Bir Bisiklet, Bir Kano: Batık Şehrin Kuşları (1. Gün)

BF Okuru

Üye
Kayıt
6 Eylül 2004
Mesaj
0
Tepki
2
(Bu mesaj 7 video içerdiği için hata verdi. Maksimum video sayısı 5 olabilirmiş. Biz de "gif" yaptık. Daha iyi oldu gibi.)

Sürekli gezi-tozu planları yapmaya başlayışım herhalde bisiklet almamla aynı döneme denk geliyor. O güne kadar eli cebinde, boş boş yürüyen biriyken, bir bisiklet satın almak... Aslında çok radikal bir kararmış. Birden heveslenip, saman alevi misali sönebilirdim de. Şükür ki öyle olmadı.

Ne zamandır aklım bir karış havadaydı zaten. Günde elli kilometre kürek çekip çekemeyeceğimi, römorkumun kanoyu Van Gölü'ne sağ-salim götürüp götüremeyeceği, eldeki kanoyla uzun tur yapılıp yapılmayacağı... Aslında bu soruların bir kısmının cevabını geçtiğimiz hafta sonu (12-13 Temmuz 2014) biraz da olsa buldum gibi.

Bir işi yapmadan onun provasını yapmak, hazırlıksız işe girişip de her şey ters gidince onu yeniden yapmaktan daha az sıkıcı. Hatta ne sıkıcısı, eğlenceli be! Bisikletin arkasına kanoyu bağlayıp kilometrelerce sürmek, sonra bir o kadar da kürek çekmek, sonra yüne pedal, yine yokuş... Şüphesiz ki insanoğlu televizyonu bunlardan bihaber insan için üretti.

İstanbul'a gittiğimde AndOutdoor ve Decathlon'dan eksik ekipmanlarımı almıştım. Dry bag -nasıl desem, kuru çanta olur mu-, daha kullanışlı bir can yeleği, yeni bir vidalı-kartuşlu ocak... Hem sadece kano turu için değil, bisiklet turları için de gerekliydi bunlar.

Eksik malzemem kalmamıştı. Cuma gecesinden hepsini karşıma dizip bir saat izledim. Bu sadece Hazar Gölü turu için değil, belki Van gölü için, belki de Keban-Karakaya baraj gölleri için yapılmış bir hazırlıktı aynı zamanda. Kim heyecanlanmaz ki?

http://4.bp.blogspot.com/-W0BBatQvd8U/U8Z-rRGaJVI/AAAAAAAAA6Y/5oHn6EkR7j8/s1600/10526143_814331968591794_2445501149612992436_n.jpg

İyi bir uyku... Kapanmıyor ki gözler! Uyu olm, uyu lan! Yarın yorulacaksın bak. Neyse, dur uyudum gibi...

12 Temmuz Sabahı

Saat beş, hava güzel, kuşlar ötüyor. bir şeyler yapmak için belki de en uygun saatler. herkesin uyuduğu bir vakitte senin bir hayalini gerçekleştirmen... İyi ki geceden hazırlığımı yapıp malzemeleri aşağıya indirmişim. Şimdi hazırlanıp yola çıkma vakti.


Saat 6:20'de ilk pedalı bastım. En son Pertek Kalesi'ne çıkmıştım kanoyla. Şimdi bir batık şehir, bir göl ve bir de heybetli dağ beni bekliyor.
Rotamı çizerken Elazığ'da şehir içine ve emniyet şeridi olmayan yollara girmeyecektim. Çevre yolu üzerinden Bingöl sapağına, orada da Diyarbakır yolundan Sivrice'ye ulaşacaktım. Sivrice'den önceki Kinederiş rampası ise -herhalde- en zorlu kısım olacaktı. Ee, Konya-Aksaray yolu değil ki bu, elbette biraz yokuş olacak.

