Bir Makedonya Hikayesi

eren konu

Forum Bağımlısı
Kayıt
28 Aralık 2014
Mesaj
656
Tepki
565
Yaş
40
Şehir
Demre
Bisiklet
Specialized
Merhaba arkadaşlar 29 ağustos 3 eylül 2017 tarihleri arasında ilk yurt dışı bisiklet turumu gerçekleştirdim. 2017 başından beri, kurban bayramında cesaret edemem zannediyordum fakat sonra bir de baktım ki biletleri almışım ve yol arkadaşlarımı seçmişim bile... Tur öncesi ihtiyacım olan olmayan bir çok tüketim gerçekleştirdim. Tur bittikten sonra gördüm ki minimal düşünmek gerek çünkü, lazım olması muhtemel şeyleri değil, olmazsa olmazları yanımızda ve rampalarda taşımak daha konforlu oluyor. Aslında ilk olarak Makedonya Arnavutluk olarak aklımdan geçiyordu fakat yılda nitelikli olarak dinlenme anlamında 2 kez tatilimin olduğunu düşünerek ve daha fazla gezebilmek anlamında tek ülkeye indirgedim. Bu fikrimi önce Ankara'dan bir arkadaşıma, sonrasında Isparta'dan bir arkadaşıma ve son olarak da yaşadığım yer olan Demre'den bir abimle paylaştım. Demre'deki abim 15 yaşındaki oğlu ile birlikte gelmelerinin mümkün olup olmadığını sordu ben de bundan mutluluk duyacağımız söyledim. Bu şekilde 5 kişi olarak biletlerimizi aldık. Son birkaç gün kala Ankara'daki arkadaşım üniversiteden malesef yurtdışı çıkış izni alamadı ve sayımız 4'e düştü.

Tura 3 hafta kala yüklü ve yüksüz olarak 50km'den-90km'ye kadar haftada 2 kez antrenman turu yaptık.
Demre Kadromuz turda sıkıntı yaşamayacak kadar kondisyonlu. Ayrıca biliyoruz ki Abidin yani Ispartadaki arkadaşımız da aktif bisiklet kullanıcısı yani özetle hiç bir rampanın gücü bizi bisikletten indirmeye yetemez.

İşin bir de yüksek nabızda bir birimizi anlamak, alınganlık göstermemek ve hoşgörülü olmak kısmı var. Yol arkadaşlığı önemlidir.

Neyse bu kadar laf kalabalığından sonra





İşin en basit kısmı geride bırakıyoruz. Makedonyadayız.
Hava alanına 2km mesafedeki Hotel Livija'ya 4 kişi bisikletler nedeniyle 2 adet taksi tutarak ve taksi başı 20Euro ödeyerek ulaşabiliyoruz.(ilk kazık afiyetle yenir.) Otel odasına eşyaları yerleştirmeden bir hışımla bisikletleri kuruyoruz ve karınlar aç. Bisiklet kutularını, dönüş öncesi son gece de ziyaret edeceğimiz bu otelde bırakıyoruz. Saat oranın saati ile 22.00 gibi bir şey tabi açık restoran yok. Böyle yarı kafe, yarı disko-bar tadında bir mekanda Çat pat ingilizce konuşabilen yağlı güreşçi fiziğindeki delikanlıya aç olduğumuzu anlatıyoruz. Hamburger yaptırabileceğini belirtiyor ve afiyetle yiyoruz.

Mekan budur.



Sonra otele dönüyoruz. Yarın büyük gün.
Saat 07:30'da uyanıyorum.
Otelde sade bir kahvaltı, son kontroller ve pedal.




Petroviçten hareket ediyoruz. Yaklaşık 20km sonra Üsküpteyiz.




Platformun önünde bisikletlerimizi yani turun esas kahramanlarını görüyorsunuz. Her birine isim takıyoruz.
Benim bisiklet: Salih Canoğlu (Salcano)
Abidinin bisiklet: Lala Pier Paşa (Lapierre)
Efenin bisiklet: Burhannetwin (b'twin)
Ünal Abinin bisiklet: Fuat Jiletoğlu (Fuji)




Üsküpte eski kenti(old town) turluyoruz. Enerji için Saç Family isminde bir Cafede börek yeyip çay içiyoruz. Sonrasında Tarihi Taş köprüden geçerek yeni kenti(new town) geziyoruz. Rahibe Teresa'nın müzesini inceliyoruz.




