Velespitli Seyyah
Keşfetmek Güzeldir...
- Kayıt
- 4 Temmuz 2017
- Mesaj
- 494
- Tepki
- 1.663
- Yaş
- 33
- Şehir
- Çanakkale
- İsim
- Sabri
- Bisiklet
- Carraro
Biga - Antalya Kamplı Bisiklet Turu 1. Gün (Biga - Çanakkale)
Velespitli Seyyah'tan herkese merhaba; 9 Şubat 2019 tarihinde çıktığım ve 1505 km ile 19 günde tamamladığım Biga - Antalya bisiklet turunda yaşamış olduğum maceraları içeren tur videoları serisinin 1. Bölümü Biga - Çanakkale etabını keyifle izlemeniz dileğiyle. Kahvenizi yada çayınızı hazırlayın ve bu heyecana ortak olun.
Ülkemizin içerisinde bulunduğu ekonomik faktörler neticesinde 2019 yıllık iznimi Şubat ayında kullanmak zorunda kaldım ve bende 18 gün boyunca evde yatmak yerine güzel bir tur yapayım dedim. Mevsim şartları kış olunca haliyle her bölgeyi tercih edemiyorsunuz. Bende bu yüzden diğer bölgelere nazaran daha ılıman şartlara sahip Ege ve Akdeniz kıyılarını kapsayan bir tur planladım. 2 gün içerisinde gerekli planlamalar yapılıp rota oluşturulduktan sonra yıllık izin başlangıç tarihinin gelmesine kadar antrenman yaptım. Sonuç olarak bu tura çok iyi bir şekilde hazırlandım ve tur boyunca çok keyifli günler geçirdim. Elbet çok zorlandığım noktalar oldu ama bende bitmek bilmeyen azim yada hırs ne derseniz diyin pes etmeden planladığım turu gerçekleştirme gücü verdi. Hadi gelin artık tura başlayalım.
---------------------------------------------------- TUR VİDEOSU ----------------------------------------------------
------------------------------------------------- TUR FOTOĞRAFLARI ------------------------------------------------
09.02.2019 tarihinde saat 10:30 civarı Biga Belediyesi önünden arkadaşlarımın güzel dilekleri ve duaları eşliğinde yolculuğuma başladım. Her birine buradan çok teşekkür ediyorum. Normal şartlarda tura daha erken başlayacaktım ama gece vardiyasından çıktım ve eve gelip hazırlanma derken bu saate kadar oyalanmış oldum.
Mevsim kış olunca haliyle yağmurdan kaçamıyorsunuz. Gerçi ben ne zaman uzun tura çıksam hep yağmur yağıyor ama neyse.
Hava kapalı ve yollar çiseleyen yağmurdan dolayı hafif kaygan bir durumda. Biga'dan çıktıktan sonra ufak tefek rampalardan sonra Balıklıçeşmeye ulaşıyorum. Biga'dan geç çıktığımdan dolayı Çanakkale'ye hava kararmadan hızlı bir şekilde ulaşmam gerekiyor. Kış aylarında gün saat 08:15 civarında aydınlanmaya başlıyor ve gün batımı da saat 18:30 civarında gerçekleşiyor. Yani kısıtlı bir zaman aralığım var ve bunu en verimli şekilde kullanmalıyım.
Balıklıçeşme'den çıktıktan sonra sert rampalar başlıyor. Burada sadece rampa yok tabiki, görünmeyen ama biz bisikletçilerin en zorlu düşmanı olan rüzgar burada beni tüm gücüyle engelliyordu.
Yola çıktığım andan itibaren içimdeki mutluluk hiç azalmadı. Bu mutluluk sayesinde sanki pedal çevirmeden ilerliyormuşum gibi hissediyordum.
Tüm gece çalışmış olan ve 96 km yol gitmesi gereken yorgun ben
Bir kaç sert tırmanış ve inişten sonra ufak bir ihtiyaç molası verdim. Yola çıkmadan önce Tuna arkadaşımın verdiği cevizlerden yiyerek enerji depolama çalışıyorum.
Gürecialtı'ndan çıktıktan sonra sağ tarafımda bana eşlik eden deniz ve onun dalga sesleri eşliğinde yoluma hız kesmeden devam ediyorum.
Yolum inişli ve çıkışlı olmak üzere yukarıda görmüş olduğunuz gibi.
Gürecialtı'ndan çıktıktan sonra hava şartları yavaş yavaş değişmeye başlamıştı. Bu değişim benim için olumluydu tabii. Lapseki ye kadar güneşin beni ısıtmasıyla ve yolunda düz olmasından kaynaklı hızlı bir şekilde ulaştım. Lapseki'ye geldiğimde kordona indim ve deniz kızı heykelinin önünde bulunan bankta bir süre dinlendim.
Lapseki'de oturan akrabalarımı da ayaküstü ziyaret edip hayır dualarını da aldıktan sonra tekrar yoluma devam ettim.
