Bisiklet fiziği Dersleri (Soru cevap şeklinde)

biraz gec oluyor ama kusura bakmayın
surtunme yuzeyının surtunme kuvvetıyle bı ılıskısı yok kı bence burda baska bıseyler donuyor

k x m x g =Fsür
katsayı x kutle x yer cekım ivmesi = kuvvet

@elise111s
burdakı yorumla da paralel olarak bence bir sebep de ince lastıklerı daha yuksek basıncta kullanmamız

tum yorumları okuyamadım eger buna benzer bırsey soylendıyse kusura bakmayın

@bianconero

Sorunun tartışması doyuma ulaşınca ikinci derse girecez.
Şimdi teneffüsteyiz..

Soru:

Bisiklet hareket halindeyken üzerinde oluşan titreşimden elektrik üretilebilir mi?

Kaynak: (link)

@Mesut Girgiç


amanın kafam karıstı yorum yapamıyorum ??? beynım durdu yanı titreşmeden nasıl elektirik üretilebilirki normal elektirik nasıl uretiliyo??? neyse ben kafa yormayım yorumlara bakayım

@Nevzat K.

Yani üzümünü ye bağını sorma demişler
Mesut hocam ben de çok merak ettim şimdi biraz beyin yoralım biraz da araştırayım bakalım bir fikir yürütebilecek miyim

@Mesut Girgiç

Dinamo yardımı ile üretilebilir belki :rolleyes:

Belki ne? Üretilebilir

Çünkü dinamolar, hareket enerjisini elektrik enerjisine çevirmekte kullanılırlar.

@H.Okyay


bende dinamo diye dusundum ama titresimden nasıl bi elektirik üretilebilirki

@Nevzat K.

Titreşimden kaynaklanan hareket enerjisi ( yani kinetik enerji ) mekanik hareket içermekte. Bu mekanik hareket de dinamo yardımı ile elektrik enerjisine dönüşmekte ama çok küçük bir miktarda.
Zaten bisikletimizde dinamoları sadece led yakmakta kullanıyoruz.

Beyler bazılarımızın yanlışı var, fizik derslerinde tüm cisimler %100 rijit kabul edilir, gerçek dünyada bu böyle değildir ve geniş temas yüzeyi sürtünme katsayısı aynı ise her şekilde sürtünmeyi artırır, öyle olmasa F1 araçları ince tekerlek kullanırdı değil mi? Spor arabaların arka lastikleri hayvan gibi olmazdı..

Şimdi olay şöyle ki, birkaç çeşit sürtünme var evet.

Hava sürtünmesi: Lastik kalınlaştıkça aerodinamik özelliği tabi ki azalır, direnç artar, anca bu sürtünmelerin arasında en zayıf kalanıdır çok yüksek hızlar söz konusu değilse.

Dönüş direnci(rolling resistance): Lastiğin hamuruna ve dişlerine bağlı bir sürtünmedir, dönen bir cisme yerin ters tarafa uyguladığı tüm kuvvet budur, yani bizi asıl yavaşlatan, slick lastiğe geçtiğimizde bizi coşturan, %80-90 oranda bu kuvvetin değişmesinin etkisidir. Profil ne kadar düzse o kadar düşer direnç.

Hava direncinin etkisini görmek isteyenler bisikleti sürerken bir süreliğine gidonun üstüne yatabilir, koskoca vücudun yatması tabi ki çok etkiler ama lastiğin 1.9 yerine 2.35 olması hissedilmez bile çoğu zaman.

Kütle olayı ise ivme geçerli ise etkilidir, sabit hızla gidiyorsanız lastiğin ağır veya hafif olması birşey değiştirmez, sadece ivmelenirken en basit şekliyle F=m.a ve M=J.w' olduğu için ivme, kütle ile ters orantılıdır.

Bisiklette biz hızlanmak veya sabit hızlı gitmek isteriz, sürtünmeler de tersini. Hava sürtünmesi, rolling resistance, göbeklerdeki ve diğer parçalardaki sürtünmeler, hepsi bizim enerjimizi afiyetle yer.