Saat 7:00'de çevre yoluna vardım. Emniyet şeridi bir şerit genişlikte. Zaten yol da boş.

http://3.bp.blogspot.com/-2Knrgdx2uv0/U8aDOIVpQSI/AAAAAAAAAX0/_sZzgyXWZL8/s1600/IMG_2388.JPG

Güneş tepede sayılır. Ah şu yaz günleri... Bol bol terletecek bir hava, sıcak, daha sabahın köründe boğmaya başlıyor insanı. Ama tek başına olmanın tadı bambaşka. Şarkı söylediğinde "Sus lan karga!" diyen yok, "Hacı ben yoruldum yahu, accık durak hele!" diyen yok.


Erden Eruç'a hayranım. Belki de her yere kendi gücümle gitmek isteyişime -ki bunu her bisikletçi, her paraşütçü, her yürüyüşçü ister- en büyük desteği Erden Eruç sağlıyor. Öyle bir araç düşünün, kendiniz kolayca tamir ediyor, kaldırıp taşıyabiliyorsunuz. Bisikletin ne kadar muhteşem bir taşıt olduğu ortadayken, onu sadece "çocuk oyuncağı" olarak tanımlayanlar çok şey kaybediyor.


Bingöl sapağına geldiğimde daha ısınmamıştım bile. Şimdiye kadar harcamadığım her kaloriyi Kinederiş rampasında tüketeceğim. Bekle beni hayın yokuş!

http://1.bp.blogspot.com/-cwAQ9dhKPlQ/U8aDOkkq6LI/AAAAAAAAAYI/IQgof1GSxwo/s1600/IMG_2392.JPG

Han Duvarları şiirini okuduğum an herhalde bir şeyler değişmişti hayatımda. Belki de bana gezip tozma isteğini aşılayan şey o şiirdi. Şehirleri, köyleri saatte 100 kilometre hızla, kaçarcasına geçmek değil, gördüğün ilginç bir şeyi, bir insanı, bir yapıyı, bir ağacı dakikalarca, izleyerek incelemek... Dışarıyı televizyon seyreder gibi klimalı araçta oturarak izlemek değil, sıcağı da, soğuğu da sonuna kadar hissederek, terleyerek, kuruyarak izlemek... 3D ve ötesi!

Elazığ'a ilk gelişimde, hafta sonunu Sivrice'de geçirmeye karar vermiştim. O zaman asfalt çalışması Sivrice'nin oradaydı. Şimdi neredeyse Bingöl sapağına kadar ulaşmışlar. Yol yine kaymak gibi.

http://3.bp.blogspot.com/-rttRZisVXVc/U8aDOXU7wdI/AAAAAAAAAYU/BwocNW10wZw/s1600/IMG_2396.JPG

Ve rampa başlıyor. Aslında arkada kano taşımanın tam dolu bir heybe taşımaktan farkı yok.

http://2.bp.blogspot.com/-D9zSz8MXJhw/U8aYDRPHImI/AAAAAAAAAZ4/ZxPn5SWsc24/s1600/kinederis.gif

Tren yolculukları,keyif almasını bilen için bulunmaz bir nimettir. Konya'da okurken İstanbul'a sıkıcı otobüslerle gitmektense Meram Ekspresi ile gitmeyi tercih ederdim. Aslında en başlarda fiyatı uygun diye treni seçen ben, yıllar geçtikçe tren yolculuğu için fırsat kollar oldum. Ama gel gör ki senelerdir beklediğim fırsat çıkmadı karşıma. Şimdi mazotluları uzaktan seyrediyorum. Aslında bir gün trene atlayıp Malatya'ya gitsem ne iyi olur.

http://3.bp.blogspot.com/-sr1FuMq584g/U8Zohy8yPiI/AAAAAAAAA6I/ymNtugvw7CM/s1600/tren2.gif

Tren uzaklaşırken ben de yokuşu kaldığım yerden tırmanmaya başlamıştım. Aslında ön bagajları bulabilseydim onları yükleyip maşaya takacak, böylece römorkun yükünü azaltacaktım, olmadı. Kamyon gibi yüklemiş oldum römorku.

