Erman K.
Üye
- Kayıt
- 3 Nisan 2015
- Mesaj
- 5
- Tepki
- 4
- Yaş
- 33
- Şehir
- İstanbul
- İsim
- Erman Karagöz
- Bisiklet
- Salcano
forumda sürekli gözümüze çarpan "bir bisikletli olarak görünmezsiniz" cümlesini dün iki defa farklı yerlerde yaşadım. 6 aydır aktif bisiklet kullanan bir acemi olarak ilkinde tamamen kusursuz ikincisinde görece kusurlu olduğum iki kazayı sizinle paylaşıyorum.
Akşamüstü 7 civarı mesai çıkışı bsikletimle sahile varmaya çalışırken bağdat caddesinden balıkadam kulübüne bakan sokakta aşağı doğru inerken önümdeki peugeot ile aramda 2,5 metre mesafe vardı. Tahmin edebileceğiniz gibi önümdeki araç sinyal vermeden sağdaki sokağa dönmeye karar verdi. Ben lastik yakarak durmayı başarabildim lakin sürücünün beni görmeye pek niyeti olmadığından dolayı bana çarpıp bisikleti yarım metre sağa doğru iteledi. Kaportaya sarılarak düşmemeyi başarabildim ve içeri baktığımda bir elinde telefon bana bakan "eblek" yüzle karşılaştım. Yaralanıp yaralanmadığımı soruyordu.
İkinci kaza gece 1'de ataşehir cvarında yaşandı. Ana yola çıktığımda karşıdan gelen kamyonetle aramda 40-50 metre mesafe olduğundan dolayı geçebilmek için öne hamle ettim. Hesaba katmadığım kamyonetin beni görünce hızlanabileceği ihtimaliydi. Yaya geçidinin varlığı da çok bir anlam ifade etmedi. Sonuç olarak kamyonun ön tamponu arka tekerimin üstüne çıkarak kilitledi ben de dengemi kaybederek düşüp 6-7 metre sürüklendim. Mucizevi bir şekilde iki kazada da sıyrık bete dışında yara almadım lakin düşmenin şoku üstüne kamyonetten inen orta yaşlı elemanın bisikletime bana sövmesi tuz biber oldu.
Demem odur ki trafikte kimse bisikletliyi sallamıyor çarparsa da ayağa kalkabildiğini gördüğü anda arkasına bakmadan kaçıyor. Siz siz olun kask elbise olmadan evden dışarı adımınızı atmayın çünkü siz ne kadar iyi ve dikkatli olursanız olun bir gün size de çarpacaklar.
Akşamüstü 7 civarı mesai çıkışı bsikletimle sahile varmaya çalışırken bağdat caddesinden balıkadam kulübüne bakan sokakta aşağı doğru inerken önümdeki peugeot ile aramda 2,5 metre mesafe vardı. Tahmin edebileceğiniz gibi önümdeki araç sinyal vermeden sağdaki sokağa dönmeye karar verdi. Ben lastik yakarak durmayı başarabildim lakin sürücünün beni görmeye pek niyeti olmadığından dolayı bana çarpıp bisikleti yarım metre sağa doğru iteledi. Kaportaya sarılarak düşmemeyi başarabildim ve içeri baktığımda bir elinde telefon bana bakan "eblek" yüzle karşılaştım. Yaralanıp yaralanmadığımı soruyordu.
İkinci kaza gece 1'de ataşehir cvarında yaşandı. Ana yola çıktığımda karşıdan gelen kamyonetle aramda 40-50 metre mesafe olduğundan dolayı geçebilmek için öne hamle ettim. Hesaba katmadığım kamyonetin beni görünce hızlanabileceği ihtimaliydi. Yaya geçidinin varlığı da çok bir anlam ifade etmedi. Sonuç olarak kamyonun ön tamponu arka tekerimin üstüne çıkarak kilitledi ben de dengemi kaybederek düşüp 6-7 metre sürüklendim. Mucizevi bir şekilde iki kazada da sıyrık bete dışında yara almadım lakin düşmenin şoku üstüne kamyonetten inen orta yaşlı elemanın bisikletime bana sövmesi tuz biber oldu.
Demem odur ki trafikte kimse bisikletliyi sallamıyor çarparsa da ayağa kalkabildiğini gördüğü anda arkasına bakmadan kaçıyor. Siz siz olun kask elbise olmadan evden dışarı adımınızı atmayın çünkü siz ne kadar iyi ve dikkatli olursanız olun bir gün size de çarpacaklar.