Lapseki'den çıktıktan sonra güneş tam karşıma geldi ve beni iyiden iyiye ısıtmaya başladı. Sabah havanın kapalı olması beni sıcaklık anlamında olumsuz bir şekilde etkiliyordu.
Evde yapmış olduğum sabah kahvaltısından sonra yolda sadece kuruyemiş ile idare etmiştim ve artık iyiden iyiye acıktığımı hissetmeye başlamıştım. Yol üzerinde rüzgarın nispeten daha az estiği kuytu diyebileceğimiz bir yer buldum ve annemin yolculuğum için hazırlamış olduğu poğaça, kurabiyeden sıcak kahve eşliğinde yemeye başladım. Açlığımı bastırdıktan sonra yoluma tekrar devam ettim.
Çocukluğumuz da televizyonda çok çıkan RedKit diye bir çizgi film vardı ve ben her bölümünü kaçırmadan izlerdim. Her bölümün sonunda RedKit atı Düldül ile gün batımına doğru ilerlerdi ve bende şuan kendimi Redkit gibi hissediyordum. Atım demirden olsa da bisikletim benim bir parçam gibi.
Çanakkale'ye varmama çok az bir yol kalmıştı ve önümde bulunan Özbek rampasını aştığım an Çanakkale'de olacaktım.
Özbek rampasını aştıktan sonra güzel bir inişle Çanakkale'nin girişine kadar pedal çevirmeden gelebiliyorsunuz. Gün bitmeden Çanakkale'ye ulaşmıştım ve şimdi kordona giderek tur videosunun kapanış kısmını çekmem gerekiyordu.
Biga - Antalya Bisiklet Turunun ilk gününü 96,6 km ile sorunsuz bir şekilde bitirdim. Bu akşam iş yerinden arkadaşım Yunus Emre DEMİR'in evinde misafir olacağım için çadır kurma derdim yok. Yarın yani Turun 2. gününde Çanakkale'den yola çıkarak Gülpınar Köyüne doğru yol alacağım. Bakalım bizi daha ne gibi maceralar bekliyor. Hep birlikte göreceğiz dostlarım. Sizlere tavsiyem tur videosunu kesinlikle izlemeniz olacak. Burada anlatmaya kelimelerin yetmeyeceği görüntüleri elimden geldiğince kaliteli bir şekilde montajlayıp sizlere sunuyorum. Videoyu beğenip yorum yaparsanız sevinirim. Unutmadan kanala da abone olursunuz artık
Sosyal Medya Hesaplarımı Takip Etmeyi Unutmayın
?YouTube: (link)
?Facebook:(link)
?Twitter: (link)
?Instagram:(link)
?Strava : (link)
Velespitli Seyyah'tan herkese merhaba; 9 Şubat 2019 tarihinde çıktığım ve 1505 km ile 19 günde tamamladığım Biga - Antalya bisiklet turunda yaşamış olduğum maceraları içeren tur videoları serisinin 1. Bölümü Biga - Çanakkale etabını keyifle izlemeniz dileğiyle. Kahvenizi yada çayınızı hazırlayın ve bu heyecana ortak olun.
Ülkemizin içerisinde bulunduğu ekonomik faktörler neticesinde 2019 yıllık iznimi Şubat ayında kullanmak zorunda kaldım ve bende 18 gün boyunca evde yatmak yerine güzel bir tur yapayım dedim. Mevsim şartları kış olunca haliyle her bölgeyi tercih edemiyorsunuz. Bende bu yüzden diğer bölgelere nazaran daha ılıman şartlara sahip Ege ve Akdeniz kıyılarını kapsayan bir tur planladım. 2 gün içerisinde gerekli planlamalar yapılıp rota oluşturulduktan sonra yıllık izin başlangıç tarihinin gelmesine kadar antrenman yaptım. Sonuç olarak bu tura çok iyi bir şekilde hazırlandım ve tur boyunca çok keyifli günler geçirdim. Elbet çok zorlandığım noktalar oldu ama bende bitmek bilmeyen azim yada hırs ne derseniz diyin pes etmeden planladığım turu gerçekleştirme gücü verdi. Hadi gelin artık tura başlayalım.
---------------------------------------------------- TUR VİDEOSU ----------------------------------------------------
------------------------------------------------- TUR FOTOĞRAFLARI ------------------------------------------------
09.02.2019 tarihinde saat 10:30 civarı Biga Belediyesi önünden arkadaşlarımın güzel dilekleri ve duaları eşliğinde yolculuğuma başladım. Her birine buradan çok teşekkür ediyorum. Normal şartlarda tura daha erken başlayacaktım ama gece vardiyasından çıktım ve eve gelip hazırlanma derken bu saate kadar oyalanmış oldum.
Mevsim kış olunca haliyle yağmurdan kaçamıyorsunuz. Gerçi ben ne zaman uzun tura çıksam hep yağmur yağıyor ama neyse.