Tepeye yaklaştıkça acıkmaya başlamıştım. Bir mola daha verip tırmandığımda, gölü görmüştüm.

http://4.bp.blogspot.com/-YI-MDSLR42Q/U8aDPcdXskI/AAAAAAAAAYg/FhmlAgmDIdA/s1600/IMG_2411.JPG

Aslında her şey o görüntüyü gördüğümdeki heyecan içindi. Eee, bir de Sivrice tabelasıyla poz vermek lazım, değil mi?

http://1.bp.blogspot.com/-G_iW_qYhuNI/U8aDPzaVCWI/AAAAAAAAAYc/xFDx47s9ZNU/s1600/IMG_2413.JPG

İlk adım neredeyse tamam. Son birkaç kilometreyi de aşıp Fırat Üniversitesinin göl kıyısındaki tesislerine varmıştım. Yapmam gereken, kanoyu uygun şekilde yükleyip kürek çekmeye başlamaktı.


Sonunda, ne zamandır hayalini kurduğum Hazar Gölü turuma başlıyordum. Önümde masmavi bir göl, bir de batık şehir vardı. İlk hedefim, kıyıdan ilerleyerek batık şehri keşfetmekti. Öncesinde buraya birkaç dalış yapılmıştı.



Şimdi, bir zamanlar insanların yaşadığı, sonra sulara gömülen bu gizemli şehre yaklaşıyordum. Heyecana gel vatandaş!

http://2.bp.blogspot.com/-orgLDF9eCfE/U8aDP8EUpeI/AAAAAAAAAYY/ftyBzI_jENY/s1600/IMG_2419.JPG

Yaklaştıkça kuşların dikkatini çekmeye başlamıştım. Aslında kuş pisliği kokusu daha dikkat çekiciydi. Batık şehrin kuzeydoğusundaki ada, bölgedeki martıları yumurtlayabileceği tek güvenli yer. Bundan dolayı adada kuş sesi eksik olmuyor. Zaten adaya çıkmaya niyetim de yok.

http://4.bp.blogspot.com/-WR7nIjgHhGI/U8aDRkaI4MI/AAAAAAAAAYw/xY2Hckb6tsE/s1600/IMG_2424.JPG

Efsaneye göre, bu şehirden geçen hamile bir kadın, biraz yiyecek istiyor ve şehrin sakinleri "Patron yok bacım." diyerek onu kovuyorlar. Kadın da "Kalbimi kırdınız eşşoleşşekler!" diyor. Belki içinden beddua etmiştir, bilemiyorum. Köy ertesi gün mesai saati bitiminde sulara gömülüyor. Bu da böyle bir efsane işte.

Şimdi batık şehirde sizi ufak bir gezintiye çıkarayım.

http://3.bp.blogspot.com/-sZUkt4mJVrk/U8aDRl1v0nI/AAAAAAAAAY0/pUNeVHs_rJw/s1600/IMG_2427.JPG

http://4.bp.blogspot.com/-M2MSZFwg28o/U8aDR0YknVI/AAAAAAAAAY4/2Wpal1Pn1_E/s1600/IMG_2432.JPG

http://3.bp.blogspot.com/-l6AGRuyVAa8/U8aDSn8zDYI/AAAAAAAAAZA/2VJVodYqONI/s1600/IMG_2436.JPG

http://2.bp.blogspot.com/-g3KwxAj9VIY/U8aDTS3Lj-I/AAAAAAAAAZQ/6c0dV3caAC8/s1600/IMG_2445.JPG

http://1.bp.blogspot.com/-jn45Vb6cxRg/U8aDToeub6I/AAAAAAAAAZM/NwWpzDxQZiY/s1600/IMG_2448.JPG

Son olarak da bir video paylaşayım.


