Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Beslenme programı için yardım edebilecek olan var mı?

Dizdar MERT

Forum Demirbaşı
Kayıt
21 Temmuz 2010
Mesaj
504
Tepki
213
Şehir
Ankara
Herkese iyi günler diliyorum :)...

Son günlerde tartılıyorum ve birkaç hafta önce 51 kiloyken şimdi 56 olmuşum. Artık düzenli bir beslenme şeklimin olması gerektiğine (geç de olsa) karar verdim. Ama neyi yiyip neyi yiyemeyeceğime karar veremedim. Yağsız bir vücudum olsun istiyorum günlük 2 saatlik kendimce antreman yapıyorum sabah saat 05.00 ve 07.00 arası..
Hafta sonları da 4-5 saat sürüyorum sabah 06.00 ve 12-13 arası.. nelerden vazgeçmem, neleri düzenli olarak yemem lazımdır ayrıca sabah kahvaltısında müsli yemek iyi mi olur bunları söylerseniz çok sevinirim. Şimdiden teşekkürler.
 
Scudo
klasik kış sezonu belirtileri.. :) ama güzel yanı en azından farkına varmıssınız.

benim önerim yediğiniz porsiyonları biraz azaltmanız olacak. çöğunlukla başaramasam da ben kendimce boyle bir yontem uygulamaya calisiyorum. :)

öte yandan yediklerinizi cok kısmayın, eğer bisiklete de biniyorsanız kısa sürede cok kilo kaybedersiniz, bu da istenmeyen bir durum..

müsli kahvaltıda yenebilir. ama bizlerin cok alışkanlığı yok bu tarz yiyecekler icin. bir süre sonra insan sıkılıyor. ben kahvaltının zayıf olmaması taraftarıyım.

son olarak gece saatlerinde yememeye calişin.. bir de tuz ve yağlı yemekten kacınmak gerekli. bence hepsi bu kadar. zaten forumda da bu konunun birden farklı versiyonu birkaz kez işlendi.
 
  • Beğen
Tepkiler: halil
hayatına bolca su ekle. taze salata ,kepek ekmegı,tavuk,makarna ye. yedıklerın sade seyler olsun.mıden ve vucudun cok yorulmasın. cay sekerınden,tuzdan uzak dur. hamur seylerını azalt. aslında cok zor degıl. bunları dıyet olarak degıl,hayat felsefesı olarak kullan. ve en onemlısı sofradan tam doymadan kalk.
 
  • Beğen
Tepkiler: Cem Unden
@Dizdar MERT

Bence bir bloknot al , devamlı yanında taşı . Ne yediğini yaz . Zaten kendin kısa sürede bazı şeylerin farkına varacaksın . Ekmeği kesmekte fayda var .
 
Boyunuz kaç ? kilonuz boyunuza göre az mı fazla mı?
 
kahvaltıda iki dilim kepek ekmeğini, bir kibrit kutusu peyniri geçmeyin. yağlı, şekerli, tuzlu yiyeceklerden vazgeçin.domates salatalık tarzı sebzelerden istediğiniz kadar yiyebilirsiniz.çaydaki şekeri azaltın öğün atlamayın özellikle kahvaltı en mühim olanı antremandan bir kaç saat önce kahvaltı yapın kahvaltı yapılmayınca vucüd yağ değil kas yakar.zamanla bünye alışıyor acıkmıyorsunuz.kolay gelsin
 
yeni bitirdiğim iki kitabı şiddetle tavsiye ediyorum karatay diyetiyle yaşam boyu sağlık ve can boğazdan çıkar. bunları incelemeden başlamayın derim çünkü beni önceki yaptıklarımın yanlışlığını maalesef yeni kavramış bulunmaktayım.
 