Hava kapalı ve yollar çiseleyen yağmurdan dolayı hafif kaygan bir durumda. Biga'dan çıktıktan sonra ufak tefek rampalardan sonra Balıklıçeşmeye ulaşıyorum. Biga'dan geç çıktığımdan dolayı Çanakkale'ye hava kararmadan hızlı bir şekilde ulaşmam gerekiyor. Kış aylarında gün saat 08:15 civarında aydınlanmaya başlıyor ve gün batımı da saat 18:30 civarında gerçekleşiyor. Yani kısıtlı bir zaman aralığım var ve bunu en verimli şekilde kullanmalıyım.
Balıklıçeşme'den çıktıktan sonra sert rampalar başlıyor. Burada sadece rampa yok tabiki, görünmeyen ama biz bisikletçilerin en zorlu düşmanı olan rüzgar burada beni tüm gücüyle engelliyordu.
Yola çıktığım andan itibaren içimdeki mutluluk hiç azalmadı. Bu mutluluk sayesinde sanki pedal çevirmeden ilerliyormuşum gibi hissediyordum.
Tüm gece çalışmış olan ve 96 km yol gitmesi gereken yorgun ben
Bir kaç sert tırmanış ve inişten sonra ufak bir ihtiyaç molası verdim. Yola çıkmadan önce Tuna arkadaşımın verdiği cevizlerden yiyerek enerji depolama çalışıyorum.
Gürecialtı'ndan çıktıktan sonra sağ tarafımda bana eşlik eden deniz ve onun dalga sesleri eşliğinde yoluma hız kesmeden devam ediyorum.
Yolum inişli ve çıkışlı olmak üzere yukarıda görmüş olduğunuz gibi.
Gürecialtı'ndan çıktıktan sonra hava şartları yavaş yavaş değişmeye başlamıştı. Bu değişim benim için olumluydu tabii. Lapseki ye kadar güneşin beni ısıtmasıyla ve yolunda düz olmasından kaynaklı hızlı bir şekilde ulaştım. Lapseki'ye geldiğimde kordona indim ve deniz kızı heykelinin önünde bulunan bankta bir süre dinlendim.
Lapseki'de oturan akrabalarımı da ayaküstü ziyaret edip hayır dualarını da aldıktan sonra tekrar yoluma devam ettim.
Lapseki'den çıktıktan sonra güneş tam karşıma geldi ve beni iyiden iyiye ısıtmaya başladı. Sabah havanın kapalı olması beni sıcaklık anlamında olumsuz bir şekilde etkiliyordu.
Evde yapmış olduğum sabah kahvaltısından sonra yolda sadece kuruyemiş ile idare etmiştim ve artık iyiden iyiye acıktığımı hissetmeye başlamıştım. Yol üzerinde rüzgarın nispeten daha az estiği kuytu diyebileceğimiz bir yer buldum ve annemin yolculuğum için hazırlamış olduğu poğaça, kurabiyeden sıcak kahve eşliğinde yemeye başladım. Açlığımı bastırdıktan sonra yoluma tekrar devam ettim.
Çocukluğumuz da televizyonda çok çıkan RedKit diye bir çizgi film vardı ve ben her bölümünü kaçırmadan izlerdim. Her bölümün sonunda RedKit atı Düldül ile gün batımına doğru ilerlerdi ve bende şuan kendimi Redkit gibi hissediyordum. Atım demirden olsa da bisikletim benim bir parçam gibi.
Çanakkale'ye varmama çok az bir yol kalmıştı ve önümde bulunan Özbek rampasını aştığım an Çanakkale'de olacaktım.
Özbek rampasını aştıktan sonra güzel bir inişle Çanakkale'nin girişine kadar pedal çevirmeden gelebiliyorsunuz. Gün bitmeden Çanakkale'ye ulaşmıştım ve şimdi kordona giderek tur videosunun kapanış kısmını çekmem gerekiyordu.
Biga - Antalya Bisiklet Turunun ilk gününü 96,6 km ile sorunsuz bir şekilde bitirdim. Bu akşam iş yerinden arkadaşım Yunus Emre DEMİR'in evinde misafir olacağım için çadır kurma derdim yok. Yarın yani Turun 2. gününde Çanakkale'den yola çıkarak Gülpınar Köyüne doğru yol alacağım. Bakalım bizi daha ne gibi maceralar bekliyor. Hep birlikte göreceğiz dostlarım. Sizlere tavsiyem tur videosunu kesinlikle izlemeniz olacak. Burada anlatmaya kelimelerin yetmeyeceği görüntüleri elimden geldiğince kaliteli bir şekilde montajlayıp sizlere sunuyorum. Videoyu beğenip yorum yaparsanız sevinirim. Unutmadan kanala da abone olursunuz artık
Sosyal Medya Hesaplarımı Takip Etmeyi Unutmayın
?YouTube: (link)
?Facebook:(link)
?Twitter: (link)
?Instagram:(link)
?Strava : (link)