Başka bir konu ile gezimize devam edeyim.
Tireboludan önce verdiğimiz bir molada , ben her zaman ki gibi yemek yerken. Uzaktan iki bisikletin yaklaştığını gördüm.
Şehirler arası yolda çok az gördüğümüz bu manzara bir süre sonra açıklığa kavuştu.
Bir çift bisikletli daha bizimle aynı yöne gidiyor muş meğer ?
Bu kişiler Peter ve Sophia ydı.
Hollandalı çift bizimle karşılaştığında 8000 km den fazla yol yapmıştı. Hollanda dan Çin e gidiyorlardı. Vay be !!!
Bizim turumuz onlarınkinin yanında buharlaşıp uçtu tabiki . İşte cesaret ve özgüven varsa burada var. Benim de aklıma bir sürü mazeret geliyor ama hayır. Bunları yazmayacağım.
Mazerete gerek yok biz bunu göze almıyoruz.
Yola çıkıp onları yanımıza çağırdım. Bildiğim biraz ingilizce de anında uçtu tabiki. Çat pat anlaştık ama.
Önce benim Türk olup olmadığımı sordular ve evet cevabına şaşırdılar. Yolda Türkiye sınırları içinde uzun tur ( onlarınkine göre çok kısa
) yapan başka kimse ile karşılaşmamışlar.
Az ilerde oturan eşimi sorduklarında cevabım yine evet oldu ve bu sefer şaşkınlıkları daha da arttı.
Bir kaç fotoğraf çekip , biraz da beraber sürüp ayrıldık.
Haklarında ayrıntılı bilgiyi kendi sitelerinden alabilirsiniz.
(link)
Bisikletlerde , ekipmanlarda uzun yol için çok uygun hazırlanmıştı. Şu anda 11.760 . km yol yapmış durumdalar. Çok mu zor , bence hayır. 5 günlük bir turda yaşadıklarınızı 2 ay yaşamaya katlanıp katlanamayacağınız önemli.
Everest e çıkan ilk Türk bayan ekibinden olan bir arkadaş şöyle demişti bir toplantı da. 5000 metreden sonra şartlar yaklaşık olarak aynı.
Buna 1 gün katlandıktan sonra yapmanız gereken , 2 ay boyunca her günü tek bir günmüş gibi düşünmek, dünden ve yarından bağımsız olarak.
Bizim için Çin değil belki ama , Hindistan konusunda tilkiler dolaşıyor şu anda kafamızda.
http://i83.photobucket.com/albums/j319/sonatay/DSCI0048.jpg
http://i83.photobucket.com/albums/j319/sonatay/DSCI0049.jpg
http://i83.photobucket.com/albums/j319/sonatay/DSCI0050.jpg