused:

Yazan arkadas fikirlerini söylemis, önyargilardan , havalilardan isyan derecesinde biktigini belirtmis, sonrasinda ayni önyargiyla yol bisikletcilerine saydirmis, pahali mtb ler alip sehirde gezenlere saydirmis, sonuc bolumunde kendi fikirlerini bize empoze ederek bizi hibrit bisikletlere hayran birakmistir. ( Benim bi arkadasim var; adamda 20 bin liralik mtb var , herseyine 50 gram daha hafif diye cilgin paralar öder fakat simdiye kadar ben ne mtb sini araziye soktugunu gordum, nede :"_o kadar para harciyoruz buna , ulen bu ay o 120 gram daha hafif olan diti sivas janti almayimda garibanlara ayakabi pantol alayim, fakir cocuklarina okul cantasi alayim, okulda simit alacak paralari yok cebine 20 lira harclik koyim..." dedigini duymadim. Nalet olsun oyle insanliga da bisiklete de bisikletciye de. . .) acik soyliyim cok kizdigim bi konudur. Babamin oglu olsa boyle ruhunu insanligini kaybetmis insanlara tahammul edemem.
Neyse konumuza donersek hayalindeki bisiklet bende var ama satmam

Bisiklet tutkudur,aşktır her zaman mantık aranmaz.
Bisiklet özgürlüktür; aynı zamanda bisikletini seçebilme ve istediği şekilde kullanabilme özgürlüğüdür.
Çok takılmamak lazım.

Napalim şimdi herkes elindekini çöpe atıp 28" hibrite mi ya da siz ne istiyosanız ona mı geçsin? Böyle olunca mutlu mu olacaksınız? Neden herkes bence en mantıklısı bu herkes bunu yapsın kafasında? Neden çeşitliliğe tahammül yok veya bendekinden iyisi başkasında olmasın kafasında? Bırakın şu yalvarış yakarışları. Herkes ihtiyacı olanı ya da parasına yeteni kullanıyor zaten. Gereksiz baskıcı tavsiyenize kimsenin ihtiyaci olduğunu zannetmiyorum. Bu kadar çok şey biliyorsanız insanlara yardımcı olmaya çalışın gereksiz akıl vermeye değil.

@yakup3457
İlk cümleden patladınız
@yakup3457

@yakup3457
Hibrit alıp neden dağda kendimize eziyet edelim? Dağı şehirde kullanınca eziyet oluyor?
@yakup3457
Bana da geçen bir yol bisikletçisi selam vermedi. O kadar moralim bozuldu ki bisikelti çamaşır askığı yaptım. 78cm gidon ile yüksek sele boyu birleşince muhteşem oldu

Son olarak şöyle kaliteli olacak böyle kaliteli olacak diyip, üstüne kaliteli bisiklet alanlara laf etmişsiniz

@Mustafa Zeybek Ben bu bisikletleri ticaret amaçlı alıyorum. Burda maksadım ego kasmak değil elime daha üst düzey bisikletlerde geçti (karbon)amacım burda hepsinin tadına bakmış birinin yaşamış olduğu tecrübeler ve insanların sırf ego için aldığı gereksiz bisikletler.
Hibritle Eskişehir kent ormanı bisiklet parkuruna girdim sıkıntı yok. Bu pazar yine giricem sıkıntı çıkacağını zannetmiyorum. Tam tersine hibrit dikkatli kullanıldığında dağ yolunda mtb lerden daha zevkli bile olabiliyor.

@epsilon91 yeni bisiklet alacak insanlar forumdaki havalı yol bisikleti konularına veya amacı sadece para kazanmak olan bisiklet satıcıları tarafından yanlış yönlendirilmesin. Sadece fikrimi sundum. Eleştirinizi bisikletler hakkında dediğim şeyler üzerine yaparsanız daha faydalı olur diye düşünüyorum.

Dostum yol bisikleti ile gittiğim hızı anayolda hibrit veya dağ bisikleti veremez ki. Yokuşlu bir yol olsa bile sürüşün hepsini yokuş çıkıyor değiliz ya. Her gün Uludağ tırmanışı yapsak neyse de Yol bisikletim benim tüm ihtiyaçlarımı karşılıyor ancak bir tane dağ bir tane tur olsa hayır demem, onları da sürerdim. Tabi 30+ km leri her zaman yol bisikletimle yapardım.