"Tuzdan ve şekerden uzak durun" ifadesi bazı yanlış anlamalara yol açabilir.Biz en iyisi buna "tuz ve şeker alımını daha kontrollü yapalım" diyelim.Zira bir bisikletçi için tuz alımı elbette normal insanlardan daha farklıdır.Tuz eksikliği,sodyum eksikliğidir.Sodyum katkılı içecekler kullanmıyorsanız,özellikle de yaz aylarında,sodyum ihtiyacı daha da belirginleşir.Sodyum eksikliğinin etkileri şöyle sıralanmış(Alıntıdır)
Sodyum Eksikliği: Eksikliğinde halsizlik ve güçsüzlük, baş dönmesi, çarpıntı, tansiyon düşüklüğü, hafıza bozukluğu ve konsantrasyon zayıflığı, baş ağrısı, depresyon, mide bulantısı ve kas krampları gibi sağlık sorunları oluşur. Yetersiz tuz alımı, tuz alınmadan fazla miktarda su tüketilmesi, böbrek hastalıkları, yanıklar ile ishal, kusma ve terleme yolu ile vücudun tuz kaybetmesi sodyum eksikliği oluşmasının başlıca nedenleridir.(Alıntı sonu)
Bisiklet yarışlarında sporcuların belli oranlarda şeker ve tuz katkılı su içtiklerini biliyoruz.Bilmediğimiz,boy kilo ve performansa göre tuz kaybı ve bu tuz kaybını tolore edebilecek tuz miktarı ve alımı.

Bununla birlikte çok yakından tanıdığımız "Basit şeker" ve şeker fobisini var.Tuz eksikliğinin yarattığı sıkıntıyı en az dörtle çarpın,işte size hipoglisemi.Yani şekeri fobi haline getirirseniz,kan şekeriniz hızla düştüğünde bununla başedemezsiniz.

Her ikisi ile ilgili önerim,profesyonel sporcular zaten işi doktor kontrolünde yapmaktalar ve muhakkak yedikleri ve içtikleri,kaybettikleri,alacakları hesap edilmekte.Ya biz amatörler?Bizler de zaman zaman onların deneyimlerini kendi bilgi dağarcığımızla harmanlayarak öğrenmeye çalışıyoruz.

Kendi adıma tuz-şeker meselesini şöyle yönetiyorum:
Yazın en sıcak mevsimini ege ve güney sahillerinde geçiriyorum ve elbette hemen her gün düzenli olarak bisiklete bindiğim için,özellikle tuz dengesini sağlamak için özen gösteriyorum.Yemeklerle ya da diğer besinlerle aldığım tuza ilave olarak 1-3 g tuzu her 750 ml suya karıştırıyorum.80-100 km lik sürüşlerde 4x750 ml suya ilave olarak havası tamamen alınmış maden suyu ve zaman zamanda tek şekerli 2-3 bardak çay kesinlikle yeterli oluyor.Elbette bu hava sıcaklığıyla,yol şartlarına göre değişiklik gösterebilir.

Son olarak,forumda daha önce karatay diyetiyle ilgili bir şeyler yazmıştım.Ben de "Karatay" a güvenenlerdenim.O,az ve sık yemeye karşı.Bunun da elbette tıbbi açıklamasını yapıyor.Kiloyu şöyle ya da böyle verdiniz.Ya yeni kilonuzda demir atmak? İşte o kolay değil.Karatay diyetiyle geldiğiniz kiloda kalmanız mümkün oluyor.Bu bir iksir değil.Kilo vermenin bir çok yolundan sadece biri ama sanırım biz spor yapanlar için en uygun yolu.
 
Harcadığınız enerji miktarını dengeleyecek şekilde yemelisiniz. Tek dikkat edilmesi gereken nokta, yaktığınız yağ miktarından daha fazla yağı vücudunuza almamanız. Yoksa yoğun antrenmanlar yapıp 2dilim ekmek, 1parça peynirle ölüm orucu tutarsınız :)
 
öncelikle bir diyetisyene gidip kas oranlarınızı metabolizma hızınızı falan öğrenmekte fayda var.
diyetisyen size, yaptığınız spor ve metabolizma hızınıza göre günlük kalori ihtiyacınızı söyler, güzel de bi program yapar...