Batık şehirden ve kuş pisliği kokusundan uzaklaşırken, sıcak iyice bastırıyordu. Buna bir de yanlış şapka seçimim eklenince, kızarmak çok kolay tabii ki.

http://4.bp.blogspot.com/-LR4yWg3cExk/U8aHKvjIAgI/AAAAAAAAAZY/u4vFFoyHF4M/s1600/IMG_2449.jpg

Sivrice, tren yolunun birkaç kola ayrıldığı bir makas noktası. Üç kola ayrılan tren yolları, foğunun farklı noktalarına gidiyor. Geneli yük trenleri oluşturuyor. Verdiğim bir mola esnasında ise yolcu trenini yakalıyorum.

http://4.bp.blogspot.com/-gs6tATuXcik/U8aHLFfGqrI/AAAAAAAAAZg/uZjUtvaJk5Y/s1600/IMG_2454.jpg

Gölün gezin tarafında bir ada daha var. Bu adayı da martılar işgal etmişti. Tabiii ki yine gürültü ve kokudan durulmuyordu.

Gezin'e yaklaştıkça yorgunluğum artmıştı. Bitmek bilmeyen kilometreler, susmayan kuşlar...

Akşam, güneşim batmasına az bir süre kala, Gezin kıyılarına varmıştım. Tam bir tatil kasabası olan Gezin, Sivrice'ye göre daha serbest bir yer. Gezin ve çevresinde yazlıkların bol olmasından kaynaklanıyor bu durum.

http://1.bp.blogspot.com/-X5BnEBNq3s4/U8aHK9oShGI/AAAAAAAAAZc/Nq6miQU_lnc/s1600/IMG_2461.jpg

Bu arada Decathlon'da satılan Arpenaz 2'yi de deneme fırsatı bulmuştum buturumda. Quechua T2'ye göre 1 kilogram daha hafif olan bu çadırın kurulumu T2 ile aynı. Bisikletçilere hitap eden bu çadır, benden geçer not aldı.

İlk gün yaptığım mesafeler şu şekilde:

Bisiklet:
Max. hız: 50,7 km/s
Toplam sürüş: 3 saat 39 dakika
Toplam mesafe: 43,83 kilometre
Ortalama hız: 12 km/s

Kano:

Toplam mesafe: 19,8 kilometre
Ortalama hız: 4,5 km/s

İkinci günün yazısı da yakında gelecek!

Kod:
Kaynak: http://www.turcubaba.com/2014/07/bir-bisiklet-bir-kano-batk-sehrin-kuslar.html
 
Scudo

MehmetAliB.

Forum Bağımlısı
Kayıt
20 Ekim 2013
Mesaj
2.121
Tepki
4.927
Şehir
Antalya
Yine güzel bir yazı. Teşekkürler Yusuf.
HAN DUVARLARI

Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı,
Bir dakika araba yerinde durakladı.
Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar,
Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar...
Gidiyordum, gurbeti gönlümle duya duya,
Ulukışla yolundan Orta Anadolu'ya.
İlk sevgiye benzeyen ilk acı, ilk ayrılık!
Yüreğimin yaktığı ateşle hava ılık,
Gök sarı, toprak sarı, çıplak ağaçlar sarı...
Arkada zincirlenen yüksek Toros Dağları,
Önde uzun bir kışın soldurduğu etekler,
Sonra dönen, dönerken inleyen tekerlekler...
***
Ellerim takılırken rüzgârların saçına
Asıldı arabamız bir dağın yamacına.
Her tarafta yükseklik, her tarafta ıssızlık,
Yalnız arabacının dudağında bir ıslık!
Bu ıslıkla uzayan, dönen kıvrılan yollar,
Uykuya varmış gibi görünen yılan yollar
Başını kaldırarak boşluğu dinliyordu.
Gökler bulutlanıyor, rüzgâr serinliyordu.
Serpilmeye başladı bir yağmur ince ince.
Son yokuş noktasından düzlüğe çevrilince
Nihayetsiz bir ova ağarttı benzimizi.
Yollar bir şerit gibi ufka bağladı bizi.
Gurbet beni muttasıl çekiyordu kendine.
Yol, hep yol, daima yol... Bitmiyor düzlük yine.
Ne civarda bir köy var, ne bir evin hayali,
Sonunda ademdir diyor insana yolun hali,
Arasıra geçiyor bir atlı, iki yayan.
Bozuk düzen taşların üstünde tıkırdıyan
Tekerlekler yollara bir şeyler anlatıyor,
Uzun yollar bu sesten silkinerek yatıyor...
Kendimi kaptırarak tekerleğin sesine
Uzanmış kalmışım yaylının şiltesine.
***
Bir sarsıntı... Uyandım uzun süren uykudan;
Geçiyordu araba yola benzer bir sudan.
Karşıda hisar gibi Niğde yükseliyordu,
Sağ taraftan çıngırak sesleri geliyordu:
Ağır ağır önümden geçti deve kervanı,
Bir kenarda göründü beldenin viran hanı.
Alaca bir karanlık sarmadayken her yeri
Atlarımız çözüldü, girdik handan içeri.
Bir deva bulmak için bağrındaki yaraya
Toplanmıştı garipler şimdi kervansaraya.
Bir noktada birleşmiş vatanın dört bucağı,
Gurbet çeken gönüller kuşatmıştı ocağı.
Bir pırıltı gördü mü gözler hemen dalıyor,
Göğüsler çekilerek nefesler daralıyor.
Şişesi is bağlamış bir lambanın ışığı
Her yüzü çiziyordu bir hüzün kırışığı.
Gitgide birer ayet gibi derinleştiler
Yüzlerdeki çizgiler, gözlerdeki cizgiler...
Yatağımın yanında esmer bir duvar vardı,
Üstünde yazılarla hatlar karışmışlardı;
Fani bir iz bırakmış burda yatmışsa kimler,
Aygın baygın maniler, açık saçık resimler...
***
Uykuya varmak için bu hazin günde, erken,
Kapanmayan gözlerim duvarlarda gezerken
Birdenbire kıpkızıl birkaç satırla yandı;
Bu dört mısra değil, sanki dört damla kandı.
Ben garip çizgilere uğraşırken başbaşa
Raslamıştım duvarda bir şair arkadaşa;
"On yıl var ayrıyım Kınadağı'ndan
Baba ocağından yar kucağından
Bir çiçek dermeden sevgi bağından
Huduttan hududa atılmışım ben"
Altında da bir tarih: Sekiz mart otuz yedi...
Gözüm imza yerinde başka ad görmedi.
Artık bahtın açıktır, uzun etme, arkadaş!