@Ahmet Bilge Kaan AKIN sizin hız yapmak için sarfettiğiniz eforu, hibrit üzerinde deneyelim aradaki fark sizce kaç kms olacak. Bir diğer husus ise bisiklet dört tarafı açık, en ufak şeyde denge kaybedilip düşülebilecek aletler hele ki yarış bisikletlerinin sinek gibi lastikleri var. Bisiklet sizce hız yapılmaya uygun bir icat mı? Ya virajı ayarlayamazsanız o hızla haliniz ne olur? Kafanın yarısını koruyan gösterişli kasklarınız sizin çenenizi, yüzünüzü, beynininizi ne kadar koruyabilir. Yol Bisikleti motordan daha tehlikeli. Bisikletle aşırı hız yapmak hayatınız boyunca kalacak sakatlıklara neden olabilir. Hibrit öyle mi, adamlar onu bile düşünmüşler tam ideal bisiklet yav, hızı bile dengeli arkadaş!

Pahalı bisiklete karşı isen senin KTM Ultra Team 29 ile benim B-Twin RockRider 520'yi takas yapabiliriz

@yakup3457
İşinizin ne olduğunu bilmediğimden bir şey diyemem. Zaten beni ilgilendirmez. Bahsettiğiniz parkuru bilmiyorum ama hibrit bisiklet ile girip zevk aldığınıza göre sert olmasa gerek. Sertse bu sefer de eleştirdiğiniz kişilerin yaptığını kendiniz yapmış oluyorsunuz. Ayrıca arazide aman şuradan gitmeyeyim aman şöyle olmasın aman böyle olmasın tadında dikkatli sürüşün neresi keyifli? Alırsın dağ bisikletini, büyükçe bir taşın üstünden bisikelti zıplatarak geçersin. Viraja gelene dek frene dokunamazsın. Genişçe bir gidonla hakimiyetin keyfini çıkarırsın. 2.25 lastikle bisikelti yatırmanın, bisikletin araziye gösterdiği toleransın keyfini çıkarırsın. Bunları yapmayı düşünmüyorsanız hibrit en iyisi diye düşünmeniz tabi normal.

Ya da yolda şöyle bir basayım diyip rüzgar direncini kıramayınca "ah şimdi dropbar olacaktı" diyecek kadar basmıyorsanız yine hibrit en iyisi diye düşünmeniz normal. Kendiniz de dediniz, bisikletleri iş için alıyormuşsunuz. Üzgünüm ama o işler "tadına bakmakla" olmaz. Dağda dikkatli sür, asfaltta 20 ortalamayı geçme, şehir en iyisi de. Çok saçma bir yaklaşım. Kusura bakmayın.

Ego konusuna hiiiç girmeyelim. Egosuz insan diye bir şey zaten yok. Ayrıca o bisikletlere binenlerin egolarını tatmin etmek için bindiğini nereden çıkarıyorsunuz? Adamın parası vardır, alır. Parası azdır, hakkını veriyordur, alır. Parası vardır, hakkını veriyordur, alır. He parası yoktur, hakkını da veremiyordur, gidip karbon alırsa bunu ben de eleştiririm. ancak ortalama bisikletler dahi 3000 olmuşken (bahsettiğiniz kalite durumu. Ne kalitesiz ne çok kaliteli) 5000 liralık bisikletler uçuk sayılmaz.

"Bize acınası gözle bakan ey yol bisikletçisi sen önündeki betondan kafanı kaldıramazken, biz ormanın, denizin, yolun tadını çıkarıyoruz. 10 kms fazla hız için verdiğin milyarlarca paranın acısını bizden çıkarmaya hakkınız yok öyle acınası gözle de bakmaya hakkınız yok."