Asfaltta 2.35 freeride lastiği 1.9 slick'ten daha kötü tutşa sahip olabilir(Maxxis Holly Roller bu yüzden düz yapılmış), buna şaşırmayın, çünkü TEMAS yüzeyi önemlidir lastik genişliği değil. Sürtünme her zaman kötü müdür? Hayır değildir, çünkü fren yaparken ve viraj alırken sürtünmenin gözünü yiyim dersiniz, ne kadar sürtünme o kadar enerji kaybı, ne kadar sürtünme o kadar yol tutuşu. Bazı lastikler ortada sert, yanaklarda yumuşak hamur kullanarak iki çeşidin de iyi yanlarını kullanmayı düşünmüşler hatta, bence gayet de iyi etmişler.

Biraz fazla coştum belki kusuruma bakmayın Bu konuları çok geniş bir bakış açısıyla düşünen ve analiz eden bir insanım, mekanik sever bir vatandaşım..

@H.Okyay


CEVAP:
@Bilim ve Teknik E-dergisi
Zil çaldı. Tekrar teneffüs başladı.

Bir de piezoelektrik özellikteki maddeler var, onlar da sensör yapımında falan kullanılıyor, mekanik bir kuvvet geldiğinde elektrik potansiyeli oluşuyor, voltaj uygulandığında da stress oluşur madde üzerinde, yani iki taraflı bi olay: (link)

@Mesut Girgiç

Ben kantine gidiyorum, bir şey isteyen varmı?

@Sahinoz


Sayın Sahinoz. (Okul no'nuzu şu anda hatırlayamadığımdan size nickinizle hitap edeceğim müsadenizle)

Fizik derslerinizdeki performansınızdan dolayı kanaat notu olarak 3 bin küsurluk bir puan alacağınız var. Şimdi göndereyim dedim ama forum programı:
- "teşekkür ettiğin öğrenciye bir de ilave puan mı vereceksin. Aynı topikte bir üyeye iki kez puan veremezsin. Hocaysan ağır ol. Çocuk biraz daha göstersin kendini. Şımartma." dedi.
Ben şımarma anlamında V-Bulletin'in yorumuna katılmıyorum. Benden 3 bin küsur puan alacağınız var.
Fizik derslerine olan ilgi ve katkılarınızın devamını beklerim.
Saygılarımızla.
Okul idaresi.


-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-

Arkadaşlar.
Edebi-fizik diye bir ifade duydunuz mu hiç..


Bisiklet fiziğini ve dengesini edebi bir anlatımla dillendiren Sn. Mehmet Emin Arı ya teşekkürlerimizle kendisinden buraya alıntı yapıyorum.
Önce konu başlıkları sonra konunun kendisi..

Bir bisiklete şöyle iyice bir bakın.
Ne görüyorsunuz? Sadece iki tekerlek ve metal parçalar mı? Hayır bence hata ediyorsunuz. Bisiklette gördüğünüzden çok ama çok daha fazlası vardır. Nasıl mı? O halde okumaya devam edin.

Denge Ustası Olarak Bisiklet

Sonuç: Mevlana'nın dediği gibi "bulaşmadan bozulmadan akmak ne güzel".
Evet. Yaşamın temel sırrı akmaktır.

Öğretmen Olarak Bisiklet

Sonuç: Dengenin yolu sürekli dengesizlikten geçer.

Yaşamın İçinde Olan Bisiklet
Sonuç: Yaşam sokaktadır.

Alçakgönüllü Bisiklet

Sonuç: Alçakgönüllü Olun

Hata Affetmeyen Bisiklet

Ne kadar kendini beğenmiş yada narsist olursanız olun bisiklet size haddinizi bildirecektir. Bir yarış bisikletinin patlak tekerleğini değiştirmeye kalktığınızda yaşadığınız çaresizlik sizin o meşhur egonuzu iki dakikada söndürecektir.




AYRINTILARI BEKLEYİN.
Teneffüsün bitmesine az kaldı.

Titresimin her turuyle elektrik enerjisi uretilebilir cevapta da soylendigi gibi.
Hatta bikac yil once Tokyo sehrindeki alisveris merkezleri tabanlari ve otoyollarin altina bu titresimleri elektrik enerjisine cevirebilecek mekanizmalarla donatmanin 2020 yilina kadar gerceklesmesini planladiklarini okumustum.

bunu anlamaın en iyi yolu petrl dökülmüş asfatta bisiklet sürmektir ürettiğiniz zaman anlarsınız

@Mesut Girgiç

İşte yaz tatiline girmiş olup da bol bol vakti olan ve okumayı çok sevenler için ayrıntılar:
Bisiklet bilgeliği


Bir bisiklete şöyle iyice bir bakın. Ne görüyorsunuz? Sadece iki tekerlek ve metal parçalar mı? Hayır bence hata ediyorsunuz. Bisiklette gördüğünüzden çok ama çok daha fazlası vardır. Nasıl mı? O halde okumaya devam edin.