Ne hudut kaldı bugün, ne askerlik, ne savaş;
Araya gitti diye içlenme baharına,
Huduttan götürdüğün şan yetişir yârına!...
***
Ertesi gün başladı gün doğmadan yolculuk,
Soğuk bir mart sabahı... Buz tutuyor her soluk.
Ufku tutuşturmadan fecrin ilk alevleri
Arkamızda kalıyor şehrin kenar evleri.
Bulutların ardında gün yanmadan sönüyor,
Höyükler bir dağ gibi uzaktan görünüyor...
Yanımızdan geçiyor ağır ağır kervanlar,
Bir derebeyi gibi kurulmuş eski hanlar.
Biz bu sonsuz yollarda varıyoruz, gitgide,
İki dağ ortasında boğulan bir geçide.
Sıkı bir poyraz beni titretirken içimden
Geçidi atlayınca şaşırdım sevincimden:
Ardımda kalan yerler anlaşırken baharla,
Önümüzdeki arazi örtülü şimdi karla.
Bu geçit sanki yazdan kışı ayırıyordu,
Burada son fırtına son dalı kırıyordu...
Yaylımız tüketirken yolları aynı hızla,
Savrulmaya başladı karlar etrafımızda.
Karlar etrafı beyaz bir karanlığa gömdü;
Kar değil, gökyüzünden yağan beyaz ölümdü...
Gönlümde can verirken köye varmak emeli
Arabacı haykırdı "İşte Araplıbeli!"
Tanrı yardımcı olsun gayrı yolda kalana
Biz menzile vararak atları çektik hana.
***
Bizden evvel buraya inen üç dört arkadaş
Kurmuştular tutuşan ocağa karşı bağdaş.
Çıtırdayan çalılar dört cana can katıyor,
Kimi haydut, kimi kurt masalı anlatıyor...
Gözlerime çökerken ağır uyku sisleri,
Çiçekliyor duvarı ocağın akisleri.
Bu akisle duvarda çizgiler beliriyor,
Kalbime ateş gibi şu satırlar giriyor;
"Gönlümü çekse de yârin hayali
Aşmaya kudretim yetmez cibali
Yolcuyum bir kuru yaprak misali
Rüzgârın önüne katılmışım ben"
Sabahleyin gökyüzü parlak, ufuk açıktı,
Güneşli bir havada yaylımız yola çıktı...
Bu gurbetten gurbete giden yolun üstünde
Ben üç mevsim değişmiş görüyordum üç günde.
Uzun bir yolculuktan sonra İncesu'daydık,
Bir handa, yorgun argın, tatlı bir uykudaydık.
Gün doğarken bir ölüm rüyasıyla uyandım,
Başucumda gördüğüm şu satırlarla yandım!
"Garibim namıma Kerem diyorlar
Aslı'mı el almış haram diyorlar
Hastayım derdime verem diyorlar
Maraşlı Şeyhoğlu Satılmış'ım ben"
Bir kitabe kokusu duyuluyor yazında,
Korkarım, yaya kaldın bu gurbet çıkmazında.
Ey Maraşlı Şeyhoğlu, evliyalar adağı!
Bahtına lanet olsun aşmadınsa bu dağı!
Az değildir, varmadan senin gibi yurduna,
Post verenler yabanın hayduduna kurduna!..
***
Arabamız tutarken Erciyes'in yolunu:
"Hancı dedim, bildin mi Maraşlı Şeyhoğlu'nu?"
Gözleri uzun uzun burkuldu kaldı bende,
Dedi:
"Hana sağ indi, ölü çıktı geçende!"
Yaşaran gözlerimde her şey artık değişti,
Bizim garip Şeyhoğlu buradan geçmemişti...
Gönlümü Maraşlı'nın yaktı kara haberi.
Aradan yıllar geçti işte o günden beri
Ne zaman yolda bir han rastlasam irkilirim,
Çünkü sizde gizlenen dertleri ben bilirim.
Ey köyleri hududa bağlayan yaşlı yollar,
Dönmeyen yolculara ağlayan yaslı yollar!
Ey garip çizgilerle dolu han duvarları,
Ey hanların gönlümü sızlatan duvarları!..
Faruk Nafiz ÇAMLIBEL
 