Vardar Nehri üzerinde tekne biçimli Oteller görüyoruz.



Kulağımıza latin müzikleri çalınıyor. Müziğin kaynağı Che ve Fidel'in resimlerinin tema olduğu Casa Cubana kafe. Mekan ve müzikler terapi etkisi yapıyor adeta. Burda da soğuk içecekler içtikten sonra tekrar eski kentteyiz. Mutlaka ziyaret edilmesi gerektiği söylenen Destan Köftede öğle yemeği yiyoruz. Önden Kiremitte kuru fasülye, salata ve koyun yoğurdu servis ediliyor sonrasında ise o meşhur köfte. Restorandan mutlu ayrılıyoruz fakat bana sorarsanız türkiyede köfte yapan restoranların %90'ı daha iyisini yapar yani beklentiyi fazla yüksek tutmamakta fayda var. Sonrasında çok zorlu olmayan 42km'lik mesafe iki kez 5 dakikalık su molaları vererek Kalkandelen'e (Tetovo) ulaşıyoruz. İlk olarak Oteli buluyoruz. Merkezde yer alan Otel Lirak gerçekten burada kalmak zorunda kalırsanız tek geçeceğim oteldir. Sakin geçen turdan sonra sıcak duş ve Kalkandelen sokaklarındayız. Bir taraftan kenti turluyoruz bir taraftan da Ünal Abinin aksiyon kamerası için hafıza kartı arıyoruz. Kartı satın aldıktan sonra Kalkandelenin en meşhur restoranında yani Burger King'de akşam yemeği yiyoruz. Şaka bir yana ciddi anlamda restoran arıyoruz ama o aradığımız yöresel yemek yapan restoranları bulamayınca börek yerine fast food da olsa protein alalım istiyoruz.

Sonrasında Otelin Ayrıca Kalkandelenin en güzel kafelerinden birine bağlantısının olduğunu öğreniyoruz Noel Kafe. Ben trileçe daha önce yememiştim ama ilk kez tadarak bu kadar beğendiğim bir tatlı daha hatırlamıyorum. Tatlı üç farklı hayvanın sütünden yapılıyormuş manda, koyun ve keçi. Orada yöresel tatlı havasında fakat bildiğim kadarıyla Arnavut tatlısı olması lazım. Yine de oldukça özgün ve başarılıydı.



Sonrasında yol yorgunluğu ile odalarımıza çekilerek dinleniyoruz. Sabah son derece güzel bir kahvaltı ile otelden ayrılıyoruz. Kalkandelende henüz gezmediğimiz yapımında binlerce yumurta kullanılan Alaca Camiyi ziyaret ediyoruz.



Sonra Harabati Baba Tekkesi





Buradan da ayrıldıkta sonra ciddi rampalar bizi bekliyor. Yaklaşık 800m tırmanarak 1215m yüksekliğe ulaşacağız. Fakat öncesinde Türklerin yoğunlukta olduğu Gostivar kentine ulaşıyoruz. Burada son derece iyi ağırlanıyoruz. Çay içtiğimiz yerde Türkiyeden geldiğimizi öğrenince bizden ücret almıyorlar.

Daha sonra bir Sharri Restoranda yemek yiyoruz. Sulu yemeği özlemişim. Hepsi enfestiler.



Gelsin rampalar. Çok dik olmamakla birlikte neredeyse hiç es vermeyen ve uzun süren tırmanışımızı zirvede kiril alfabesi ile yazıldığı için malesef ismini anlayamadığım bir kafede börek yiyerek taçlandırıyoruz. Bravo markasından -keşke Türkiyede de olsa dediğimiz- bölgenin güzel meyve sularından içiyoruz. Sonrasında inişe geçiyoruz. Talihsiz bir orman yangınına isabet ediyoruz. Çaresiz ağaçlar sürekli olarak uçaklarla su aktarılmasına rağmen kül oluyorlar.



Biraz ilerisinde görülmeye değer bir şehitlik.



İniş de tamamlandıktan sonra Kırçovadayız(Kicevo).
Burası küçük bir kent ve çayla malesef tanışmamışlar.




