Can Akan
Aktif Üye
- Kayıt
- 24 Şubat 2015
- Mesaj
- 193
- Tepki
- 237
- Şehir
- Kafama Göre
- İsim
- Can
- Bisiklet
- Trek
Tekrardan merhabalar. 
Yazımda neden bu bisiklete karar verdiğimi nasıl süreçlerden geçtiğimi ve bisiklet üstünde yapılan değişiklikleri paylaşmaya çalışacağım
.
Bisiklete çocukluk yıllarımdan beri biniyorum. Küçükken bindiğim bmx ve çelik kadrolu ''MİGROS'' bisikletlerinden sonra asıl değişimi üniversiteye başladığımda yaptım. Bisikletin nasıl ''BİR ŞEY'' olduğunu burada fark ettim. Arkadaşlarımın bisikletlerine ilk bindiğimde ''Bunlar gidiyor abi ya!!'' algısı o zaman oluştu.
Yeni evime de taşındıktan sonra ulaşım sıkıntısı yaşamaya başladım. Fakülteye otobüsle gitmeye kalsam otobüs bekleme, duraktan yürüme derken evden çıkışımla fakülteye ulaşmam 1 saati bulabiliyordu. Eh kısa yoldan yürüyeyim dersem en az 40 dakika da o sürüyordu.
Artık bisiklet almam şart olmuştu.
Böylece öğrenci işi 2. el bisikletlere bakmaya başladım. Kısa bir süre sonra berbat durumda olan bir Salcano ng650 aldım. Eh bu bisikleti toplayayım edeyim derken sıfır bisiklet parasına geldi orası ayrı mevzu.
ng650'ye çelik bisikletten geçmiş olduğum mutlulukla 1 sene boyunca bindim,ufak turlar yaptım. MTB diye geçen bu bisikleti neredeyse arazide hiç kullanmadım. Ki arazide de sağlıklı kullanılabileceğini düşünmüyorum
.
Bisikletimle günübirlik değil de uzun turlara çıkmak istiyordum ancak bunu karşılayamıyordu. Ben de satmaya karar verdim.
Araştırdıkça isteğim safkan bir tur bisikleti(Fuji touring, Surly, Trek 520...) almaktı ancak bunların fiyatlarına baktıkça bütçeme uygun!! olmadıklarını anladım.
Hala istiyorum bu bisikletleri ancak biraz daha zaman lazım.
Ben de başka modellere bakarak araştırmaya devam attim. Uzuunca bir araştırmanın sonucunda tur için yapacağımız değişiklikleri desteklemesi, kadro açıları ve kalitesiyle Okan abinin Trek 7.2 sini almaya karar verdim.
Bisikletin rahat sürüşü, yolda yormayışı ve salcanoya göre olan muazzam akıcılığından dolayı ne kardar doğru bir tercih yaptığımın farkına vardım.
Bisikletin kontrolü ve fren mesafesi ilk başta değişik bir his verse de kısa bir süre sonra alıştım.
Bisiklet bana geldiğinde böyleydi:
İlk başta hem bisiklete alışmak hem de alacağım aksesuaralarda gereksiz harcamadan kaçınmak için günübirlik turlar yaptım. Bu turlardan sonra aklımda bir liste çıkardım ve bu parçaları araştırmaya başladım. Kayseri'de olan bisikletçileri gezdim. İnternetten yurt içi ve yurt dışı siteleri araştırmaya başladım.
İlk olarak Kayseri'den 25kg kapasiteli ÇELİK bir bagaj aldım. Alüminyum bagajlara göre ağır olsa da turda olabilecek kaynak sıkıntısını yaşamamak ve duruşundan dolayı bu bagajı tercih ettim. Bisikletin sadece bagajlı hali:
Bisiklet TUR ruhuna yavaş yavaş girmeye başladı bile.
Bagajı aldıktan sonra Kayseri'de istediklerimi bulamadığım için Doğa Bisikletten bir sipariş geçtim.
