Bekarlık sultanlık mı?

Merhaba sevgili forum sakinleri. Aramızda hem evli hemde bekar bisikletçilerimiz bulunmakta. Evli olmak doğacı olmaya sorun değil bunu biliyorum ama bisikletçi olmaya sorun olabiliyormu. Aramızda böyle bir tartışma konusu açmak istedim. Yapacağınız yorumlara şimdiden çok teşekkür ederim...

Sevgili Burak bir bekar olarak hemen yanıtlayayım dedim. Bekarlık benim için sultanlıktır. Evlilik nedir bilemem. Daha nasip olmadı. Ama evlilik biraz zor olsa gerek bisiklet sporu için. Bazı Abilerimiz (ironman.1) için mesela. Ceza felan varya ondan. Ama bazı çiftler içinde daha farklı. Bunun içinde Ender Bey'i örnek gösterebilirim.
Son olarak diyeceğim şu ki. Eşini iyi seçeresen evlilik güzel bişeydir.
Diğer türlü tam bir azap.
Şaka şaka güzel bi duygu olsa gerek.
Buradan itibaren evli çiftlere bırakıyorum mikrofonu.
Sevgiler...

Erkek varlık dünyasının bir hatasıdır. Bazı canlı türlerinde de tamamen ortadan kalkmıştır zaten. Yada erkek eşey çok küçülmüştür, karşı cinsle aynı yerde bulunmaması gereken diğer kromozomları taşımak için bulunmaktadır.
Bakın buna harika bir örnek eski yangın söndürme tüpleri. Hani yanlarında küçük bir tüp daha vardır. Ateşe tutulacağı zaman o tüp açılır, büyük tüpe karışarak püskürür. Başka hiçbir işe yaramaz.

İnsanı ele alacak olursak. Bir erkeğin, adam olması kesinlikle evlenmesine bağlıdır, o da eşinin vasıflarına bağlı olarak derecelendirilebilir.
Dünya daha fazla kadın, yönetici, bilim adamı, sporcu, milletvekili, hakim, bisikletçi olsaydı ; Dünya kesinlikle çok daha iyi bir yer olurdu.

Yukardaki metin şaka değildir.

ataruh bey, her ne kadar koltuklarimin altini kabartmis olsaniz da size katilmiyorum.. erkeklerin "adam" olmasi icin evlenmeleri gerekmez.. bence herkesin, kadin ya da erkek, "insan" olmalari icin ayaklari uzerinde durmayi ogrenmeleri, bu yolda cesaretlendirilmeleri gerekir? nasil mi? sorumluluk duygularini cok kucuk yaslarda bireylere asilayarak.

yani bir erkek adam olmak icin evlenmeyi bekliyorsa, adam olabilmek icin yuzde elli sansi var demektir. eger evlendigi esi, kendisine evlenerek geride biraktigi annesi gibi bakiyor, sorumluluklarini yuklenmesine izin vermiyor ise, yuzde elli kaybetmistir. mantigi ilerletirsek, yuzde elliler dogrultusunda kadinlarin kendilerini gelistirme kapasitesine geliriz. yani her ne kadar ben de size bizlerden kurulu bir toplumun daha bariscil, daha uretici oldugunu soylemek istesem de, bu tamamen bizlerin yetistirilis ve egitilis sureciyle alakalidir..

anaerkil toplumlar barisci olmuslardir (amazonlari saymassak ) cunku erkekler ustlerine dusen tasiyici, toplayici agir isleri alirken duzen ve erkani kadinlara birakmislardir.. babaerkil toplumlar savasci olmuslardir, cunku erkekler maalesef duzen kurma gibi karmasik islerde basarili degillerdir ama butun bunlarla beraber bu soylediklerim genellemelerdir... ve artik kadinlar anaerkil toplumda degil de babaerkil toplumlarda dogup buyudukleri icin eskiye nazaran davranis degisiklikleri gostermektedirler.. kisacasi hemcinslerimin hepsiyle gurur duydugumu soyleyemem