Arabella Otelde konaklamak zorundayız çünkü sanırım burada başka bir otel yok ya da booking ile anlaşmalı başka bir otel yok.
Sabah güzel bir kahvaltı sonrası rotamız Ohrid. Neredeyse bir önceki günü aratmayacak rampaları çıktıktan sonra kent görünmeye başlıyor. Ohrid, Üsküp ile birlikte Makedonyanın can damarı.
Zaman zaman dar yollar nedeniyle tedirgin olmuşsak da hedef noktaya ulaşmak son derece keyifli. Marina Apartments Otelde sıcak karşılama ile yerleşip duş ve temizleri giyiyoruz.
Bu tatlı yorgunluğun sonrası akşam Dalga Restoranda dalga sesleri ve müzik eşliğinde balık dopingi alıyoruz.



Gece 3 gün pedallamanın verdiği yorgunluk ile deliksiz, konforlu uyku ve sabahleyin Türk işletici tarafından Türk Kahvesi ikramı paha biçilmez. Otelden ayrılırken bir adet transporter kiraliyoruz. 150eurodan açılan pazarlık kapısı 120euro ile kapanıyor. Bisikletleri yüklüyoruz içine. Sonrasında kahvaltı için kent merkezine gidiyoruz.
Ve her santimetrekaresi görülmeye değer aziz Ohrid...










Ohridin altını üstüne getirdikten sonra Atamızı tabiki unutmadık. İstikamet Manastır(Bitola). Askeri Rüştiyeyi ve Atamızın köşesini ziyaret ediyoruz.





Notlarımızı bırakıyoruz Atamıza



Ve bu son günde en anlamlı etkinliğimizi de gerçekleştirdikten sonra ilk gün kaldığımızı Petroviç'teki Hotel Livija'ya dönüyoruz. Bisikletleri çıkardığımızı kutulara tekrar yerleştiriyoruz. Sabah 9.25'te kalkacak uçak için bisiklet kutulamamızı tamamladıktan sonra görülmesi gerekli diye bahsedilen Üsküp gecelerini de görüyoruz. Tabi geceden kastım ışıklar içindeki üsküp kenti, yanlış anlaşılma olmasın.



Son istirahatimiz için Otelde son gecemizi geçiriyoruz.
Sabah 6:30'da kalkıyoruz yakıt alıp aracı teslim ettikten sonra hava alanı bisiklet bagaj işlemlerini tamamlıyoruz.



Ve Cennet Vatan Türkiyemizdeyiz.



Bisiklet turu ve Makedonya ile ilgili olarak kullandığım mekan isimleri, fiyatlar ve yenenler tamamı ile bu turu yapmak isteyenlere ışık tutması amacıyladır. Bunun dışında tur Ülkemizde olsaydı da yaklaşık olarak benzer paralar harcanırdı diye düşünüyorum yani bütçe olarak bizi üzen kayda değer bir sıkıntı yaşamadık.
İklim olarak şanslı bir dönemde gittik diyebilirim. Antalya'nın sıcak Makedonya'nın ise serin olduğu. Yağmursuz bisiklet sürmemiz de sanırım bizim şansımızdı çünkü bu mevsimde çok sık yağmur yağdığından bahsediliyordu.

Böylesine güzel 6 günü birlikte geçirdiğimiz ve yine planladığım bir yurtdışı turumda kadromda eksiksiz olmalarından mutluluk duyacağım değerli abim Ünal Çetinkaya, Oğlu Efeye ve değerli kardeşim Abidin Kemeç'e bu turda beni yalnız bırakmadıkları için sonsuz teşekkür ediyorum. Yazımın başında belirttiğim gibi Yol arkadaşlığı önemlidir.

Vakit ayırıp okuduğunuz için sonsuz teşekkürler.
Sevgilerimle...
 
Scudo

Atasoy

Terörü ve destekcilerini Lanetliyorum
Kayıt
1 Mart 2016
Mesaj
2.213
Tepki
12.347
Yaş
52
Şehir
antalya
İsim
ibrahim
Başlangıç
1977—78
Bisiklet
Corratec
Bisiklet türü
Şehir - Tur
Tebrik ederim güzel tur olmuş.:harika:
Kumluca Demre Finike yollarında karşılaşırsak elinizi sıkmak isterim:)
 

eren konu

Forum Bağımlısı
Kayıt
28 Aralık 2014
Mesaj
656
Tepki
565
Yaş
40
Şehir
Demre
Bisiklet
Specialized
@atasoy
Demre Finike Kumluca en çok sürdüğüm rotalar ben de mutlaka tanışmak isterim.
@Casus85
Teşekkür ederim.
 