Çok kötü şeyler olmuş orda

Olay bu sabah saatlerinde Yesilkoy sahil bisiklet yolunda meydana geldi. Kimligi belirlenemeyen hibrit bisikletli bir pedaldas, kendisiyle ayni yonde seyretmekte olan M.Z yonetimindeki 2018 model full karbon aero kadrolu(10000$), campy super record EPS setli(3000$), leight weight AUTOBAHN jantli(3000$), full seramik gobekli (1000$), ayaginda sidi carbon veronice Tour de France edition spd ayakkabisi(300$) olan yol bisikletlisi tarafindan 25 km/h farkla sollaninca,bir anlik sinirle hibrit bisikletiyle ana yoldan cikarak patika yoldan kendisini takip edip, onune cikip yolunu keserek darp etti ve ele gecirdigi bisikleti ve spd ayakkabilari denize atti Polis ekiplerine; "Karbon yol bisikleti vardi profesyonel bile degildi, pisman degilim." diyen pedaldas, guclukle sakinlestirildi

İfadesinde; "KOM almaya calisiyordum, 3 aydir bu segment icin ugrasiyorum" diyen full karbon aero bisiklet şoförü M.Z'nin muayene sonrasi yuksek promil protein tozu aldigi tespit edildi.

Taraflar karakol cikisinda opusup baristi. M.Z. bir ara ozur icin sidi carbon veronice Tour de France edition ayakkabisini magdur pedaldasa hediye etmek isteyince yine kisa sureli arbede yasandi.

Vay anasını be...
Dağ bisikletimle yaptığım 4000 km'de sadece 7-8 kez mahalleye indim, de ki 30 km asfaltta geçti. Görüyor musun, yanlış anlamışım bisiklet kavramını. Keşke altımda bi hibrit olsaydı da kıçı başı kırsaydım dağda. Üzüldüm.

Gayet mantıksız bir konu. Hani amuda kalktığınızda her şey ters görünür ya, ama aslında ters olan kişinin kendisidir . Bisiklet kavramını anlamayı tekrar deneseniz zararı olacağını düşünmüyorum hocam. Bilmem anlatabildim mi.

Butun bu tartismalari gectim, simdi bide garavel bisiklet diye bisey cikti ; Aldik basimiza bela
Gravel evet ama ben "garavel " deyince Gora filmindeki Garavel ustanin " hoppppp ordayim , takk burdayim" diye bagirislari aklima geliyor. Ister istemez hemen aklima Cem Yılmaz'in şu sorusu geliyor ; "_ Tamam da niye ordasin?"

Aha ilgili sahne tamda bu olaylara net bir tespit olmus

Yine güçlerin çarpıştığı saçma bir konu olmuş. Bu muhabbeti ısıtıp ısıtıp getirmekten sıkılmadınız mi? Bırakın insanlar su veya bu şekilde bisiklete bindi de yeter ki binsin.

@mariokaldato

Sahi bu gravel nereden çıktı? Cyclocross'a mı diyorlar böyle? Öyleyse artık yurt sathında cyclocross demeyecek miyiz bundan böyle? Bilen arkadaşlar aydınlatırsa...

Ben de eskiden şehir içinde salkano dağ bisikleti kullanırdım. Kron TX 150 alınca uçak kullandığımı zannettim. Böyle bastın mı kaçıyor. Yokuşları çok rahat çıkıyorum. Düz yolda minibüsleri solluyorum. Şu anda bodrumda kaderine terkettiğim dağ bisikletim ise böyle bastıkça yukarı aşağı salına salına magirus şoför koltuğu gibi yaylanarak gitmeye çalışırdı ama meğersem bunca yıl eziyet çekmişim. İkisinin de dişli oranları aynı bu arada: 24-34-42 aynakol ve 14-34 7'li rublelere sahipler. Ülkemizde ciddi ciddi hibrid bisiklet kültürü olmadığını şu örneklerle açıklayabilirim: Her zamanki gibi okuldayım, bisikletim yangın merdiveni altına kilitlenmiş vaziyette. İki kişi kendi aralarında sigara eşliğinde konuşurken bir tanesi parmağıyla ön amasörlü hibrid bisikletimi işaret edip: "Yarış bisikleti bu ince tekerli." dedi. İnce lastik dediği şeyin de taban genişliği 38 mm. Yol yarışlarında kullanılan lastikler ise 23 mm. genişlikte. Başka bir olayda da Maltepe velodromdaki toprak parkurda dağ bisikleti kullanan bir elemanla sohbet ediyorum. "Senin bisikletin tekeri ince, jantı kırarsın." dedi. Oysa ki elemanın xc 150'si ile benim bisikletin jant profilleri, telleri birebir aynı aradaki tek fark xc 150'nin lastiği daha kalın.

Buralar hepten eksi sözlüğe döndü valla. Metroda asık olduğum çocuğu arıyorum konusu burada, troll troll ayni konular burada, habire gotten zartomuz eksik.