Çamurluk: Yağmurlu havalarda bisikleti kullandıktan sonra çamurluk ihtiyacı hissetmeye başladım. Piyasada kaliteli olan SKS çamurlukları fiyatı nedeniyle tercih etmedim. Bunun yerine montajı zahmetli de olsa işimi görebilecek Polisport'un Georgia modelini tercih ettim. Tellerinin boyunu ayarlayıp montajını yaptık. Teller çamurluk tarafındaki plastik parçadan çıktığı için buraları cırt kelepçe ile destekledik.
Suluk kafesi: Kullanmış olduğum termos ve pet şişenin mevcut kafese sığmamasından dolayı üstten de sabitleme kısmı bulunan XLC' nin pet şişeler için üretilmiş suluk kafesini tercih ettim.
Pompa: Arkadaşımın tavsiyesine uyarak giyo'nun pompasını aldım.
Pabuçlar: Tüm kullananlardan olumlu yorum almış Baradine'in 3 renkli pabucunu tercih ettim. Fren performansında gayet olumlu bir artış oldu.
Arka Bagaj Farı: Duruş olarak hoşuma giden Spanninga duxo farı tercih ettim. Far tek fonksiyonlu, yani ya kapalı ya da devamlı yanıyor. İnsan 2-3 fonksiyon aramıyor değil. Farın alt kısmı reflektörlü, üst kısmında ise bir tane ledi bulunuyor. Fark edilebilirliği fena değil.
Bunlar da aksesuar takıldıktan sonraki fotoğrafları:
Aliexpress'ten de km saati ve ön far sipariş ettim. Onlar da gelince nasıl olduklarına bakarız.
Bisiklet aksesuarlardan sonra tur havasına artık girdi. Kullanırken ağırlığı hissedilmeye başladı bile.
Biraz daha kullandıktan sonra aklımda soru işareti bırakan gidon, lastikler, ön bagaj ve belki de seleyi de değiştirebilirim. Bunu kullandıkça görmem lazım.
Artık uzun turlara hazırım.

Bisiklet yüklü iken fotoğraflarını da çekmek istiyorum. Sadece zaman lazım, şu vizeler bi geçsin havalar da o zamana düzelir zaten.
Bisikleti almamdan tutun tüm konularda karar vermemde yardımcı olan tüm BİSİKLET FORUM üyelerine, Aytekeli Bisiklet Kemal Amcama ve bilgilerini esirgemeyen tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.
Yazımda neden bu bisiklete karar verdiğimi nasıl süreçlerden geçtiğimi ve bisiklet üstünde yapılan değişiklikleri paylaşmaya çalışacağım
Bisiklete çocukluk yıllarımdan beri biniyorum. Küçükken bindiğim bmx ve çelik kadrolu ''MİGROS'' bisikletlerinden sonra asıl değişimi üniversiteye başladığımda yaptım. Bisikletin nasıl ''BİR ŞEY'' olduğunu burada fark ettim. Arkadaşlarımın bisikletlerine ilk bindiğimde ''Bunlar gidiyor abi ya!!'' algısı o zaman oluştu.
Yeni evime de taşındıktan sonra ulaşım sıkıntısı yaşamaya başladım. Fakülteye otobüsle gitmeye kalsam otobüs bekleme, duraktan yürüme derken evden çıkışımla fakülteye ulaşmam 1 saati bulabiliyordu. Eh kısa yoldan yürüyeyim dersem en az 40 dakika da o sürüyordu.
Artık bisiklet almam şart olmuştu.
Böylece öğrenci işi 2. el bisikletlere bakmaya başladım. Kısa bir süre sonra berbat durumda olan bir Salcano ng650 aldım. Eh bu bisikleti toplayayım edeyim derken sıfır bisiklet parasına geldi orası ayrı mevzu.
ng650'ye çelik bisikletten geçmiş olduğum mutlulukla 1 sene boyunca bindim,ufak turlar yaptım. MTB diye geçen bu bisikleti neredeyse arazide hiç kullanmadım. Ki arazide de sağlıklı kullanılabileceğini düşünmüyorum
Bisikletimle günübirlik değil de uzun turlara çıkmak istiyordum ancak bunu karşılayamıyordu. Ben de satmaya karar verdim.