evlilik konusuna gelince, her ne kadar kulvarim disinda olsa dahi, bu isin cinsiyetle degil, olgunlukla alakali oldugunu soylemekten geri durmayacagim. Olgunluk, herbirimizin farkli zevkleri ve hevesleri oldugunu kabul edebilmek, ve bu konuda kisiyi serbest birakabilmekten gecer.. ornek: dagci ve dalgic 2 arkadasim bir yuva kurmuslardi. bayan olan dagci zirvelerde dolasirken, dalgic olan bey ise deniz diplerini bizimle beraber kaziyordu. ama dagci olan bayan dalgicligi ogrenmis (her ne kadar uygulamasa da) dalgic olan bey de bir kac yuruyuse hanimiyla gitmisti.. yani birbirlerinin ilgi alanlari hakkinda birseyler ogrenmis, sonra da birbirlerini kisitli tatil zamanlarinda ilgilendikleri seyleri yapmak konusunda serbest birakmislardi.

Bence onemli olan her ortaklikta oldugu gibi bunda da gobekten bagli olmadigimizi unutmamak, karsindaki kisiyi serbest birakabilecek kadar kendine guven, karsindakine guven duymak sartdir.. guven yoksa, ortaklikta yoktur zaten...

Merhaba,

Bu sorunun icine fazlaca goreli kavram karisabilir. Yanlis anlasilmaya izin vermeden fikrimi soylemek isterim.

Sececegin kisinin hayat arkadasin olabilecek nitelikte olmasi gerekir. Karsilikli isteklere olcutunde saygi gosterebilmelidir. Sayet evlendikten sonra "en sevdigim" yasam bicimimden feragat etmem gerekirse, o kisinin hayatimda ne kadar dogru oldugunu sorgulamaya baslarim. Bu tur birlesmeler cogalma yada kanitlama kaygisi ile yapilmiyorsa ortaya cikan portre genellikle "bir elin nesi var iki elin sesi var" oluyor!

Dolaysiyla, evlendigimde; is cikisinda aksam yemegimi yedikten sonra kahvehane kulturumu gelistirmem bekleniyorsa ya da bulasik antolojisi uzerine tez yazmam isteniyorsa (zavalli kadinlarimiz ) verilmesi gereken karar, "Ben bu hayati istiyor muyum?" sorusundan sonra gelmeli...

Evliligin anlami benim icin paylasimdir.Haz ettigim, keyif aldigim herhangi bir seyi feodal bir sistemin suzgecinden gecirerek standarta oturtmaya giden hic bir yolda benim yolum degildir.

Neden en tarif edilemez keyfini hayat arkadasinla paylasamayasin ki!

Ben bu konuya daha farklı bir görüşte yaklaşmak istiyorum,

Her sahada olduğu gibi evlilik konusunda da iSLAM Dini ince eleyip sık dokumaktadır. Çünkü aile, İslam toplumunun can damarı, sarsılmaz temeli ve köşe taşı konumundadır. Aile yapısı ne kadar sağlam olursa, toplum o denli sağlam ve sağlıklı olur. Ailenin temel taşları, dikili direkleri ise Anne ve Babadır.

Sağlam ve sağlıklı, huzurlu ve mutlu, kalıcı ve sürekli, tutarlı ve dengeli bir toplum hedefleyen İslam, bu toplumu oluşturan ailelerin kuruluşunda izlenecek yolu, çok açık bir biçimde ortaya koymuştur.

Ailenin oluşumunda en önemli öğe, eş seçimidir. Kadın olsun erkek olsun eş seçimi,İnsanların en çok dikkat etmeleri gereken hususların başında gelmektedir.


Eş konusunun çok titiz bir şekilde çözümlenmesinden sonra Müslüman için hayat daha anlamlı, daha kolay ve daha rahat olacaktır. Herşeyden önce yüce Allah'ı (c.c)razı etme konusunda, bu durum çok açık bir şekilde kendisini gösterecektir.

Alemlerin Rabb'i olan yüce Allah'ı (C.C) razı etme konusunda Müslüman eşler, birbirlerine yardımcı olacak, birbirlerinin eksikliklerini giderecek, birbirlerini teşvik edecek ve ideal Müslüman bir aile örneğini ortaya koyacaklardır.


Böyle bir aile ortamında filizlenip yeşerecek çocuklar da toplumda örnek insanlar olacaklardır. Böyle insanlardan teşekkül edecek bir toplum ise, diğer toplumlar içinde örnek bir toplum olarak varlığını devam ettirecektir.

Saygılarımla....