Denge Ustası Olarak Bisiklet

Bisikletin dengesi statik değil dinamiktir. Statik denge bir masanın dengesi gibidir. Durağan ve değişmezdir. Bisiklet ise dinamik dengeye sahiptir ve dengede kalabilmesi için sürekli olarak bir akış içinde olması gerekir yoksa denge sağlanamaz. Bisiklete binerken durursanız, bisikletten düşersiniz. Bisiklet ne kadar büyük bir akış içindeyse o kadar sağlam bir denge içindedir. Yani belli bir hızın üzerindeyseniz dengeyi bulmak daha kolaydır. Şimdi cüretkar bir şey yapacağım ve bisiklet dengesinden yani mekanik biliminden ruhbilime geçeceğim.

Ruhunuzun da bisiklete benzer bir dinamik dengesi vardır. Sürekli akış içinde olan bir ruhun değişen halleri bisikletin dengesi gibi ruhun dengesini bozamaz. Duran ve bir noktaya saplanan ruh, bisiklet gibi dengesini yitirir ve düşer. Düşmüş bir ruhu nasıl anlarsınız? Bir balık gibi bakıyorsa eğer düşmüştür o ruh. Hırsla bir şeyin peşinde gidiyorsa, denge kaybolmuştur vs.. Bu ruh kötü kokar. Hem de ne kötü bir koku. Sürekli akış ise becerilmesi en zor şeydir. Belki bu yüzden otuz yaşını geçmiş çoğu kadın ve erkekte o balık bakışlarını görüyoruz.

Sonuç: Mevlana'nın dediği gibi "bulaşmadan bozulmadan akmak ne güzel". Evet. Yaşamın temel sırrı akmaktır.

Öğretmen Olarak Bisiklet

Bisiklete binmeyi öğrenmenin en zor yanı dengeyi sağlamayı öğrenmektir. Bisiklete binmeyi öğrenirken başlangıçta bunu bir türlü beceremezsiniz çünkü bisiklet bir tarafa doğru dengesi bozulduğu zaman bisiklet binmeyi öğrenen kişi "sağduyulu" bir şekilde davranarak gidonu (ellerinizle tuttuğunuz yer) bisikleti ters yöne doğru yönlendirir ve bir güzel düşer. Halbuki yapması gereken gidonu hafifçe bisikletin eğildiği tarafa daha doğrusu meyil ettiği (meyyalem) yöne doğru hafifçe gidonu eğmeniz gerekir. Bu sağduyulu bir davranış değildir. Kabul ediyorum ama bisiklete binmeyi istiyorsanız bu şekilde sağduyuya ters şekilde davranmanız gerekir. Aynı şekilde ruhunuzun dengesini korumak için bazen sağduyuya ters davranmanız gerekir. Diyelim ki ruhunuz depresyona yada kötülüğe meylediyor. Yapmanız gereken biraz daha depresif davranmak veya ruhunuzu kötülüğe serbest bırakmaktır. Sağduyulu davranıp depresyondan kaçmak işe yarayabilir mi? Böyle yaparsanız korkarım daha da fazla depresyona batarsınız. O halde ne yapmak gerekli? Ben psikiyatr değilim, psikolog hiç değilim. Ben bir mühendisim, insan ruhu üzerine fikir söylemem belki abes kaçabilir ama doğa düzgün çalıştığına inandığı bir sistemi yada fikri bir başka yerde de kullanma eğilimindedir ( Kahvenize süt ekleyip karıştırın; bir galaksiyi oluşturan sarmalın aynısı kısa bir süreliğine karşınıza çıkacaktır, ikisi de aynıdır sadece biri çok ama çok büyüktür). O halde bisiklette işe yarayan bir düşünce yada sistem neden bir başka yerde kullanılmasın.

Sonuç: Dengenin yolu sürekli dengesizlikten geçer.