Oktay Erkan

Daimi Üye
Kayıt
26 Kasım 2013
Mesaj
332
Tepki
829
Şehir
Kadıköy İstanbul
Bisiklet
Trek
Helal sana Yusuf. Harika bir gezi olmuş...

Bir şey soracağım. Üzerinde "do not open" yazan o esrarengiz kapağı açınca ne oluyor :D Açtın mı hiç?
 

BF Okuru

Üye
Kayıt
6 Eylül 2004
Mesaj
0
Tepki
2
@MEHMETALİ

Teşekkür ederim abi, şiiri sayende bir kez daha zevkle okudum :)

@Oktay Erkan

Abi ben birazcık uçak kazası meraklısıyım da. Geçenlerde Migros'ta bir ekmek kutusu gördüm,"Aha, bunu ben kara kutu yapayım!" diyerek aldım. Eve gidip biraz boya işiyle kendisini kara kutu yaptım. O "Do not open" yazısı oradan geliyor, elim değmişken kanoya da yazayım demiştim :)

Açınca ne oluyor dersen, vallahi pek bir şey olduğu yok :)

http://3.bp.blogspot.com/-xhK0V_SfBg8/U8d3vlCSI_I/AAAAAAAAA6o/KUoklUjjZ9U/s1600/kara+kutu.jpg

***

Arkadaşlarıma bu kutunun kaybolan Malezya uçağının kara kutusu olduğunu söyledim de, pek inandıramadım gibi.
 

Tayfun Sezer

Daimi Üye
Kayıt
11 Ağustos 2013
Mesaj
263
Tepki
288
Yaş
40
Şehir
İzmir
Başlangıç
2009—10
Bisiklet
Diğer
Bisiklet türü
Katlanır
Bu sıcak günde çok iç açıcı bir tur paylaşımı olmuş.Ben okurken yaşadım Siz yaşarken neler hissettiniz kim bilir.Herkese böyle geziler nasip olsun Paylaşım için teşekkürler.
 

Uzbay YELCE

Aktif Üye
Kayıt
23 Aralık 2013
Mesaj
142
Tepki
42
Şehir
İstanbul/Bostancı
Bisiklet
Giant
Harika bir tur olmuş , helal olsun valla :) Şiirde çok güzelmiş.
 

Mehmet H.

Forum Bağımlısı
Kayıt
14 Haziran 2013
Mesaj
816
Tepki
363
Şehir
*
Bisiklet
Ghost
süper bir tur ve yazı olmuş teşekkürler
arpenaz 2 çadırdan memnun kaldıysanız bende almayı düşünüyordum
 

MeTaLioNs

Daimi Üye
Kayıt
22 Mart 2012
Mesaj
355
Tepki
210
Şehir
Gümüşhane
Başlangıç
2014—15
Bisiklet
Diğer
Bisiklet türü
Yol bisikleti
Şu anda Elazığ'da olmamın ve bisikletimden uzak kalmamın verdiği etkiyle fazlasıyla imrendim :) Teşekkür ederim.
 

Tolga Çelebi

Forum Bağımlısı
Kayıt
2 Haziran 2013
Mesaj
2.735
Tepki
3.767
Şehir
Üsküdar / İstanbul
İsim
Tolga Çelebi
Bisiklet
Focus
Çok güzel bir tur,teşekkürler :)
 

mehmetsunu

Kaldato ile sohbeti kestim.
Kayıt
28 Eylül 2011
Mesaj
5.665
Tepki
13.462
Şehir
kayseri
Başlangıç
2010—11
Bisiklet
Cube
Bisiklet türü
Yol bisikleti
Birisi şu turcubaboyu durdursun. Videolar, fotolar, gifler, kanolar 72 tekmili birden her türlüsü var adamda. On parmakta on marifet. Başlığa bak yeni yazacağı romandan bir başlış sanki: Batık şehrin kuşları. Ondan sonra gelsin tebrikler gitsin beğeniler. Turcubabo durdurulamaz ise bize forumda ekmek yok demektir. Mottom hazır: Dur turcu babo dur git evinde legolarını kur.
 