  • Beğen
Tepkiler: Atasoy

Makula 06

Aktif Üye
Kayıt
8 Şubat 2015
Mesaj
119
Tepki
90
Yaş
43
Şehir
Ankara
İsim
Ugur gurlevik
Bisiklet
Sedona
Pedaliniza saglik guzel bir tur olmus. Bisiklet isimlerine bayildim bir adet salih canoglu da bende var :)))
 

BF Okuru

Üye
Kayıt
6 Eylül 2004
Mesaj
0
Tepki
2
@eren konu yol arkadaşlarınız ve yolculuklarınız eksik olmasın :harika: kazasız belasız nice turlara :tskler: Genç arkadaşımızın da performansını alkışlamak lazım bu arada, sıkı bir turcu olabilir ilerleyen zamanlarda :)
 

eren konu

Forum Bağımlısı
Kayıt
28 Aralık 2014
Mesaj
656
Tepki
565
Yaş
40
Şehir
Demre
Bisiklet
Specialized
@BF Okuru
Teşekkür ederim. Genç arkadaşımızla ilgili olarak temennimiz bu yönde.
 

recep24ank

Forum Bağımlısı
Kayıt
12 Kasım 2008
Mesaj
1.540
Tepki
4.634
Yaş
44
Şehir
Sakarya Adapazarı
İsim
Recep Eşref ÇINAR
Bisiklet
Carraro
Çok iyi, manzaralara bayıldım, neşeniz ve azminizde çok iyi, siz ne kadar uzakta olsanız da bizlerde orada olmuş kadar olduk. Böyle güzellikler için fotoğraf makinası tavsiye ederim. Pedalınız daim olsun.
 
  • Beğen
Tepkiler: eren konu

eren konu

Forum Bağımlısı
Kayıt
28 Aralık 2014
Mesaj
656
Tepki
565
Yaş
40
Şehir
Demre
Bisiklet
Specialized
@Yusuf8384
Teşekkür ederim. Daha güzellerini sizin yapmanız temennisiyle.
@Bisikletli Gezgin
Teşekkür ederim.
@Cüneyt HOCAOĞLU
Değerli vaktinizi ayırıp okuduğunuz için ben teşekkür ederim.
@Centurion
Ben teşekkür ederim. Nice güzel bisiklet turlarına.
@recep24ank
Recep Bey manzara emin olun çok daha güzeldi bu açıdan tavsiye edebileceğim bir turdur. Fotoğraf makinası meselesine gelince normalde dslr kullanıyorum fakat f2.8 objektifi ile birlikte 1.5kg civarında çantalarda rahat durmaz tur boyunca zarar da görebilir düşüncesi ile yanıma almadım. Daha sonra yapacağım turda ya aynasız makine ya da daha küçük bir kompakt makine alacağım. Dslr bisiklet için çok ağır oluyor komple aynasıza geçebilirim çünkü hem objektifleri hem kendileri daha hafifler üstelik artık dslr kalitesinde resim de verebiliyorlar.
 
  • Beğen
Tepkiler: Cüneyt HOCAOĞLU

eren konu

Forum Bağımlısı
Kayıt
28 Aralık 2014
Mesaj
656
Tepki
565
Yaş
40
Şehir
Demre
Bisiklet
Specialized
@hüseyin şahin demre
Teşekkür ederim Hocam sıradaki ilk yurt dışı planımız olan Hollanda Turunda aksilik olmazsa birlikte pedallamak dileğiyle.
 

KuzeydenGaliba

Daimi Üye
Kayıt
4 Ağustos 2007
Mesaj
252
Tepki
266
Şehir
izmir
İsim
KuzeydenGaliba
Başlangıç
1988—89
Bisiklet
Cube
Bisiklet türü
Şehir - Tur
İmrenilecek bir tur olmuş, tebrikler.
 
  • Beğen
Tepkiler: eren konu