Allah insanlara iki gözlü heybe vermiş;
kendi kusurlarımızı taşıyanı arkaya,başkalarınınkilerle ağırlaşmış olanları göğsümüze yerleştirmiş.

herkes yükünü hafif tutmak istiyosa kendini bilip ona göre davransın ki;yeni umutlarda umutsuzluğa çekecek ipler olmasın,oluşmasın.insanları kadın,erkek diye kodlamak yalnış geliyo bana,iyi,kötü diye kodlayıp ona göre seçim yapmak en uygunu.

Sevgili Burak,

O kadar güzel bir konu açtın ki ve o kadar da güzel şeyler yazıldı ki çok hoş...

Tarihte kadınlar ve erkekler üzerine o kadar çok şey yazıldı ki. Halen Sonuçlanamadı.

Valla bu gidişlede sonuçlanacağa benzemiyo. Bu konu uzar valla...

Hemen bir polemik yaratalim... "ne demek bu gidisle uzar:boese157: "

Ben bu konuda çok şanslıyım. Daha doğrusu biz çok şanslıyız. ( eşim ve ben )

İkimizde bisikleti çok seviyoruz , zaten beraber biniyoruz.

Benim yükseklik korkum vardı, ama eşim istediği için üniversitede onunla beraber THK kurslarına giderek paraşütle atladık.

Ben kampçılığa meraklıydım, toz, toprak, çimen, kumlu makarna, kurbağalı su vb. oradan şimdi dağcılığa başladık eşim çok sevmemesine rağmen beraber olabilmek için benimle geliyor şimdi kamplara ve dağlara.

Benim kapalı yer fobim var, sıkışık basık yerlere kolay giremem, eşimle mağralara giriyorum, şimdi de dalgıçlık kursuna başlıyoruz. ( bakalım su altında ne yapacağım )

Bir sürü örnek verilerbilir daha tabiki. Ancak anlatmak istediğim, normalde yapmayacağım şeyleri ben eşim , eşim benim için yapıyor. yapmasak zorlama ve kırılma olmayacak olmasına rağmen isteyerek yapıyoruz.
burada anahtar bir kavram çıkıyor.
Fedakârlık.

Sevgili Ataruh hocam herkese örnek bir evlilik diyebiliriz.
Maaşallah demeye unutmayalım. Hayalimiz sizinki gibi bir evlilik. İnşallah olur. Allah büyük. İnşallah istediğimz olur. Sizi ve eşinizi takdir ediyorum.
Sevgiler...

Hayır yanlış anlamayın lütfen. sadece ince bir konu olduğu için yorum fazla olur anlamında sölemiştim

Allah bizede seninki gibi güzel bir gelecek nasip eder inşallah. tebrikler. MASALLAH...

Uzaması için bir sebeb yok gibi ,Ben gerekli ve net olan cevabı verdim sanıyorum yukarıda...

Yanlışsamm burdayım.. ....

Canınız, bisikletle 100lerce kilometre yol gitmek istemiş, ama evden size belirli bir müddet verilmiş, o saatte mecburen eve geri dönüyorsunuz, ve sanki mutsuz oluyorsunuz...

Canınız, her gün bisiklete binmek istemiş, ama evden günleri bölüştürmüşler, bir gün antrenman bir gün evde bizimle ol emri verilmiş, mecburen gün aşırı bisiklet sürebiliyorsunuz... ve sanki mutsuz oluyorsunuz..

Canınız, yanınıza hiç yük almadan aç susuz pedal basmak istemiş, ama evden sırt çantanıza siz farkına bile varmadan bir sürü ağırlık yapacak yiyecek konulmuş ve gittiğiniz yerde kurtlar gibi acıkınca iyiki bu yiyecekler çantama konulmuş diyorsunuz...

Canınız ne kadar çok bisiklete binmek isterse istesin bu aşırı hevesinizi frenleyip akşam eve daha erken gelmeye çabalıyorsunuz ve mutsuz gibi oluyorsunuz ama eve yaklaşınca sizi pencerede bekleyen bir çift göz, kulağı kapıda sizin kapıyı çalmanızı bekleyen bir çift kulak ve kapı açılınca eli elinizde bir yürekle karşılaşıyorsunuz.