Araştırdıkça isteğim safkan bir tur bisikleti(Fuji touring, Surly, Trek 520...) almaktı ancak bunların fiyatlarına baktıkça bütçeme uygun!! olmadıklarını anladım.
Ben de başka modellere bakarak araştırmaya devam attim. Uzuunca bir araştırmanın sonucunda tur için yapacağımız değişiklikleri desteklemesi, kadro açıları ve kalitesiyle Okan abinin Trek 7.2 sini almaya karar verdim.
Bisikletin rahat sürüşü, yolda yormayışı ve salcanoya göre olan muazzam akıcılığından dolayı ne kardar doğru bir tercih yaptığımın farkına vardım.
Bisikletin kontrolü ve fren mesafesi ilk başta değişik bir his verse de kısa bir süre sonra alıştım.
Bisiklet bana geldiğinde böyleydi:

İlk başta hem bisiklete alışmak hem de alacağım aksesuaralarda gereksiz harcamadan kaçınmak için günübirlik turlar yaptım. Bu turlardan sonra aklımda bir liste çıkardım ve bu parçaları araştırmaya başladım. Kayseri'de olan bisikletçileri gezdim. İnternetten yurt içi ve yurt dışı siteleri araştırmaya başladım.
İlk olarak Kayseri'den 25kg kapasiteli ÇELİK bir bagaj aldım. Alüminyum bagajlara göre ağır olsa da turda olabilecek kaynak sıkıntısını yaşamamak ve duruşundan dolayı bu bagajı tercih ettim. Bisikletin sadece bagajlı hali:

Bisiklet TUR ruhuna yavaş yavaş girmeye başladı bile.
Bagajı aldıktan sonra Kayseri'de istediklerimi bulamadığım için Doğa Bisikletten bir sipariş geçtim.
Çamurluk: Yağmurlu havalarda bisikleti kullandıktan sonra çamurluk ihtiyacı hissetmeye başladım. Piyasada kaliteli olan SKS çamurlukları fiyatı nedeniyle tercih etmedim. Bunun yerine montajı zahmetli de olsa işimi görebilecek Polisport'un Georgia modelini tercih ettim. Tellerinin boyunu ayarlayıp montajını yaptık. Teller çamurluk tarafındaki plastik parçadan çıktığı için buraları cırt kelepçe ile destekledik.
Suluk kafesi: Kullanmış olduğum termos ve pet şişenin mevcut kafese sığmamasından dolayı üstten de sabitleme kısmı bulunan XLC' nin pet şişeler için üretilmiş suluk kafesini tercih ettim.
Pompa: Arkadaşımın tavsiyesine uyarak giyo'nun pompasını aldım.
Pabuçlar: Tüm kullananlardan olumlu yorum almış Baradine'in 3 renkli pabucunu tercih ettim. Fren performansında gayet olumlu bir artış oldu.
Arka Bagaj Farı: Duruş olarak hoşuma giden Spanninga duxo farı tercih ettim. Far tek fonksiyonlu, yani ya kapalı ya da devamlı yanıyor. İnsan 2-3 fonksiyon aramıyor değil. Farın alt kısmı reflektörlü, üst kısmında ise bir tane ledi bulunuyor. Fark edilebilirliği fena değil.
Bunlar da aksesuar takıldıktan sonraki fotoğrafları:






Aliexpress'ten de km saati ve ön far sipariş ettim. Onlar da gelince nasıl olduklarına bakarız.
Bisiklet aksesuarlardan sonra tur havasına artık girdi. Kullanırken ağırlığı hissedilmeye başladı bile.
Biraz daha kullandıktan sonra aklımda soru işareti bırakan gidon, lastikler, ön bagaj ve belki de seleyi de değiştirebilirim. Bunu kullandıkça görmem lazım.
Artık uzun turlara hazırım.
Bisikleti almamdan tutun tüm konularda karar vermemde yardımcı olan tüm BİSİKLET FORUM üyelerine, Aytekeli Bisiklet Kemal Amcama ve bilgilerini esirgemeyen tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.