Türka¥

Forum Bağımlısı
Kayıt
8 Temmuz 2013
Mesaj
1.784
Tepki
2.271
Başlangıç
2018—19
Bisiklet
Ghost
arpenaz 2 tam bir fiyat performans ürünü, bisikleti olup da artık bi çadır alsam fena olmaz diye düşününlere tavsiye ederim.. parası çok olanlar yine bildikleri yolda yürüsün o ayrı :)
 

BF Okuru

Üye
Kayıt
6 Eylül 2004
Mesaj
0
Tepki
2
Ayağınıza-elinize, dilinize-yüreğinize sağlık!
Dilim dışarıda iftarı beklerken içimi açtı o güzel geziniz ve tarzınız... :)
Performansınıza zaten diyecek yok; bisikletle kano çekilen o fotoğrafı görmek bile yeter. :eek:
Güzel anlatımınızla, o güzel anlarınıza bizi ortak ettiniz, Allah razı olsun, teşekkürler.

Elazığ'a selamlar!
 

Birhan K.

Forum Bağımlısı
Kayıt
11 Nisan 2014
Mesaj
1.139
Tepki
1.999
Yusuf,

Dostum sayende bu kano olayına baya özendim, ciddi ciddi kano almayı düşünüyorum. İleride ben de bir çılgınlık yapacağım galiba. Yazı yine harika olmuş, tabii gezi de. Paylaştığın için teşekkürler. Teklifimi yineliyorum: Git Ot'ta falan yaz, boşa gitmesin bu yeteneğin.
 

BF Okuru

Üye
Kayıt
6 Eylül 2004
Mesaj
0
Tepki
2
@mehmetsunu

Zamanında legoyla fazla haşır neşir olduğumuzdan böyle olduk ya zaten!

@Serkan Çoban

Bazen dönüp yazıyı okuduğumda, bu turu -ve diğer turları- nasıl bir heyecanla yaptığımı düşünüyorum, o kadar hazırlık, bir de turdan sonra yazısını yazmak... Şimdi olsa yapmam yahu :)

@Birhan K.

Ah-ha! Her ne kadar pahalı olduğunu düşünsem de, bir kano alırken sadece bir ekipman edinmiş olmuyorsun; Türkiye'de -bisiklete nazaran- çok ufak olan kano-kayakçı camiasına dahil olup, güzel -ve tutkuları olan- arkadaşlar da ediniyorsun.

Unutmadan, blog yazmak yetiyor yahu :)
 

recep24ank

Forum Bağımlısı
Kayıt
12 Kasım 2008
Mesaj
1.540
Tepki
4.634
Yaş
44
Şehir
Sakarya Adapazarı
İsim
Recep Eşref ÇINAR
Bisiklet
Carraro
Doğanın renkleri çok canlı, fotoğrafları çekende heyecanlı. Bakmaya doyamazsın suya girmeden yapamazsın, kürek çekmeden olmaz pedal basmadan gitmez, eee ne diyelim. Bu turda böyle bitmez:))) Ayaklarına sağlık..
 

BF Okuru

Üye
Kayıt
6 Eylül 2004
Mesaj
0
Tepki
2
@recep24ank

Teşekkürler, güzel sözleriniz için. (Ölü Başlık Canlandırma Tekniklerine Giriş 101)
 

Erdal YAVUZ

Bisikletkolik
Kayıt
8 Kasım 2007
Mesaj
103
Tepki
80
Şehir
Mersin
Bisiklet
Whistle
ooffff ooff Allah izin verirse bir gün bende elazığ'a bisikletle geleceğim,askerliğimi yapmıştım çok özledim oraları nede olsa baba memleketi.:alkis:
 
Kayıt
6 Mart 2015
Mesaj
19
Tepki
75
Yaş
42
Şehir
izmir
İsim
serkan murcak
Bisiklet
Lapierre
İn to the wild tadında bir gezi olmuş;)
 

çimtay

Aktif Üye
Kayıt
6 Ocak 2015
Mesaj
172
Tepki
375
Yaş
53
Şehir
İSTANBUL/Ümraniye
İsim
Hakan ÇİMTAY
Başlangıç
2014—15
Bisiklet
Orbea
Bisiklet türü
Dağ bisikleti
TEBRİKLER harika bir gezi olmuş, imrendiriyor insanı. Selamlar...