Sizin için özel hazırlanmış olduğunu bidiğiniz (kuru ekmek kuru soğan da olsa) yemek kukularını dağda duyduğunuz çam kokusu gibi, çiçek kukusu gibi ciğerlerinize çekiyor ve cıvıl cıvıl bir sofraya oturuyorsunuz.. Hemen açlığınızı giderdikten sonra sizin için ısıtılmış bir banyoda duşunuzu alıyorsunuz..Duşunuzu aldıktan sonra sizin için döşenmiş yumuşacık bir döşekte uykuya dalıyorsunuz.. ve biliyorsunuz ki yorgunluğunuzu gidereceğiniz bu uykudan uyanmanızı sabırla sonuna kadar bekleyen, yanıbaşınızda sizi saatlerce uyandırmadan seyreden bir yürek çarpıyor.. sizin yüreğiniz bisiklet için atıyor ama, evde sizi bekleyen o yürek sizin için atıyor...

ve işte ARTIK MECBUREN DÜNYANIN EN MUTLU BİSİKLETÇİSİ SİZ OLUYORSUNUZ.. Ve iyiki evliyim diyorsunuz..

NOT: sevgili açelyama ithaf ederim..

samimi açıklama İronman,
eşinizle uyumunuzu,mutluluğunuzu Allah bozmasın.

sevgili cambaz24 kardesim, birden fazla dinamigi iceren konular birden cok daha fazla dinamiklerce (bu son dinamik biz oluyoruz ) islendigi surece uzar gider ama sen de zaten bunun uzamasini dileyerek boyle bir fikir alisverisini baslattin sanirim

ataruh beycigim, esinizle paylasimlariniz gercekten cok guzel, sizi kutlarim. zaten beraber olacaginiz insan sizin hem kara hem ak gun dostunuz olmayacaksa ne anlami var? fedakarlik demeyelim, burada gorunuyor ki fedakarlik eden bizim sevgili ironman beycigimiz, siz bana kalirsa hicbirseyden fedakarlik etmediginiz gibi "zevkle paylasiyorsunuz" darisi ironman.1 beyin basina (bakin sayin ironman beycigim bu acelya hanima bir gonderidir, bir sonraki turunuzda takim taklavat ikmal birligi gibi bisikletine atladigi gibi pesinizden gelmez ise namerdim! )

Konuya yaklaşış, konuya giriş, konu içinde ilerleyiş ve bombayı patlatış tarzı ile .. işte bu tipik bir BIKERGRRL post'u. Nihayet aynı sayfadayız.. Çok mutlu oldum bikergrrl hamfendiciğim..

Şimdi herkes kılıçlarını çeksin.. savulun ben tekrar konuşuyorum..

Bir kadını en iyi başka bir kadın anlar.. Erkekler sadece anlamaya çalışır... Zaten kadınlar hiç bir zaman erkeklerin kendilerini anneleri yada kız kardeşleri kadar anlamasını beklemezler, onlar erkeklerin sandığından daha çok duygusal-zeka'ya sahiptirler... Onlar için anlaşılmaya çalışılmaları yada sadece konuşurken dinlenilmeleri bile çoğu zaman yeterlidir.. İşte bu sebepten ben kadınların duygu dünyasının erkeklerden herzaman birkaç gömlek daha üstün bir teknolojiye sahip olduğunu düşünürüm.. (Ancak teknoloji ne kadar işin içine karışırsa, arıza yapma ihtimali de o kadar yükselir.. bu da benim başka bir fikrim.. )

Eeee bu güzel cümleleri niye mi sarfettim.. inşallah bikergrrl hamfendiciğim, sevgili açelyanın kişiliğini doğru çözümlemiştir, inşallah onu benim tanıdığımdan daha iyi tanıyordur da. tüm dedikleri doğru çıkar....

Açelya hanımla evli olmak yerine, bir profesyonel bisikletçi bayanla evli olmak istermiydim ... HAYIR..
Ben hep bisikletle gezerken açelyanın beni sadece evde beklemesini istermiydim. buna iki kere HAYIR..

Evet dediğim ve olmasını çok istediğim şey ise;
çok saygı duyduğum ve fikirlerine çok değer verdiğim bikergrrl hamfendiciğimin açelyanın bisiklete ilgisi konusundaki güzel dilekleri..

Gerçekten konuya getirilebilecek en güzel açıklamayı yaptınız. çok teşekkür ederim.