Yaşamın İçinde Olan Bisiklet

Bisiklete binmek keyiflidir ve zevklidir ama asla konforlu değildir. Paranıza kıyıp amortisör taktırabilirsiniz ama bunlar bile sizi yolun engellerinden ve çukurlardan pek korumaz. Bir araba konforunu asla bisiklette bulamazsınız. Yolu her daim hissedersiniz. Klimalı bir bisiklet bulma ihtimaliniz neredeyse sıfırdır. Sıcak yada soğuk her zaman bir sorundur. Bisiklete binmek için uygun zamanlar yani hafif serin bir hava her zaman bulunmaz. Yağmur yağdığında çamurluğunuz yoksa saçınızın diplerine kadar çamura bulanırsınız (aslında bu hoşuma gidiyor, sanırım önceki yaşamımda bir kurbağaydım, suyu ve çamuru pek seviyorum). Arabalar sorundur. Ezilme tehlikesi her zaman vardır. Göbekli adamlar ve selülitli hanımlar sizi görünce spor yapamadıklarını hatırlarlar ve negatif duygularla arabayı sanki siz yokmuşsunuz gibi üstünüze sürerler. Tabii birde köpekler var. Nedense köpekler yayalara ve arabalara durduk yerde pek saldırmaz ama bir bisikletli görünce hemen havlarlar ve saldırırlar. Benim bulabildiğim tek teori şu; her köpeğin küçük yaşlarda bisikletle ilgili hoş olmayan bir anısı olsa gerek. Siyahlar giyinmiş bir bisikletli çılgın kahkahalar atarak yavru köpeklerin kuyruğunu bisikletiyle eziyor. Allah'tan kedilerde bu tür bir davranış şekli yok. Tabi düşme tehlikesi her zaman vardır. Bazen bindiğim yarış bisikletinin tekeri oldukça ince (başparmağınız kadar falan), böyle olunca da yollardaki ızgaralarda tehlike oluşturuyor çünkü teker bunlardan birinin içine girince şu şekle bürünüyorsunuz (ön / arka) ön teker altta arka teker yukarda. Hele bir de ayaklarınızı tutan kayışlarda olunca siz de ters yönde şaha kalkıyorsunuz. Başıma geldiği için biliyorum. Gülmeyin lütfen, hiç de komik değil.

Bütün bunlar bisikleti cazip kılar çünkü bütün bu zorluklar bisikleti yaşamın içine çeker. Bisiklet yaşamın içindedir. Zen ve motosiklet bakım sanatı adlı kitabında Robert Pirsig'in dediği gibi bir araba içinde aslında bir kafes, bir korunak içinde hareket edersiniz ama bisiklette öyle değildir. Üstünüzde gökyüzü ve altınızda toprak vardır. Bir pencere önü çiçeği değilsinizdir, yaşamın içindesinizdir. Konfor yoktur ama bisikletin üstünde susuz kalıp (sürekli ağızdan nefes alıp verdiğiniz için) içilen suyun yada meşrubatın tadı hiç bir yerde yoktur. Lafı uzatmayacağım, bisiklet yaşamın içindedir.

Sonuç: Yaşam sokaktadır.

Alçakgönüllü Bisiklet

Ne kadar kendini beğenmiş yada narsist olursanız olun bisiklet size haddinizi bildirecektir. Bir yarış bisikletinin patlak tekerleğini değiştirmeye kalktığınızda yaşadığınız çaresizlik sizin o meşhur egonuzu iki dakikada söndürecektir.

Sonuç: Alçakgönüllü Olun

Hata Affetmeyen Bisiklet

Bisikletle olan engin deneyimlerine dayanarak şunu diyebilirim ki siz, siz olun yokuş aşağı hızlı bir şekilde giderken asla ön frene basmayın.

.....



Mehmet Emin Arı

--------------------------------------------------------------------------------

Tabii birde köpekler var. Nedense köpekler yayalara ve arabalara durduk yerde pek saldırmaz ama bir bisikletli görünce hemen havlarlar ve saldırırlar. Benim bulabildiğim tek teori şu; her köpeğin küçük yaşlarda bisikletle ilgili hoş olmayan bir anısı olsa gerek. Siyahlar giyinmiş bir bisikletli çılgın kahkahalar atarak yavru köpeklerin kuyruğunu bisikletiyle eziyor.

Ehüehe ! :04:

Bisiklet fazla hareketli ve dikkat çekici olsa gerek, hem de köpeklerin dişine göre

Yaz tatiline mi girdik neci :rolleyes:

@H.Okyay

ders boş yuppii