Mustafa Tufan
Daimi Üye
- Kayıt
- 6 Temmuz 2009
- Mesaj
- 247
- Tepki
- 209
- Şehir
- İzmir
Dün başıma kötü bir olay geldi. Forumla paylaşmak istedim. Haklı olup olmadığımı size sormak istiyorum.
Gaziemir Anadolu Teknik Lisesi'nde okuyorum. Dün okulumuzca AKM'de yapılan bir türkü yarışmasına götürüldük. Gaziemir Lisesi'nden bir grup, programın başlangıcında okunan İstiklal Marşı'nı protesto etmişler. Ama dediğim gibi ben duymadım. Yine aynı gruptan söz ediyoruz; program boyunca diğer okulları yuhladılar. Başlarında öğretmenleri de yoktu. Kontrolden çıkmış azgın bir kalabalıktılar. Salon çıkışında da bizim kızlardan birisine laf atmışlar. Bunu da kendi kulağımla duymadım. Çıkışta bizim okuldan bir çoğunluk, bunları bekliyordu. Onlar konuşurken biz de yanlarına gittik. Biz dediğim, bizim sınıfın çoğunluğu. Gaziemir Lisesi'ndekiler bir ara az kişiydiler. Tabii böyle olunca bizimkiler abicilik oynamaya kalktılar. Ayrıca bütün o kalabalık oradayken öğretmenler çoktan toz olmuştu. İki üç tanesi hariç. Hepsinin hakkını yemeyelim. Bizim okuldakiler onları yukarıdaki parka doğru itiyorlardı. Onlar da "konuşalım", "problem nedir" falan diyorlardı. Çıkan arbede sonucu tokatlaşmalar, yumruklaşmalar başladı. Daha sonra da taş atmalar... Gelen bir taş sonucu, pardon kaya demek daha doğru olur; Gaziemir Lisesi'nden bir öğrencinin elmacık kemiği kırılmış ve sanırım bir gözü kör olmuş. O çocuk yerde kıvranırken bunu gören arkadaşları da bu sefer iyice dellenip kemerleri çıkartıp, kemerlerle vurmaya başlıyorlar bizim çocuklara. Bizim okuldan birinin burnu kırılıyor. Yüzler desen, herkesin mosmor. Polis gelince olay sonlanıyor. Ve tam da beni ilgilendiren kısmı bu noktadan sonra başlıyor. Kavga eden sınıftan zaten küfür yiyoruz. Neden kavgaya girmemişiz? Sütmüşüz. İnekmişiz. Küfür kıyamet... Hadi ona sözümüz yok. İsteyen istediğini düşünebilir.
Bu olaydan sonra ben dershaneye gittim. Kütüphanede test çözüyorum. Yarım saat sonra hayatta en değer verdiğim, dostum dediğim insan geldi. Çantasını sinirli bir şekilde attı masaya. "Seyircisiniz siz, erkek misin?", "Korkaksın." falan demeye başladı herkesin içinde. Bağırıyor sürekli... Sonuçta onun arkadaşları; üzülmüş. Bizim sınıfın kızları ile kavga eden sınıfın erkekleri yakındır. Bizim sınıfın erkeklerinin pek muhabbeti yok onlarla. Bundan sonra derse girdik. Derste de tartıştık. Sürekli bağırıyor bana. Diyor ki; "bana laf atsaydılar, hiç bir şey yapmayacak mıydın?" O, bunu dedikten sonra dondum kaldım. Kekeledim biraz ve sustum. Artık konuşmuyorum. Konuşacağımı da sanmıyorum. Ve o ısrarla kavgaya girmem gerektiğini söylüyordu son konuşmamızda. Sizce kim haklı? Sabırla okuduğunuz için teşekkür ederim.
Gaziemir Anadolu Teknik Lisesi'nde okuyorum. Dün okulumuzca AKM'de yapılan bir türkü yarışmasına götürüldük. Gaziemir Lisesi'nden bir grup, programın başlangıcında okunan İstiklal Marşı'nı protesto etmişler. Ama dediğim gibi ben duymadım. Yine aynı gruptan söz ediyoruz; program boyunca diğer okulları yuhladılar. Başlarında öğretmenleri de yoktu. Kontrolden çıkmış azgın bir kalabalıktılar. Salon çıkışında da bizim kızlardan birisine laf atmışlar. Bunu da kendi kulağımla duymadım. Çıkışta bizim okuldan bir çoğunluk, bunları bekliyordu. Onlar konuşurken biz de yanlarına gittik. Biz dediğim, bizim sınıfın çoğunluğu. Gaziemir Lisesi'ndekiler bir ara az kişiydiler. Tabii böyle olunca bizimkiler abicilik oynamaya kalktılar. Ayrıca bütün o kalabalık oradayken öğretmenler çoktan toz olmuştu. İki üç tanesi hariç. Hepsinin hakkını yemeyelim. Bizim okuldakiler onları yukarıdaki parka doğru itiyorlardı. Onlar da "konuşalım", "problem nedir" falan diyorlardı. Çıkan arbede sonucu tokatlaşmalar, yumruklaşmalar başladı. Daha sonra da taş atmalar... Gelen bir taş sonucu, pardon kaya demek daha doğru olur; Gaziemir Lisesi'nden bir öğrencinin elmacık kemiği kırılmış ve sanırım bir gözü kör olmuş. O çocuk yerde kıvranırken bunu gören arkadaşları da bu sefer iyice dellenip kemerleri çıkartıp, kemerlerle vurmaya başlıyorlar bizim çocuklara. Bizim okuldan birinin burnu kırılıyor. Yüzler desen, herkesin mosmor. Polis gelince olay sonlanıyor. Ve tam da beni ilgilendiren kısmı bu noktadan sonra başlıyor. Kavga eden sınıftan zaten küfür yiyoruz. Neden kavgaya girmemişiz? Sütmüşüz. İnekmişiz. Küfür kıyamet... Hadi ona sözümüz yok. İsteyen istediğini düşünebilir.
Bu olaydan sonra ben dershaneye gittim. Kütüphanede test çözüyorum. Yarım saat sonra hayatta en değer verdiğim, dostum dediğim insan geldi. Çantasını sinirli bir şekilde attı masaya. "Seyircisiniz siz, erkek misin?", "Korkaksın." falan demeye başladı herkesin içinde. Bağırıyor sürekli... Sonuçta onun arkadaşları; üzülmüş. Bizim sınıfın kızları ile kavga eden sınıfın erkekleri yakındır. Bizim sınıfın erkeklerinin pek muhabbeti yok onlarla. Bundan sonra derse girdik. Derste de tartıştık. Sürekli bağırıyor bana. Diyor ki; "bana laf atsaydılar, hiç bir şey yapmayacak mıydın?" O, bunu dedikten sonra dondum kaldım. Kekeledim biraz ve sustum. Artık konuşmuyorum. Konuşacağımı da sanmıyorum. Ve o ısrarla kavgaya girmem gerektiğini söylüyordu son konuşmamızda. Sizce kim haklı? Sabırla okuduğunuz için teşekkür ederim.