biz iki kişi aynı diyetisyene gitmiştik... bana diğer arkadaşa verdiğinin nerdeyse iki katını vermişti... sabah yediğim peynirin büyüklüğü 3 kibrit kutusu büyüklüğünde (diyet peynir) falandı... ve gayet düzenli kilo verebilmiştim (sonra hepsini geri aldım o başka da, tamamen benim hatam :) )

diyetisyen programlarının şöyle bi dezavantajı var, en azından bende böyle bi etkisi oldu... özellikle de çalışıyorsanız ve evde geçirdiğiniz süreler çok fazla diilse, hayatınız yemek programlayarak geçiyo... bi insanın evden çıkarken ara öğünlerdi, ana öğünlerdi derken 4 öğünü hazırlayıp yanına alması korkunç bi'şey... başedilir gibi diil :)

şimdilerde, o zaman verdiği programı ve yiyecekleri referans alarak, işimi kolaylaştırıcak bi kaç değişikle, düzenli hayata geçtim...

dikkat ettiğim ve dikkat çekmek istediğin noktalar şunlar:

-güne yorgun başlanırsa kilo verilemez. iyi ve yeterli uyumak lazım.

-kola gibi içecekler her açıdan zararlı... uzak durmak lazım. diyet çikolata, kek gibi ürünlerle normalleri arasında çok büyük bir kalori farkı olmamakla birlikte, diyet ürünlerin tatlandırıcılar nedeniyle çok zararlı olduğu söylenir. bunlardan da uzak durmalı bence.

-çay ve kahveyi şekersiz içiyorum. kahve kreması kullanmıyorum. illa sütlü içeceksem, diyet süt kullanıyorum.

-kalsiyum önemli. kalsiyum almıyorsak, kilo verilemiyor (diyetisyenimin yalancısıyım:). light yoğurdu tercih edilmeli. ben günde 500 gr. civarında yoğurt tüketiyorum (diyetisyenin bana verdiği miktardı. öğle ve akşam yemeği yanında büyük bir su bardağı yoğurt demişti.)

-su da çok önemli... su içmiyorsak kilo vermek yine hayal. spor hariç günde 1,5 litre falan içmek lazımmış. bu litreyi arttıranlar da var. ama şahsen bana 2.5 lt içmelisin derlerse, ben onu içmeye çalışırken beziyorum... hepten bırakıyorum... o yüzden sporda içtiğim haricinde, 1-1,5 lt. bana iyi geliyo :) sürdürülebilir su içme miktarım bu benim :)

-her ne kadar ara öğünlere gerek olmadığını söyeyen diyetler varsa da; bi hafta içinde 2-3 gün acıktığım halde bişeyler yeme imkanım olmadığı haftalarda, ben kilo veremedim. ara öğünleri de çok abartmamak lazım... ara öğün dediğimiz şey, bi elma falan işte :) 3-5 altınbaşak bisküvi olabilir... 1 galeta yanında bi yarım yağlı üçgen peynir olabilir... bunların hepsi metabolizmayı dinç tutarak, enerjiyi korkmadan harcamasını sağlıyor. aksi takdirde, öğle yemeği-akşam yemeği arası 6 saat falan oluyor ki, bi ara öğün şart bu araya bence.

-bir de, kaşar önemli bir besin. hem protein hem kalsiyum açısından çok zengin.. yalnız DİYET KAŞARDAN uzak durmak lazımmış...

-son olarak; kaç kalori aldığımız önemli, ancak daha önemlisi bu kalorinin nereden geldiği... toz şekerden alınan 50 kalori ile bir elmadan alınan 50 kalori aynı değildir.

bu arada, 16 yaş hiç de geç bir yaş değil :) 4 kilo almış olmak ise hiç hiç önemli değil... ki kış aylarındayız ve kış aylarında 2-3 kilo almak normal :) bi kaç küçük yemek değişikliği ile kilolarını verebilirsin, ayrıca kış bitsin zaten verirsin :)

e kolay gelsin :)
 
Geri